İnan Kıraç'ın kızı İpek Kıraç'tan yeni hamle!
Vekâlet ücreti tartışmaları sürerken, Kıraç’ın kızı İpek Kıraç mahkemeye dilekçe sundu; para ödenmediyse ihtiyadi tedbir kararının verilmesini, ödendiyse ödenen tutarın Kıraç’ın vesayet hesabına iade edilmesini istedi

İş insanı İnan Kıraç'a (88) vasi atanması sonrası tartışmalar sürerken, 128 milyon lira vekâlet ücreti aldığı iddia edilen Eşref Kaya’nın tartışmalardan önce, Kıraç ile evliliği iptal edilen Emine Alangoya, kızları ve hesaplarına para gönderildiğini iddia ettiği kişiler hakkında “suç işleme amacıyla örgüt kurma”, “nitelikli yağma”, “nitelikli dolandırıcılık” suçlamalarıyla suç duyurusunda bulunduğu öğrenildi.
T24'ten Cengiz Anıl Bölükbaş'ının haberine göre vekâlet ücretine yönelik tartışmalar gündeme otururken, Kıraç’ın kızı İpek Kıraç da, 128 milyonluk avans vekâlet ücreti verilmesine karar veren Anadolu 2. Sulh Hukuk Mahkemesi’ne dilekçe sunarak, ödeme yapılmaması için ihtiyati tedbir talep etti.
Gerçek Gündem haber sitesinde, Seyhan Avşar imzasıyla yayımlanan haberde, Anadolu Adliyesi’nde yaşlı ve zengin isimlere genç avukatların vasi olarak tayin edildiği, tayin edilen isimlerin farklı kentlerdeki avukatlara fahiş vekâlet ücreti ödedikleri, iş insanı İnan Kıraç’a vasi tayin edilen iki avukatın da Kıraç’ın avukatlarını azlederek, Çorumlu avukat Eşref Kaya’ya, duruşmaya bile girmeden 128 milyon lira ödeme yaptığı iddiaları yer aldı.
Hâkimler ve Savcılar Kurulu (HSK), iş insanı İnan Kıraç’ın vasilerinin bir avukata yüksek meblağlı ücret ödediği iddiasına inceleme başlatarak, müfettiş görevlendirdi.
T24’e konuşan Eşref Kaya ise, iddiaları reddederek, “2,5 aydır 1 kuruş para almadım. İnan Kıraç’ın mal varlığını yağmalamak için operasyon çekiyorlar. İşlerine gelmediği için beni, vasileri, mahkemeyi değiştirmeye çalışıyorlar” iddiasında bulundu.
İnan Kıraç ile evliliği iptal edilen Emine Alangoya hakkında ‘suç örgütü kurma’ iddiasıyla suç duyurusu
Konuyla ilgili tartışmalar sürerken, Kıraç’ın avukatı Kaya’nın, İnan Kıraç ile evliliği iptal edilen Emine Alangoya, kızları ve diğer kişiler hakkında “suç işleme amacıyla örgüt kurma”, “nitelikli yağma”, “nitelikli dolandırıcılık” suçlamalarıyla suç duyurusunda bulunduğu öğrenildi.
9 Haziran’da İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı'na yapılan suç duyurusunda, Kıraç ile evliliği iptal edilen Emine Alangoya’nın Kıraç’ın yüzde 88 ortak olduğu Kıraça Holding’e kendisini yönetim kurulu üyesi ve imza yetkilisi seçtirdiği, bu şekilde söz sahibi haline geldiği ve kendisine 900 bin lira maaş ödettirdiği iddia edildi. Ayrıca Alangoya’nın kızı Ayça Saydağ Ağa’nın Kıraça Holding’de imza yetkilisi yaptırıldığı 600 bin lira maaş bağlattığı ileri sürüldü.
“Kıraç’ın hesabından milyonlarca dolar para gönderildi”
Alangoya’nın Kıraç adına dava açtırdığı avukatlara bir yandan kendisini ve diğer yandan İnan Kıraç’ı temsil ettirdiği öne sürülen suç duyurusunda, bu avukatlara şirket vekâletnamesi de verildiği ve kendi menfaatleri doğrultusunda taleplerde bulunduğu iddia edildi.
Emine Alangoya’nın kızlarını, avukatlarını ve mütevelli heyetini alarak İnan Kıraç Vakfı’nı kurdurduğu ve 2024 yılında vasiyetname hazırlattırarak Kıraç’ın mirasının bir bölümünün vakfa aktarıldığı öne sürüldü.
Bununla birlikte suç duyurusunda, Alangoya’nın Kıraç’ın banka hesaplarından Kıraça Holding’de işe başlattığı Mustafa Sarı ve Okan Şenol’a milyonlarca dolar para gönderttiği ileri sürüldü.
Suç duyurusunda, ‘Alangoya’nın demans hastalığından faydalanarak Kıraç’ı, evi Vaniköy’den yaklaşık 60 km uzağa, Büyükçekmece’ye götürerek 2024’te kendisi ile evlenmesini sağladığı, böylelikle yasal mirasçı sıfatını kazandığı’ kaydedildi.
“Tedavisine izin verilmedi, kaçırıldı”
Vasi atandıktan sonra mahkemenin İnan Kıraç’ın Koç Üniversitesi Hastanesi’ne yatırılarak baştan aşağıya check - up muayenesine tabi tutulmasını emrettiği ve evde üç tane hemşirenin kalıcı olarak ikamet etmesine karar verildiği belirtilen suç duyusunda, konuyla ilgili şu iddialara yer aldı:
“Ancak hiçbir mahkeme kararı tanımayan örgüt lideri Emine Alangoya ve suç ortakları, eve gelen hemşireleri içeriye almamış, İnan Kıraç’ın tedavi görmesine izin vermedikleri gibi İnan Kıraç’ı evden kaçırmışlardır. Bir süre kendilerine ulaşılamamış ancak sonrasında gelen bilgilere göre İnan Kıraç’ın kişiler tarafından Emine Alongoya’nın Bodrum Yalıkavak’taki evine kaçırıldığı ve orada saklandığı ortaya çıkmıştır. Durumun sosyal medyada yer alması üzerine apar topar tekrar İstanbul’a gelindiği ancak bu defa da Vaniköy’deki yalı yerine, kime ait olduğu bilinmeyen Bebek’te bir evde İnan Kıraç’ın saklandığı anlaşılmış, bu durumun da ortaya çıkmasıyla Şüpheli Emine Alangoya suç ortakları ile birlikte İnan Kıraç’ı Antalya’ya kaçırmıştır. Bu binlerce kilometrelik seyahatler karayolu ile yapılmış zira uçak biletleri ile iz bırakılmak istenmemiştir.”
“Hastaneden kaçırıldı, Yalova’dan dönülerek evine bırakıldı”
Kıraç’ın Koç Üniversitesi Hastanesi’ne yatırıldığında da Alangoya’nın suç işlemeye devam ederek doktor ve hemşireleri hukuka aykırı olarak yanılttığı ve Kıraç’ı oradan çıkarmaya çalıştığına iddia edilen suç duyurusunda, şu ifadeler kullanıldı:
“Alongoya’nın Kıraç’ı birkaç kaçırma girişimi engellenmiş ve akabinde İstanbul Anadolu 2.Aile Mahkemesi ile Alongoya ile ilgili uzaklaştırma kararı alınmıştır. Ancak uzaklaştırma kararından haberi olmasına rağmen hastaneden ayrılmak istememesi üzerine, olay yerine polis çağırılmış polisin geldiğini anlayınca hemen oradan kaçmıştır. Ancak kaçmadan hemen önce telkinlere açık konumdaki kısıtlı İnan Kıraç’ı tahrik ederek, onun sanki serbest bir iradesi varmış gibi doldurarak tüm hastane personelini zor durumda bırakmıştır.
Aynı günün akşamı saat 19.30-20.00 sularında, Ali Şenol, Kamil İpek’i de talimatlandırarak nihayetinde İnan Kıraç’ı hastaneden kaçırmış ve kendisini alıkoymuştur. Bun üzerine vasilerin ihbarı ile neredeyse tüm Türkiye ayağa kalkmış ve İnan Kıraç ve kaçırıldığı araba ülke sathında aranmaya başlanmıştır. Nihayetinde İnan Kıraç’ın şehir dışına kaçırıldığı sırada, Yalova’dan döndürülerek Vaniköy’deki evine bırakıldığı ortaya çıkmış olay yerine intikal eden polis ekipleri evi koruma altına almış, Emine Alangoya kızının evine kaçmış, diğer şüpheliler Ali Şenol, Kamil İpek ve Barış Coşkun gözaltına alınmıştır. Bu şahısların gözaltı işlemleri esnasında önce Emine Alangoya aleyhine beyanlarda bulunduğu daha sonra bizzat Şüpheli Emine Alangoya tarafından gönderilen avukatların telkini ile ifadelerinin geri alındığı ortaya çıkmıştır.”
Soruşturma başlatılması ve kamu davası açılması talep edildi
Suç duyurusunda, Emine Alangoya’nın, “nitelikli dolandırıcılık”, “nitelikli yağma”, “kişiyi hürriyetinden yoksun kılma”, “evrakta sahtecilik”, “koruma, gözetim, yardım veya bildirim yükümlülüğünün ihlâli” ve “kanunun suç saydığı sair fiilleri işlemek amacıyla örgüt kurulması” suçlarını işlediği iddia edildi. Ayrıca, Alangoya liderliğinde, kızları Ayça Saydağ Ağa ve Çağla Saydağ Karter ile Mustafa Sarı, Okan Şenol, Ali Şenol, Kamil İpek ve Barış Coşkun’un ‘örgüte yardım eden kişiler’ olduğu ileri sürüldü. Suç duyurusunda kişilerin banka hesaplarına el konulması, haklarında soruşturma başlatılması ve haklarında kamu davası açılması talep edildi.
İpek Kıraç’tan hamle: İhtiyadi tedbir verilmesi için dilekçe verdi
128 milyon lira vekâlet ücreti verildiğine yönelik tartışmalar sürerken, bir hamle de İnan Kıraç’ın kızı İpek Kıraç’tan geldi.
Kıraç’ın avukatları 128 milyonluk avans vekâlet ücreti verilmesine karar veren Anadolu 2. Sulh Hukuk Mahkemesi’ne ihtiyati tedbir talepli dilekçe sundu.
Dilekçede İnan Kıraç vasileri ile Kıraç’a atanan avukata ödenmesine karar verilen tutarın hukuka aykırı olduğu vurgulandı.
Avukata ödenmesi belirlenen tutara herhangi bir başarı şartı getirilmediği belirtilen dilekçede, “Avukat davayı kazansın ya da kaybetsin her durumda dava değerinin yüzde 10'u oranında avukatlık ücretine hak kazanacaktır. Üstelik avukatlık ücreti, avukatın emeğine ve dava değerine göre değil, sadece dava değerine göre belirlenecektir. Böylesine bir davada avukata uygulamada hemen hemen her zaman görüldüğü üzere, yani dava değeri yükseldikçe düşen oranda bir ücret verilmesi gerekirken, bu durum hiç dikkate alınmayarak doğrudan doğruya dava değeri üzerinden yüzde 10'luk bir ücret ödeneceği kararlaştırılmıştır. Dolayısıyla sözleşmede, avukata, davada başarılı olsun veya olmasın böylesine fahiş, hak ve adalet duygusundan tamamen uzak bir avukatlık ücretinin ödeneceğine dair hükme yer verilmesi son derece hatalıdır” ifadeleri yer aldı.
Dilekçede, 128 milyonun İnan Kıraç’ın avukatı Eşref Kaya’ya ödenip ödenmediğinin tespit edilmesi talep edilirken, para ödenmediyse ihtiyadi tedbir kararının verilmesi, ödendiyse ödenen tutarın Kıraç’ın vesayet hesabına iade edilmesi istendi.