Şimşek: Enflasyon %20’nin altına inecek, KKM tarihe karışacak

Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Türkiye’nin ekonomi politikalarına ilişkin önemli değerlendirmelerde bulundu. Şimşek, uygulanan program sayesinde finansal piyasalarda istikrarsızlığın önüne geçildiğini ve bu sürecin başarıyla yönetildiğini vurguladı.

Şimşek: Enflasyon %20’nin altına inecek, KKM tarihe karışacak

Artık dezenflasyon dönemine geçildiğini belirten Bakan, bu aşamada ekonomideki dayanıklılığın artırılmasına yönelik adımların hızlandırılacağını ifade etti.

Bakan Şimşek, yaptığı açıklamada, Türkiye’nin son dönemde çeşitli dış şoklara rağmen ekonomik programını kararlılıkla sürdürdüğünü söyledi.

Küresel ölçekte yaşanan gelişmeler, enerji fiyatlarındaki dalgalanmalar ve ticaretteki belirsizliklere rağmen ekonomi yönetiminin belirlenen hedeflerden sapmadığını dile getirdi.

Cari açık sorun olmaktan çıktı Şimşek’ten güven veren mesaj

Programın Temel Hedefi: Finansal İstikrar

Şimşek, ekonomi yönetiminin ana amacının finansal piyasalarda güveni tesis etmek olduğunu belirterek, “Programın ilk aşaması finansal piyasalarda istikrarsızlığa engel olmaktı.

Bu hedefi sağladık. Şimdi dezenflasyon sürecini başlatıyor ve aynı zamanda ekonomimizin dayanıklılığını daha da güçlendiriyoruz” dedi.

Enflasyonla mücadelede kararlılığın altını çizen Bakan, mali disiplinin sıkı bir şekilde uygulanmaya devam edeceğini, bütçe politikalarının da bu çerçevede yürütüleceğini aktardı.

Cari açık sorun olmaktan çıktı Şimşek’ten güven veren mesaj

Enflasyon Beklentisi Yüzde 30’un Altında

Enflasyon konusuna ayrıca değinen Mehmet Şimşek, yılın ikinci yarısında fiyat istikrarının sağlanması adına önemli gelişmeler yaşanacağını ifade etti. Şimşek, “Programımızın etkilerini yıl sonuna kadar daha net bir şekilde göreceğiz. Enflasyonun yıl sonunda yüzde 30’un altına inmesini öngörüyoruz. Bu, ekonomi yönetimi açısından önemli bir dönüm noktası olacaktır” diye konuştu.

Bakan, enflasyon beklentilerinin yönetilmesinin hem vatandaşların alım gücünü korumak hem de piyasalarda öngörülebilirliği artırmak adına kritik olduğunu belirtti.

Ayrıca, para politikasındaki sıkı duruşun ve yapısal reformların bu süreçte en büyük destekleyici unsurlar olduğunu ifade etti.

Cari açık sorun olmaktan çıktı Şimşek’ten güven veren mesaj

Konkordato Uygulamalarında Suiistimallere Karşı Önlem

Mehmet Şimşek’in konuşmasındaki en dikkat çekici başlıklardan biri ise konkordato düzenlemeleri oldu. Konkordato, borçlarını ödeyemeyecek duruma gelen firmalara yasal koruma sağlayan bir mekanizma olarak öne çıkıyor. Ancak son yıllarda bazı şirketlerin bu uygulamayı kötüye kullandığına dair iddialar gündeme gelmişti.

Şimşek, bu konudaki suiistimallerin önüne geçmek için yeni bir çalışma başlattıklarını duyurdu. “Konkordatoda görülen bazı olumsuz uygulamaların hem alacaklılara hem de piyasadaki genel güven ortamına zarar verdiğini biliyoruz. Bu nedenle suiistimalleri önleyecek, daha etkin ve adil bir mekanizma oluşturmak için çalışmalara başladık” dedi.

Bakan, yapılacak düzenlemelerle birlikte hem firmaların gerçek anlamda korunacağını hem de alacaklıların haklarının daha güçlü bir şekilde güvence altına alınacağını belirtti.

Ayrıca, yeni düzenlemelerin ticaret hayatında istikrarı güçlendireceğini ve güven ortamını pekiştireceğini vurguladı.

Cari açık sorun olmaktan çıktı Şimşek’ten güven veren mesaj

Dış Şoklara Rağmen Program Rayında

Ekonomik programın karşılaştığı zorluklara da değinen Şimşek, küresel belirsizliklere rağmen yol haritasının korunduğunu ifade etti.

Özellikle enerji fiyatlarındaki dalgalanmaların ve uluslararası ticaretteki daralmaların Türkiye ekonomisini zorladığını belirten Bakan, “Tüm bu gelişmelere rağmen belirlediğimiz programı kararlılıkla sürdürüyoruz. Bu noktada hem maliye politikaları hem de para politikaları eşgüdüm içinde yürütülüyor” dedi.

Şimşek, küresel sermaye akımlarındaki oynaklığa rağmen Türkiye’nin finansal piyasalarına olan güvenin arttığını, yatırımcıların orta ve uzun vadeli perspektifte Türkiye’ye olan ilgisinin yeniden canlandığını söyledi.

Dayanıklılığı Artırma Hedefi

Konuşmasında ekonominin dayanıklılığını artırmaya yönelik adımlara da değinen Bakan Şimşek, yapısal reformların hız kesmeden devam edeceğini aktardı.

Özellikle verimlilik, üretim kapasitesinin artırılması ve ihracatın çeşitlendirilmesi konularında somut adımlar atılacağını belirtti.

“Ekonomimizin dış şoklara karşı dayanıklılığını artırmak, programımızın ikinci aşamasının en önemli bileşenlerinden biridir” diyen Şimşek, bu kapsamda yatırımların teşvik edileceğini, işgücü piyasasının daha etkin hale getirileceğini ve dijitalleşme sürecine hız kazandırılacağını ifade etti.

Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in açıklamaları, Türkiye ekonomisinin mevcut yol haritasına dair önemli ipuçları verdi.

Finansal piyasalarda istikrarın sağlanmasıyla birlikte dezenflasyon dönemine geçişin başladığını duyuran Bakan, yıl sonu enflasyon hedefinin yüzde 30’un altında olacağını belirtti.

Konkordato düzenlemelerine ilişkin başlatılan yeni çalışma ise ticaret hayatında güveni artırmayı ve suiistimalleri önlemeyi amaçlıyor.

Tüm bu gelişmeler, Türkiye’nin ekonomik dayanıklılığını güçlendirme ve sürdürülebilir büyüme yolunda kararlı adımlar attığını ortaya koyuyor.

Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, uygulanan ekonomi programına ilişkin değerlendirmelerde bulunarak enflasyon, bütçe disiplini, cari açık ve finansal istikrar konularında önemli mesajlar verdi.

Şimşek, programın ilk amacının finansal piyasalarda istikrarsızlık riskini ortadan kaldırmak olduğunu belirterek, bu hedefin büyük ölçüde gerçekleştiğini ve artık “dezenflasyon ve dayanıklılığın güçlendirilmesi” evresine geçildiğini söyledi.

Yıl sonu için enflasyon beklentisine de değinen Bakan, oranın yüzde 30’un altına ineceğine olan inancını dile getirdi.

Şimşek, bütçe açığının doğası gereği enflasyonu artırıcı bir faktör olduğunu, ancak bu açıkların borçlanma yoluyla yönetilerek fiyat istikrarının korunmasının sağlandığını ifade etti.

CDS’te Gerileme, 200’ün Altına İnme Beklentisi

Türkiye’nin kredi risk primindeki (CDS) düşüşü yorumlayan Şimşek, yaşanan dış şoklara rağmen uygulanan politikaların doğru olduğunu, bu sayede enflasyonun gerilemeye devam ettiğini ve risk göstergelerinin düştüğünü belirtti. “Şoklarla karşılaşmamış olsaydık CDS seviyemiz belki de 200 puanın altında olacaktı” dedi.

Bütçe Açığı ve Deprem Harcamaları

Bakan Şimşek, bütçe hedefleri konusunda da bilgi vererek bu yıl için öngörülen yüzde 3,1’lik açığın, büyük olasılıkla yüzde 3,6 seviyesinde gerçekleşeceğini açıkladı.

Deprem nedeniyle yapılan yaklaşık 90 milyar dolarlık harcamanın bütçeye ciddi yük getirdiğini hatırlatan Şimşek, “Geçen yıl açığı yüzde 5’in üzerinden yüzde 4,7’ye indirdik. Bu sene de hedeflerimizi olabildiğince koruduk” diye konuştu.

Faiz harcamalarının artışına dikkat çeken Şimşek, bu durumun ana sebebinin deprem finansmanı olduğunu vurguladı.

Bununla birlikte faiz ödemelerinin milli gelire oranının uzun vadeli ortalamaların altında olduğunu, 2026 sonrasında bu yükün daha da azaltılacağını belirtti.

Cari Açık Artık Kriz Kaynağı Değil

Cari açığın Türkiye ekonomisinin kronik zafiyetlerinden biri olduğuna değinen Bakan, son dönemde bu alanda kaydedilen iyileşmeleri aktardı.

2023’te altın hariç cari fazla verildiğini hatırlatan Şimşek, “Bu yıl yüzde 1,5 civarında açıkla kapatacağız. Önümüzdeki üç yılda ise altın hariç oran yüzde 0,5’in altında seyredecek” dedi. Böylece cari açığın “endişe kaynağı olmaktan çıktığını” vurguladı.

KKM’de Son Dönemeç

Kur korumalı mevduatın (KKM) da gündemden çıkmak üzere olduğunu belirten Şimşek, zirvede 143,9 milyar dolara ulaşan KKM’nin şu anda 8,7 milyar dolara gerilediğini, aralık itibarıyla vadelerin dolmasıyla tamamen devreden çıkacağını açıkladı. “Bu süreci piyasaları sarsmadan yönettik” dedi.

Enflasyonda Hedef: Yüzde 20’nin Altı

Enflasyonun gidişatını değerlendiren Şimşek, geçen yıl manşet enflasyonun yüzde 50’lerin üzerinde olduğunu, bu yıl ise yüzde 33 seviyelerine gerilediğini söyledi.

Temel mal enflasyonunun yüzde 20’nin altına düştüğünü vurgulayan Bakan, gıda enflasyonundaki dalgalanmaların dış etkenlerden kaynaklandığını; hizmet enflasyonunun ise kira ve eğitim gibi kalemlerden ötürü yüksek seyrettiğini kaydetti.

Tüm bu faktörlere rağmen manşet enflasyonun yıl sonunda yüzde 30’un altına düşeceğini belirten Şimşek, nihai hedefin yüzde 20’nin altı olduğunu açıkladı.

“Etiketlerin artık eskisi kadar sık değişmediğini herkes gözlemliyor. Bu, hissedilir bir düşüşün göstergesi” dedi.

İhracatta Olumlu Seyir

İhracat performansına da değinen Şimşek, küresel ticaretteki yavaşlamaya rağmen Türkiye’nin pazar payını artırdığını söyledi.

Avrupa Birliği ithalatındaki payın yüzde 3,3’ten 3,4’e yükseldiğini, ihracatın program başlangıcından bu yana yüzde 6 arttığını vurguladı. Ancak emek yoğun sektörlerin rekabet gücünde zorluklar yaşadığını da ekledi.

Konkordato ve Suistimal Endişesi

Konkordato süreçlerinde artan şikayetlere de dikkat çeken Şimşek, “Programdan sonra konkordato yapan firma sayısı 3 bin 850. Reel sektör içindeki payları oldukça düşük olsa da, bu müessesenin suistimal edildiğine dair işaretler var. Ortak çalışma grubu ile bu konuyu inceliyoruz” dedi. Ticari alacakların daha iyi korunması için yeni adımların değerlendirildiğini belirtti.

Savunma Sanayii ve 6 Trilyon Dolarlık Küresel Hedef

Konuşmasının bir bölümünü savunma sanayine ayıran Şimşek, NATO kararlarıyla birlikte 2030’ların ortasında yıllık savunma harcamalarının 6 trilyon dolara ulaşmasının beklendiğini söyledi.

Türkiye’nin bu alanda ciddi hazırlık yaptığını ve 1.400’den fazla projenin sürdüğünü, bunların toplam değerinin 100 milyar doları geçtiğini kaydetti. Bu yıl Türkiye’nin küresel savunma ihracatında ilk 10 ülke arasına gireceğini de sözlerine ekledi.

Yapısal Reform ve Dijital Dönüşüm

Şimşek, kalıcı kazanımlar için yapısal reformların önemine dikkat çekti. Yeşil dönüşüm yasasının Meclis’ten geçtiğini, kamu maliyesinde ihale ve KİT reformu taslaklarının hazır olduğunu açıkladı.

Ayrıca yapay zekâ destekli dijital dönüşümün Türkiye için stratejik bir öncelik olduğunu vurguladı. “Türkiye’nin bilançosunda yaklaşık 250 milyar dolarlık iyileşme sağladık. Enflasyonu ve cari açığı kalıcı şekilde düşürmek, bütçeyi disipline etmek için yapısal dönüşümler önümüzdeki dönemin en kritik ayağıdır” dedi.