Türk tırları 2026’da Ürdün ve Körfez’e tam kapasiteyle ulaşacak

Bu koridorun açılması, Türkiye’nin bölgedeki lojistik ve ticaret potansiyelini önemli ölçüde artıracak. Türkiye’nin kara yolu taşımacılığı açısından kritik öneme sahip olan bu proje, Türk TIR’larının doğrudan Ürdün ve Körfez ülkelerine ulaşmasını sağlayacak bir geçiş hattı sunuyor.

Mevcut durum itibarıyla, Suriye’den geçişlerde bazı kısıtlamalar ve prosedürel engeller bulunuyor. Bakan Bolat, bu engellerin aşılmasıyla birlikte Türkiye’nin bölgedeki ticaret bağlantılarının güçleneceğini vurguladı.

Koridorun Önemi ve Amacı

Bu yeni koridor, yalnızca ticari taşımacılık açısından değil, aynı zamanda Türkiye’nin lojistik altyapısının güçlendirilmesi açısından da büyük bir öneme sahip.

Özellikle ihracat ürünlerinin hızlı ve güvenli bir şekilde hedef pazarlara ulaşması, sektör temsilcileri için kritik bir avantaj sağlayacak.

Bakan Bolat, koridorun faaliyete geçmesiyle birlikte Türk TIR’larının hem zaman hem de maliyet açısından daha verimli bir taşımacılık süreci yaşayacağını ifade etti.

Eksikliklerin Giderilmesi

Bakanın açıklamalarına göre, koridorun tamamen işlevsel hâle gelmesi için öncelikle Suriye’deki bazı eksikliklerin giderilmesi gerekiyor.

Bunların başında vize uygulamaları ve kara yolu rehabilitasyonu geliyor. Suriye sınırındaki yol altyapısının iyileştirilmesi, taşımacılık sürecinin hızlanması ve güvenli bir şekilde gerçekleşmesi açısından kritik bir adım olarak öne çıkıyor.

Ömer Bolat, “Suriye içerisindeki vize prosedürleri ve kara yolu altyapısındaki eksiklikler tamamlandığında, koridor tamamen aktif hâle gelecek.

Bu sayede Türk TIR’ları Ürdün ve Körfez ülkelerine daha hızlı ve güvenli bir şekilde ulaşabilecek” dedi. Bakan, sürecin takibi ve eksikliklerin giderilmesi konusunda hem Türkiye hem de ilgili bölge ülkeleri ile koordineli çalışmalar yürütüldüğünü de sözlerine ekledi.

Türkiye’nin Bölgesel Ticaretteki Etkisi

Bu yeni koridorun açılması, Türkiye’nin bölgesel ticaretteki etkisini artıracak bir adım olarak değerlendiriliyor.

Ürdün ve Körfez ülkeleriyle olan ticari ilişkilerin derinleşmesi, Türk ihracatçılar için yeni fırsatlar yaratacak.

Özellikle gıda, tekstil, otomotiv yan sanayi ve beyaz eşya sektörlerinde faaliyet gösteren firmalar, bu koridor sayesinde ürünlerini daha hızlı ve güvenli bir şekilde taşıyabilecek.

Bakan Bolat, Türkiye’nin lojistik alanındaki hedeflerinin sadece mevcut pazarlara hizmet vermekle sınırlı olmadığını, bölgedeki lojistik ağını genişleterek Türkiye’yi transit taşımacılık için merkezi bir ülke hâline getirmeyi planladıklarını belirtti.

Bu kapsamda, Ürdün ve Körfez koridoru, Türkiye’nin lojistik stratejisinde kritik bir nokta olarak ön plana çıkıyor.

Koridorun Ekonomik Katkısı

Sektör uzmanları, yeni koridorun ekonomik açıdan da önemli kazanımlar sağlayacağını vurguluyor. Taşımacılık sürelerinin kısalması ve rotaların güvenli hâle gelmesi, hem nakliye maliyetlerini düşürecek hem de ihracatın etkinliğini artıracak.

Ayrıca, Türk TIR’larının bölgeye düzenli ulaşımı, lojistik sektöründe istihdam olanaklarını artıracak ve taşımacılık sektörünün büyümesine katkı sağlayacak.

Sektör Temsilcilerinden Beklentiler

Türk taşımacılık sektörü temsilcileri, koridorun açılmasını heyecanla bekliyor. Özellikle Ürdün ve Körfez ülkelerine yapılan taşımacılık işlemlerinde mevcut güzergâhın bazı riskler ve gecikmeler barındırdığı biliniyor.

Yeni koridor, hem güvenlik hem de zaman yönetimi açısından sektöre büyük bir avantaj sunacak. Sektör temsilcileri, koridorun faaliyete geçmesiyle birlikte Türkiye’nin lojistik ve ticaret kapasitesinin daha da artacağını ifade ediyor.

Önümüzdeki Süreç

Bakan Bolat, sürecin titizlikle yürütüldüğünü ve önümüzdeki yıl itibarıyla koridorun tamamen aktif hâle geleceğini açıkladı.

Suriye’deki altyapı çalışmalarının tamamlanmasının ardından, Türk TIR’larının Ürdün ve Körfez ülkelerine geçişlerinde hiçbir engel kalmayacak.

Bu gelişme, Türkiye’nin bölgedeki ticaret ve lojistik ağını güçlendirmesi açısından kritik bir adım olarak değerlendiriliyor.

Türk TIR’larının Ürdün ve Körfez ülkelerine ulaşmasını sağlayacak koridorun faaliyete geçmesi, hem Türkiye’nin lojistik altyapısına hem de ihracat sektörüne önemli katkılar sağlayacak.

Bakan Bolat’ın açıklamaları, Türkiye’nin bölgesel ticaretteki rolünü güçlendirme ve taşımacılık sektörünü modernize etme yönündeki kararlılığını bir kez daha gözler önüne seriyor.

Ticaret Bakanı Ömer Bolat, Türk tırlarının kara yoluyla Ürdün ve Körfez ülkelerine taşımacılığını sağlayacak olan ticaret koridorunun, Suriye’deki vize işlemleri ve kara yolu rehabilitasyonu gibi eksikliklerin giderilmesinin ardından önümüzdeki yıl tam kapasiteyle hizmete gireceğini açıkladı.

Türkiye-Ürdün Karma Ekonomik Komisyonu (KEK) toplantısı için Ürdün’ün başkenti Amman’a giden Bolat, Salt şehrinde bulunan Türk Şehitliği’ni ziyaret ederek iki ülke arasındaki ticari ilişkileri ve bölgesel etkilerini değerlendirdi.

Önümüzdeki Yıl Koridor Tamamen Aktif Olacak

Bakan Bolat, Türkiye-Suriye transit ulaştırma anlaşmasının her iki ülkenin ulaştırma bakanları tarafından 28 Haziran’da İstanbul’da imzalandığını hatırlatarak, “Şu anda Türk tırları Suriye üzerinden Ürdün ve Körfez ülkelerine geçebiliyor. Ancak Suriye içinde gümrük düzenlemeleri, kara yolu iyileştirmeleri ve vize işlemleri gibi eksiklikler bulunuyor. Bu konular hızla tamamlanıyor ve inşallah önümüzdeki yıl bu koridor tamamen faaliyete geçmiş olacak” dedi.

Bakan, bu kara yolunun açılmasının Ürdün’de de büyük heyecan yarattığını vurguladı. Bolat, “Çünkü Ürdün ve Suriye üzerinden Türkiye’ye ve Avrupa’ya uzanan bu yol son derece önemli bir ticari ulaştırma koridoru. Aynı şekilde Türkiye’den başlayıp Suriye, Ürdün, Suudi Arabistan, Körfez ülkeleri ve Mısır’a uzanan rota, Orta Doğu’ya yönelik kritik bir lojistik hattı oluşturuyor. 2010 öncesinde olduğu gibi bu yolları kara ve demiryollarıyla canlandırdığımızda ticaret hızla artacak ve halkların refahı yükselmiş olacak” ifadelerini kullandı.

Bolat ayrıca Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, iki ülke arasındaki ticari ilişkilerin güçlendirilmesi konusunda net talimatlar verdiğini belirtti.

Hicaz Demiryolu Çalışmaları Hız Kazanıyor

Hicaz Demiryolu’nun mevcut hattının yenilenmesi ve tamir edilmesi konusunda hem Türkiye hem de Ürdün tarafının istekli olduğunu aktaran Bolat, çalışmaların hızla sürdüğünü söyledi. Bakan, “Bu tür projeler yalnızca bizim kararlılığımızla yürütülmüyor.

İlgili ülkelerin yetkililerini ikna etmek ve onları projeye ortak etmek gerekiyor” dedi. Bolat, tarihi Hicaz Demiryolu’nun yeniden hareket geçeceğini ve bunun yalnızca yük taşımacılığı değil, yolcu taşımacılığı için de önemli olacağını ifade etti.

Ürdün İle Ekonomik İlişkiler Güçleniyor

Ürdün’de Türkiye’ye karşı büyük bir ilgi ve sevgi olduğunu vurgulayan Bakan Bolat, iki ülke arasındaki ekonomik ilişkileri geliştirmek için yoğun çaba sarf edeceklerini söyledi. Bolat, Ürdün’deki temaslarına dair şunları aktardı:

“Özellikle Kovid-19 dönemi ve sonrasındaki uluslararası zorluklar nedeniyle uzun bir aradan sonra Türkiye ve Ürdün Ticaret Bakanları resmi olarak bir araya geldi. İkili görüşmemizin yanı sıra Türkiye-Ürdün Karma Ekonomi Komisyonu’nun ilk toplantısını gerçekleştirdik. Teknik ekiplerimiz önceden gelerek ortak çalışmaları başlattılar. Ticaret, sanayi, tarım, hizmetler, turizm ve kültür gibi alanlarda yapılacak işlerin çerçevesini belirleyen bir mutabakat zaptı imzalandı. Bundan sonraki süreçte çeşitli bakanlıkların yapacağı anlaşmalar hazırlanacak. Önümüzdeki büyük buluşmada, muhtemelen Cumhurbaşkanımız ile Ürdün Kralı liderler düzeyinde bu anlaşmalara topluca imza atacaklar. Bugün imzalanan anlaşma, gelecekte yapılacak faaliyetlerin ve projelerin yol haritasını kağıda döken bir çerçeve niteliğinde.”

Bakan Bolat, yanlarında getirdikleri geniş özel sektör heyeti ile Türkiye-Ürdün İş Konseyi üyelerinin, Ürdünlü muhataplarla gerçekleştirdikleri yuvarlak masa toplantıları ve iş forumlarıyla da ikili iş birliğini pekiştirdiklerini aktardı.

Ticaret Hacmi Artıyor

Türkiye ve Ürdün’ün birbirine “yakın dost ve kardeş ülkeler” olduğuna değinen Bolat, liderler arasındaki güçlü iletişime dikkat çekti.

2024 yılı itibarıyla iki ülke arasındaki ticaret hacminin 1,1 milyar doları bulduğunu, bu yılın ilk dokuz ayında ise 1,4 milyar doları aştığını belirtti. Bakan, yıl sonuna kadar bu rakamın 1,5 ila 1,6 milyar doları geçmesinin beklendiğini söyledi.

Bolat, Türkiye-Ürdün ekonomik entegrasyonunu hızlandırmayı hedeflediklerini ve Hicaz Demiryolu’nun yeniden canlandırılması çalışmalarının bu kapsamda devam ettiğini belirtti.

Ürdün’ün önümüzdeki yıldan itibaren başlatacağı 15 milyar dolarlık kalkınma ve altyapı projelerine Türk iş insanları ve müteahhitlerin davet edildiğini vurgulayan Bolat, büyük bir su projesi ve demiryolu yapımının öncelikli projeler arasında olduğunu aktardı.

Bugüne kadar Türk müteahhitlerin 60 projeyi başarıyla tamamlayarak 2,3 milyar dolar gelir elde ettiğini belirten Bolat, başkent Amman’a su temin eden projenin Türk şirketi tarafından yürütüldüğünü hatırlattı.

Türkiye ve Ürdün arasındaki ticaretin artmasının yatırımları da artırdığını dile getiren Bolat, turizmde de yoğun bir hareketlilik olduğunu söyledi.

Türkiye ile Ürdün arasında haftada 30’dan fazla uçuş bulunduğunu, Ürdün halkının Türkiye’ye, Türk halkına ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’a büyük sevgi beslediğini vurguladı. Ürdün’de Türk ürünlerine olan ilgi ve sempati de dikkat çekici bir durum olarak öne çıkıyor.