Altın yılbaşından bu yana %40 yükseldi: Gram 5.500 TL’ye koşuyor

Finans piyasalarındaki belirsizlikler, gelişmeler ve küresel ekonomik beklentiler, yatırımcıları güvenli liman olarak altına yönlendirirken, fiyatlarda keskin bir tırmanışa yol açıyor.

Son veriler, gram altının 4.915 TL seviyesini aşarak bugüne kadarki en yüksek değerine ulaştığını gösteriyor.

Özellikle son haftalarda yaşanan artış, yatırımcıların altına olan talebini ve piyasalardaki oynaklığı gözler önüne seriyor.

Çeyrek altın ise 8.000 TL’nin üzerine çıkarak, bireysel yatırımcılar için de ciddi bir alım trendinin işaretlerini veriyor.

Altının ons fiyatı ise 3.600 dolar seviyesini aşarak, küresel piyasada da önemli bir hareketliliğe neden oldu.

Altın fiyatlarındaki yükselişin ardında yatan temel sebepler arasında jeopolitik riskler ve ekonomik belirsizlikler öne çıkıyor.

Özellikle Amerika Birleşik Devletleri'nde faiz politikalarına yönelik belirsizlikler, yatırımcıların güvenli liman arayışını güçlendirdi.

ABD Merkez Bankası’nın (FED) olası faiz indirimleri beklentisi, doların değer kaybetmesine ve dolayısıyla altının ons fiyatının yükselmesine neden oldu.

Yılbaşından bu yana ons altındaki artış yüzde 40’ı aşarken, gram altındaki yükseliş ise yüzde 60’ı geçti. Bu durum, Türkiye piyasasında da altına olan ilgiyi artıran önemli bir faktör olarak öne çıkıyor.

Gram altındaki rekor yükseliş, özellikle bireysel yatırımcıların ilgisini artırdı. Altın, uzun yıllardır yatırımcılar tarafından güvenli liman olarak görülüyor ve ekonomik dalgalanmaların yoğun olduğu dönemlerde tercih ediliyor.

2025 yılında yaşanan fiyat artışları, özellikle tasarruflarını değerli metallerde değerlendirmek isteyen kişiler için önemli bir fırsat yaratıyor.

Çeyrek altının 8.000 TL’yi aşması da küçük yatırımcıların altına yönelmesini teşvik eden bir diğer unsur olarak dikkat çekiyor.

Uluslararası piyasalarda ise ons altının 3.600 dolar seviyesini aşması, küresel yatırımcıların altına olan talebini artırıyor. Riskler, özellikle Orta Doğu ve Doğu Avrupa’daki gelişmeler, altın fiyatlarında yukarı yönlü hareketleri destekliyor.

Bunun yanı sıra ABD ekonomisinde beklenen faiz indirimleri ve enflasyon baskıları, altına olan yönelimde etkili olan diğer önemli faktörler arasında yer alıyor.

Altın, bu konjonktürde sadece Türkiye’de değil, dünya genelinde de güvenli bir yatırım aracı olarak ön plana çıkıyor.

Ekonomistler, altın fiyatlarının önümüzdeki dönemde de dalgalı bir seyir izleyebileceğini, ancak genel trendin yukarı yönlü olduğunu belirtiyor.

Yatırımcılar için kısa vadeli dalgalanmalar risk oluşturabilse de, uzun vadede altının değerini koruyacağı öngörülüyor.

Gram altının 5.000 TL sınırını zorlaması ve çeyrek altının 8.500 TL seviyelerine yaklaşması bekleniyor. Bu bağlamda, yatırımcılar hem küçük hem de büyük ölçekte altın alımlarını değerlendirmeye devam ediyor.

Türkiye’de altın yatırımı özellikle kültürel ve ekonomik nedenlerle büyük önem taşıyor. Tarih boyunca halk, altını hem tasarruf aracı hem de ekonomik güvencenin sembolü olarak gördü.

2025 yılında yaşanan rekorlar, bu geleneğin devam ettiğini ve altının hâlâ güçlü bir yatırım aracı olduğunu gösteriyor.

Yatırımcılar, gram altın ve çeyrek altın üzerinden piyasayı takip ederken, uluslararası ons fiyatlarındaki değişimleri de yakından izliyor.

2025 yılı altın piyasasında adeta rekorlar yılı olarak kaydediliyor. Gram altın 4.915 TL’yi aşarak tarihi zirvesini görürken, çeyrek altın 8.000 TL’nin üzerine çıktı. Ons altın ise 3.600 doları aşarak küresel piyasalarda önemli bir yükseliş kaydetti.

Yılbaşından bu yana ons altındaki yüzde 40’lık artış ve gram altındaki yüzde 60’lık yükseliş, ekonomik belirsizlikler, riskler ve ABD faiz beklentileriyle destekleniyor.

Yatırımcılar için altın, hem güvenli liman hem de değerini koruyan bir yatırım aracı olarak önemini korumaya devam ediyor.

Küresel piyasalarda altın fiyatları, yılın başından bu yana dikkat çekici bir yükseliş kaydetti. Ons altın, yıl başından bu yana yaklaşık yüzde 40 değer kazanarak yatırımcıların ilgisini yeniden üzerine çekti.

Bu artışta, ABD’deki faiz politikalarına yönelik beklentiler ve artan riskler önemli görev alıyor. Özellikle ABD Merkez Bankası'nın (Fed) olası faiz indirimleri, yatırımcıların güvenli liman olarak gördüğü altına olan talebi artırıyor.

Riskler ve ekonomik belirsizlikler, altının değerini destekleyen bir diğer önemli unsur olarak öne çıkıyor. Orta Doğu’da süregelen tansiyon, Rusya-Ukrayna savaşının henüz çözülmemesi ve küresel ekonomideki dalgalanmalar, altının ons fiyatını yukarı yönlü baskılıyor. Bu ortamda, altının onsu 3 bin 600 doların üzerine çıkarak yatırımcıları şaşırtmaya devam ediyor.

Trump’ın Fed Kararları Altına Destek Veriyor

Altın fiyatlarındaki son yükselişte, ABD’de yaşanan gelişmelerin de etkisi büyük oldu. Başkan Donald Trump’ın Fed yönetimindeki üst düzey bir yetkiliyi görevden alması ve Fed politikalarına yönelik eleştirileri, piyasada tedirginlik yarattı. Uzmanlar, bu gerginliklerin altının ons fiyatında yeni rekorları mümkün kılabileceğini ifade ediyor.

Ekonomist Filiz Eryılmaz, altın fiyatlarının yükselişinin temelinde Trump ile Fed Yönetim Kurulu Üyesi Lisa Cook arasındaki çatışmanın yattığını belirtti.

Eryılmaz, bu çatışmanın Fed’in bağımsızlığına olan güveni azalttığını ve yatırımcıların güvenli liman arayışını tetiklediğini söyledi.

Bu durumun altına olan talebi artırdığını vurgulayan Eryılmaz, “Piyasalarda artan belirsizlik, yatırımcıları altın gibi güvenli varlıklara yönlendiriyor” dedi.

ABD’de açıklanan istihdam verileri de altın fiyatlarını etkileyen bir diğer faktör oldu. Eryılmaz, “ABD’de istihdamın düşmesi ve işsizlik oranının artması, Fed’in ekonomiyi desteklemek amacıyla faiz indirimine gitme olasılığını güçlendiriyor. Faizler düştüğünde altın, ters orantılı olarak değer kazanıyor” ifadelerini kullandı.

Gram Altında Yükseliş Potansiyeli

Altın yatırımcılarına yönelik değerlendirmelerde bulunan Eryılmaz, özellikle gram altın için kademeli alım stratejilerini önerdi.

Eryılmaz, yıl sonuna kadar gram altın fiyatının 5 bin 200-5 bin 500 TL aralığına çıkabileceğini öngördü. Bu tahmin, hem küresel altın fiyatlarının yükselişi hem de TL’nin değer kaybı dikkate alınarak yapılmış bir projeksiyon olarak dikkat çekiyor.

Altın Tüm Zamanların Rekorunu Kırdı

Küresel ölçekte doların değer kaybı ve tahvil getirilerindeki düşüş, altının yeni zirvelere ulaşmasına olanak sağladı.

Bu süreçte, yatırımcılar hem enflasyona karşı korunmak hem de ekonomik belirsizliklerden etkilenmemek için altına yöneldi. Altın, enflasyon karşısında 1980’den bu yana yaşadığı kayıpların tamamını geri almayı başardı.

İş Yatırım Uluslararası Piyasalar Direktörü Şant Manukyan, altın fiyatlarının enflasyona göre düzeltilmiş performansını sosyal medya üzerinden paylaştığı grafikle analiz etti.

Manukyan’ın verilerine göre, 1980 yılında zirveden altın alan yatırımcılar, uzun yıllar boyunca enflasyon karşısında kayıp yaşamıştı.

Ancak bugün itibarıyla altın, enflasyona göre düzeltilmiş fiyatıyla 1980 zirvesinin üzerine çıkarak yaklaşık 45 yıllık kaybını telafi etmiş oldu.

Bu gelişme, altının sadece kısa vadeli değil, uzun vadeli yatırım açısından da önemini gösteriyor. Altın, ekonomik belirsizlik ve enflasyon baskısına karşı tarihsel olarak güvenli liman olma özelliğini bir kez daha kanıtladı. Manukyan, altın piyasasındaki bu yükselişin, yatırımcılar için stratejik bir fırsat sunduğunu ifade etti.

Küresel ve Yerel Dinamikler

Altın fiyatlarındaki yükselişin ardında, hem küresel hem de yerel ekonomik ve siyasi dinamikler yer alıyor.

Küresel ölçekte ABD faiz politikaları, gerilimler ve doların zayıflaması altına olan talebi artırırken; Türkiye’de TL’deki değer kaybı ve yerel ekonomik belirsizlikler gram altının yükselmesine katkıda bulunuyor. Bu çift yönlü etki, yatırımcıların hem küresel hem de yerel piyasalarda altına yönelmesine neden oluyor.

Altın fiyatları yılbaşından bu yana yüzde 40’lık değer artışı ile dikkat çekerken, uzmanlar önümüzdeki dönemde gram altının 5 bin 500 TL’ye kadar yükselebileceğini öngörüyor.

Altın, enflasyona karşı kazancını artırırken yatırımcılar için güvenli liman olma özelliğini korumaya devam ediyor.

Küresel riskler ve ekonomik belirsizlikler, altının değer kazanımını destekleyen başlıca faktörler olarak öne çıkıyor.