Enflasyonla mücadelede yol alıyoruz, faizde yeni dönem başlıyor

İstanbul Ticaret Odası (İTO) Başkanı Şekib Avdagiç, Türkiye ekonomisinde enflasyonun yıl sonunda Merkez Bankası’nın belirlediği tahmin aralığı içinde kalacağına yönelik inançlarını dile getirerek, özellikle piyasa aktörlerinin ve mal-hizmet üreticilerinin fiyatlama davranışlarını bu tahminler

Enflasyonla mücadelede yol alıyoruz, faizde yeni dönem başlıyor

Avdagiç, yaptığı açıklamada, 2025 yılı sonuna doğru enflasyonun yüzde 30’un altına gerilemesini beklediklerini ifade ederek, bu düşüşün Merkez Bankası'nın mevcut politikaları doğrultusunda gerçekleşeceğini düşündüklerini belirtti.

Enflasyondaki bu beklenen düşüş, sadece fiyat istikrarının sağlanması açısından değil, aynı zamanda ekonomideki genel beklentilerin dengelenmesi açısından da büyük önem taşıyor.

İTO Başkanı, bu sürecin sağlıklı bir şekilde işlemesinde ekonomik aktörlerin atacağı adımların belirleyici olacağını vurguladı.

“Merkez Bankası’nın ortaya koyduğu tahmin aralığı sadece teknik bir gösterge değil; aynı zamanda piyasalara yön veren bir çıpa işlevi de görüyor,” diyen Avdagiç, firmaların bu öngörüleri dikkate alarak fiyatlama yapmalarının piyasada güven ortamının yeniden inşasına katkı sağlayacağını dile getirdi.

İTO Başkanı Avdagiç’ten ekonomiye güven mesajı

Fiyatlama Davranışlarında Rasyonalite Vurgusu

Avdagiç’e göre, piyasa oyuncularının irrasyonel fiyat artışlarına gitmeleri, sadece enflasyon beklentilerini bozmakla kalmıyor; aynı zamanda tüketici güveninde de zayıflamalara neden oluyor.

Bu nedenle, üretici ve satıcıların fiyatlama kararlarını alırken daha ölçülü ve makroekonomik göstergelere duyarlı hareket etmeleri gerektiğini ifade etti.

Avdagiç, “Ülkemiz ekonomisinin yeniden dengeye kavuşması için hem parasal hem de mali politikalar uygulanmakta. Bu politikaların etkisini tam olarak görebilmemiz için özel sektörün de sürece katkı sunması gerekiyor,” dedi.

Ayrıca, fiyatların yapay biçimde yüksek tutulmasının piyasa dengesine zarar verdiğini ve orta vadede sürdürülemez olduğunu belirtti.

İTO Başkanı Avdagiç’ten ekonomiye güven mesajı

Yılın İkinci Yarısında Dengelenme Beklentisi

Temmuz ayı itibarıyla Türkiye ekonomisinde daha belirgin bir dengelenme sürecinin başlayacağı öngörüsünde bulunan İTO Başkanı, hem iç talepteki soğuma hem de kur ve faiz politikalarının etkisiyle enflasyonda aşağı yönlü bir hareketin görülebileceğini söyledi.

“Ekonomik programın temel taşlarından biri olan dezenflasyon süreci, sadece kamu otoritelerinin değil, tüm aktörlerin desteğiyle başarılabilir. Bu noktada, piyasa aktörlerinin ‘beklenti yönetimi’ konusunda daha sorumlu davranması elzemdir,” diye konuştu.

Avdagiç, son dönemlerde döviz kurundaki göreceli istikrarın ve faiz oranlarındaki yükselişin, talebi dengeleyici etkiler yarattığını, bunun da fiyatların yeniden rasyonel seviyelere gelmesini sağlayabileceğini vurguladı.

Ayrıca, özellikle hizmetler sektöründe hâlâ dirençli kalan fiyat artışlarının, bu tür makro gelişmelerle birlikte yavaşlayacağı öngörüsünde bulundu.

İTO Başkanı Avdagiç’ten ekonomiye güven mesajı

Merkez Bankası’nın Görevi ve Beklentiler

Şekib Avdagiç, Merkez Bankası'nın politika duruşunun ekonomideki genel yönelim açısından kritik önemde olduğunu ifade ederek, “Merkez Bankası’nın para politikasındaki kararlılığı, piyasaların da kendisine çeki düzen vermesini kolaylaştırıyor. Ancak bu sürecin sağlıklı işlemesi için piyasa oyuncularının Merkez Bankası’nın verdiği sinyalleri doğru okuması ve ona göre pozisyon alması gerekir,” şeklinde konuştu.

Ayrıca, Merkez Bankası’nın sıkı para politikası uygulamalarına paralel olarak fiyat istikrarı konusundaki kararlılığının da hem iç hem dış yatırımcılara güven verdiğini ifade etti.

Bu durumun doğrudan yatırımları teşvik edeceğini ve uzun vadede ekonomik büyümeye olumlu katkı sağlayacağını dile getirdi.

İTO Başkanı Avdagiç’ten ekonomiye güven mesajı

Rekabetin Önemi ve Tüketici Hakları

Avdagiç, rekabetin korunmasının ve tüketici haklarının gözetilmesinin enflasyonla mücadelede tamamlayıcı unsurlar olduğunu belirterek, haksız fiyat artışlarıyla mücadelenin sadece devletin değil, tüm piyasa oyuncularının sorumluluğunda olduğunu söyledi.

“Rekabet ortamı bozulduğunda hem fiyatlar yapay şekilde yükseliyor hem de tüketicinin alım gücü zayıflıyor. Bu nedenle hem kamunun hem özel sektörün etik kurallar çerçevesinde hareket etmesi büyük önem taşıyor,” diye ekledi.

Geleceğe Dair Umutlu Mesajlar

Türkiye ekonomisinin potansiyeline güvendiklerini vurgulayan Avdagiç, yapısal reformlarla desteklenen bir ekonomik programın kalıcı başarı getireceğini söyledi.

“Bu geçiş süreci sancılı olabilir, ancak sonunda daha dirençli ve sürdürülebilir bir ekonomik yapıya kavuşacağımıza inanıyoruz. Sabırlı ve kararlı olmamız gereken bir dönemdeyiz,” diyerek umutlu bir tablo çizdi.

İTO Başkanı’nın açıklamaları, sadece iş dünyası için değil, aynı zamanda ekonomi politikalarını izleyen tüm kesimler açısından önemli mesajlar içeriyor.

Özellikle enflasyonla mücadelede toplumsal bir uzlaşının ve ortak sorumluluğun önemine yaptığı vurgu, ekonominin yeniden dengeye kavuşması için gerekli olan zihinsel dönüşümün de bir işareti olarak değerlendirilebilir.

İstanbul Ticaret Odası (İTO) Temmuz ayı meclis toplantısı, ekonomik gelişmelerin ve beklentilerin kapsamlı bir şekilde ele alındığı önemli bir platform olarak öne çıktı.

Toplantının açılışında konuşan İTO Başkanı Şekib Avdagiç, hem küresel hem de ulusal ölçekteki ekonomik dönüşümleri değerlendirerek iş dünyasına ve kamuoyuna kritik mesajlar iletti.

Özellikle enflasyonla mücadele, faiz politikaları, finansal istikrar ve dolarizasyon gibi güncel başlıklar üzerinden çarpıcı açıklamalarda bulunan Avdagiç, önümüzdeki döneme dair umut verici değerlendirmelerde bulundu.

İki Yıllık Ekonomi Politikalarının Özeti ve Sonuçları

Konuşmasının başında, Türkiye’de son iki yıldır uygulanmakta olan ekonomi politikalarının seyrine dikkat çeken Avdagiç, bu dönemin içeride ve dışarıda birçok olağanüstü gelişmeye sahne olduğunu belirtti.

Küresel çapta yaşanan krizler, arz-talep dengesizlikleri ve finansal dalgalanmaların Türkiye ekonomisi üzerindeki etkilerine rağmen, enflasyonda kaydedilen düşüşün dikkat çekici olduğuna işaret etti. Avdagiç, “İç ve dış dinamiklerin zorlayıcı koşullarına rağmen, enflasyonda somut ve hedeflenen iyileşme süreci devam ediyor” sözleriyle sürecin olumlu yönlerine vurgu yaptı.

Enflasyonla Mücadelede Geldiğimiz Nokta

Avdagiç’in konuşmasında en fazla üzerinde durduğu konuların başında enflasyon geldi. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından açıklanan son verilere göre, Haziran ayında Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE) yüzde 1,37 oranında artış gösterdi.

Bu artışa rağmen, yıllık TÜFE yüzde 35,05 seviyesine gerileyerek son üç buçuk yılın en düşük seviyesine ulaştı. Bu gelişmeyi “memnuniyet verici” olarak değerlendiren Avdagiç, mevcut iyileşmenin yıl sonuna kadar süreceğine olan inancını da dile getirdi.

Ayrıca, aylık enflasyonun alt kalemlerine bakıldığında, fiyat artışlarının daha kontrollü ve öngörülebilir bir yapıya büründüğünü belirtti.

Avdagiç, “Yıl sonunda enflasyonun yüzde 30’un altına inerek Merkez Bankası'nın öngördüğü tahmin aralığında kalmasını bekliyoruz” diyerek, piyasa aktörlerinin ve üreticilerin de fiyatlama stratejilerini bu beklenti doğrultusunda revize etmelerinde fayda olduğunu ifade etti.

Kalıcı Fiyat İstikrarı ve Tek Haneli Enflasyon Hedefi

İTO Başkanı, enflasyonun sadece düşürülmesinin değil, aynı zamanda kalıcı olarak tek haneli seviyelere çekilmesinin de hayati önem taşıdığını vurguladı.

Bu hedefin gerçekleşmesi durumunda hem üreticilerin hem de tüketicilerin büyük bir nefes alacağını ifade eden Avdagiç, fiyat istikrarının sürdürülebilir ekonomik büyümenin en temel şartı olduğunun altını çizdi.

“Kalıcı refahın sağlanabilmesi için tüm toplumsal kesimlerin enflasyonla mücadele sürecine kararlı şekilde destek vermesi gerekiyor” diyen Avdagiç, bu ortak mücadelenin sadece ekonomik değil, aynı zamanda sosyal bir sorumluluk olduğunu da sözlerine ekledi.

Faiz Politikalarında Yeni Dönem

Konuşmasının devamında Türkiye ekonomisinin Temmuz ayı itibarıyla yeniden dengelenme sürecine gireceğine dair değerlendirmelerde bulunan Avdagiç, ekonomik aktivitenin canlanmasına yönelik umutlu bir tablo çizdi.

Faiz indirimlerinin başlayacağına dair beklentilerin arttığını belirten Avdagiç, bu sürecin özellikle KOBİ’ler için kritik bir dönüm noktası olacağını söyledi.

“Faizde bir indirim döngüsüne girilmesi, uzun süredir finansmana erişimde güçlük çeken reel sektör ve küçük işletmeler için önemli bir rahatlama sağlayacaktır” diyen Avdagiç, bu durumun üretim, istihdam ve ihracat üçgeninde yeni bir ivmelenme yaratabileceğine dikkat çekti.

Küresel Finansal Sistemde Değişim ve Doların Konumu

İTO Başkanı’nın değindiği bir diğer önemli başlık ise doların küresel finans sistemindeki görevi oldu. Avdagiç, dünya genelinde rezerv para olarak kullanılan ABD dolarının hakimiyetinin son yıllarda giderek daha fazla sorgulanmaya başlandığını ifade etti.

Bu bağlamda, Suudi Arabistan gibi ABD'nin yakın müttefiklerinin dahi petrol işlemlerinde Yuan cinsinden alternatifler üzerinde durduğunu hatırlattı.

“Doların hâlâ uluslararası ödeme aracı olma niteliği sürüyor, ancak jeopolitik ve ekonomik dengelerdeki kaymalar bu hegemonyayı sorgulatır hale getirdi” diyen Avdagiç, dolarizasyonun azaltılması yönündeki eğilimlerin hem şirketler hem de ülkeler açısından stratejik bir tercih haline geldiğini vurguladı.

Yerel Para Birimleri ve Bölgesel Çözümler Üzerine

Avdagiç, gelişmekte olan ülkelerin kendi para birimlerine yönelmesinin yalnızca doların etkisini kırmakla kalmayacağını, aynı zamanda bu ülkelerin ABD merkezli finansal sistemlere olan bağımlılığını da azaltabileceğini ifade etti.

Bu çerçevede, bölgesel ticaret bloklarının yerel para birimlerini kullanma girişimlerinin desteklenmesi gerektiğini dile getirdi.

Yerel para birimleriyle yapılacak ticaretin, sadece ekonomik değil, aynı zamanda politik bağımsızlık açısından da önemli bir adım olacağını söyleyen Avdagiç, bu yaklaşımın gelişmekte olan ekonomilere finansman erişimi açısından da avantaj sağlayabileceğine inandığını belirtti.

İş Dünyası İçin Yol Haritası Belirleniyor

İTO Temmuz Meclis Toplantısı’nda yapılan değerlendirmeler, Türkiye ekonomisinin geleceğine dair hem umut hem de sorumluluk taşıyan bir bakış açısı sundu.

Enflasyonla mücadele, faiz politikalarının revizyonu, doların küresel konumu ve yerel ekonomilerin güçlendirilmesi gibi başlıklar, önümüzdeki dönemin temel gündem maddeleri olacak gibi görünüyor.

İTO Başkanı Şekib Avdagiç’in konuşması, iş dünyası için yol gösterici mesajlar içerirken, aynı zamanda ekonomik politikaların daha geniş bir toplumsal destekle sürdürülebilir hale getirilmesi gerekliliğini de açıkça ortaya koydu.