Tarlalarda kuraklık, Borsada hareketlilik: Tarım fiyatlarında dalgalanma

Ancak piyasa analistleri ve teknik göstergeler, bu yükselişin geçici olabileceği uyarısında bulunuyor. Mevcut hava koşullarının etkisiyle oluşan fiyat priminin, yılın üçüncü çeyreği itibarıyla azalarak yerini aşağı yönlü baskılara bırakabileceği öngörülüyor.

ABD’de Hava Şartları Tahıl Piyasasını Şekillendiriyor

Haziran ayı sonlarından itibaren ABD’nin Ortabatı bölgesini etkisi altına alan sıcak hava dalgası, tarım arazilerindeki nem seviyelerini düşürerek bitki gelişimini olumsuz etkiliyor.

Özellikle Iowa, Illinois, Nebraska ve Kansas gibi mısır ve buğday üretiminin yoğun olduğu eyaletlerde sıcaklıkların mevsim normallerinin oldukça üzerine çıkması, rekolte tahminlerinin aşağı yönlü revize edilmesine neden oldu.

Bu gelişme, vadeli işlemler piyasalarında mısır ve buğday kontratlarının primli işlem görmesine yol açtı. Spekülatif alımların da etkisiyle, bu iki tarım ürününde fiyatlar haftalık bazda ciddi bir yükseliş kaydetti.

Ancak uzmanlar, bu yükselişin temel olarak arz endişelerine dayandığını ve uzun vadede sürdürülebilir olmayabileceğini ifade ediyor.

Teknik Göstergeler ve Temel Dinamikler Arasında Uyum Arayışı

Piyasalarda şu an için tarım emtialarına yönelik risk algısı yüksek seyretse de, teknik analiz araçları orta vadeli düşüş sinyalleri veriyor.

Özellikle mısır ve buğdayda bazı önemli teknik eşiklerin üzerinde kalınamadığı sürece yukarı yönlü hareketin sınırlı kalacağı düşünülüyor.

Buğday fiyatlarında 5 dolar/bushel seviyesi psikolojik ve teknik açıdan kritik bir direnç noktası olarak izleniyor.

Eğer fiyatlar bu seviyenin üzerinde kalıcı olamazsa, kısa vadeli yükselişin ardından kar satışlarıyla birlikte aşağı yönlü bir düzeltme kaçınılmaz olabilir.

Aynı şekilde mısırda da 3,94 dolar/bushel seviyesi önemli bir teknik eşik olarak değerlendiriliyor. Bu seviyenin altında kalıcılık sağlanması, düşüş eğiliminin hızlanmasına neden olabilir.

Soya fasulyesinde ise 10 dolar/bushel seviyesi dikkatle takip ediliyor. Son dönemdeki yükseliş trendi, büyük ölçüde hava koşullarına bağlı arz kaygılarından besleniyor.

Ancak Çin başta olmak üzere talep tarafında yaşanan yavaşlama ve küresel stoklardaki görece artış, fiyatların yükselişini sınırlayan başlıca unsurlar arasında yer alıyor.

Hava Koşulları Kadar Global Talep de Belirleyici

Tarım emtialarındaki fiyatlamaları sadece arz tarafındaki gelişmeler değil, aynı zamanda talep dinamikleri de doğrudan etkiliyor.

Özellikle Çin, Hindistan ve Güneydoğu Asya ülkelerindeki tüketim eğilimleri ile ithalat politikaları, fiyatlar üzerinde belirleyici rol oynuyor.

Çin’in mısır ve soya ithalatında yavaşlamaya gitmesi, ABD’den yapılan ihracatın temposunu düşürmüş durumda.

Buna ek olarak, küresel resesyon beklentilerinin de etkisiyle tarım ürünlerine olan talepte genel bir temkinlilik söz konusu.

Bu durum, özellikle üçüncü çeyrek itibarıyla fiyatlar üzerindeki yukarı yönlü baskının azalmasına yol açabilir.

Ayrıca, Karadeniz üzerinden Ukrayna’dan yapılan buğday ihracatının yeniden istikrara kavuşması ve Rusya’nın rekor seviyedeki buğday üretimi, küresel buğday arzında rahatlama sağlayabilir.

Bu da spot piyasada fiyatların daha fazla yukarı çıkmasını engelleyen bir diğer unsur olarak öne çıkıyor.

Spekülatif Hareketlere Dikkat

Tarım piyasalarında yaşanan kısa vadeli sert fiyat hareketlerinin bir kısmı spekülatif işlemlerden kaynaklanıyor.

Vadeli işlemler piyasasında hedge fonlar ve büyük yatırımcıların pozisyonları, çoğu zaman hava koşullarına bağlı olarak hızla değişebiliyor. Bu da hem üreticiler hem de alıcılar açısından belirsizlikleri artırıyor.

Özellikle sıcak hava gibi ani gelişmelerin etkisiyle piyasaya hızlı giriş yapan spekülatörler, kısa vadeli fiyatları yukarı taşıyabiliyor.

Ancak bu tür hareketler genellikle sürdürülebilir olmadığından, temel ve teknik analizlere dayalı stratejiler önem kazanıyor.

Tarım Ürünlerinde Önümüzdeki Döneme Dair Beklentiler

Uzmanlar, yılın üçüncü çeyreği itibarıyla tarım emtialarında arz-talep dengesinin yeniden kurulabileceği görüşünde.

Eğer yaz aylarının geri kalanında hava koşulları normale döner ve verimlilik tahminleri yukarı yönlü revize edilirse, fiyatlar üzerindeki yukarı yönlü baskı azalabilir. Bu durum, mısır ve buğdayda yeniden ılımlı seviyelere dönüş yaşanabileceği anlamına geliyor.

ABD Tarım Bakanlığı'nın (USDA) önümüzdeki haftalarda açıklayacağı üretim ve stok verileri, piyasaların yönü açısından belirleyici olacak.

Ayrıca, başta Çin olmak üzere büyük ithalatçı ülkelerin yeni döneme ilişkin stratejileri ve alım politikaları da dikkatle izlenmeli.

Geçici Prim, Uzun Vadeli Strateji Gerektiriyor

ABD’deki sıcak hava dalgası kısa vadede tarım emtialarında belirgin bir fiyat artışı yaratmış durumda. Ancak bu yükselişin geçici bir arz endişesine dayandığı ve temel göstergelerle desteklenmediği unutulmamalı.

Teknik analizler ve küresel talep görünümü dikkate alındığında, üçüncü çeyrekte mısır, buğday ve soya fiyatlarının baskı altında kalması olası.

Yatırımcılar ve üreticiler açısından bu tür geçici primlerin uzun vadeli stratejilerle dengelenmesi büyük önem taşıyor.

Hava koşulları gibi dışsal şoklara karşı dayanıklı portföyler oluşturmak ve teknik seviyelere dikkat ederek işlem yapmak, tarım emtialarında dalgalanmaların yaratacağı riskleri minimize etmek açısından kritik bir gereklilik olarak öne çıkıyor.

Son günlerde tarım emtialarında gözle görülür bir fiyat artışı yaşanıyor. Hem Amerika Birleşik Devletleri'nde hem de Avrupa’da tarımsal ürünlerin fiyatlarında yukarı yönlü bir hareket dikkat çekiyor.

Özellikle Chicago Ticaret Borsası'nda işlem gören buğday, mısır ve soya fasulyesi vadeli işlemleri, son bir hafta içerisinde yaklaşık yüzde 2 oranında yükseldi.

Bu artışın temelinde ise ABD'nin tarım üretiminde kilit görev alan “tahıl kuşağı”nda etkili olan sıcak ve kurak hava koşulları yer alıyor.

Meteorolojik tahminler, önümüzdeki günlerde sıcaklıkların daha da artacağına ve yağışların sınırlı kalacağına işaret ediyor.

Bu durum, ürünlerin gelişiminde stres yaratabileceği endişesiyle piyasada “hava primi” olarak bilinen fiyat artışını tetikliyor.

Ancak uzun vadeli üretim görünümüne bakıldığında, yaz aylarındaki bu geçici sıcak dalgalarının genel arz bolluğunu köklü bir şekilde etkilemesi beklenmiyor.

Bu nedenle üçüncü çeyrek için yapılan teknik analizlerde, fiyatlarda aşağı yönlü bir düzeltme olabileceği öngörülüyor.

Aşırı Sıcaklıklar Rekolteyi Tehdit Etmiyor

Sıcak hava koşullarının üretim üzerinde olumsuz etkiler yaratacağı öngörülse de, piyasa aktörlerinin büyük bir bölümü, bu durumun rekor seviyelerdeki mısır ve yüksek buğday ile soya fasulyesi rekoltesini ciddi anlamda tehdit edecek boyutta olmadığı görüşünde birleşiyor.

Küresel emtia analiz şirketi BMI, yaptığı değerlendirmede, mevcut piyasa dinamiklerinin temelde düşüş eğiliminde olduğunu ve fiyatlarda gerilemenin devam edebileceğini belirtti.

Bu analiz, arz-talep dengesindeki güçlü arz lehine görünümün kısa vadede fiyatlar üzerinde baskı yaratmaya devam edebileceğini gösteriyor.

Şirketin değerlendirmesine göre, buğday, mısır ve soya fasulyesi fiyatlarında teknik olarak aşağı yönlü düzeltme potansiyeli hâlâ güçlü.

Ayrıca kahve fiyatlarında düşüş eğiliminin süreceği, kakao fiyatlarında ise kısa vadeli bir toparlanmanın mümkün olabileceği kaydediliyor.

Mısır Fiyatları: Kritik Seviye 3.94 Dolar

Mısır vadeli işlemlerinde son dönemdeki gelişmeler, fiyatların Ağustos 2024’ten bu yana görülen en düşük seviye olan 3,96 dolardan toparlanarak yeniden kile başına 4,00 doların üzerine çıkmasına neden oldu.

Bu toparlanmada ihracat talebindeki artış ve ABD’nin mısır üretim bölgesindeki hava şartlarının kuraklığa evrilmesi etkili oldu. Ancak bu çıkışın kalıcılığına yönelik şüpheler de sürüyor.

Teknik analizlere göre, temmuz-eylül döneminde fiyatların yeniden 3,94 dolar seviyesine gerileme olasılığı bulunuyor.

Eğer bu seviye aşağı yönlü kırılırsa, fiyatlar 3,60 ila 3,80 dolar aralığına kadar düşebilir. Bu seviyeler, özellikle arz fazlası ve zayıf talep senaryoları altında teknik olarak mümkün görünüyor.

Buğdayda Arz Baskısı: 5 Doların Altı Gündemde

Buğday fiyatları da sıcak hava koşullarından kısa vadeli destek bulmuş durumda. Ancak genel piyasa görünümünde, özellikle Kuzey Yarımküre'deki yüksek üretim beklentileri ve küresel ticarette devam eden belirsizlikler, fiyatların üzerinde baskı oluşturmaya devam ediyor. Şu an itibarıyla buğday vadeli işlemleri kile başına yaklaşık 5,40 dolar seviyesinde işlem görüyor.

ABD Tarım Bakanlığı’nın (USDA) temmuz ayı WASDE raporu, artan verim nedeniyle ABD buğday üretim tahminini 1,929 milyar kileye yükseltti.

Bu da arz tarafındaki gücün sürdüğüne işaret ediyor. Teknik analizler ise buğday fiyatlarının üçüncü çeyrekte 4,93 dolar seviyelerine kadar geri çekilebileceğini gösteriyor.

Eğer bu destek seviyesi de kırılırsa, 3,59 ile 4,28 dolar aralığındaki zayıf fiyat seviyeleri gündeme gelebilir.

Diğer yandan, fiyatların 5,92 dolar direncini aşması halinde yukarı yönlü bir hareketlenme yaşanabilir. Bu durumda, piyasada kısa süreli bir ralli başlayarak fiyatların 7,37 dolara kadar tırmanması mümkün olabilir.

Soya Fasulyesinde Yatay Seyir, Ancak Düşüş Potansiyeli Var

Soya fasulyesi fiyatları yılbaşından bu yana görece durağan bir seyir izliyor. Chicago’daki vadeli işlemlerde fiyatlar kile başına yaklaşık 10,20 dolar seviyesine ulaşarak yüzde 2 civarında bir yükseliş gösterdi.

Ancak bu artış, geçen ayki yüzde 3,88’lik düşüşü ve geçen yıla göre yaşanan yüzde 8,89 oranındaki kaybı telafi edemedi.

Sıcak hava koşulları, kısa vadede fiyatlara destek sunuyor gibi görünse de, genel üretim projeksiyonları güçlü kalmaya devam ediyor.

Üçüncü çeyrek itibarıyla fiyatların 9,79 dolar destek seviyesini test etmesi bekleniyor. Bu desteğin altına inilmesi halinde, fiyatların 8,92 ile 9,46 dolar aralığına gerilemesi ihtimali bulunuyor.

Öte yandan, piyasanın yukarı yönlü bir hareket başlatması durumunda, 10,82 dolar seviyesinin aşılmasıyla birlikte fiyatların 11,72 ile 12,15 dolar aralığına tırmanması mümkün olabilir.

Bu senaryo, özellikle sıcak hava nedeniyle oluşabilecek bölgesel arz sıkıntıları ve ihracat taleplerinin artması durumunda geçerli olabilir.

Genel Değerlendirme: Hava Şartları Kısa Vadeli Etkili, Temel Dinamikler Baskın

Tarım emtia piyasasında yaşanan son gelişmeler, hava koşullarının fiyatlar üzerinde kısa vadeli etkiler yaratabildiğini ancak temel piyasa dinamiklerinin daha belirleyici olduğunu gösteriyor.

Yüksek rekolte beklentileri, bol arz görünümü ve teknik analizlerdeki aşağı yönlü sinyaller, üçüncü çeyrek için fiyatların baskı altında kalabileceğine işaret ediyor.

Her ne kadar sıcak hava “hava primi” ile kısa süreli yükselişleri tetiklese de, bu etkiler genellikle sınırlı kalıyor ve sürdürülebilir olmuyor.

Bu nedenle yatırımcılar, özellikle teknik destek ve direnç seviyelerini yakından izleyerek temkinli hareket etmeye çalışıyor.

Emtia piyasalarında temmuz-eylül döneminde volatilitenin artabileceği, ancak genel yönün aşağı olabileceği değerlendiriliyor.