Akıllı şehir atağı: Türkiye’nin 2030 vizyonu şekilleniyor

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, Türkiye’nin dijital dönüşüm vizyonu doğrultusunda yürütülen Coğrafi Bilgi Sistemleri (CBS) projelerine dair önemli açıklamalarda bulundu.

Akıllı şehir atağı: Türkiye’nin 2030 vizyonu şekilleniyor

Yılmaz, 14 farklı bakanlık bünyesindeki 53 ayrı birim tarafından hayata geçirilen 126 CBS projesinin toplam yatırım büyüklüğünün 5 milyar liraya ulaştığını belirtti.

Bu projelerle birlikte Türkiye, akıllı şehir teknolojilerini yalnızca ithal etmekle kalmayıp, aynı zamanda yerli ve milli imkânlarla üretmeyi ve bu teknolojileri ulusal ölçekte yaygınlaştırmayı amaçlıyor.

Coğrafi Bilgi Sistemleri (CBS), coğrafi verilerin toplanması, depolanması, analiz edilmesi ve görselleştirilmesi için kullanılan sistemlerdir.

Bu teknolojiler; şehir planlamasından altyapı yönetimine, afet risk analizlerinden tarım alanlarının takibine kadar birçok alanda kullanılmaktadır.

CBS sayesinde mekânsal veriler daha etkili bir şekilde işlenebilir ve kamu hizmetlerinin etkinliği artırılabilir. Özellikle büyük şehirlerdeki karmaşık yapıların yönetiminde bu sistemler vazgeçilmez hale gelmiştir.

Veriyle güçlenen şehirler: Türkiye akıllı yaşama geçiyor

Türkiye’de CBS Projelerinin Genişleyen Kapsamı

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz’ın da vurguladığı gibi, Türkiye'de CBS altyapısının geliştirilmesi uzun vadeli bir stratejinin parçası olarak ele alınıyor.

Bugün itibarıyla farklı sektörlerde faaliyet gösteren kamu kurumları, CBS teknolojilerini kullanarak daha akıllı ve sürdürülebilir çözümler üretiyor.

Yılmaz, bu sistemlerin kullanım alanının giderek genişlediğini belirterek, özellikle şehirlerin dijitalleşme sürecinde CBS'nin kilit rol oynadığına dikkat çekti.

Veriyle güçlenen şehirler: Türkiye akıllı yaşama geçiyor

126 Projede Hangi Alanlara Odaklanılıyor?

Projelerin çoğu, akıllı şehir altyapılarının güçlendirilmesine yönelik çalışmalardan oluşuyor.

Afet Yönetimi ve Risk Haritalandırması: Deprem, sel ve yangın gibi afetlere karşı risk haritalarının çıkarılması ve bu haritalara göre erken uyarı sistemlerinin geliştirilmesi,

Altyapı İzleme: Su, doğalgaz ve elektrik hatlarının dijital haritalar üzerinden izlenmesi, arızaların önceden tespiti,

Ulaşım Planlaması: Trafik yoğunluklarının analiz edilmesi, yeni yol ve kavşak projelerinin mekânsal verilerle desteklenmesi,

Tarım ve Çevre Yönetimi: Tarım arazilerinin verimliliğinin izlenmesi, doğal sit alanlarının korunması ve çevresel sürdürülebilirliğin sağlanması.

Bu alanlardaki projeler hem kamu hizmetlerinin kalitesini artırıyor hem de karar alma süreçlerinde veri temelli yaklaşımların benimsenmesini sağlıyor.

Türkiye Yüzyılı Şehirleri: Dijitalleşmenin Yeni Yüzü

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz, konuşmasında “Türkiye Yüzyılı Şehirleri” vizyonunu vurguladı. Bu vizyon, şehirlerin yalnızca fiziki olarak değil, dijital altyapı açısından da çağın gereklerine uygun hale getirilmesini hedefliyor.

Akıllı şehirler konsepti kapsamında; enerji yönetiminden ulaşım sistemlerine, sağlık hizmetlerinden eğitim altyapısına kadar pek çok alanda teknolojik çözümler devreye alınacak.

Yılmaz, bu dönüşüm sürecinde sadece dışa bağımlı kalınmasının yeterli olmayacağını, yerli ve milli teknolojilere öncelik verilmesinin stratejik bir gereklilik olduğunu ifade etti.

Türkiye’nin sahip olduğu mühendislik kapasitesini ve yazılım potansiyelini CBS projelerinde etkin bir şekilde kullanarak teknoloji ithalatına olan bağımlılığın azaltılması hedefleniyor.

Bakanlıklar ve Kurumlar Arası İşbirliği Artıyor

CBS projelerinin etkili bir şekilde yürütülmesi, farklı kamu kurumlarının koordineli çalışmasıyla mümkün oluyor.

14 bakanlık bünyesindeki 53 birim tarafından sürdürülen projeler, disiplinler arası işbirliğini gerektiriyor. Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı’ndan Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’na, Tarım ve Orman Bakanlığı’ndan İçişleri Bakanlığı’na kadar birçok kurum bu sistemlerden faydalanıyor.

Ayrıca, yerel yönetimlerin de bu süreçte aktif görev üstlenmesi teşvik ediliyor. Belediyeler, şehir planlamasında ve kaynak yönetiminde CBS teknolojilerini kullanarak daha verimli kararlar alabiliyorlar.

Dijital Türkiye Vizyonu ve Gelecek Planları

Türkiye'nin dijitalleşme hamlesi sadece CBS ile sınırlı değil. Cumhurbaşkanlığı Dijital Dönüşüm Ofisi öncülüğünde yürütülen çalışmalarla e-devlet hizmetleri yaygınlaştırılıyor, yapay zekâ ve büyük veri gibi alanlarda projeler destekleniyor.

Bu kapsamda CBS teknolojileri de bütüncül dijitalleşme stratejisinin önemli bir bileşeni olarak değerlendiriliyor.

Yılmaz, önümüzdeki dönemde CBS projelerinin sayısının ve çeşitliliğinin artacağına, bu teknolojilerin yalnızca büyükşehirlerde değil, tüm Anadolu’da yaygınlaştırılacağına dikkat çekti. Böylece coğrafi veriler ışığında daha dengeli bir kalkınma modeli benimsenecek.

Yerli ve Milli Teknoloji Vurgusu

Konuşmasında özellikle "yerli ve milli teknoloji" kavramına vurgu yapan Yılmaz, bu konunun Türkiye’nin teknoloji politikalarının merkezinde yer aldığını belirtti.

CBS projelerinde kullanılan yazılımlar, veri işleme araçları ve dijital haritalama sistemleri giderek daha fazla yerli firmalar tarafından geliştiriliyor.

Bu durum, teknoloji sektöründe yerli üreticilere yeni fırsatlar sunarken, Türkiye'nin dijital egemenliğini de güçlendiriyor.

Özellikle TÜBİTAK destekli projeler, üniversite-sanayi işbirlikleri ve teknoparklarda geliştirilen çözümler sayesinde CBS alanında dışa bağımlılık giderek azalıyor. Türkiye’nin bu alandaki teknolojik yeterliliği, uluslararası platformlarda da dikkat çekmeye başladı.

Türkiye, Dijital Çağın Gereklerine Ayak Uyduruyor

Türkiye, hem şehirlerin yönetiminde hem de kamu hizmetlerinin sunumunda dijital dönüşümü merkezine alan stratejik bir yol haritası izliyor.

Coğrafi Bilgi Sistemleri bu dönüşümde kilit bir rol üstleniyor. 5 milyar liralık bir büyüklüğe ulaşan 126 proje, sadece teknik yatırımları değil, aynı zamanda yönetim anlayışındaki dönüşümü de temsil ediyor.

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz’ın da ifade ettiği gibi, Türkiye’nin hedefi sadece teknoloji kullanıcısı olmak değil, aynı zamanda teknoloji üreten ve ihraç eden bir ülke haline gelmektir.

Bu doğrultuda yürütülen CBS projeleri, Türkiye'nin dijital geleceğine atılan sağlam adımların bir göstergesi niteliğinde.

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde gerçekleştirilen Türkiye Coğrafi Bilgi Sistemi Kurulu Toplantısı'na başkanlık etti.

Toplantının açılışında yaptığı konuşmada, Türkiye’nin dijitalleşme ve şehircilik vizyonuna dair önemli açıklamalarda bulundu.

Yılmaz, toplantıda ele alınacak üç ana başlığın; Türkiye Ulusal Coğrafi Bilgi Stratejisi ve Eylem Planı'nda gelinen nokta, kamu kurumlarının yürüttüğü Coğrafi Bilgi Sistemi (CBS) projelerindeki gelişmeler ve 2030 Ulusal Akıllı Şehirler Stratejisi ve Eylem Planı'nın yeni dönem yol haritası olduğunu belirtti.

Bu üç konunun sadece teknik ve teknolojik gelişmelerle sınırlı olmadığını ifade eden Yılmaz, aynı zamanda daha şeffaf, etkin ve vatandaş odaklı bir kamu yönetiminin temellerini oluşturduğunu vurguladı.

CBS Projeleri 5 Milyar Liralık Yatırıma Ulaştı

Coğrafi bilgi sistemlerinin afet yönetimi, çevresel sürdürülebilirlik, altyapı planlaması ve kalkınma gibi birçok kritik alanda hayati bir görev üstlendiğini dile getiren Yılmaz, kamu kararlarının doğru, güncel ve standartlara uygun verilerle alınmasının, kaynakların verimli kullanımına ve hizmet kalitesine önemli katkılar sunduğunu söyledi.

Haziran 2024 itibarıyla Türkiye Ulusal Coğrafi Bilgi Sistemi'nin, e-Devlet Kapısı ile tam entegre bir biçimde erişime açıldığını aktaran Yılmaz, sistemin 630 coğrafi veri katmanını içeren güncel veri sözlüğü ile birlikte çalıştığını ve kurumlar arasında veri paylaşımını hızlandırarak veri tekrarının önüne geçtiğini kaydetti.

2025 yılı başında yalnızca 14 bin kullanıcısı bulunan sistemin, temmuz ayı itibarıyla 240 binden fazla kullanıcıya ulaştığını açıklayan Yılmaz, sistemin kamu kurumlarından özel sektöre, yerel yönetimlerden akademik çevrelere kadar geniş bir kullanıcı yelpazesine hitap ettiğini belirtti.

2024-2030 dönemini kapsayan Ulusal Coğrafi Bilgi Stratejisi ve Eylem Planı’nın bu yıl için hedeflenen göstergelerinde yüzde 87 oranında başarı elde edildiğini belirten Yılmaz, bu sonucun hem kurumsal sahiplenmeyi hem de teknik yeterliliği ortaya koyduğunu ifade etti.

Şu anda 14 bakanlık ve 53 birim tarafından yürütülen toplam 126 CBS projesinin yaklaşık 5 milyar liralık bir yatırım büyüklüğüne ulaştığını açıkladı.

Sosyal Yardımdan Afet Yönetimine Geniş Kapsamlı Uygulamalar

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz, CBS projelerinin sadece teknik kazanımlar sağlamadığını, vatandaşların günlük yaşamını da kolaylaştırdığını belirtti.

Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’nın yardımların mekânsal erişimini izleme çalışmaları, Tarım ve Orman Bakanlığı’nın toprak ve su kaynaklarının takibi, İçişleri Bakanlığı’nın güvenlik, sınırlar ve afet yönetimi uygulamaları ile Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı’nın yol envanteri oluşturma çalışmaları bu kapsamda dikkat çeken uygulamalar arasında yer aldı.

Ayrıca, Sağlık Bakanlığı'nın sağlık verilerinin takibine yönelik vaka kümelenmeleri ve hastane yatak kapasitesi gibi analizleri, vatandaşların sağlık hizmetlerine erişimini kolaylaştırmayı amaçlıyor.

Tüm bu projeler sayesinde vatandaşlar, doğal afet sırasında en yakın toplanma alanını öğrenebiliyor, yatırım yapacağı bölgenin imar bilgilerine ulaşabiliyor, arazisinin tarımsal verim haritasını görebiliyor ya da turistik alanları dijital haritalar üzerinden keşfedebiliyor.

Akıllı Şehirler İçin Dijital ve Katılımcı Dönüşüm

Yılmaz, şehircilik alanında en güçlü dijital dönüşüm alanının “akıllı şehirler” olduğuna dikkat çekti. Akıllı şehirlerin yalnızca teknolojik bir dönüşümü değil, aynı zamanda çevreyle barışık, insanı merkeze alan, verimli ve katılımcı bir yerel yönetim anlayışını temsil ettiğini söyledi.

Bu kapsamda, 2030 Ulusal Akıllı Şehirler Stratejisi ve Eylem Planı doğrultusunda 81 ilin interaktif dijital ikizlerinin oluşturulacağını, 187 belediyede ise akıllı şehir birimlerinin kurulacağını açıkladı.

Yapay zeka, büyük veri analitiği ve nesnelerin interneti gibi ileri teknolojilerin şehir altyapılarına entegre edilmesiyle; trafik düzenlemesi, enerji verimliliği, atık yönetimi, çevresel izleme, kamu hizmetlerine erişim ve afet erken uyarı sistemlerinde önemli dijital gelişmeler yaşanması hedefleniyor.

Ayrıca, yerli yazılım çözümlerine öncelik verilerek teknolojik bağımsızlık hedeflenirken, girişimcilere yönelik eğitim ve mentorluk programlarıyla ulusal rekabet gücünün artırılması planlanıyor. 2030 yılına kadar 500 girişimci ve start-up’ın desteklenmesi amaçlanıyor.

Olgunluk Seviyesi ve Performans Takibi Yapılacak

Strateji kapsamında, şehirlerin “akıllı şehir olgunluk seviyesi” takip edilerek hangi adımların başarıyla atıldığı belirlenecek.

Aynı zamanda şehirler arası bilgi paylaşımı, rehberlik sistemleri ve yönetişim yapılarının güçlendirilmesi temel öncelikler arasında yer alacak.

Yılmaz, şehirlerin dijital dönüşümünü sadece bir yönetim aracı olarak değil, yaşam kalitesini artırmayı hedefleyen bir vizyon olarak gördüklerini belirterek, “vatandaşa dokunan, erişilebilir ve güvenli kentler” inşa etmeyi amaçladıklarını vurguladı.

Bu bağlamda, “Akıllı Şehir Teknoloji Radarı” yaklaşımıyla dünyadaki gelişmelerin yakından izleneceğini ve Türkiye'deki uygulamaların yerli teknolojilerle hayata geçirileceğini aktardı.

Yılmaz, Türkiye’nin dijitalleşme hamlesinde coğrafi verilerin stratejik önem taşıdığını belirterek, sürdürülebilir, güvenli ve dünya standartlarında akıllı şehirlerin Türkiye’nin geleceğinde kilit görev alacağını söyledi.

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı başta olmak üzere, bu dönüşüme katkı sunan tüm bakanlıklara, yerel yönetimlere ve paydaşlara teşekkür etti.

Toplantıya; Aile ve Sosyal Hizmetler, Enerji ve Tabii Kaynaklar, İçişleri, Kültür ve Turizm, Milli Eğitim, Sağlık, Sanayi ve Teknoloji, Tarım ve Orman ile Ulaştırma ve Altyapı Bakan Yardımcıları ile ilgili kamu kurumlarının temsilcileri katıldı.