Milyonlar yararlanmıştı: Yapılandırma sona erdi
Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek başkanlığında toplanan Finansal İstikrar Komitesi, ekonomi gündeminin en dikkat çekici konularından biri olan borç yapılandırması konusunda kapsamlı bir değerlendirme yaptı.
Komite, üç aydır yürürlükte olan ve kısa süre önce tamamlanan yapılandırma sürecine ilişkin önemli tespitlerde bulundu.
Son dönemde artan bireysel borçluluk oranı ve kredi geri ödeme performansındaki dalgalanmalar, ekonomik istikrar açısından yakından takip ediliyor.
Bu çerçevede, kredi kartı borçları, tüketici kredileri ve diğer finansal yükümlülükler konusunda getirilen yapılandırma imkânı, hem vatandaşların mali durumuna nefes aldırmayı hem de finansal sistemin dengeli işleyişini korumayı hedefliyordu.
Finansal İstikrar Komitesi’nin toplantısında, yapılandırma sürecinin genel sonuçları ele alındı. Özellikle banka bilançoları üzerindeki etkiler, borçluların geri ödeme performansı ve piyasadaki genel likidite koşulları detaylı şekilde değerlendirildi.
Komite, uygulamanın kısa vadede finansal sistemde rahatlama sağladığını, ancak orta ve uzun vadede mali disiplinin korunmasının büyük önem taşıdığını vurguladı.

Kredi ve Kredi Kartı Borçlarına Yönelik Düzenlemeler
Toplantının en önemli gündem maddelerinden biri, kredi ve kredi kartı borçlarına ilişkin uygulamalardı. Son aylarda artan enflasyon ve faiz oranları, birçok vatandaşın borç ödeme kapasitesini zorlamıştı.
Bu durum karşısında Hazine ve Maliye Bakanlığı, vatandaşların yükünü hafifletmek amacıyla borç yapılandırma paketini devreye almıştı.
Söz konusu paket kapsamında, bireylerin kredi kartı borçları ve tüketici kredileri belirli koşullar altında yeniden yapılandırılmış, vade süreleri uzatılmış ve faiz oranlarında indirime gidilmişti.
Komite, bu uygulamanın sosyal ve ekonomik açıdan olumlu etkiler yarattığını, özellikle düşük ve orta gelirli vatandaşların mali istikrarını korumada önemli bir rol oynadığını belirtti.
Ancak açıklamada, bu tür yapılandırmaların kalıcı bir çözüm değil, geçici bir destek mekanizması olduğuna dikkat çekildi.
Komite, vatandaşların finansal planlama ve bütçe yönetimi konularında daha bilinçli hareket etmelerinin, uzun vadeli ekonomik istikrar açısından kritik olduğunu vurguladı.

Finansal Disiplin ve Risk Yönetimi Vurgusu
Finansal İstikrar Komitesi’nin toplantısında ayrıca, finansal kurumların risk yönetimi süreçlerine ilişkin kapsamlı analizler yapıldı. Bankaların kredi verme kriterleri, takipteki alacak oranları ve tahsilat süreçleri mercek altına alındı.
Komite, mevcut yapılandırma sürecinin bankacılık sisteminde riskleri azalttığını ancak dikkatli bir izleme sürecinin gerekliliğini de ortaya koydu.
Özellikle yüksek borçluluk seviyelerinin ekonominin genel dengesi üzerindeki etkileri değerlendirilerek, gelecekte benzer durumların önüne geçmek için makro ihtiyati tedbirlerin güçlendirilmesi gerektiği ifade edildi.
Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, toplantı sonrasında yaptığı değerlendirmede, finansal istikrarın Türkiye ekonomisi için vazgeçilmez bir öncelik olduğunu belirtti.
Şimşek, “Ekonomimizin temellerini güçlendirmek için mali disipline, yapısal reformlara ve sürdürülebilir büyümeye kararlılıkla devam ediyoruz” ifadelerini kullandı.

Ekonomide Denge ve Sürdürülebilirlik
Finansal İstikrar Komitesi’nin açıklamasında, ekonomide dengeli bir büyüme sürecinin sürdürülmesi gerektiği vurgulandı. Komite, borç yapılandırmasının kısa vadede hanehalkı ve reel sektör üzerindeki baskıları azalttığını, ancak uzun vadede borçlanma alışkanlıklarının kontrol altına alınmasının önemine dikkat çekti.
Uzmanlar da, borç yapılandırması uygulamasının kredi piyasalarında olumlu bir hava yarattığını, ancak vatandaşların tekrar borç sarmalına girmemesi için finansal okuryazarlığın artırılmasının şart olduğunu belirtiyor.
Bu kapsamda, Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın önümüzdeki dönemde finansal eğitim ve farkındalık programlarını yaygınlaştırması bekleniyor.
Dengeli Ekonomi İçin Adımlar Sürüyor
Finansal İstikrar Komitesi’nin borç yapılandırmasına ilişkin değerlendirmeleri, Türkiye ekonomisinde mali disiplinin ve istikrarın korunmasına yönelik kararlılığı bir kez daha ortaya koydu.
Komite, vatandaşlara sağlanan kolaylıkların ekonomik dengeleri zedelememesi için dikkatli bir denetim süreci yürütüleceğini açıkladı.
Bu kapsamda, borç yapılandırmasının sadece kısa vadeli bir rahatlama aracı değil, aynı zamanda finansal sistemin direncini güçlendiren bir mekanizma olarak görülmesi gerektiği vurgulandı.
Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın önümüzdeki dönemde, hem kamu maliyesi hem de finansal piyasalarda istikrarı korumaya yönelik yeni adımlar atması bekleniyor.
Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu’nun (BDDK) tavsiye kararının ardından, bankalar tarafından hayata geçirilen kredi ve kredi kartı borcu yapılandırması süreci yoğun ilgiyle tamamlandı.
Yaklaşık üç ay boyunca devam eden uygulama, 10 Ekim 2025 tarihi itibarıyla sona erdi. Bu süreçte bireysel müşteriler, hem kredi kartı hem de ihtiyaç kredisi borçlarını uygun faiz oranları ve uzun vadelerle yeniden düzenleme fırsatı buldu.
Üç Aylık Süreçte Yoğun Talep
BDDK’nın önerisi doğrultusunda başlatılan yapılandırma kapsamında, vatandaşlar 48 aya kadar vade imkânından yararlandı.
Merkez Bankası tarafından belirlenen yüzde 3,11 faiz oranı, birçok banka tarafından standart olarak uygulandı.
Bu sayede yüksek faiz yükü altında kalan tüketiciler, aylık taksitlerini düşürerek ödeme planlarını daha sürdürülebilir hale getirdi.
Bankacılık sektörü yetkilileri, başvuru sürecinin başladığı ilk haftalardan itibaren ciddi bir yoğunluk yaşandığını ve milyonlarca kişinin borçlarını yeniden yapılandırmak için müracaatta bulunduğunu belirtiyor.
Özellikle pandemi sonrası artan bireysel borçluluk ve kredi kartı harcamalarındaki yükselişin ardından gelen bu uygulama, pek çok tüketici için rahatlatıcı bir adım oldu.
Finansal İstikrar Komitesi’nden Yeni Açıklama
Yapılandırma sürecinin tamamlanmasının ardından, Finansal İstikrar Komitesi de konuyla ilgili bir değerlendirme yaptı.
Komiteden yapılan yazılı açıklamada şu ifadelere yer verildi: “Tüketici kredileri ve kredi kartlarındaki yapılandırmalara yönelik bugüne kadar atılan adımlar değerlendirilmiş ve önümüzdeki dönemde atılabilecek ek adımlar ele alınmıştır.”
Açıklamada, ekonomik dengelerin korunması, bireysel borçluluğun sürdürülebilir seviyelerde tutulması ve finansal sistemin istikrarının güçlendirilmesi hedeflerinin ön planda olduğu vurgulandı.
Ayrıca yapılandırma uygulamasının sonuçlarının yakından izlendiği, gerek görülmesi halinde yeni düzenlemelerin de gündeme gelebileceği ifade edildi.
Yapılandırma Kapsamı Kimleri Kapsadı?
Söz konusu düzenleme, yalnızca asgari tutarını ödeyemeyen kart sahiplerini değil, dönem borcunun tamamını ya da bir kısmını ödemekte zorlanan tüm bireysel kredi kartı kullanıcılarını kapsadı.
Bu genişleme sayesinde, daha önce düzenli ödeme yapan ancak son dönemlerde kısmi gecikme yaşayan tüketiciler de yapılandırma hakkı kazandı.
İhtiyaç kredilerinde ise kapsam daha da genişletilerek, yalnızca “30 günü aşan gecikmeler” değil, her türlü gecikmiş ödeme yapılandırma sürecine dahil edildi. Böylece, küçük çaplı ödeme aksaklıkları yaşayan vatandaşlar da bu kolaylıktan yararlanabildi.
Borç Bakiyesi Esas Alındı
Yeni düzenlemenin en dikkat çekici yönlerinden biri, yapılandırmaya esas alınan borç tutarındaki değişiklik oldu. Daha önceki uygulamalarda, yapılandırma kararının alındığı tarihteki borç bakiyesi dikkate alınırken; yeni sistemde, borcun yapılandırıldığı tarihteki güncel bakiye esas alındı.
Bu değişiklik, kredi kartı ya da ihtiyaç kredisi borcunu yapılandırmadan hemen önce kısmen ödeyen kişilerin daha doğru bir borç tablosu üzerinden işlem yapabilmesini sağladı.
Ayrıca, gecikmesi bulunmayan ancak daha önce yeniden yapılandırılmış olan krediler de tekrar yapılandırma kapsamına dahil edilerek esneklik artırıldı.
Ekonomik Rahatlama ve Finansal Disiplin Dengesi
Uzmanlar, uygulamanın hem bireysel hem de makroekonomik düzeyde olumlu etkiler yarattığı görüşünde. Özellikle yüksek enflasyon döneminde borç yükü artan tüketicilerin, daha düşük faizli ve uzun vadeli ödeme planları sayesinde finansal nefes alma imkânı bulduğu belirtiliyor.
Öte yandan, yetkililer bu tür yapılandırma süreçlerinin geçici rahatlama sağlarken, bütçe disiplini ve sorumlu borçlanma alışkanlıklarının önemine de dikkat çekiyor.
Bankacılık kaynakları, yapılandırmadan yararlanan müşterilerin önemli bir kısmının ödemelerini düzenli sürdürdüğünü, bunun da kredi portföy kalitesine olumlu yansıdığını ifade ediyor.
Yeni Düzenlemeler Gündemde
Finansal İstikrar Komitesi’nin son açıklaması, yapılandırma sürecinin tamamen kapanmadığına işaret ediyor.
Önümüzdeki dönemde, ekonomik göstergeler ve hanehalkı borçluluk düzeyine bağlı olarak ek yapılandırma veya destek mekanizmalarının gündeme gelebileceği değerlendiriliyor.
Uzmanlara göre, Türkiye’de bireysel borç stokunun kontrol altında tutulması ve bankacılık sisteminin güçlü yapısının korunması açısından bu tür düzenlemeler kritik önem taşıyor.
Komite, bundan sonraki süreçte hem tüketicilerin ödeme kapasitesini hem de finansal istikrarı destekleyecek yeni araçlar üzerinde çalışmayı sürdürecek.