"İnan Kıraç'ın malını yağmalamak için operasyon çekiyorlar"
İş insanı İnan Kıraç’a vasi tayin edilen iki avukatın Kıraç’ın avukatlarını azlederek kendisine vekâlet verdiği ve 128 milyon lira ödeme yapıldığı iddia edilen avukat Eşref Kaya, “2 buçuk aydır bu davalar için sürekli İstanbul’a gidip geliyorum. Masrafları cebimden karşılıyorum” dedi.

Eşref Kaya, kendisine yönelik ‘operasyon’ yapılmaya çalışıldığını iddia ederek, “İnan Kıraç’ın malını yağmalamak istiyorlar. Biz de buna izin vermedik. Vermeyince beni, hâkimi, mahkemeyi değiştirmeye uğraşıyorlar. İnan Kıraç’ı dolandırmaya çalışıyormuş gibi bir hava yaratmaya çalışıyorlar ama tam tersi onlar dolandırmaya çalışıyor” diye konuştu. Kaya, “Benim 30 yıllık tecrübem var. Çorum’daki bir davaya İstanbul’daki avukat gelince ‘niye geliyorsun’ denilemezse burada da denilemez” dedi.
Gerçek Gündem haber sitesinde, Seyhan Avşar imzasıyla yayımlanan haberde, Anadolu Adliyesi’nde yaşlı ve zengin isimlere genç avukatların vasi olarak tayin edildiği, tayin edilen isimlerin farklı kentlerdeki avukatlara fahiş vekâlet ücreti ödedikleri, iş insanı İnan Kıraç’a vasi tayin edilen iki avukatın da Kıraç’ın avukatlarını azlederek, Çorumlu avukat Eşref Kaya’ya, duruşmaya bile girmeden 128 milyon lira ödeme yaptığı iddiaları yer aldı.
İddiaların odağındaki avukat Eşref Kaya T24’den Cengiz Anıl Bölükbaş'a konuştu.
“‘Davaları kapatalım, anlaşalım’ dediler, fakat biz kabul etmedik”
Dava sürecine yönelik konuşan Kaya, “İnan Kıraç’a vasi tayin edildi biliyorsunuz. Bir insan kısıtlanınca, kısıtlandığı zaman daha önceki verdiği vekâletler otomatik hükümsüz kalıyor. Kimse arzu etmedi onların avukatlarını. Ben daha önce mesela FETÖ’nün şirketlerine kayyımlar atandığında onların avukatlığını yaptım. Yani bu konuda tecrübem var. 30 yıllık meslek geçmişim var. Benim bu davaları takip etmem istendi ve davaları da gayet başarıyla götürüyoruz. İnan Kıraç’ın evliliği iptali üzerine kızı İpek Kıraç birtakım tekliflerle geldiler. ‘Davaları kapatalım, anlaşalım’ dediler. Fakat biz kabul etmedik. Çünkü İnan Kıraç aleyhine bir işlem yapamayız. Biz suç örgütü suçlamasıyla suç duyurusunda bulunduk. Uzlaşılacak bir durum yoktu. İnan Kıraç’ın malını yağmalamak istiyorlar. Biz de buna izin vermedik. Vermeyince beni, hâkimi, mahkemeyi değiştirmeye uğraşıyorlar. Şikayetler yapıldı, usulsüz hiçbir işlemimiz yok. Bunun üzerine her şeyi reddedince son aşama olarak öyle bir medya operasyonu çektiler” dedi.
“1 TL para almadım ama para almışım gibi bir lanse ediliyor”
Kaya, kendisine 128 milyon lira ödeme yapıldığı iddialarına yönelik, şunları söyledi:
“128 milyon ödeme yapılmış, 1 TL ödeme almadım. 2 buçuk aydır bu davalar için sürekli İstanbul’a gidip geliyorum. Masrafları cebimden karşılıyorum. 1 TL para almadım ama para almışım gibi bir lanse ediliyor. Mesela İpek Kıraç ile İnan Kıraç arasındaki davanın şu andaki ekonomik değer ne kadar biliyor musunuz? 3.2 milyar lira.
“Kıraç’ın 30’un üzerinde davasına bakıyorum”
Ben otuzun üzerinde davasına bakıyorum İnan Kıraç’ın. Bu davalarla ilgili sözleşme yaptık. Mahkemenin her işlemi denetime tabidir. Bizim de her işlemimiz denetim altındadır. Kafamıza göre böyle bir işlem yapamayız. Bizim ve yapılan sözleşmede avukatlık asgari tarifesinin en altındaki. Orana göre yapıldı. Avukatlık kanunu 164. madde der ki, bir avukatın ücreti en az yüzde 10 olmak üzere yüzde 30’a çıkabilir. Biz en minimum oran olan yüzde 10 üzerinden anlaşma yaptık bütün davalar için. Onlar sadece ekonomik büyüklüğü olan bu davayı göz önüne alıyorlar. 3,2 milyarlık bir dava, onun da yüzde 10’u 320 milyon eder. ‘Avukat bu kadar para alır mı? diyorlar. 1 TL almadığımız davada bizi suçlamaya çalışıyorlar. Birçok davaya bakıyoruz biz. Mesela Emine Alangoya’nın çalışanlarının marifetiyle İnan Kıraç’ın hesabından 180.000.000 lira para çekilmiş. İnan Kıraç’ı yağmalamaya çalışıyorlar. Suç duyurularında bulunduk.”
Kaya, “Örnek veriyorum. Şirket genel kurul iptal davası var, evlilik iptali vardı bitti. İnan Kıraç’ın kızı İpek Kıraç ile olan davaları var, çok sıkıntı olan. Tabii her dava bu kadar büyük değil. Evliliğin iptali davasında 60-70 bin gibi bir para aldık. Usulsüz işlemler olsa şikâyet edebilirlerdi” diye konuştu.
“Ben zaten müfettiş görevlendirilmesini talep ediyordum”
HSK’nın iddialara yönelik inceleme başlatması hakkında konuşan Kaya, “Ben zaten bu konuyla ilgili müfettiş görevlendirilmesini talep ediyordum. Bugün inceleme başlatıldığı yönünde haberler düştü. Müfettiş gelsin bütün dosyayı ve bizi incelesin. Biz tamamen kısıtlının haklarını korumaya yönelik hareket ediyoruz ve bu birilerini rahatsız ediyor” ifadelerini kullandı.
“Avans talep edecektim ama bu inceleme meselesini bekleyeceğiz”
Kaya, “2,5 aydır dosyalarını takip ettiğinizi ama hiç para almadığınızı söylediniz. Peki avans talep edecek misiniz?” sorusuna şu yanıtı verdi:
“Avans talep edecektim. Ama bu inceleme meselesi olunca bekleyeceğiz. Bize bir avans ödenmesi lazım. Biz şimdi emek veriyoruz, çalışıyoruz. Sanki hiçbir iş yapmamışız gibi konuşuluyor. Bir sürü işlem yapıyoruz. Ama sorun yok diye düşündük. Şimdi onlar da bunu engellemek için böyle bir haber yaptırdılar. Bir para ödettirmeyelim diye düşünüyorlar. İnan Kıraç 88 yaşında. İpek Kıraç kızı olduğu ve miras ona kalacağı için vefat ettiği zaman bu davaların hepsi sonuçsuz kalacak. Hem bu para ödenmesin hem de bu süreçte avukat devre dışı kalsın istiyorlar. İnan Kıraç’ı dolandırmaya çalışıyormuş gibi bir hava yaratmaya çalışıyorlar ama tam tersi onlar dolandırmaya çalışıyor.”
“Duruşmalara katıldım, sabahlara kadar dosyalara çalıştım”
“Dava duruşmalarına katılmadığınız iddia ediliyor. Duruşmalara katılmadınız mı?” sorusuna da yanıt veren Kaya, “Ben duruşmalara katıldım. Sabahlara kadar dosyalara çalıştım. Biten davalar var. Açılacak davalar varsa onları açıyoruz. Ben davalara katılmasam vasiler demez mi, ‘niye hiçbir iş yapmıyorsun? Müvekkilinin hakkını savunmuyorsun?’ diye. Onların denetiminin altındayız. Bu iddiaların hiçbiri doğru değil” dedi.
“Başka vasi atansa yine aynı şeyi söyleyeceklerdi”
Kaya, ‘aynı isimlerin vasi olarak atandığı’ iddialarına yönelik de, “İstanbul Anadolu Adliyesi’nde sadece 2 vasi yok, birçok vasi var. Bu dosyada bu arkadaşlarımız atandı. Başka biri atansa yine aynı şeyi söyleyeceklerdi. Kendi işlerine gelmediği için böyle diyorlar. Bu arkadaşlar 28-29 yaşındalar ama 5 yıldır bu işi yapıyorlar. Vasilik kolay değil. 30 yıllık meslek hayatım var. Bana ‘vasi ol’ deseniz olmam çünkü bilmiyorum, yapmadım. Yani bunun mesleki tecrübeyle ilgisi yok. Yaptığınız işe yönelik bilgi ile alakası var. Onlar da buradan vurmaya çalışıyorlar” diye konuştu.
Geçen yıllarda bir hâkimin aynı vasilerin atandığı yönünde yazı yazdığını, vasilerin bir kısmının çektirilmesi gerektiğini belirttiğini ve sonrasında tayin edildiğini hatırlattığımız Kaya, “Bu olayı bilmiyordum ama araştırdım. 2 yıl önceki mesele imiş. Sonrasında Denizli'ye tayini çıkmış, kendisi tayin istemiş. Bir vasiyle arasında problem çıkmış herhalde. Şimdi de meseleyi buraya bağlamaya, aralarında ilişki kurmaya çalışıyorlar” ifadelerini kullandı.
"‘Niye geliyorsun’ denilemez”
Kaya, “30 yıllık tecrübeniz olduğunu söylüyorsunuz. Ancak İstanbul’daki bir dava için Çorum’daki bir avukata vekâlet verilmesi dikkati çekiyor. İstanbul’da da bu davalara bakabilecek tecrübede birçok avukat vardır. Neden özellikle sizinle anlaşıldı? sorusuna şu yanıtı verdi:
“Ben geçen sene Ankara avukatıydım. Çorum’a geldim. Çorum'a aldırdım levhamı. Şimdi başvursam haftaya İstanbul avukatı olurum. Avukatlık biraz dijitalleşti. Çorum’daki bir davaya İstanbul’daki avukat gelince ‘niye geliyorsun’ denilemezse burada da denilemez.
Biz bir hukuk grubuyuz. Çorum’daki işlerimi oğlum ve diğer avukat arkadaşlarımız yapıyor. Ben Çorum dışındaki işlere bakıyorum. Ayrıca benim 30 yıllık bir mesleki tecrübem var söylediğim gibi. Tecrübemden dolayı, ‘biz büyük bir görevin içine girdik, bilgisine ve dürüstlüğüne güvendiğimiz birisiyle çalışmak istiyoruz’ denildi. Ben para aldıysam eğer çıkartın dekontu gösterin o zaman. Ki bu görevimiz icabı doğan bir haktır. Almış olsam gönül rahatlığıyla ‘aldım kardeşim’ derim. Ben elimden geldiğince işimi hakkıyla yapmaya çalışıyorum. Zaten İnan Kıraç gibi bir insanın avukatlığı yapmak bile yeterlidir.”
Kaya, atanan vasileri tanıyıp tanımadığı sorusuna yönelik olarak da, “Sadece birini tanıyorum. Diğerini tanımıyorum” dedi.