Mavi ay Yatak’a 3 aylık konkordato müjdesi

1980 yılında faaliyetlerine başlayan ve Türkiye’nin önde gelen yatak üreticileri arasında yer alan Mavi Ay Yatak, uzun yıllardır sektördeki varlığını sürdüren köklü bir marka olarak biliniyor.

Mavi ay Yatak’a 3 aylık konkordato müjdesi

Ancak son dönemde artan mali sıkıntılar ve ekonomik dalgalanmalar, firmanın mali yapısını ciddi şekilde etkilemiş durumda.

Bu durum, Mavi Ay Yatak’ı iflasın eşiğine getirirken, şirket çözümü konkordato başvurusu yapmakta buldu.

Mavi Ay Yatak, yaklaşık 45 yıldır Türkiye yatak sektöründe faaliyet gösteriyor. Kurulduğu günden bu yana, kaliteli ürün anlayışı ve müşteri memnuniyetini ön planda tutarak, geniş bir tüketici kitlesi edinmeyi başarmıştı.

Yıllar içinde sektördeki lider firmalardan biri haline gelen Mavi Ay Yatak, özellikle dayanıklı ve ergonomik yatak üretimiyle tanınıyor.

Mavi ay yatak konkordato ile nefes aldı

45 Yıllık Bir Serüvenin Zorlu Dönemi

Ancak, son yıllarda yaşanan ekonomik belirsizlikler, döviz kurlarındaki dalgalanmalar ve hammadde fiyatlarındaki artış, firmanın mali dengesini ciddi şekilde zorladı.

Özellikle üretim maliyetlerinin yükselmesi ve satış gelirlerinin hedeflenen seviyelere ulaşamaması, firmanın nakit akışını olumsuz etkiledi.

Bu durum, firmanın mali yükümlülüklerini zamanında yerine getirmesini güçleştirdi ve şirket yönetimini çözüm arayışına yönlendirdi.

Mavi ay yatak konkordato ile nefes aldı

Konkordato Başvurusu: Geçici Nefes

Mali sıkıntılarla başa çıkmak için atılan adımlardan biri, konkordato başvurusu oldu. Konkordato, borçlu bir şirketin alacaklıları ile anlaşarak, borçlarını yapılandırmasına ve iflastan geçici olarak korunmasına olanak sağlayan bir hukukî mekanizmadır.

Mavi Ay Yatak da bu mekanizmayı kullanarak, hem borçlarını yeniden yapılandırmayı hem de faaliyetlerini sürdürebilmeyi hedefliyor.

Yetkililer, firmanın aldığı geçici mühlet kararıyla birlikte, borçların yeniden düzenlenmesi sürecine girdiğini ve bu süre zarfında üretim ve satış faaliyetlerinin devam edeceğini belirtti.

Konkordato süreci, şirketin mali yapısını gözden geçirmesine, gereksiz giderleri azaltmasına ve sürdürülebilir bir finansal yapı oluşturmasına fırsat tanıyor.

Mavi ay yatak konkordato ile nefes aldı

Sektördeki Diğer Firmalara Etkisi

Mavi Ay Yatak’ın konkordato başvurusu, yatak ve mobilya sektöründe de dikkatle takip ediliyor. Özellikle uzun yıllardır faaliyet gösteren ve geniş müşteri portföyüne sahip firmaların mali sıkıntılar yaşaması, sektör genelinde bir dalgalanma yaratabiliyor.

Analistler, ekonomik dalgalanmaların ve mali baskıların sektördeki rekabeti zorlaştırdığını ve bu tür durumların, tedarik zincirinden perakende satışa kadar geniş bir etki alanı oluşturduğunu vurguluyor.

Mavi ay yatak konkordato ile nefes aldı

Gelecek Planları ve Umut

Mavi Ay Yatak yönetimi, konkordato sürecini bir fırsat olarak görüyor. Şirket yetkilileri, bu süreyi mali yapıyı güçlendirmek, üretim ve satış stratejilerini optimize etmek ve borçlarını yeniden yapılandırmak için kullanmayı planlıyor.

Ayrıca, firmanın piyasadaki güvenilirliğini koruyarak, uzun vadede sektördeki lider konumunu sürdürmesi hedefleniyor.

Konkordato süreci boyunca Mavi Ay Yatak, çalışanlarına yönelik herhangi bir olumsuz uygulama yapmaktan kaçınacağını ve üretim hattının devam edeceğini açıkladı.

Böylece, hem iş güvenliği sağlanmış olacak hem de müşterilere hizmetin aksatılmadan sürdürülmesi mümkün olacak.

Türkiye’nin köklü yatak üreticilerinden biri olan Mavi Ay Yatak, 1980 yılından bu yana sektörde önemli bir yere sahip. Ancak yaşadığı ekonomik sıkıntılar, şirketi iflasın eşiğine getirdi.

Konkordato başvurusu ile geçici olarak nefes alan firma, borçlarını yeniden yapılandırmayı ve mali yapısını güçlendirmeyi amaçlıyor.

45 yıllık deneyimi, güçlü marka bilinirliği ve müşteri güveni, Mavi Ay Yatak’ın bu zorlu dönemi atlatabilmesi için önemli avantajlar sunuyor.

Sektör uzmanları, konkordato sürecinin doğru yönetilmesi halinde, firmanın hem faaliyetlerine devam edebileceğini hem de uzun vadede daha sağlam bir finansal yapıya kavuşabileceğini belirtiyor.

Mavi Ay Yatak örneği, Türkiye’de uzun yıllardır faaliyet gösteren firmaların ekonomik dalgalanmalara karşı nasıl önlemler alabileceğini ve konkordato mekanizmasının bu süreçte ne kadar kritik bir görev aldığını gösteriyor.

Önümüzdeki dönemde, firmanın mali ve operasyonel adımları, sektördeki diğer firmalar için de örnek teşkil edebilir.

Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesi, Mavi Ay Yatak’ın bağlı olduğu Turkuaz Yatak Baza Oturma Grupları İnşaat Taahhüt Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti. ile Ada Yatak Baza Sanayi ve Ticaret A.Ş., Beyrut Mühendislik İnşaat Taahhüt Sanayi ve Ticaret A.Ş. ve King Protrade Tekstil Konfeksiyon Sanayi ve Dış Ticaret Ltd. Şti. için geçici konkordato mührü verdi. Mahkeme tarafından verilen karar, şirketlere 3 aylık bir mali uzlaşma ve yapılandırma dönemi sağlıyor.

Bu süre zarfında şirketler, alacaklılarıyla görüşerek borç yapılandırması ve mali durumun iyileştirilmesi yönünde adımlar atacak.

Eğer süreç olumlu sonuçlanmazsa, firmaların iflas prosedürüne girmesi gündeme gelecek. Uzmanlar, bu kararın firmaya mali açıdan nefes alma fırsatı tanıdığını belirtiyor.

Taşınır ve Taşınmaz Mallarda Devir Yasağı Getirildi

Mahkeme kararıyla birlikte, şirketlerin taşınır ve taşınmaz mallarını devretmesi ikinci bir mahkeme kararına kadar yasaklandı.

Buna ek olarak, mahkemenin izni olmadan rehin tesis edilmesi, kefalet verilmesi ya da taşınmazların devri de engellendi. Ayrıca, icra ve iflas işlemleri de geçici olarak durduruldu.

Mahkeme kararıyla, 24 Ekim 2025 tarihinden itibaren şirket aleyhine yeni herhangi bir icra takibi başlatılamayacak.

Süreç boyunca mali konulara hakim, uzman bir konkordato komiseri görevlendirildi. Bu yetkili, şirketin mali durumunu inceleyerek alacaklılarla yapılacak görüşmelerin koordinasyonunu sağlayacak.

Avrupa’ya İhracat Yapan Köklü Bir Marka

Merkezi Bursa’da bulunan Mavi Ay Yatak, Turkuaz Yatak Baza çatısı altında faaliyetlerini sürdürüyor. Türkiye’nin önde gelen yatak ve ev tekstili markalarından biri olan firma, Almanya, Hollanda, Belçika ve Fransa gibi Avrupa ülkelerine düzenli ihracat gerçekleştiriyor. Bu yönüyle hem yerli hem de uluslararası pazarda tanınan bir marka olarak dikkat çekiyor.

Fermuarlı Yatak Kılıfı Üretiminde Öncü

1980 yılında kurulan Mavi Ay Yatak, özellikle fermuarlı yatak kılıfı üretiminde Türkiye’de ilk üretici olma unvanına sahip.

1989 yılında gerçekleştirdiği ihracat başarısı ile Bursa Ticaret ve Sanayi Odası tarafından “ilk 40 ihracatçı firma” arasında gösterilen şirket, bu başarısıyla ödüllendirilmişti.

Kuruluşundan itibaren ürün çeşitliliğini artıran firma, ikinci kuşağın yönetime geçmesiyle büyümesini sürdürüyor.

Mavi Ay Yatak, kısa sürede Türkiye genelinde 3.600 firma arasından seçilerek KOBİ ve Girişimcilik Ödülü’ne layık görüldü. Bu ödül, firmanın sektördeki gücünü ve yenilikçi yaklaşımını da ortaya koyuyor.

Hedefi Asya ve Avrupa’da Liderlik

Mavi Ay Yatak, hem iç piyasada hem de Avrupa ülkelerine ihracat gerçekleştirerek, “Asya ve Avrupa’nın en büyük yatak üreticisi olma” hedefi doğrultusunda çalışmalarını sürdürüyor.

Ancak son yıllarda artan üretim maliyetleri, döviz kurlarındaki dalgalanmalar ve iç pazardaki daralma, şirketin finansal yapısında ciddi baskılar oluşturdu.

Uzmanlar, mahkemenin verdiği geçici konkordato kararının firmaya mali yapısını yeniden düzenleme ve alacaklılarla uzlaşma fırsatı sunacağını belirtiyor.

Bu süreçte şirket, borçlarını yapılandırma, üretim ve ihracat planlarını revize etme ve likidite yönetimi gibi kritik adımlar üzerinde çalışacak.

Sektörde ve Ekonomide Önemi Büyük

Türkiye’nin yatak ve ev tekstili sektöründe önemli bir oyuncu olan Mavi Ay Yatak, hem istihdam sağladığı hem de ihracat kapasitesiyle döviz girdisi sağladığı için ekonomik açıdan da değerli bir şirket olarak değerlendiriliyor.

Geçici konkordato süreci, sadece firmanın değil, aynı zamanda sektördeki tedarik zincirinin ve iş ortaklarının da sürdürülebilirliğini güvence altına alma anlamı taşıyor.

Uzmanlara göre, bu 3 aylık süre, Mavi Ay Yatak için kritik bir dönemeç niteliğinde. Şirketin alacaklılarıyla gerçekleştireceği uzlaşmalar ve mali düzenlemeler, gelecekte hem iç pazarda hem de uluslararası arenada marka değerini koruması açısından belirleyici olacak.