Ekonomide yeni dönem: Enflasyon düşüyor, güven artıyor

Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, ekonomik programın kararlılıkla sürdürüldüğünü vurgulayarak, Türkiye ekonomisinin artık iç ve dış şoklara karşı çok daha dirençli bir yapıya kavuştuğunu belirtti.

Ekonomide yeni dönem: Enflasyon düşüyor, güven artıyor

Bakan Şimşek, Kur Korumalı Mevduat (KKM) uygulamasının da yakın bir zamanda tamamen sonlandırılacağını duyurdu.

Enflasyonla mücadelede kalıcı bir düşüş eğiliminin başladığını ifade eden Şimşek, vatandaşların alım gücünde hissedilir bir artış olacağını ve gelirlerin reel olarak anlam kazanacağını dile getirdi.

Şimşek: Ekonomide yeni dönem başlıyor

Ekonomik Dayanıklılık Mesajı

Bakan Şimşek’in açıklamalarına göre, uygulanan ekonomik program sayesinde Türkiye ekonomisi artık sadece geçici tedbirlerle değil, uzun vadeli ve yapısal reformlarla korunuyor.

Bu çerçevede hem içeriden gelebilecek ekonomik dalgalanmalara hem de küresel piyasalarda yaşanabilecek olumsuzluklara karşı daha güçlü bir altyapı oluşturuldu.

Şimşek, "Ekonomimiz artık sadece dış kaynaklı dalgalanmalara değil, içeride yaşanabilecek politik veya finansal gelişmelere karşı da daha dirençli hale geldi," ifadelerini kullandı.

Şimşek: Ekonomide yeni dönem başlıyor

Kur Korumalı Mevduat (KKM) Dönemi Sona Eriyor

2021 yılında dövizdeki dalgalanmalara karşı yatırımcıları ve tasarruf sahiplerini korumak amacıyla devreye alınan Kur Korumalı Mevduat (KKM) sistemi, geçici bir çözüm olarak devreye girmişti.

Ancak zamanla KKM’nin bütçe üzerindeki yükü, özellikle Merkez Bankası kaynaklarının etkinliği ve enflasyonla mücadeledeki etkisi tartışma konusu haline geldi.

Bakan Şimşek, bu geçici önlemin artık misyonunu tamamladığını belirterek, "KKM uygulamasıyla ilgili süreçte sona doğru yaklaşıyoruz.

Bu sistem, geçici bir ihtiyaçtan doğdu ancak kalıcı olmaması gerekiyordu. Şimdi, sürdürülebilir bir ekonomik yapıya geçiş sürecindeyiz" dedi.

Şimşek ayrıca, finansal sistemde Türk Lirası'nın yeniden hâkim para birimi haline gelmesinin öncelikleri arasında olduğunu vurguladı.

Şimşek: Ekonomide yeni dönem başlıyor

Enflasyonla Mücadelede Kalıcı İyileşme Vurgusu

Ekonomik programın temel taşlarından biri olan enflasyonla mücadele konusunda da kararlı bir tavır sergileyen Bakan Şimşek, fiyat artışlarının kontrol altına alınmaya başlandığını ve bu sürecin kalıcı hale gelmesi için tüm araçların kullanılacağını ifade etti.

“Enflasyon oranlarında zirve geride kaldı. Şu an düşüş trendine girmiş durumdayız ve bu düşüş, sadece geçici bir iyileşme değil; yapısal bir dönüşümün sonucu olacak,” şeklinde konuştu.

Bu süreçte uygulanan sıkı para politikası ve mali disiplin sayesinde piyasaların dengelendiğini belirten Şimşek, enflasyonun yılın ikinci yarısından itibaren daha belirgin bir şekilde gerilemeye devam edeceğini ifade etti.

Şimşek: Ekonomide yeni dönem başlıyor

Alım Gücü Artacak, Gelirler Reel Anlam Kazanacak

Bakan Şimşek, vatandaşların ekonomik programın etkilerini doğrudan hissedecekleri bir döneme girildiğini belirterek, özellikle sabit gelirli kesimlerin alım gücünde artış sağlanacağını söyledi.

“Vatandaşlarımız artık kazandıkları parayla daha fazla mal ve hizmet alabilecek. Bu da gelirlerin reel olarak anlam kazanması demek,” dedi.

Kamu maliyesindeki iyileşmenin ve bütçe disiplininin doğrudan halkın yaşam standardına yansıyacağını kaydeden Şimşek, özellikle sosyal desteklerin hedefli ve etkili şekilde sürdürüleceğini, israfa son verileceğini ve kaynakların verimli alanlara yönlendirileceğini belirtti.

Şimşek: Ekonomide yeni dönem başlıyor

Sürdürülebilir Büyüme Hedefi

Mehmet Şimşek’in açıklamaları sadece kısa vadeli göstergelerle sınırlı kalmadı. Bakan, Türkiye’nin ekonomik büyümesini sürdürülebilir ve dengeli bir yapıya kavuşturmayı amaçladıklarını söyledi.

"Cari açığın kontrol altına alınması, döviz rezervlerinin güçlendirilmesi, dış yatırımın teşvik edilmesi ve verimlilik artışıyla desteklenen bir büyüme modeline geçiyoruz," ifadelerini kullandı.

Bu dönüşüm sürecinin zaman alacağını ancak atılan adımların meyvesini vereceğini vurgulayan Şimşek, ekonomide istikrarın sağlanmasının ardından yatırım ortamının daha cazip hale geleceğini ve bu durumun istihdamı da olumlu etkileyeceğini belirtti.

Güven Ortamı Pekiştiriliyor

Ekonomik programın bir diğer önemli boyutu ise güven ortamının yeniden inşa edilmesi. Bakan Şimşek, gerek yerli gerekse uluslararası yatırımcılara verilen mesajların, piyasalarda olumlu karşılandığını ifade etti.

Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşlarının Türkiye ile ilgili beklentilerini yukarı yönlü revize ettiğini ve bu durumun da programın doğruluğunu teyit ettiğini söyledi

Türkiye ekonomisinin kredibilitesinin artmasıyla birlikte, finansmana erişim kolaylaşıyor ve borçlanma maliyetleri düşüyor. Bu durumun özellikle özel sektör yatırımlarına olumlu yansıması bekleniyor.

KKM’nin Ardından Ne Gelecek?

KKM uygulamasının sona ermesinin ardından, tasarruf sahiplerinin güvenle yatırım yapabilecekleri alternatif Türk Lirası enstrümanlarının geliştirilmesi de gündemde.

Bakanlık ve Merkez Bankası iş birliğiyle, daha cazip ve uzun vadeli TL ürünlerinin devreye alınması planlanıyor. Amaç, halkın dövize yönelmeden birikimlerini Türk Lirası'nda tutmasını sağlamak.

Şimşek, "Artık ekonomik programımızın odağında fiyat istikrarı ve finansal istikrar var. Bu ikisini sağladığınızda vatandaş zaten dövize yönelme ihtiyacı hissetmez," diye konuştu.

Kapsamlı Bir Dönüşüm Başladı

Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in açıklamaları, Türkiye ekonomisinin geçici çözümlerden kalıcı ve sürdürülebilir politikalara geçtiğini ortaya koyuyor.

KKM gibi geçici uygulamaların sona ermesiyle birlikte, ekonomide daha sağlam temellerin atıldığı ve vatandaşların refahını artırmaya yönelik adımların hız kazandığı görülüyor.

Önümüzdeki dönemde enflasyondaki gerilemenin daha net hissedilmesi, alım gücünün artması ve TL’ye olan güvenin yeniden inşa edilmesiyle birlikte Türkiye ekonomisinin daha dengeli bir büyüme patikasına girmesi hedefleniyor. Bakan Şimşek’in de belirttiği gibi, artık geçici çözümler değil, kalıcı reformlar dönemindeyiz.

Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, ekonomi politikalarına ilişkin yaptığı son açıklamalarda, Türkiye ekonomisinin artık hem iç hem de dış kaynaklı şoklara karşı çok daha dirençli bir yapıya kavuştuğunu belirtti.

Şimşek, uygulanan ekonomik programın büyük iki şok atlatmasına rağmen rayından sapmadığını, aksine daha da güçlenerek yoluna devam ettiğini vurguladı.

Programın ülke ekonomisinin dayanıklılığını artırdığını ifade eden Şimşek, “Bu program rüştünü ispatladı,” dedi.

Ekonomi Programı Gücünü Kanıtladı

Mehmet Şimşek’e göre, Türkiye’nin uygulamakta olduğu ekonomik program, geçmiş dönemde yaşanan önemli ekonomik dalgalanmalara ve belirsizliklere karşı başarılı bir sınav verdi.

Şimşek, programın kararlılıkla sürdürüldüğünü ve özellikle dış finansman ihtiyacının büyük ölçüde azaldığını belirtti.

“Program rayından çıkmadı, güçlü şekilde devam ediyor,” diyen Şimşek, bu politikaların Türkiye’nin ekonomik bünyesini sağlamlaştırdığını ifade etti.

Kur Korumalı Mevduat (KKM) Uygulaması Son Aşamaya Geldi

Şimşek’in üzerinde durduğu önemli başlıklardan biri de Kur Korumalı Mevduat (KKM) sistemi oldu. Türkiye ekonomisinde dalgalanmaları önlemek amacıyla başlatılan bu sistemden çıkış süreci devam ediyor.

Bakan, bu geçiş sürecinin sorunsuz yürütüldüğünü ve yakın bir zamanda KKM uygulamasının tamamen sona ereceğini açıkladı.

“Yakında muhtemelen KKM uygulaması sona erecek,” diyen Şimşek, bu gelişmenin döviz piyasalarında istikrarın sağlandığına dair önemli bir işaret olduğunu da ima etti.

Rezervlerde Endişe Yok: Sağlıklı Politikaların Gücü

Bakan Şimşek, Türkiye'nin döviz rezervleri konusuna da değindi ve bu alanda herhangi bir endişeye gerek olmadığını söyledi.

“Rezerv yeterliliği noktasında bir kaygımız yok,” ifadelerini kullanan Şimşek, sağlıklı ve rasyonel politikaların sürdüğü ülkelerde yüksek rezerv gereksiniminin daha az olduğunu vurguladı.

Türkiye’nin rezerv tamponunu devreye soktuğunu ve bu süreçte ciddi rezerv birikimi sağlandığını kaydederek, “Mart ve Nisan aylarında bu tampon devreye girdi,” dedi.

Enflasyonla Mücadelede İyimser Tablo: Kalıcı Düşüş Başladı

Şimşek’in en çok üzerinde durduğu konulardan biri de enflasyondu. Bakan, Türkiye’de enflasyonda artık kalıcı bir düşüş trendinin başladığını belirtti.

Bu düşüşün sadece geçici bir rahatlama değil, yapısal politikaların sonucu olduğunu ifade eden Şimşek, “Enflasyondaki düşüş sürecek çünkü finansal koşullar sıkı kalacak,” şeklinde konuştu.

Destekleyici politikaların kararlılıkla sürdürüleceğini belirten Şimşek, kamu tarafından yönetilen ve yönlendirilen fiyatlamalarda da hedef enflasyonun gözetileceğini vurguladı.

Hizmet Sektöründe Katılık Aşınıyor

Enflasyona yapışkanlık kazandıran unsurların başında gelen hizmet fiyatlarındaki katılığın da kırılmakta olduğuna dikkat çeken Şimşek, bu gelişmenin önemli bir gösterge olduğunu belirtti.

“Hizmet fiyatlarındaki katılık şu anda kırılıyor,” diyen Bakan, büyük resme bakıldığında bu alandaki olumlu gelişmelerin programın başarısını net şekilde ortaya koyduğunu ifade etti.

Yıl Sonu Hedefi: TCMB’nin Enflasyon Aralığı Tutacak

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın (TCMB) yıl sonu için belirlediği enflasyon hedef aralığının yakalanacağını söyleyen Şimşek, bu hedef doğrultusunda para ve maliye politikalarının uyum içinde yürütüldüğünü dile getirdi.

Bu gelişmelerin vatandaşların yaşam standardını doğrudan etkileyeceğini belirten Bakan, “Yıl sonunda enflasyonda TCMB’nin hedef aralığını tutturacağız,” dedi.

Vatandaşın Alım Gücü Güçlenecek

Bakan Şimşek’in açıklamaları vatandaşın cebine dair umut verici mesajlar da içerdi. Enflasyondaki kalıcı düşüşle birlikte alım gücünün artacağını ve vatandaşların kazandığı paranın daha anlamlı hale geleceğini ifade eden Şimşek, “Vatandaşların alım gücü artacak, elde ettiği kazancın bir anlamı olacak,” dedi.

Ayrıca 2026 yılı itibarıyla refah seviyesinin daha belirgin şekilde yükseleceğini, fiyat artışlarının yavaşlayacağını ve ekonomik rahatlamanın daha geniş kitlelerce hissedileceğini söyledi.

Reel Sektöre Finansman Desteği: 114 Milyar TL KGF Limiti Hazır

Ekonomik büyümenin temel itici gücü olan reel sektörün finansmana erişimi konusunda da önemli adımlar atılıyor.

Bakan Şimşek, şu anda kullanıma hazır 114 milyar TL’lik bir Kredi Garanti Fonu (KGF) limiti bulunduğunu açıkladı.

Bu limitin, özellikle yatırım ve üretim alanında faaliyet gösteren firmalar için önemli bir destek mekanizması olduğunu belirtti.

“Reel sektöre verdiğimiz destek, bütçe açığımıza yakın bir rakam,” diyen Şimşek, mevcut desteğin kapsamının oldukça geniş olduğunu da vurguladı.

2026: Finansmana Erişimde Dönüm Noktası

Şimşek’in değerlendirmelerine göre 2026 yılı, reel sektör açısından bir dönüm noktası olacak. “2026 itibarıyla reel sektör finansmana erişimde çok daha rahatlayacak,” diyen Bakan, kalıcı bir şekilde düşük enflasyonun bu erişimi kolaylaştıracağını ifade etti.

Türkiye ekonomisinin makro dengesinin sağlanmasıyla birlikte finansman maliyetlerinin de daha öngörülebilir ve makul düzeylere geleceğini öngören Şimşek, “Kalıcı bir şekilde makul maliyetli finansmana erişimin tek yolu enflasyonu kalıcı şekilde düşürmek,” dedi.

Yeni Dönemde Ekonomik Dönüşüm ve Disiplin

Bakan Şimşek’in açıklamalarında dikkat çeken bir diğer vurgu ise “eski düzen”in artık geride kaldığıydı. Yeni yatırımlar ve ekonomik gelişmeler için geçmişteki alışkanlıkların terk edilmesi gerektiğini belirten Şimşek, daha disiplinli, rasyonel ve sürdürülebilir bir yaklaşıma geçişin şart olduğunu söyledi. “Yeni yatırımlarda eski düzen bir yaklaşım fayda getirmez,” ifadeleriyle bu geçişin gerekliliğini vurguladı.

Umut Veren Tablo

Mehmet Şimşek’in açıklamaları, hem makro ekonomik istikrar hem de mikro düzeyde refah artışı yönünde umut verici sinyaller taşıyor.

İç ve dış şoklara karşı daha dirençli bir ekonomi inşa edildiğini vurgulayan Şimşek, rezervlerin yeterli seviyede olduğunu, enflasyonla mücadelede başarı sağlandığını ve reel sektörün desteklendiğini belirtiyor.

Tüm bu unsurlar bir araya geldiğinde, Türkiye’nin ekonomik geleceğine yönelik daha sağlam temellerin atıldığı görülüyor.

Bu süreçte programın sahiplenilmesinin önemine de dikkat çeken Bakan Şimşek, “Bunu ne kadar sahiplenirsek maliyeti o kadar düşürürüz,” diyerek tüm paydaşlara çağrıda bulunuyor.