Cumhurbaşkanına ÖTV yetkisi: 3 kat artırma ya da sıfırlama
Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Genel Kurulu, ekonomi ve mali sistem açısından önemli değişiklikler içeren yeni bir yasayı kabul etti.

“Türk Parasının Kıymetini Koruma Hakkında Kanun ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi” başlığı altında sunulan düzenleme, Özel Tüketim Vergisi (ÖTV) matrahlarının belirlenmesinde Cumhurbaşkanı’na yetki tanırken, bazı kamu kurumlarının araç alımlarında Katma Değer Vergisi (KDV) muafiyetini de kapsıyor. Ayrıca tekrar eden usulsüzlüklerde uygulanacak cezaların da üst sınırdan verileceği hükme bağlandı.
Yeni yasayla birlikte ÖTV sistemine yönelik dikkat çeken bir düzenleme hayata geçirildi. Bundan böyle ÖTV matrahlarında alt ve üst sınırların belirlenmesi konusunda Cumhurbaşkanı yetkili olacak.
Bu değişiklikle, belirli ürün gruplarında vergi yükünün ekonomik koşullara ve sektörel gelişmelere göre daha esnek biçimde ayarlanmasının önü açılıyor.
Özellikle otomobil ve elektronik eşya gibi yüksek vergi oranlarına tabi ürün gruplarında bu yetki, vatandaşlar ve sektör temsilcileri açısından önemli sonuçlar doğurabilir.
Mevcut uygulamada ÖTV oranları belirli matrah dilimlerine göre sabit şekilde belirlenmekteydi; yeni sistemle bu yapı daha dinamik hale gelecek.
Kamu kurumlarının araç alımları da yeni yasa kapsamında önemli bir değişikliğe uğruyor. Milli Savunma Bakanlığı (MSB), Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT), Savunma Sanayii Başkanlığı (SSB) ve İçişleri Bakanlığı’na bağlı birimlerin gerçekleştireceği araç alımlarında KDV alınmayacak.
Bu istisna, bu kurumların bütçesel yüklerini azaltmayı hedefliyor ve kamu kaynaklarının daha etkin kullanılmasını amaçlıyor.
Söz konusu istisna, özellikle savunma ve güvenlik alanında faaliyet gösteren bu kurumların araç envanterlerini yenilemelerinde maliyetleri düşürecek ve kamu alımlarında verimliliği artıracak.
Tekrar Eden Usulsüzlüklere Ağır Cezalar
Yasanın bir diğer önemli ayağı ise mali disiplinin sağlanması amacıyla getirilen cezai yaptırımlar. Özellikle tekrar eden usulsüz faaliyetlerde ceza miktarları artırıldı.
Artık aynı türden usulsüzlüklerin tekrarlanması durumunda, ilgili kişi veya kurumlara uygulanacak cezalar mevzuatta öngörülen üst sınırdan uygulanacak.
Bu değişikliğin amacı, caydırıcılığı artırmak ve vergi kaçakçılığı, kayıt dışı ekonomi gibi ekonomik suçlarla daha etkin mücadele etmek.
Vergi denetimlerinde tespit edilen yinelemeli ihlaller karşısında cezanın hafifletilmesi söz konusu olmayacak; bu da işletmelerin ve bireylerin yasalara uyumunu teşvik edecek.
Kanunun genel çerçevesi, döviz işlemleri ve sermaye hareketlerine ilişkin düzenlemeleri içeren Türk Parasının Kıymetini Koruma Hakkında Kanun'da da önemli değişiklikler içeriyor.
Türkiye’de yerleşik kişilerin, belirli işlemlerde döviz yerine Türk Lirası kullanması yönündeki yükümlülüklerin kapsamı genişletildi.
Böylece TL'nin yurt içi kullanımının teşvik edilmesi ve dövizle yapılan işlemlerin kontrol altına alınması amaçlanıyor.
Ayrıca, bu kurallara aykırı davrananlara yönelik olarak uygulanacak cezaların kapsamı da genişletilerek idari para cezası tutarlarında artış yapıldı. Bu düzenlemelerle birlikte Türkiye’deki para politikalarının etkinliğinin artırılması hedefleniyor.
Ekonomik İstikrar İçin Atılan Adımlar
Hükûmetin bu düzenlemeleri yasalaştırmasının ardında, ekonomik istikrarı sağlama, kamu gelirlerini artırma ve vergi adaletini güçlendirme hedefi yer alıyor.
Vergi matrahlarının Cumhurbaşkanı kararıyla esnek şekilde düzenlenebilmesi, makroekonomik gelişmelere daha hızlı yanıt verilmesine olanak tanıyacak.
Özellikle otomotiv ve lüks tüketim ürünleri üzerindeki vergi yükü, ekonomik koşullara bağlı olarak yeniden şekillendirilebilecek. Bu durum, hem kamu gelirleri hem de piyasa dengesi açısından önemli bir araç olacak.
Sektörlerden İlk Tepkiler
Yeni yasal düzenlemeler, birçok sektörde yakından takip ediliyor. Otomotiv sektörü temsilcileri, ÖTV matrahlarında Cumhurbaşkanı’na verilen yetkinin piyasa koşullarına göre fiyatların daha dengeli biçimde belirlenebilmesine imkan sağlayabileceğini belirtiyor.
Ancak, bu yetkinin ekonomik baskı unsuru olarak kullanılmaması gerektiği uyarısında bulunuluyor. Öte yandan kamu ihaleleri alanında faaliyet gösteren firmalar, savunma ve iç güvenlik kurumlarına yönelik KDV muafiyetinin alım gücünü artırabileceğini ve bu kurumların daha sık alım yaparak sektörü canlandırabileceğini ifade ediyor.
Maliye Bakanlığı ve Denetim Süreçleri
Yeni düzenlemelerin uygulanabilirliğini sağlamak adına, Hazine ve Maliye Bakanlığı denetim süreçlerini daha etkin hale getirecek adımlar atacak.
Tekrar eden usulsüzlüklere karşı sertleşen yaptırımların hayata geçirilebilmesi için vergi denetim mekanizmalarının güçlendirilmesi ve kurumlar arası bilgi paylaşımının artırılması hedefleniyor.
Ayrıca elektronik denetim sistemlerinin kapsamı da genişletilecek ve risk odaklı denetim uygulamaları daha yaygın hale getirilecek.
Bu çerçevede dijital vergi denetimi, mükellef davranışlarının izlenmesi ve vergiye gönüllü uyum oranının artırılması planlanıyor.
Yeni Kanun Ekonomik Dengeyi ve Mali Disiplini Hedefliyor
TBMM'den geçen bu kapsamlı yasa paketi, hem kamu maliyesinin güçlendirilmesini hem de vergi sisteminin etkinliğinin artırılmasını hedefliyor.
ÖTV matrahlarındaki yeni yetki, mali politikaların esnekliğini artırırken; KDV istisnaları kamu kurumlarını mali açıdan rahatlatacak.
Tekrar eden usulsüzlüklere yönelik sert cezalar ise ekonomik suçlara karşı caydırıcı bir mekanizma oluşturacak.
Ekonomi yönetimi, bu düzenlemelerle birlikte piyasada güveni artırmayı ve mali disiplini kalıcı hale getirmeyi amaçlıyor.
Yeni yasanın uygulama süreçleri ve ekonomik etkileri önümüzdeki dönemde daha net biçimde ortaya çıkacak.
Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Genel Kurulu'nda kabul edilen "Türk Parasının Kıymetini Koruma Hakkında Kanun ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi", yapılan oylama sonucunda yasalaşarak yürürlüğe girdi.
Söz konusu yasa, döviz, değerli madenler, kıymetli taşlar ve finansal araçların alım-satımı gibi birçok alanda önemli düzenlemeler içeriyor.
Bununla birlikte, belirli kamu kurumlarının bazı alımlarında Katma Değer Vergisi (KDV) istisnası getirilirken, Özel Tüketim Vergisi (ÖTV) matrahlarına ilişkin düzenlemelerde de Cumhurbaşkanı’na geniş yetkiler tanınıyor.
Kambiyo ve Değerli Kıymetlere Cumhurbaşkanı Yetkisi
Yeni yasayla birlikte, Türk parasının değerini koruma hedefi doğrultusunda, kambiyo işlemleri, nakit para, hisse senetleri, tahviller ile kıymetli maden ve taşlara ilişkin birçok hususta düzenleme ve kısıtlama yetkisi Cumhurbaşkanı’na verildi.
Buna göre; altın, gümüş gibi kıymetli madenler, elmas, zümrüt gibi kıymetli taşlar ve bunlardan üretilmiş veya içeriğinde bu kıymet unsurlarını barındıran eşyaların ithalat ve ihracatı Cumhurbaşkanlığı kararıyla düzenlenebilecek.
Aynı zamanda bu tür kıymetlerin alım-satımı, rafinaj işlemleri, ticari senetler ile ödeme araçları ve belgelerine ilişkin işlemler de Cumhurbaşkanı’nın alacağı kararlarla kontrol altına alınabilecek.
Bu düzenleme, ekonomik istikrarı sağlama ve döviz piyasalarındaki spekülatif hareketleri engelleme amacı taşıyor.
Cumhurbaşkanına tanınan bu yetkiler, piyasalarda ortaya çıkabilecek ani dalgalanmalara karşı hızlı müdahale imkânı sağlamayı hedefliyor.
Yetkisiz Faaliyetlerde Cezai Yaptırımlar Ağırlaştırıldı
Kanunla birlikte, faaliyet izni ya da yetki belgesi gerektiren alanlarda gerekli izinlere sahip olmadan faaliyet gösteren kişi veya kurumlara yönelik idari yaptırımlar da netleştirildi ve ağırlaştırıldı.
Buna göre, gerekli izin ya da belgeleri almaksızın yetkisiz şekilde faaliyette bulunanlar, 50 bin TL'den başlayıp 250 bin TL'ye kadar varan idari para cezalarıyla karşı karşıya kalacak.
Ayrıca, yetkisiz faaliyetin tespit edildiği iş yerindeki tüm ticari faaliyetler, bir ay süreyle durdurulacak. Bu, özellikle kayıt dışı ekonomiyle mücadele ve finansal piyasaların disiplin altına alınması açısından kritik bir adım olarak değerlendiriliyor.
Daha da önemlisi, bu tür bir yetkisiz faaliyet eylemi, idari para cezasının kesinleştiği tarihten itibaren beş yıl içerisinde tekrarlanırsa, verilecek ceza bu kez üst sınırdan uygulanacak. Böylece, caydırıcılığın artırılması ve benzer faaliyetlerin önlenmesi hedefleniyor.
Milli Güvenlik Odaklı Alımlarda KDV İstisnası
Yasayla birlikte, milli savunma ve iç güvenlik alanında görev yapan bazı kamu kurumlarının belirli taşıt alımlarında Katma Değer Vergisi (KDV) muafiyeti getirildi.
Milli Savunma Bakanlığı (MSB), Milli İstihbarat Teşkilatı Başkanlığı (MİT), Savunma Sanayii Başkanlığı (SSB) ve İçişleri Bakanlığı'nın, yalnızca milli savunma ve iç güvenlik ihtiyaçlarına hizmet etmek amacıyla edinecekleri bazı araçlar KDV'den muaf tutulacak.
Bu kapsamdaki araçlar; hafif ticari araçlar, kamyon, kamyonet, arazi taşıtları ve motosikletler gibi taşıtlardan oluşuyor.
Bu düzenlemenin amacı, güvenlik kurumlarının bütçelerini daha etkin kullanmalarını sağlamak ve bu kurumların operasyonel kabiliyetlerini artırmak.
Yerli Üretim Olmayan Taşıtlar da İstisna Kapsamında
Söz konusu vergi muafiyetine ilişkin dikkat çekici bir diğer düzenleme ise, ilgili kamu kurumlarının ihtiyaçlarını karşılayacak nitelikte yerli üretimi bulunmayan hafif ticari araçların da kapsam dahiline alınması oldu.
Böylece, yurt içinde üretimi mümkün olmayan veya teknik özellikleri itibarıyla yetersiz kalan taşıtların temininde KDV istisnası uygulanabilecek.
Bu düzenleme, hem kamu alımlarındaki esnekliği artıracak hem de güvenlik alanındaki teknolojik yeterliliklerin dışa bağımlı kalmadan sürdürülebilmesine olanak sağlayacak.
ÖTV Oranlarında Geniş Yetki Cumhurbaşkanı’na Verildi
Kanunun belki de en çok dikkat çeken bölümlerinden biri, Özel Tüketim Vergisi (ÖTV) matrahlarına ilişkin yapılan düzenleme oldu.
Buna göre, II sayılı listedeki mallar için uygulanacak ÖTV oranlarını ve bu oranlara esas matrahların alt ve üst sınırlarını belirleme konusunda Cumhurbaşkanı yetkili olacak.
Cumhurbaşkanı, bu sınırları 3 katına kadar artırma veya sıfıra kadar indirme yetkisine sahip olacak. Ayrıca, binek otomobiller ile esasen insan taşımak amacıyla üretilmiş steyşın vagonlar ve yarış otomobilleri dahil olmak üzere motorlu taşıtların motor silindir hacmi, menzili ve batarya kapasitesine göre farklı oranlar belirleyebilecek.
Bu yetki, özellikle elektrikli ve hibrit araçların yaygınlaşmasını teşvik etmek amacıyla farklı vergisel avantajlar tanınmasına olanak tanıyacak.
Aynı zamanda iç pazarda fiyat istikrarı sağlanması ve tüketici davranışlarının yönlendirilmesi açısından da etkili bir araç olacak.
Yeni kabul edilen yasa, hem ekonomik hem de güvenlik politikalarında kapsamlı bir çerçeve sunuyor. Türk parasının değerinin korunmasından, kamu kurumlarının etkin çalışmasına kadar uzanan bir dizi düzenlemeyi içeren bu kanun; finansal disiplini sağlamayı, yetkisiz faaliyetleri caydırmayı ve kamu kaynaklarının daha verimli kullanılmasını hedefliyor.
Aynı zamanda, Cumhurbaşkanı’na tanınan geniş düzenleme yetkileri, ekonomik kriz anlarında veya piyasa istikrarsızlıklarında daha hızlı ve etkili müdahalelere imkân tanıyacak nitelikte.
Kamu alımlarında sağlanan vergi muafiyetleri ise, devletin stratejik kurumlarının işlevselliğini güçlendirmeyi amaçlıyor.
Yeni düzenlemelerin uygulamadaki etkileri ise önümüzdeki dönemlerde daha net bir şekilde ortaya çıkacak.