Ortadoğu gerilimi ve Trump etkisi: Piyasalarda fırtına

Geride bıraktığımız hafta emtia piyasaları, küresel gelişmelerin ve makroekonomik verilerin etkisiyle büyük dalgalanmalara sahne oldu. Özellikle Orta Doğu’da İran ile İsrail arasında artan tansiyon, piyasalarda güvenli liman arayışını tetikledi.

Ortadoğu gerilimi ve Trump etkisi: Piyasalarda fırtına

Bu gelişmelerin sonucunda altın, petrol ve platin gibi stratejik emtialarda dikkat çeken fiyat artışları yaşandı.

Uzmanlar, piyasaların yönünü belirleyecek yeni beklentilere odaklanırken, yatırımcılar için önemli ipuçları oluşmaya başladı.

Trump, Çin ve Ortadoğu: Ekonomide kritik haftalar

Altın, Güvenli Liman Talebiyle Rekora Koşuyor

Altın, tarih boyunca kriz dönemlerinin en çok tercih edilen yatırım aracı olmuştur. Küresel ekonomideki belirsizlikler ve artan riskler, yatırımcıların güvenli limanlara yönelmesine yol açtı.

Bu doğrultuda, ons altın fiyatı hafta içerisinde güçlü bir yükseliş trendine girerek 3.433 dolar seviyesine ulaştı. Bu seviye, altının tarihinde kaydedilen en yüksek değerlerden biri olarak öne çıkıyor.

Özellikle Orta Doğu’daki gerilim, yatırımcıların riskten kaçınma davranışını tetiklerken, ABD Merkez Bankası'nın (Fed) para politikasına ilişkin belirsizlikler de altın fiyatlarını destekleyen bir diğer önemli unsur oldu.

Son açıklanan ABD enflasyon verilerinin beklentilerin üzerinde gelmesi, faiz indirimlerinin öteleneceği beklentisini güçlendirdi. Bu durum, tahvil faizlerinde baskı oluştururken, altın gibi faiz getirisi olmayan varlıklara olan ilgiyi artırdı.

Trump, Çin ve Ortadoğu: Ekonomide kritik haftalar

Platin, Sanayi ve Arz Endişeleriyle 4 Yılın Zirvesinde

Altınla birlikte değer kazanan bir diğer önemli kıymetli metal ise platin oldu. Platin fiyatı, küresel piyasalarda 1.308 dolar seviyesine çıkarak son dört yılın en yüksek noktasını gördü. Bu yükselişte hem sanayi kullanımındaki artış beklentileri hem de arz tarafındaki kısıtlamalar etkili oldu.

Güney Afrika’da yaşanan enerji ve üretim sıkıntıları, dünya platin arzının önemli bir kısmını tehdit ediyor. Öte yandan, otomotiv sektöründe platin kullanımının artması, talep tarafında da pozitif bir görünüm oluşturdu.

Özellikle hidrojen yakıt hücreleri gibi alternatif enerji sistemlerinde platine olan ihtiyaç, bu metalin uzun vadeli görünümünü destekliyor.

Trump, Çin ve Ortadoğu: Ekonomide kritik haftalar

Brent Petrol: 2022’den Bu Yana En Güçlü Haftalık Yükseliş

Petrol piyasası da geçtiğimiz hafta yukarı yönlü güçlü bir ivme sergiledi. Brent tipi ham petrol, gerilimlerin etkisiyle 73,7 dolar seviyesine kadar tırmandı. Bu yükseliş, haftalık bazda Ekim 2022’den bu yana kaydedilen en güçlü artış olarak kayıtlara geçti.

İsrail ve İran arasında yaşanan sözlü ve fiili tehditlerin artması, Orta Doğu’daki enerji arzına dair endişeleri beraberinde getirdi.

Ayrıca, ABD'nin stratejik petrol rezervlerinden yeni bir satış planı açıklamaması da fiyatları destekleyen diğer bir unsur oldu.

Öte yandan, küresel talep tarafında Çin'den gelen toparlanma sinyalleri de petrol piyasasında iyimserliği artırdı.

Petrol fiyatlarındaki artışın enflasyon üzerinde de etkili olması bekleniyor. Enerji fiyatları, tüketici fiyat endeksinin temel bileşenlerinden biri olduğundan, petrol fiyatlarındaki sert yükselişin merkez bankalarının para politikasına etkisi büyük olabilir.

Riskler ve Küresel Belirsizlikler

Tüm bu gelişmelerin ortak noktası, küresel piyasalarda artan belirsizlik ortamı ve risklerin fiyatlamalara doğrudan etki etmesidir.

İsrail ile İran arasında yaşanan gerilim, sadece Orta Doğu’yu değil, tüm dünya piyasalarını sarsacak potansiyele sahip.

Enerji koridorlarının güvenliği, deniz taşımacılığı rotaları ve doğal kaynaklara erişim, bu tür çatışmalarda ilk etkilenen alanlar arasında yer alıyor.

Bu gelişmeler, sadece emtia piyasalarını değil, aynı zamanda hisse senedi, döviz ve tahvil piyasalarını da etkiliyor.

Yatırımcılar portföylerini daha korunaklı hale getirme eğiliminde olduklarından, bu tür dönemlerde altın ve değerli metaller öne çıkıyor.

Beklentiler Ne Yönde?

Piyasalar önümüzdeki dönemde hem ekonomik göstergeleri hem de gelişmeleri yakından takip etmeye devam edecek.

Fed'in faiz kararları, Avrupa Merkez Bankası'nın duruşu, Çin ekonomisindeki toparlanma süreci ve Orta Doğu'daki olası gelişmeler emtia fiyatlarının yönünü belirleyecek ana başlıklar arasında.

Analistler, altın fiyatlarının 3.500 dolar seviyesinin test edilme potansiyeline sahip olduğunu ifade ederken, risklerin sürmesi durumunda bu seviyelerin üzerine çıkılmasının da olası olduğunu belirtiyor.

Platinde ise arz kısıtları ve sanayi talebi sürdüğü sürece yükseliş trendinin devam etmesi bekleniyor. Petrol fiyatlarında ise kısa vadede yüksek volatilitenin sürmesi, ancak arz-talep dengesine bağlı olarak 70-80 dolar bandında dengelenme ihtimali öne çıkıyor.

Yatırımcılar Ne Yapmalı?

Bu ortamda yatırımcılar için çeşitlendirilmiş portföy stratejileri önem kazanıyor. Emtia, döviz ve hisse senedi gibi varlıklar arasında denge kurulması, risklerin minimize edilmesi açısından kritik öneme sahip. Ayrıca, kısa vadeli spekülatif hareketlerden ziyade, uzun vadeli temel analizlere dayalı yatırımların tercih edilmesi öneriliyor.

Altın ve platin gibi değerli metaller, hem fiziki hem de borsa yatırım fonları (ETF) aracılığıyla portföylere dahil edilebilir. Petrol yatırımları ise daha karmaşık yapısı nedeniyle profesyonel danışmanlıkla yönlendirilmelidir.

Küresel piyasalarda belirsizliklerin ve gerilimlerin arttığı bu dönemde, emtia fiyatlarında sert hareketler yaşanması sürpriz değil.

Altın, platin ve petrol gibi stratejik emtiaların fiyatlarının gelecekteki yönü, ekonomik verilerle birlikte politik gelişmelerin seyrine bağlı olarak şekillenecek.

Yatırımcıların bu süreçte dikkatli, temkinli ve bilgili bir yaklaşımla hareket etmeleri, uzun vadeli başarı için kilit görev alacak.

İsrail'in İran'ın nükleer tesislerine ve füze altyapısına yönelik geniş çaplı hava saldırıları gerçekleştirmesiyle birlikte, İran’ın aynı gece Tel Aviv’e balistik füzelerle yanıt vermesi, küresel piyasaları derinden etkiledi.

Bu gelişmelerin ardından yatırımcılar, ekonomik belirsizlikler karşısında "güvenli liman" olarak bilinen varlıklara yönelirken, enerji piyasasında arz kesintisi korkuları yükseldi.

ABD Başkanı Donald Trump, son gelişmelerin ardından İran'a yönelik açıklamalarda bulunarak, ülkeyi nükleer programı konusunda anlaşmaya davet etti ve planlanan askeri adımlardan vazgeçmeye çağırdı.

Bu açıklamalar, dünya petrolünün yaklaşık %20’sinin taşındığı stratejik öneme sahip Hürmüz Boğazı’ndan geçişlerde aksama yaşanabileceğine dair endişeleri daha da artırdı.

Uzmanlar, İran’ın Hürmüz Boğazı’nı kapatması halinde, ekonomik açıdan ağır sonuçlarla karşılaşabileceğini vurguluyor.

İran’ın dış ticaretinin ve özellikle enerji gelirlerinin büyük ölçüde deniz yoluyla gerçekleştirilen petrol ihracatına bağlı olması, böyle bir adımın ülkenin tek büyük müşterisi olan Çin ile ilişkilerine de zarar verebileceği yorumlarına yol açtı.

Öte yandan, petrol fiyatlarındaki artışın küresel ölçekte üretim maliyetlerini artırarak enflasyonist baskı yaratabileceği yönündeki kaygılar da yatırımcıların dikkatini büyük merkez bankalarının para politikalarına çevirdi.

ABD-Çin Ticaret Anlaşması ve Fed'in Beklenen Faiz Kararı

Risklerin yanı sıra, geçtiğimiz hafta ekonomik gündemin bir diğer önemli başlığı ABD-Çin ilişkileri oldu. Başkan Trump, Truth Social üzerinden yaptığı açıklamada, Çin ile nadir toprak elementlerini de kapsayan kapsamlı bir ticaret anlaşmasına varıldığını, bu anlaşmanın iki ülkenin liderleri tarafından onaylanmasının beklendiğini belirtti.

Anlaşmaya göre, ABD Çin ürünlerine %55, Çin ise ABD ürünlerine %10 oranında gümrük vergisi uygulayacak. Trump, bu adımların iki ülke arasında kazan-kazan ilişkisi kuracağını ifade etti.

Yakın gelecekte piyasaların yönünü belirleyecek en önemli gelişmelerden biri de ABD Merkez Bankası’nın (Fed) faiz kararı olacak.

Mayıs ayı Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE) verileri, aylık bazda %0,1, yıllık bazda ise %2,4 artışla beklentilerin altında kaldı.

Bu veriler doğrultusunda, piyasalar Fed’in gelecek hafta faiz oranını %4,25–4,50 aralığında sabit bırakacağına kesin gözüyle bakıyor.

Eylül ayında ise faiz indirimine gidilme olasılığı %86 seviyesinde fiyatlanmakta. Yıl sonuna kadar toplamda iki faiz indirimi beklentisi öne çıkıyor.

Bu gelişmelerle ABD 10 yıllık tahvil faizi haftayı %4,42 ile tamamlarken, dolar endeksi %1’lik düşüşle 98,2 seviyesine geriledi.

Güvenli Limanlara Yöneliş: Altın ve Platin Öne Çıkıyor

ABD’de açıklanan enflasyon verilerinin düşük gelmesi ve Orta Doğu’daki artan tansiyonun etkisiyle değerli metallere olan talep artış gösterdi.

Altının ons fiyatı, güvenli liman arayışlarıyla birlikte 3.433 dolara yükselirken, platin uluslararası piyasalarda 1.308 dolarla son dört yılın zirvesine ulaştı.

Platin, 2021 Şubat’tan bu yana en yüksek seviyesine çıkarak yılbaşından bu yana %40’ın üzerinde değer kazanarak en çok prim yapan değerli metal oldu.

Aynı dönemde altın %30, gümüş %25, paladyum ise %16'nın üzerinde yükseldi. Özellikle platindeki arz sıkıntısı ve sanayi talebinin artması bu yükselişi destekledi.

Öte yandan, Trump’ın uygulamayı planladığı gümrük tarifeleri ve bölgesel gerilimler, değerli metallere olan ilgiyi artırmaya devam ediyor.

Paladyum fiyatları ise yükseliş trendine rağmen 2024 Ekim’deki zirvesinin altında kalmaya devam etti. Analistler, paladyuma olan talebin büyük ölçüde benzinli araçlara bağlı olduğunu, elektrikli araçların yaygınlaşmasıyla bu talebin zayıfladığını ve bunun fiyatlar üzerinde baskı oluşturduğunu dile getirdi.

Genel olarak değerli metallerin haftalık performansına bakıldığında, platin %5, altın %3,4 ve gümüş %0,9 oranında değer kazanırken, paladyum %1,9 değer kaybetti.

Çin Endişeleri ve ABD Verilerinin Etkisiyle Baz Metallerde Dalgalanma

Baz metaller cephesinde ise ABD’den gelen olumlu makroekonomik veriler, fiyatları desteklerken, Çin’den gelen zayıf sanayi üretimi ve ithalat verileri piyasalarda baskı yarattı.

Çin’in zayıf talep görünümü, özellikle bakır, çinko ve nikel gibi metallerin değer kaybetmesine yol açtı.

Ayrıca Trump’ın metal ithalatına yönelik ek vergiler uygulayabileceği yönündeki haberler de piyasalarda tedirginliğe yol açtı.

Bu gelişmeler doğrultusunda, tezgah üstü piyasalarda bakır %1,6, çinko %1 ve nikel %1,9 oranında değer kaybederken, kurşun %0,2 ve alüminyum %1 oranında yükseldi.

Hürmüz Boğazı Endişesi ile Petrol Fiyatlarında Sıçrama

İran’a yönelik İsrail hava saldırıları, petrol piyasasında büyük dalgalanmalara neden oldu. Özellikle Hürmüz Boğazı’ndan geçişlerin aksayabileceği korkusu, Brent petrolün varil fiyatını hızlı bir şekilde yukarı çekti.

İran Ulusal Petrol Rafineri ve Dağıtım Şirketi, rafineri ve depolama tesislerinin zarar görmediğini ve faaliyetlerin sürdüğünü bildirse de yatırımcıların tedirginliği sürüyor.

İran, OPEC’in önemli üyelerinden biri olarak günlük 3,3 milyon varil petrol üretirken, bunun 2 milyondan fazlasını ihraç ediyor.

Suudi Arabistan, Kuveyt ve Irak gibi ülkelerin de bu geçide bağlı olması, sevkiyat güvenliğini daha da kritik hale getiriyor.

Haftalık bazda Brent petrol %11,1 artışla 73,7 dolara çıkarken, New York’ta işlem gören doğal gaz fiyatları %2,5 geriledi.

Tarım Emtialarında İklim Koşulları ve Arz Beklentileri

Tarım emtialarında, ABD Tarım Bakanlığı’nın (USDA) yayımladığı raporlar ve sahadan gelen güncel veriler fiyatlamaları etkiledi.

Kışlık buğdayda kalite oranı %54’e yükselerek son altı yılın en iyi Haziran başlangıcı olarak kayda geçti. Mısır ekimi %97’ye ulaşırken, ürünün %71’i iyi seviyede raporlandı. Soya fasulyesinde ekim oranı %90, olumlu sınıfta yer alan ürün oranı ise %68 olarak bildirildi.

Pirinçte üretim düşerken, ithalat beklentisinin rekor düzeye ulaşması dikkat çekti. Şeker pancarında verim düşüşü gözlenirken, pamuk üretiminde küresel ölçekte %3’lük bir azalma öngörülüyor.

Chicago Ticaret Borsası’nda, buğday %2,1 gerilerken; soya fasulyesi %1,1, mısır %0,2 ve pirinç %0,9 oranında yükseldi.

Brezilya’da Robusta kahve hasadının beklentilerin üzerinde gerçekleşmesi, arzın artacağına işaret ederek fiyatlar üzerinde aşağı yönlü baskı oluşturdu. Fildişi Sahili’nde ise dengeli yağışlar ara hasatta verimi destekledi.

ABD'deki Intercontinental Exchange’te şeker %0,3 artarken, kahve %2,7 ve pamuk %0,5 oranında değer kaybetti. Kakao ise haftayı %12,5 düşüşle tamamladı.