Patates altın fiyatında: Market–üretici arasındaki fark rekor kırdı
Türkiye Ziraat Odaları Birliği’nin (TZOB) açıkladığı verilere göre, Eylül ayında market raflarında en fazla fiyat artışı yaşayan ürün marul oldu.

Marulun fiyatı bir önceki aya kıyasla yüzde 65,1 oranında yükseldi ve bu artışla ayın “zam şampiyonu” unvanını aldı. Aynı dönemde fiyatı en çok gerileyen ürün ise yüzde 42,7’lik düşüşle limon oldu.
TZOB Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, aylık düzenli olarak yapılan üretici–market fiyat karşılaştırmalarına ilişkin değerlendirmelerde bulunarak, özellikle üretim maliyetlerindeki artışlara ve tüketiciye ulaşan fiyatlardaki farklara dikkat çekti.
Market Raflarında Marulun Hızlı Yükselişi
Marul, özellikle büyükşehirlerde en çok tüketilen sebzelerden biri. Salataların ve sofraların vazgeçilmez ürünü olan marulun fiyatındaki bu keskin artış, tüketicinin bütçesinde doğrudan hissedilir bir etki yarattı.
Ağustos ayında 10 liradan satılan marulun, Eylül’de 16 lirayı aşması, dar gelirli vatandaşların alım gücünü zorlayan bir gelişme oldu.
Fiyat artışının arkasında mevsimsel koşullar, üretim bölgelerinde yaşanan verim kayıpları, girdi maliyetlerindeki yükseliş ve taşıma masraflarındaki artışlar bulunuyor.
Bayraktar’ın açıklamasına göre özellikle mazot, gübre, ilaç ve işçilik giderlerinde son bir yılda yaşanan zamlar, üreticiyi maliyet açısından ciddi şekilde zorlamaya devam ediyor.
Limon Fiyatında Sert Düşüş
Marulun aksine, limonda yaşanan sert fiyat düşüşü dikkat çekti. Yaz aylarında yüksek fiyatlardan satılan limonun, Eylül itibarıyla yeni sezon hasadının başlamasıyla birlikte arzı arttı. Bu da fiyatların hızlı şekilde aşağı çekilmesine yol açtı.
TZOB verilerine göre limon fiyatı yüzde 42,7 oranında gerileyerek tüketici için en çok ucuzlayan ürün oldu.
Ancak Bayraktar, bu durumun üretici için olumsuz yanları olduğuna da işaret etti. Çünkü tarlada üretici maliyetlerinin karşılanamaması, çiftçinin gelir kaybı yaşamasına neden oluyor. Yani tüketici limonu daha uygun fiyata alırken, üretici zarar edebiliyor.
Üretici ve Market Arasındaki Fiyat Makası
TZOB’un raporuna göre, Eylül ayında üretici ile market fiyatları arasındaki fark yine oldukça dikkat çekici boyutlara ulaştı. Bazı ürünlerde bu fark 3 kata kadar çıkabiliyor.
Örneğin, üreticiden 5 liraya çıkan bir ürünün market rafında 15 liraya kadar satılması, hem üreticinin emeğinin yeterince karşılık bulmamasına hem de tüketicinin cebinden daha fazla para çıkmasına yol açıyor. Bayraktar, bu tabloyu “çiftçi kazanamıyor, tüketici pahalıya yiyor” sözleriyle özetledi.
Girdi Maliyetleri Çiftçiyi Zorluyor
Son dönemde özellikle enerji, mazot ve gübre fiyatlarındaki artış, üretim maliyetlerini katladı. Bununla birlikte sulama giderleri, ilaçlama ve işçilik maliyetleri de tarımsal üretimdeki yükü ağırlaştırıyor.
Çiftçi, bu maliyetleri karşılamakta zorlanırken, ürününü düşük fiyatla satmak zorunda kaldığında ciddi zararlarla karşılaşıyor.
Bayraktar, tarım sektörünün sürdürülebilirliği için girdi maliyetlerinin kontrol altına alınması gerektiğini, aksi halde üretimde istikrarsızlıkların artabileceğini ifade etti.
Tüketici Fiyatlarının Seyri
Tüketici cephesinde ise sebze ve meyve fiyatlarının aylık bazda ciddi dalgalanmalar göstermesi, alışveriş bütçelerini doğrudan etkiliyor.
Maruldaki yüzde 65’lik artış, hane halkının mutfak giderlerinde belirgin bir artışa yol açarken, limondaki düşüş ise geçici bir rahatlama sağladı.
Uzmanlara göre bu dalgalanmaların önüne geçmek için tarımda planlamanın güçlendirilmesi, depolama ve lojistik altyapısının iyileştirilmesi gerekiyor.
Ayrıca üretici kooperatiflerinin ve birliklerinin daha etkin hale gelmesi, fiyat dalgalanmalarını kontrol altında tutmada önemli bir görev alabilir.
TZOB’un Çözüm Önerileri
Şemsi Bayraktar, yaptığı değerlendirmede hem üreticiyi hem de tüketiciyi koruyacak adımların atılmasının zorunlu olduğunu belirtti.
Bayraktar’a göre: Üretim planlaması güçlendirilmeli ve arz–talep dengesi daha iyi sağlanmalı. Girdi maliyetlerinin azaltılması için destekler artırılmalı, özellikle gübre, mazot ve enerji fiyatlarında çiftçiye kolaylık sağlanmalı.
Aracılık zincirinin kısaltılması sayesinde üretici ile tüketici arasındaki fiyat farkı azaltılmalı. Depolama ve lojistik yatırımları artırılarak ürün kayıpları en aza indirilmeli.
Bu önlemlerle hem çiftçinin emeğinin karşılığını alması hem de tüketicinin daha uygun fiyatlarla alışveriş yapması mümkün olabilir.
TZOB’un Eylül ayı fiyat değerlendirmesi, tarım sektöründe yaşanan sorunları bir kez daha gözler önüne serdi.
Marulun yüzde 65,1’lik artışla “zam şampiyonu” olması ve limonun yüzde 42,7’lik düşüşle “en çok ucuzlayan ürün” olarak öne çıkması, üretimden tüketime kadar olan zincirdeki kırılganlığı ortaya koydu.
Bir yandan artan girdi maliyetleri çiftçiyi zorlarken, diğer yandan üretici ile tüketici arasındaki fiyat makası büyümeye devam ediyor.
Uzmanlara göre bu tablo, tarımda sürdürülebilirliğin sağlanması için daha kapsamlı önlemlerin kaçınılmaz olduğunu gösteriyor.
Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, Eylül ayına ilişkin tarımsal girdi maliyetleri ve ürün fiyatlarındaki değişimleri açıkladı.
Yapılan değerlendirmeler, hem üreticinin hem de tüketicinin yaşadığı zorlukları gözler önüne sererken, girdi fiyatlarındaki artışların tarımsal üretim üzerindeki baskıyı giderek artırdığına işaret ediyor.
Gübre ve Mazot Fiyatlarında Dalgalanma
Bayraktar’ın paylaştığı verilere göre, tarımda en kritik girdilerden biri olan gübre fiyatları Eylül ayında dalgalı bir seyir izledi.
Ağustos ayına kıyasla 20.20 kompoze gübresi %2,1, DAP ve amonyum nitrat gübresi %1,3, amonyum sülfat gübresi %1,2 oranında arttı.
Buna karşılık, ÜRE gübresi %2,9 geriledi. Gübre fiyatlarındaki bu oynaklık, üreticinin planlamasını zorlaştırırken, maliyetlerin belirsizleşmesine neden oluyor.
Mazot fiyatlarında da dikkat çekici bir yükseliş görüldü. Aylık bazda %4,4, yıllık bazda ise %31,3’lük artış kaydedildi.
Tarımsal üretimde en önemli maliyet kalemlerinden biri olan mazottaki bu yükseliş, özellikle hasat ve nakliye döneminde çiftçinin cebini daha da zorladı.
Yem, Elektrik ve Tarım İlacı Giderleri Arttı
Hayvancılıkla uğraşan üreticiler açısından da tablo pek iç açıcı değil. Besi yemi %4,1, süt yemi %3,1 oranında yükseldi.
Yem fiyatlarındaki artış, et ve süt üreticilerinin maliyetlerini yukarı çekerken, dolaylı olarak tüketici fiyatlarını da etkiliyor.
Elektrik fiyatları yıllık bazda %12,8, tarım ilaçları ise %14,9 zamlandı. Özellikle sulama ve seracılıkla uğraşan üreticiler için elektrik maliyetlerindeki artış, üretimden vazgeçme noktasına kadar varan bir baskı oluşturuyor.
Üretici–Market Arasındaki Fiyat Makası: Patates Rekor Kırdı
Bayraktar’ın dikkat çektiği bir diğer önemli nokta, üretici ile market arasındaki fiyat farkı oldu. Eylül ayında bu farkın en yüksek olduğu ürün patates oldu.
Üreticide 4,38 TL olan patatesin market rafına geldiğinde 19,08 TL’ye satıldığı belirlendi. Bu da %335,5’lik bir fiyat farkına işaret ediyor.
Patatesi şu ürünler takip etti: Kabak: Üreticide 11,38 TL iken markette 46,49 TL’ye çıkarak %308,7 fark yarattı. Marul: Üreticide 18,14 TL iken markette 63,58 TL’ye ulaştı, fark %250,4 oldu. Patlıcan: Üreticide 13,38 TL olan ürün markette 43,85 TL’ye satıldı, fark %227,9. Havuç: 13,50 TL’den 42,96 TL’ye yükselerek %218,3 fark oluşturdu. Bu tablo, tarım ürünlerinin üreticiden tüketiciye ulaşana kadar aradaki zincirde fiyatların nasıl katlandığını ve çiftçinin emeğinin karşılığını alamadığını net bir şekilde ortaya koyuyor.
Market Fiyatlarında Marul Zirvede
Eylül ayında markette fiyatı en çok artan ürün marul oldu. %65,1 oranındaki artışla zirveye yerleşen marulu, %54 ile sivri biber, %38,8 ile kabak, %37,7 ile patates ve %20,1 ile yeşil soğan izledi. Fiyatı en çok düşen ürün ise %42,7 gerilemeyle limon oldu. Limonu sırasıyla havuç, yeşil fasulye, tavuk eti ve toz şeker takip etti. Bu durum, mevsimsel arz artışı ve tüketim talebindeki değişimlerle bağlantılı olarak değerlendiriliyor.
Üretici Fiyatlarında Fındık İlk Sırada
Üretici bazında fiyat artışlarında ilk sırayı fındık aldı. %73,7’lik yükselişle dikkat çeken fındığı, %70,1 ile sivri biber, %35,8 ile kabak, %33 ile marul ve %29,4 ile kuru incir izledi. Buna karşılık, en fazla düşüş yaşayan ürün %26,9 ile limon oldu. Ayrıca yeşil fasulye, kuru fasulye, maydanoz, patates ve nohut da üretici fiyatlarında gerileyen ürünler arasında yer aldı.
Eylül ayına dair veriler, tarım sektöründe hem girdi maliyetlerinde hem de ürün fiyatlarında belirgin dalgalanmalar olduğunu gösteriyor.
Gübre ve mazot gibi temel girdilerdeki artışlar, üreticinin üretim maliyetlerini artırırken; üretici ile market arasındaki yüksek fiyat farkı ise tüketicinin cebini yakıyor.
Şemsi Bayraktar’ın da altını çizdiği gibi, çiftçinin sürdürülebilir üretim yapabilmesi için girdi maliyetlerinin kontrol altına alınması, üretici–tüketici arasındaki zincirin kısaltılması ve piyasalarda istikrarın sağlanması gerekiyor.
Aksi halde hem üretici zarar etmeye devam edecek hem de tüketici gıda fiyatlarındaki dalgalanmalardan olumsuz etkilenecek.