İkinci yüzyıla güçlü giriş: Koç Holding vites yükseltti

Konsolide bazda 29,6 milyar Amerikan doları (USD) gelir elde eden Holding, aynı dönemde yaklaşık 1,8 milyar USD tutarında kombine yatırım gerçekleştirdi.

Bu performans, Koç Topluluğu’nun sürdürülebilir büyüme ve değer yaratma hedeflerine olan bağlılığını bir kez daha ortaya koydu.

Finansal Büyümede İstikrar ve Güçlü Operasyonel Performans

2025’in ilk yarısında Koç Holding’in konsolide gelirleri, Topluluğun sahip olduğu sanayi, enerji, otomotiv, dayanıklı tüketim ürünleri, finans ve diğer çeşitli sektörlerdeki geniş faaliyet yelpazesinden elde edildi.

Farklı iş kollarındaki şirketlerin etkin yönetimi ve global ölçekte yürütülen faaliyetlerin katkısı, bu güçlü gelir tablosunun oluşmasında etkili oldu.

Küresel ekonomik belirsizlikler, enerji fiyatlarındaki dalgalanmalar ve gelişmelere rağmen, Koç Holding’in risk yönetimi ve esnek stratejik planlama anlayışı sayesinde istikrarlı bir büyüme grafiği sergilendi.

Bu da, Topluluk şirketlerinin farklı coğrafyalardaki operasyonel kabiliyetlerini ve krizlere karşı dayanıklılığını gözler önüne serdi.

1,8 Milyar Dolarlık Yatırımla Stratejik Hedefler Desteklendi

2025’in ilk altı ayında Koç Holding’in yaptığı yaklaşık 1,8 milyar USD tutarındaki kombine yatırım, şirketin uzun vadeli büyüme vizyonuna olan bağlılığını ve Türkiye’ye olan güvenini pekiştirdi.

Bu yatırımlar, hem mevcut iş kollarının teknolojik dönüşümünü desteklemek hem de yeni nesil iş alanlarında rekabet gücünü artırmak amacıyla gerçekleştirildi.

Enerji sektöründe yenilenebilir kaynaklara, otomotivde elektrifikasyona, dijitalleşmeye, sürdürülebilirliğe ve yeşil dönüşüm odaklı projelere yapılan yatırımlar; Topluluğun çevresel, sosyal ve yönetişim (ESG) ilkelerine olan bağlılığının da altını çizdi.

Koç Holding’in yatırımları yalnızca mali kazanç sağlamayı değil, aynı zamanda toplumsal ve çevresel etkileri göz önünde bulundurarak değer yaratmayı da hedefliyor.

Son Beş Yılda 15,2 Milyar Dolarlık Dev Kombine Yatırım

Koç Topluluğu’nun 2025 ilk yarı sonuçlarıyla birlikte dikkat çeken bir diğer önemli gösterge ise son beş yıllık yatırım performansı oldu.

Holding, 2021 ile 2025’in ilk yarısı arasında toplamda 15,2 milyar USD tutarında kombine yatırım gerçekleştirdi.

Bu rakam, Türkiye’de özel sektörün yatırım gücünü temsil eden en somut örneklerden biri olarak öne çıkıyor.

Bu yatırımlar, Türkiye ekonomisinin modernleşmesine ve küresel rekabet gücünün artmasına önemli katkılar sunarken; aynı zamanda istihdam, teknoloji transferi ve yerli üretim kapasitesinin artışı gibi alanlarda da çarpan etkisi yaratıyor.

Topluluk, yatırımlarını sadece ekonomik büyüme aracı olarak değil; aynı zamanda ülke kalkınmasına katkı sağlayacak stratejik bir araç olarak konumlandırıyor.

Sürdürülebilirlik ve Dijitalleşme Yatırımlarının Payı Artıyor

Koç Holding’in son dönem yatırımlarında dikkat çeken önemli bir eğilim, sürdürülebilirlik ve dijitalleşme odaklı projelere yönelimin artmasıdır.

Topluluk şirketleri, hem kendi karbon ayak izlerini azaltmak hem de müşterilerine daha çevreci çözümler sunmak amacıyla ciddi adımlar atmaktadır.

Bu kapsamda, Ar-Ge çalışmaları ve inovasyona ayrılan kaynakların artırılması, enerji verimliliği sağlayan üretim hatlarının kurulması, elektrikli araç altyapılarının geliştirilmesi ve dijital hizmet platformlarının yaygınlaştırılması ön plana çıkıyor.

Holding’in bu yöndeki yatırımları, hem Türkiye’nin 2053 net sıfır emisyon hedefleriyle uyumlu hem de global sürdürülebilirlik kriterlerine tam entegrasyon hedefiyle örtüşüyor.

Koç Holding’in Stratejik Vizyonu: Yatırımla Geleceği İnşa Etmek

Koç Holding’in yatırım politikası, yalnızca kısa vadeli kâr-zarar tablolarını değil; uzun vadeli ekonomik, sosyal ve çevresel etkileri dikkate alan bütünsel bir yaklaşımla şekillenmektedir.

Grup, inovasyon, insan kaynağı, çevresel duyarlılık ve teknolojik dönüşüm odaklı bir stratejiyle hareket etmektedir.

Bu stratejinin temelinde, Türkiye'nin geleceğine yatırım yapma kararlılığı yatmaktadır. Koç Holding, küresel ölçekte rekabet eden markalar yaratmayı, dijital dönüşümde öncü olmayı ve çevresel sorumluluk alanında liderlik etmeyi kendine misyon edinmiştir.

Bu nedenle yapılan yatırımlar, yalnızca bugünün değil, yarının ihtiyaçlarını da göz önünde bulundurarak planlanmaktadır.

Küresel Varlık ve Uluslararası Başarı

Koç Holding’in yatırımları, sadece Türkiye ile sınırlı kalmayıp, uluslararası arenada da önemli etki yaratmaktadır.

Yurt dışındaki iştirakler ve küresel pazarlara açılan markalar aracılığıyla elde edilen gelirlerin toplam gelir içindeki payı giderek artmaktadır.

Bu durum, Topluluğun küresel ekonomideki dalgalanmalara karşı dayanıklılığını güçlendirmekte ve farklı ekonomik çevrimlerde dahi istikrarlı bir performans sergilemesini sağlamaktadır.

Aynı zamanda bu küresel yapılanma, yeni pazarlarda büyüme fırsatlarını değerlendirme açısından da önemli bir avantaj yaratmaktadır.

Koç Holding, dijitalleşme ve inovasyon temelli stratejileri ile uluslararası ölçekte rekabet gücünü artırmakta ve global değer zincirine entegre olmaktadır.

Güven Veren Liderlik ve Sürdürülebilir Gelecek Vizyonu

2025’in ilk yarısında sergilediği başarılı finansal performans ve stratejik yatırımlarıyla Koç Holding, Türkiye’nin lider sanayi ve yatırım grubu konumunu bir kez daha pekiştirmiştir.

29,6 milyar USD gelir ve 1,8 milyar USD’lik kombine yatırım, şirketin istikrarlı büyüme patikasında emin adımlarla ilerlediğini göstermektedir.

Son beş yılda ulaşılan 15,2 milyar USD seviyesindeki yatırım hacmi ise, Koç Topluluğu’nun uzun soluklu vizyonunu ve Türkiye ekonomisine duyduğu güvenin açık bir göstergesidir.

Sürdürülebilirlik, dijitalleşme ve toplumsal etkiyi merkeze alan bu yatırımlar, yalnızca finansal performansla sınırlı kalmayıp, ülkenin kalkınmasına stratejik katkı sunmaya devam etmektedir.

Koç Holding, geçmişten aldığı güç ve gelecek vizyonuyla, hem Türkiye’de hem de uluslararası platformda değer yaratma yolculuğunu kararlılıkla sürdürmektedir.

Koç Holding CEO’su Levent Çakıroğlu, holdingin finansal sonuçlarına ilişkin yaptığı değerlendirmede, 1926 yılında temelleri atılan Koç Topluluğu’nun, ikinci yüzyılına uzun vadeli stratejik yatırımlarla hazırlandığını vurguladı.

Çakıroğlu, “Topluluğumuz, 2026’da gireceğimiz ikinci yüzyıla, sağlam finansal temellerimiz, dengeli portföy yapımız ve güçlü tedarik zincirimiz ile güvenle ilerliyor. Tüm dünyada belirsizliklerin arttığı bu dönemde, finansal dayanıklılığımızı korumayı başardık. 130 bine yakın çalışma arkadaşımızın fedakâr katkılarıyla, her geçen gün başarı çıtamızı biraz daha yükseltiyoruz,” açıklamasında bulundu.

Üretim ve İhracatta Koç Topluluğu’nun Güçlü Görevi

Koç Topluluğu’nun Türkiye ekonomisindeki stratejik konumuna dikkat çeken Çakıroğlu, ülkenin üretim ve ihracat kapasitesine sağladıkları katkının altını çizdi.

“Topluluğumuzun kombine gelirleri, Türkiye'nin milli gelirinin %7’sini aşıyor. Aynı şekilde, ülke ihracatında da %7’nin üzerinde bir paya sahibiz. 155’ten fazla ülkeye gerçekleştirdiğimiz ihracat faaliyetlerimiz, uluslararası ticaretteki güçlü varlığımızı gösteriyor. Bu başarılarımız, Türkiye İhracatçılar Meclisi'nin ‘İlk 1000 İhracatçı’ araştırmasında da teyit ediliyor. Araştırmada Ford Otosan bu yıl da ‘İhracat Şampiyonu’ olurken, Tüpraş üçüncü, Arçelik ise dokuzuncu sırada yer aldı. Ayrıca Ford Otosan, Tüpraş ve TürkTraktör, kendi sektörlerinde ‘İhracat Lideri’ olarak tescillendi,” dedi.

İstanbul Sanayi Odası'nın açıkladığı “Türkiye’nin 500 Büyük Sanayi Kuruluşu” listesine de değinen Çakıroğlu, bu listede Tüpraş’ın birinciliğini koruduğunu, Ford Otosan’ın ikinci ve Arçelik’in yedinci sırada yer aldığını ifade ederek Koç Topluluğu’nun sanayideki liderliğini pekiştirdiğini dile getirdi.

2025 yılının ikinci çeyreğinde enerji sektöründeki önemli gelişmelere dikkat çeken Çakıroğlu, Tüpraş’ın uluslararası arenada gerçekleştirdiği büyük bir finansman işlemini paylaştı.

“Enerji grubu şirketimiz Tüpraş, yılın en kayda değer finansman anlaşmalarından biriyle, yedi uluslararası bankanın katılımıyla 5 yıl vadeli 500 milyon dolarlık sendikasyon kredisi sağladı. Bu sürdürülebilirlik bağlantılı kredi, Tüpraş’ın Stratejik Dönüşüm Planı kapsamındaki hedeflerine ulaşmasında büyük görev alacak,” dedi.

Stratejik planın öncelikli başlıklarından biri olan Sürdürülebilir Havacılık Yakıtı (SAF) alanında da önemli bir iş birliğini hatırlatan Çakıroğlu, Tüpraş’ın Türk Hava Yolları ile yeni bir anlaşma yaptığını ve bu kapsamda Türkiye’nin ilk sürdürülebilir havacılık yakıtının üretileceğini söyledi.

“İstanbul Havalimanı'nın ana yakıt tedarikçisi konumunda bulunan Tüpraş, yeni anlaşmayla 2026 itibarıyla Türk Hava Yolları’na sürdürülebilir havacılık yakıtı sağlayacak,” ifadelerini kullandı.

Otomotivde Küresel Rekabet Gücünü Artırma Hedefi

Otomotiv sektöründeki gelişmelerle ilgili de bilgi veren Çakıroğlu, Tofaş’ın Stellantis Türkiye paylarını devralmasının ardından entegrasyon sürecinin başarıyla sürdüğünü belirtti.

“Bu süreç, hem Koç Topluluğu’nun hem de küresel ortağımız Stellantis’in Türkiye ekonomisine duyduğu güvenin güçlü bir göstergesidir. Otomotiv alanında gerçekleştirdiğimiz bu stratejik adımlarla, ülkemizin bu sektördeki uluslararası rekabet gücünün daha da artmasını sağlıyoruz,” dedi.

Turizm Sektöründe Stratejik Büyüme Adımı

Koç Topluluğu'nun turizm yatırımlarına da değinen Çakıroğlu, Tek-Art Kalamış ve Fenerbahçe Marmara Turizm Tesisleri A.Ş. üzerinden Göcek bölgesinde gerçekleştirilen önemli bir satın almayı duyurdu.

Yıldız Holding ve Sağlam İnşaat ile imzalanan anlaşma çerçevesinde; Göcek Village Port Marina, Göcek Exclusive Port Marina ve bu alanlardaki otel varlıklarının devralınmasına yönelik bir pay alım sözleşmesi imzalandığını açıkladı.

“Toplamda 160 milyon ABD doları tutarındaki bu işlem, kapanış düzeltmesine tabi olacak ve Rekabet Kurulu ile ilgili Bakanlıkların onaylarının ardından tamamlanacak. Böylece turizm sektöründeki yatırımlarımızı daha da güçlendirmeyi hedefliyoruz,” şeklinde konuştu.

Sürdürülebilirlikte Uluslararası Başarılar

Koç Holding’in sürdürülebilirlik hedeflerine olan bağlılığını vurgulayan Çakıroğlu, 2050 yılına kadar karbon nötr olma yönündeki kararlı adımlarını sürdürdüklerini ifade etti.

“Bu alanda gösterdiğimiz performans, uluslararası platformlarda da takdirle karşılanıyor. Örneğin, dünyanın en büyük çevresel raporlama kuruluşu olan CDP'nin (Carbon Disclosure Project) Tedarikçi Katılım Değerlendirmesi’nde ‘Global A’ listesinde yer aldık. Ayrıca CDP’nin İklim Değişikliği ve Su Güvenliği Programlarında liderlik kategorisinde derecelendirildik,” dedi.

Bunlara ek olarak, S&P Global’in Kurumsal Sürdürülebilirlik Değerlendirmesi’nde de önemli bir başarıya imza attıklarını belirten Çakıroğlu, “Koç Holding olarak endüstriyel holding kategorisinde dünyadaki en yüksek %10’luk dilime girmeyi başardık. Bu başarılarımızı, sürdürülebilirlik konusundaki kararlılığımızın ve sorumluluğumuzun somut bir yansıması olarak görüyoruz,” dedi.

Geleceğe Güvenle İlerleyen Bir Koç Topluluğu

Çakıroğlu, konuşmasının sonunda, Koç Topluluğu’nun güçlü finansal yapısı, inovasyona dayalı yatırım stratejisi ve küresel rekabet gücüyle, hem Türkiye ekonomisine hem de dünyadaki pozisyonuna değer katmaya devam edeceğini vurguladı.

“Topluluğumuz, çalışanlarının özverili katkıları ve paydaşlarımızın güveniyle, hem Türkiye’nin kalkınmasına hem de küresel ekonomik gelişmelere yön veren bir aktör olarak ikinci yüzyıla emin adımlarla hazırlanıyor,” sözleriyle değerlendirmesini tamamladı.