Altın yerinde sayıyor, dünya nefesini tuttu

Küresel piyasalarda yatırımcıların güvenli liman olarak gördüğü altın, bayram tatilinin ardından ilk işlem gününde yeniden yatırımcıların ilgi odağı haline geldi. Bayram sonrası piyasaların açılmasıyla birlikte altının ons fiyatı 3300 dolar seviyesinin hemen üzerinde işlem görmeye başladı.

Altın yerinde sayıyor, dünya nefesini tuttu

Son haftalarda gelişmeler, ekonomik veriler ve büyük ekonomiler arasındaki diplomatik temaslar, altın fiyatlarında dalgalanmalara neden oluyor.

Özellikle ABD ile Çin arasında süregelen diplomatik görüşmelerin seyri, altın fiyatlarında belirleyici bir unsur olarak öne çıkıyor.

Son günlerde altın, ağırlıklı olarak satıcılı bir görünüm sergiliyor. Bu satış baskısının temelinde, başta ABD olmak üzere gelişmiş ülkelerin ekonomik verileri ile merkez bankalarının para politikalarına dair beklentiler yatıyor.

Ayrıca Çin ve ABD arasındaki ekonomik ve politik ilişkilerde yaşanan gelişmeler de altın piyasalarını doğrudan etkiliyor.

Bu iki büyük ekonominin yöneticileri arasında süren temasların niteliği ve olası sonuçları, yatırımcıların risk iştahını doğrudan şekillendiriyor.

Bugün itibarıyla, dolar endeksinin sınırlı da olsa yukarı yönlü hareket etmesi, altın üzerindeki satış baskısının devam etmesine yol açtı.

Bilindiği gibi dolar endeksi ile altın fiyatları arasında ters bir korelasyon bulunuyor. Doların değer kazanması, yatırımcıların altın gibi faiz getirmeyen varlıklardan uzaklaşmasına neden oluyor.

Bu durum da altının ons fiyatının aşağı yönlü baskı altında kalmasına neden oluyor. Doların güçlenmesi, özellikle kısa vadeli yatırımcılar açısından altına olan talebi azaltıyor.

Bayram tatili sonrası ilk işlem gününde altının ons fiyatı 3303 dolar seviyesinden alıcı bulmaya başladı. Sabah saatlerinde gelen bu alımlarla birlikte altın, kısa süreli de olsa yönünü yukarı çevirdi. Günün ilerleyen saatlerinde ise ons altın, 3308 dolar seviyesine kadar yükseldi.

Bu hareket, teknik analiz açısından kritik bir seviyeye işaret ediyor. Zira 3300 dolar seviyesi, son haftalarda defalarca test edilen önemli bir destek konumunda bulunuyor. Bu desteğin korunması, altının yukarı yönlü potansiyelini canlı tutuyor.

Yatırımcıların gözleri şimdi hem ekonomik verilerde hem de merkez bankalarından gelecek mesajlarda olacak.

Özellikle ABD Merkez Bankası (Fed) yetkililerinden gelecek açıklamalar, faiz politikalarının geleceği açısından ipuçları barındırıyor.

Faizlerin yüksek kalmaya devam etmesi durumunda, altın gibi faizsiz yatırım araçları üzerinde baskı sürebilir.

Ancak enflasyonun beklenenden hızlı düşmesi ya da ekonomik büyümede yavaşlama sinyalleri alınması halinde, Fed’in faiz indirimine gitmesi altın fiyatlarını yukarı taşıyabilir.

Öte yandan Çin cephesinde de önemli gelişmeler yaşanıyor. Çin Merkez Bankası’nın ekonomiyi desteklemek amacıyla likiditeyi artırıcı adımlar atması, altına olan talebi artırabilir.

Ayrıca Çin ile ABD arasında süren müzakerelerin gidişatı, yatırımcıların risk algısını şekillendirmede etkili oluyor. Gerilimlerin tırmanması halinde güvenli liman arayışı artacağından, altına yöneliş de hız kazanabilir.

Küresel piyasalarda yaşanan bu gelişmelerin dışında teknik göstergeler de yatırımcılar için yol gösterici olmaya devam ediyor.

Teknik analiz verilerine göre, altının ons fiyatı 3300 dolar seviyesini güçlü bir destek olarak koruduğu sürece, kısa vadede yukarı yönlü ataklar görülebilir.

İlk direnç seviyesi olarak 3325 dolar, daha sonraki aşamada ise 3350 dolar seviyeleri takip ediliyor. Aşağı yönlü bir kırılma durumunda ise 3280 ve 3250 dolar seviyeleri destek olarak öne çıkıyor.

Yatırımcıların bu dönemde dikkatle izlemesi gereken bir diğer unsur da jeopolitik riskler. Orta Doğu’da yaşanan gerginlikler, Ukrayna-Rusya savaşının seyri ve Asya-Pasifik bölgesindeki stratejik gelişmeler, piyasalarda ani yön değişimlerine neden olabiliyor. Bu tür gelişmeler genellikle güvenli liman talebini artırarak altın fiyatlarını destekliyor.

Altın yatırımcıları için uzun vadeli görünüm ise oldukça karmaşık sinyaller veriyor. Bazı analistler, dünya genelinde artan borç yükü, yüksek enflasyon beklentileri ve belirsizliklerin altını cazip hale getirdiğini savunurken, bazı uzmanlar ise faiz oranlarının yüksek seyretmesinin altının yukarı yönlü hareketini sınırlayabileceğini belirtiyor.

Bayram sonrası ilk işlem gününe 3303 dolar seviyesinden başlayan altının ons fiyatı, gün içinde 3308 dolara kadar yükselerek yatırımcılardan yeniden alım gördü.

Ancak piyasalardaki genel satıcılı hava ve dolar endeksindeki değerlenme, altın üzerindeki baskının sürmesine neden oluyor.

Piyasaların bundan sonraki yönü büyük ölçüde Fed’in para politikası sinyalleri, Çin-ABD görüşmelerinin seyri ve küresel ekonomik gelişmelerle belirlenecek.

Altın piyasasındaki hareketlilik, yatırımcılar açısından hem risk hem de fırsatlar barındırıyor. Bu nedenle yatırımcıların hem temel hem de teknik verileri dikkatle izlemeleri, stratejilerini buna göre belirlemeleri büyük önem taşıyor.

Özellikle kısa vadeli alım-satım yapan yatırımcıların, destek ve direnç seviyelerini iyi analiz etmeleri ve ani gelişmelere karşı hazırlıklı olmaları gerekiyor.

Altın, tarih boyunca olduğu gibi bugün de ekonomik belirsizliklerin yoğun olduğu dönemlerde güvenli bir liman olmaya devam ediyor.

Önümüzdeki günlerde açıklanacak olan makroekonomik veriler, merkez bankalarının açıklamaları ve uluslararası diplomatik gelişmeler, altın fiyatlarının seyrinde belirleyici olacak.

Şimdilik 3300 dolar seviyesi kritik bir eşik olarak korunuyor ve bu seviyenin üzerindeki hareketler, yatırımcılar tarafından dikkatle takip ediliyor.

Son yıllarda küresel ekonomiyi derinden etkileyen ABD-Çin ticaret savaşlarında yeni bir sayfa açılmak üzere. İki ülke arasındaki ticari gerilimleri sona erdirmek amacıyla başlatılan yeni müzakere süreci, bu kez tarafları Londra’da bir araya getirdi.

Görüşmelerin ilk gününden itibaren yapılan açıklamalar, tarafların uzlaşıya açık olduğunu gösteriyor ve bu durum, uluslararası piyasalarda dikkatle izleniyor.

Özellikle ticaret savaşlarının gidişatı, emtia piyasalarında önemli dalgalanmalara yol açarken, altın fiyatları da bu gelişmelere duyarlılık göstermeye devam ediyor.

Küresel yatırımcılar, ticari ilişkilerin seyrine göre pozisyon almaya yönelirken, altının kısa vadeli yön arayışı sürüyor.

 Altın beklemede, Piyasalar nöbette

Altın Fiyatları Dalgalı Seyrediyor

Türkiye’de altın fiyatları da uluslararası gelişmelere paralel olarak hareketlilik gösteriyor. Gram altın serbest piyasada 4177 TL seviyesinden işlem görüyor.

Geleneksel yatırım araçlarından biri olan çeyrek altın ise Kapalıçarşı’da 6888 TL’den, tam altın ise 27.427 TL’den alıcı buluyor.

Altının bu seviyelerde seyretmesi, yatırımcıların güvenli liman arayışında hâlâ altına yöneldiğini gösteriyor.

Özellikle belirsizlik dönemlerinde altının, yatırımcılar tarafından korunma aracı olarak görülmesi bu tür küresel gelişmelerle daha da öne çıkıyor.

 Altın beklemede, Piyasalar nöbette

Londra Görüşmelerinden İlk İzlenimler Olumlu

ABD ve Çin heyetleri arasındaki ticaret müzakereleri Londra'da başladı. Görüşmelerin yapıcı bir zeminde sürdüğü yönünde gelen ilk açıklamalar, piyasalarda olumlu yankı buldu.

ABD Hazine Bakanı Scott Bessent, görüşmenin ardından basına yaptığı açıklamada toplantının “güzel” geçtiğini söyledi.

Bu ifade, iki tarafın gerginlikleri azaltma niyetinde olduğunu düşündürdü. Bessent, tarafların birbirini dinlemeye açık olduğunu ve ilerleyen günlerde daha somut adımlar atılabileceğini belirtti.

Öte yandan ABD Ticaret Bakanı Howard Lutnick de görüşmelerin ardından yaptığı açıklamada toplantının oldukça “verimli” geçtiğini vurguladı. Lutnick’in bu değerlendirmesi, teknik konuların masaya yatırıldığını ve tarafların çözüm odaklı bir yaklaşım benimsediğini gösteriyor.

 Altın beklemede, Piyasalar nöbette

Başkan Trump’tan Temkinli İyimserlik

ABD Başkanı Donald Trump da Londra’daki gelişmeleri yakından takip ediyor. Başkan Trump, gazetecilere yaptığı kısa değerlendirmede Çinli yetkililerle yapılan görüşmelerden “iyi haberler” aldığını belirtti.

Trump, iki ülke arasındaki ilişkilerin olumlu yönde ilerlediğini ifade ederken, ABD’li şirketlerin Çin pazarına daha geniş ölçekte erişimini desteklediğini vurguladı.

Ancak ihracat kontrollerinin kaldırılıp kaldırılmayacağı yönündeki bir soruya ise temkinli bir şekilde “Göreceğiz.” yanıtını vererek henüz net bir kararın alınmadığını ortaya koydu.

Trump’ın bu açıklamaları, Beyaz Saray’ın Çin’le ilişkileri düzeltme konusundaki istekliliğini gösterirken, aynı zamanda müzakerelerin halen belirli sınırlar içinde sürdüğünü ve dikkatli bir şekilde yürütüldüğünü ortaya koyuyor.

 Altın beklemede, Piyasalar nöbette

Ticaret Savaşlarının Küresel Ekonomiye Etkisi

2018 yılında başlayan ABD-Çin ticaret savaşları, sadece iki ülkeyi değil, küresel ekonomik dengeleri de ciddi şekilde etkiledi.

Yüksek gümrük tarifeleri, kısıtlayıcı ticaret önlemleri ve teknolojik yaptırımlar, hem gelişmiş hem de gelişmekte olan ekonomilerde belirsizlik yaratmıştı.

Özellikle teknoloji, tarım ve enerji gibi stratejik sektörlerdeki rekabet, küresel tedarik zincirlerini zorlamıştı.

Son dönemde ise her iki tarafın da uzlaşmaya daha yakın durduğu görülüyor. Çin’in ekonomik yavaşlamayı durdurmak için dış ticaretini canlandırmak istemesi, ABD’nin ise enflasyonla mücadele sürecinde dış ekonomik istikrar arayışı, bu görüşmelere yeni bir anlam kazandırıyor.

 Altın beklemede, Piyasalar nöbette

Piyasalarda İyimserlik Hakim

Ticaret müzakerelerinin yeniden başlaması, uluslararası piyasalarda genel bir iyimserlik havası yaratmış durumda.

Özellikle hisse senedi piyasalarında yükselişler gözlenirken, yatırımcıların risk iştahının arttığı görülüyor. Altın gibi güvenli limanlara olan talep ise dikkatli bir seyir izliyor. Bu nedenle altın fiyatları dalgalı bir şekilde yön arayışını sürdürüyor.

Ekonomistler, Londra’daki görüşmelerin olumlu sonuçlanması halinde piyasalarda daha kalıcı bir toparlanma yaşanabileceğini belirtiyor.

Ancak görüşmelerin uzaması ya da anlaşmazlıkla sonuçlanması durumunda belirsizliklerin yeniden artabileceği uyarısında bulunuyorlar.

Uzlaşma Umudu Güçleniyor

Londra’da başlayan ABD-Çin ticaret görüşmeleri, tarafların yapıcı açıklamalarıyla umut verici bir başlangıç yaptı.

Her iki ülkenin ekonomik çıkarları doğrultusunda uzlaşmaya yakın durması, ticaret savaşlarının sona ermesi için güçlü bir zemin oluşturuyor. Ancak önümüzdeki günlerde yapılacak açıklamalar ve atılacak adımlar, bu sürecin kaderini belirleyecek.

Altın fiyatlarının yön arayışında olduğu bu dönemde, küresel ekonomik gelişmelerin etkisi daha da belirgin hale geliyor.

Yatırımcılar, bir yandan ticaret görüşmelerini izlerken, diğer yandan alternatif yatırım araçlarına dair stratejilerini gözden geçiriyor. Tüm bu gelişmeler ışığında, ticaret savaşlarının yerini ekonomik iş birliğine bırakması umuluyor.