Türkiye ekonomisine Fitch ayarı: Umut var, riskler devam
Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Fitch Ratings, Türkiye ekonomisine ilişkin son değerlendirmesini kamuoyuyla paylaştı. Kurum, Türkiye’nin uzun vadeli yabancı para cinsinden kredi notunu "BB-" seviyesinde sabit tuttu. Aynı şekilde, görünümünü de "durağan" olarak teyit etti.
Bu açıklama, hem ulusal hem de uluslararası yatırım çevrelerinde yakından takip edilirken, kararın ardındaki ekonomik dinamikler ve geleceğe yönelik beklentiler de dikkatle incelendi.
Fitch Ratings’in verdiği "BB-" kredi notu, yatırım yapılabilir seviyenin altında yer alan bir dereceyi ifade ediyor.
Bu not, Türkiye’nin mevcut makroekonomik göstergeleri, mali politikaları, dış borç dinamikleri ve siyasi belirsizlikler göz önünde bulundurularak verildi.
"BB-" seviyesi, ülkenin mali yükümlülüklerini yerine getirme kapasitesinin orta düzeyde olduğunu ve birtakım kırılganlıklar içerdiğini yansıtıyor.
Fitch'in değerlendirmesine göre, Türkiye ekonomisi son dönemde bir dizi yapısal zorlukla karşı karşıya kalmış olsa da, özellikle yeni ekonomi yönetimiyle birlikte atılan adımlar, para politikasındaki normalleşme çabaları ve rezerv birikimi gibi unsurlar kredi notunun sabit tutulmasında etkili oldu.
Durağan Görünümün Korunması: Beklentiler Dengede
Fitch’in karar metninde dikkat çeken bir diğer unsur ise görünümün “durağan” olarak kalması oldu. "Durağan" görünüm, önümüzdeki 12 ila 18 aylık dönemde kredi notunun yukarı ya da aşağı yönlü değiştirilme olasılığının düşük olduğu anlamına geliyor.
Bu durum, mevcut ekonomik politikaların sürdürülmesi ve yapısal reformların devam etmesi halinde notta pozitif gelişmelerin mümkün olabileceğini, ancak aynı zamanda belirli risklerin hâlâ geçerliliğini koruduğunu işaret ediyor.
Para Politikalarında Normalleşme Adımları Etkili Oldu
Fitch Ratings’in değerlendirmesinde, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın (TCMB) son dönemde uyguladığı sıkı para politikalarının etkisine özellikle vurgu yapıldı.
Enflasyonla mücadele kapsamında önemli bir adım olarak nitelendirildi. Bununla birlikte, para politikasındaki kararlılığın sürdürülmesi gerektiği ifade edilerek, mali disiplinin korunmasının ve bağımsız bir para politikasının önemine dikkat çekildi.
Rezerv Birikimi ve Cari Açıkta İyileşme
Kredi notunun sabit tutulmasında etkili olan bir diğer faktör ise Türkiye’nin döviz rezervlerinde görülen toparlanma süreci oldu.
Merkez Bankası’nın swap hariç net rezervlerinin pozitife dönmesi, finansal istikrar açısından olumlu bir gelişme olarak değerlendirildi.
Ayrıca, cari işlemler dengesindeki iyileşme ve dış ticaret açığının daralması, Fitch tarafından notun destekleyici unsurları arasında gösterildi.
Yapısal Riskler Devam Ediyor
Her ne kadar olumlu adımlar atılmış olsa da, Fitch değerlendirmesinde Türkiye ekonomisinin karşı karşıya olduğu bazı temel yapısal sorunlara da dikkat çekti.
Özellikle yüksek enflasyon oranları, dış finansman ihtiyacının sürmesi, kısa vadeli borçların yüksekliği ve döviz cinsinden borçluluğun yarattığı baskılar, ekonominin kırılgan noktaları olarak öne çıktı.
Bununla birlikte, politika belirsizlikleri ve seçim sonrası süreçte siyasi ortamın etkileri de kredi notunu aşağı yönlü baskılayan faktörler arasında sıralandı.
Fitch, ekonomik reformların sürdürülebilirliği ve kurumsal çerçevenin güçlendirilmesinin kredi notu üzerinde belirleyici rol oynayabileceğine işaret etti.
Enflasyonla Mücadelede Beklentiler
Türkiye ekonomisinin en büyük sorunlarından biri olan yüksek enflasyon, Fitch'in analizinde geniş yer buldu.
Kuruluş, enflasyon oranlarının halen çift hanelerde seyretmesi ve fiyat istikrarına dair belirsizliklerin bulunmasının ekonomik istikrar açısından önemli bir tehdit oluşturduğunu belirtti.
Merkez Bankası’nın para politikasındaki sıkı duruşunu sürdürmesinin ve enflasyon beklentilerinin çıpalanmasının, uzun vadeli ekonomik görünüm açısından hayati önemde olduğu vurgulandı.
Ayrıca, fiyatların kontrol altına alınmasının hem iç talep hem de reel sektör açısından güven artırıcı bir unsur olacağı ifade edildi.
Mali Politikalar ve Reform Beklentileri
Fitch, Türkiye'nin maliye politikasındaki gelişmeleri de değerlendirmeye aldı. Özellikle bütçe açığının kontrol altına alınması, harcama disiplininin sağlanması ve kamu borcunun yönetilebilir seviyelerde tutulması, not açısından pozitif bir görünüm sundu.
Ancak bu alanda daha fazla şeffaflık ve yapısal reform beklentisinin devam ettiği de belirtildi. Kurum ayrıca, yatırım ortamının iyileştirilmesi, hukuk sisteminin güçlendirilmesi ve kurumsal yapının sağlamlaştırılmasının ekonomik büyümenin sürdürülebilirliği açısından kritik olduğunu dile getirdi.
Dış Finansman ve Küresel Riskler
Türkiye’nin dış borç yükümlülükleri ve kısa vadeli finansman ihtiyacı, Fitch'in değerlendirmesinde önemli bir risk unsuru olarak yer aldı. Küresel finansal koşullardaki dalgalanmalar, ve sermaye akımlarındaki oynaklık, Türkiye ekonomisi için potansiyel tehditler arasında gösterildi.
Bununla birlikte, Fitch, son dönemde artan yabancı yatırımcı ilgisini ve Türkiye’ye yönelik portföy girişlerini olumlu bir gelişme olarak tanımladı.
Bu eğilimin kalıcı hale gelmesi için ekonomi politikalarının öngörülebilir ve piyasa dostu bir şekilde sürdürülmesi gerektiği vurgulandı.
Kısa Vadeli Beklentiler ve Uzun Vadeli Strateji
Fitch Ratings, Türkiye’nin kısa vadede büyüme potansiyeline sahip olduğunu, ancak bu büyümenin kalıcı ve dengeli olması için yapısal reformların hızlandırılması gerektiğini belirtti.
Uzun vadede ise sürdürülebilir kalkınma, üretken yatırımların artırılması ve teknolojik dönüşüm gibi alanlarda atılacak adımların, kredi notunu pozitif yönde etkileyebileceği ifade edildi.
Denge Arayışı Sürüyor
Fitch Ratings’in Türkiye’ye yönelik kredi notunu "BB-" ve görünümünü "durağan" olarak teyit etmesi, ekonominin hem taşıdığı riskleri hem de sunduğu fırsatları bir arada barındırdığını ortaya koyuyor.
Karar, mevcut ekonomi politikalarının devamlılığına ve reform sürecinin kararlılıkla sürdürülmesine bağlı olarak şekillenecek gelecekteki değerlendirmelere yön veriyor.
Önümüzdeki dönemde, para politikası, mali disiplin ve yatırım ortamına ilişkin gelişmeler, kredi notunun seyrinde belirleyici olmaya devam edecek.
Ekonomi yönetiminin istikrarı sağlamak ve güven tesis etmek amacıyla atacağı her adım, hem uluslararası derecelendirme kuruluşlarının hem de yatırımcıların radarında olacak.
Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Fitch Ratings, Türkiye’ye ilişkin güncel kredi değerlendirmesini kamuoyuyla paylaştı.
Yapılan açıklamada, Türkiye’nin uzun vadeli yabancı para cinsinden kredi notunun “BB-” seviyesinde sabit tutulduğu ve not görünümünün “durağan” olarak korunduğu bildirildi.
Kuruluşun bu kararı, Türkiye ekonomisinin mevcut yapısı, makroekonomik göstergeleri, dış finansmana erişimi ve uygulanan politikaların bütüncül bir analizine dayanıyor.
Güçlü Yönler Öne Çıkarıldı
Fitch’in değerlendirme raporunda, Türkiye'nin kredi notunu destekleyen önemli faktörlere dikkat çekildi. Özellikle ülkenin düşük seviyelerde seyreden kamu borcu, dış finansmana halen erişim sağlayabilmesi, dirençli yapısını koruyan bankacılık sektörü ve kişi başına düşen Gayri Safi Yurt İçi Hasıla'nın (GSYH) "BB" not grubundaki ülkelere kıyasla yüksek olması, Türkiye'nin güçlü yönleri arasında sıralandı. Bu etkenlerin, ülkenin notunun sabit kalmasında etkili olduğu vurgulandı.
Kuruluş, Türkiye’nin dış borç geri ödeme kapasitesinin halen sağlam olduğunu ve piyasalardan fonlama yapabilme yeteneğini koruduğunu belirtti.
Özellikle bankacılık sisteminin şoklara karşı dayanıklı yapısı ve sermaye yeterlilik oranlarının uluslararası standartlarla uyumlu seviyelerde olması da Fitch’in olumlu değerlendirmeleri arasında yer aldı.
Politika Çizgisi: 2026’ya Kadar Görece Sıkı
Fitch Ratings, Türkiye’de son dönemde uygulanan makroekonomik politikaların yönüne ilişkin analizlerini de raporunda paylaştı.
Kuruluşun temel senaryosuna göre, para ve maliye politikalarının 2026 yılına kadar görece sıkı kalacağı öngörülüyor.
Ancak 2028 yılında yapılması planlanan genel seçimler öncesinde ekonomik politikaların kısmen gevşeyebileceği ihtimali de değerlendiriliyor.
Buna karşın, reel faizlerin yeniden negatife düşmesinin beklenmediği özellikle vurgulandı. Ayrıca, Türkiye’nin enflasyonla mücadele politikasında önemli bir kararlılık gösterdiği ifade edildi.
Bu durumun, para politikalarına olan güveni artırdığı ve yatırımcı algısını olumlu yönde etkilediği belirtiliyor.
Enflasyon Yavaş Yavaş Geriliyor, Ancak Hâlâ Yüksek
Fitch’in Türkiye’ye ilişkin değerlendirmelerinde enflasyonun seyri özel bir yer tutuyor. Haziran ayında yıllık bazda yüzde 35’e gerileyen enflasyon oranının, 2025 yılı sonunda yüzde 28’e, 2026 yılı sonunda ise yüzde 21 seviyelerine kadar düşeceği tahmin ediliyor.
Ancak bu düşüşe rağmen enflasyon oranlarının hâlâ yüksek seviyelerde kalacağına dikkat çekildi. Özellikle çekirdek enflasyonda ve fiyat istikrarında kalıcılık sağlanmadan risklerin tamamen ortadan kalkmadığı ifade edildi.
Kuruluş, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın (TCMB) uyguladığı sıkı para politikasının etkilerinin zaman içinde daha belirgin hale gelmesini bekliyor.
Enflasyonun kontrol altına alınması yönünde atılan adımların yanı sıra, beklenti yönetimi ve kur istikrarı da bu süreçte belirleyici rol oynayacak.
Büyüme Tahminleri: Kademeli Artış Bekleniyor
Türkiye ekonomisinin büyüme performansı da Fitch’in değerlendirme raporunda kapsamlı biçimde ele alındı.
Kuruluş, Türkiye’nin ekonomik büyümesinin önümüzdeki üç yıl boyunca kademeli olarak artacağını öngörüyor.
Buna göre, 2025 yılında yüzde 2,9 büyüme öngören Fitch, 2026 için yüzde 3,5 ve 2027 yılı için ise yüzde 4,2’lik bir büyüme beklentisi taşıyor.
Bu tahminler, ekonomik dengelenme sürecine rağmen Türkiye ekonomisinin canlılığını sürdüreceğine işaret ediyor.
Yüksek faiz oranlarına rağmen iç talebin görece güçlü seyretmesi, ihracattaki toparlanma sinyalleri ve doğrudan yabancı yatırım beklentileri, büyüme tahminlerini destekleyen unsurlar arasında gösteriliyor.
Ancak küresel ekonomik gelişmeler, ve iç siyasi dinamiklerin büyüme üzerinde oynayabileceği etkiler de dikkatle izleniyor.
Kredi Notunun Artması Ne Zaman Mümkün?
Fitch, değerlendirme raporunda Türkiye'nin kredi notunun gelecekte artırılabilmesi için gerekli koşulları da açıkça ifade etti.
Özellikle enflasyonda kalıcı bir düşüş sağlanması ve makroekonomik dengesizliklerin azaltılması durumunda kredi notunun yukarı yönlü revize edilebileceği belirtildi.
Bunun yanı sıra, döviz rezervlerinin artırılması, cari açıkta sürdürülebilir iyileşme ve dış finansman tamponlarının güçlendirilmesi de not artışı için kritik öneme sahip olarak değerlendirildi.
Kuruluş ayrıca, politika yapıcıların güvenilirliğinde yaşanacak artışın ve yapısal reformlara verilen önemin artmasının, yatırımcı güvenini artırarak kredi notuna olumlu yansıyabileceğini vurguladı.
Fitch’ten Eylül 2024’te Not Artışı Gelmişti
Fitch Ratings, Türkiye'nin kredi notunu son olarak 2024 yılı Eylül ayında “B+” seviyesinden “BB-” seviyesine yükseltmişti.
O dönemde yapılan değerlendirmede, ekonomideki dengelenme sürecine yönelik atılan adımlar, para politikasında sıkılaşma ve reform sinyalleri etkili olmuştu.
Not görünümü ise o tarihte de “durağan” olarak belirlenmişti ve bu görünüm son raporda da değiştirilmedi.
Fitch’in bu kararı, uluslararası yatırımcılar ve finans kuruluşları tarafından dikkatle izleniyor. Zira kredi derecelendirme notları, bir ülkenin dış borçlanma maliyetini ve yabancı sermaye çekme kapasitesini doğrudan etkileyen göstergeler arasında yer alıyor.
Türkiye’nin mevcut seviyedeki kredi notu, “yatırım yapılabilir” kategorisinin altında kalmaya devam etse de, not artışı yönündeki potansiyelin korunması, orta vadeli görünüm açısından önemli bir sinyal olarak değerlendiriliyor.
Özetle, Fitch Ratings'in Türkiye'ye ilişkin değerlendirmesi, mevcut ekonomik göstergelerin ve uygulanan politikaların genel bir fotoğrafını sunuyor.
Kredi notunun sabit tutulması ve görünümün "durağan" olarak korunması, hem güçlü yönlerin hem de mevcut risklerin dengeli bir şekilde değerlendirildiğini gösteriyor.
Türkiye’nin önümüzdeki süreçte not artışı elde edebilmesi, özellikle enflasyonla mücadelede elde edilecek kalıcı başarı, dış finansman koşullarındaki iyileşme ve yapısal reformlara bağlı olacak gibi görünüyor.
Küresel belirsizliklerin sürdüğü bu dönemde, Türkiye'nin ekonomik politikalarında göstereceği kararlılık ve istikrar, uluslararası kredi notlarının seyrini belirleyen temel unsur olmaya devam edecek.