Maliyetler katlandı, servisçiler zor durumda

Okulların açılmasına sayılı günler kala İstanbul’da velileri yakından ilgilendiren kritik bir gelişme yaşandı. Eğitim masrafları nedeniyle zaten zorlanan ailelerin bütçesini daha da sarsacak haber, İstanbul Umum Servis Aracı İşletmecileri Esnaf Odası Başkanı Günhan Sınar’dan geldi.

Maliyetler katlandı, servisçiler zor durumda

Sınar, yaptığı açıklamada okul servis ücretlerine yaklaşık yüzde 50 oranında zam talep ettiklerini duyurdu.

Eğer bu talep kabul edilirse, İstanbul’da en kısa mesafe için ödenecek servis ücreti 3 bin 800 liraya yükselecek.

Veliler yeni eğitim yılına endişeyle giriyor

Artan Eğitim Maliyetlerine Bir Darbe Daha

Veliler için eğitim giderleri her geçen yıl katlanarak artıyor. Kırtasiye ürünlerinden okul kıyafetlerine, yemek ücretlerinden kitaplara kadar her alanda ciddi fiyat artışları yaşanırken, servis ücretlerine yönelik zam talebi ailelerin yükünü daha da ağırlaştıracak gibi görünüyor.

Özellikle büyükşehirlerde yaşayan aileler, hem yüksek yaşam maliyetleri hem de eğitim masrafları nedeniyle ekonomik açıdan ciddi sıkıntılarla karşı karşıya kalıyor.

İstanbul gibi metropollerde öğrencilerin büyük bölümü servislerle okullarına gidip geliyor. Bu durum servis ücretlerindeki her zammın doğrudan on binlerce aileyi etkilemesine neden oluyor. Başkan Günhan Sınar’ın açıklaması da tam bu noktada gündeme bomba gibi düştü.

Veliler yeni eğitim yılına endişeyle giriyor

Ocak’ta Yapılan Zam Yetersiz Kaldı

İstanbul Umum Servis Aracı İşletmecileri Esnaf Odası Başkanı Günhan Sınar, yaptığı basın açıklamasında zam taleplerinin gerekçelerini detaylı şekilde anlattı.

Sınar’a göre en son ocak ayında güncellenen servis ücretleri, geçen dokuz aylık süreçte yaşanan maliyet artışları karşısında eridi.

Yakıt fiyatları, araç bakım giderleri, sigorta ve vergi kalemlerindeki artış, şoför maaşlarına yapılan zamlarla birleşince mevcut ücret tarifesi işletmeciler için sürdürülemez hale geldi. Sınar, bu nedenle servisçiler olarak yüzde 50 oranında artış yapılmasını talep ettiklerini belirtti.

Veliler yeni eğitim yılına endişeyle giriyor

En Kısa Mesafe 3 Bin 800 Lira Olacak

Zam talebinin kabul edilmesi halinde velilerin cebinden çıkacak yeni rakamlar da belli oldu. Açıklamaya göre, İstanbul’da en kısa mesafe için servis ücreti 3 bin 800 liraya yükselecek. Daha uzun mesafeler için ödenecek ücretler ise bu rakamın çok daha üzerine çıkacak.

Örneğin, orta mesafe olarak tanımlanan bölgelerde ailelerin aylık ödemesi gereken ücretin 5 bin liranın üzerine çıkması bekleniyor. Şehir içinde farklı ilçeler arasında yolculuk yapan öğrenciler için ise bu rakam 6-7 bin liraları bulabilecek.

Veliler Endişeli: Artık Taşıyamıyoruz

Servis ücretlerine yapılacak zam, şimdiden veliler arasında ciddi endişe yaratmış durumda. Zaten okul kayıt, kitap, kırtasiye ve üniforma giderleriyle zorlanan aileler, bu yeni yükün altından nasıl kalkacaklarını kara kara düşünmeye başladı.

Bazı veliler, bu şartlarda çocuklarını okula servis yerine kendi imkanlarıyla götürmeyi ya da toplu taşıma araçlarını kullanmayı planlıyor.

Ancak İstanbul’un yoğun trafiği ve güvenlik endişeleri nedeniyle bu seçenek de çok cazip görünmüyor. Özellikle ilkokul ve ortaokul seviyesindeki öğrenciler için servis hizmeti, güvenli ulaşım açısından büyük önem taşıyor.

Servisçiler: Bizim de Dayanacak Gücümüz Kalmadı

Öte yandan servis esnafı da yaşanan ekonomik tablo karşısında zor durumda. Artan akaryakıt fiyatları, yedek parça maliyetleri ve araçların düzenli bakımı için harcanan yüksek meblağlar, servisçilerin gelir-gider dengesini bozmuş durumda.

Şoförler, “Velilerin tepkisini anlıyoruz, kimsenin bütçesi kolay değil. Ancak biz de zararına çalışamayız. Bir aracın sadece yakıt masrafı geçen yılın iki katına çıktı.

Sigorta primleri, lastik fiyatları, bakım giderleri sürekli yükseliyor. Eğer zam yapılmazsa servis taşımacılığı sürdürülemez hale gelecek.” diyerek durumlarını özetliyor.

Yüksek Enflasyonun Eğitime Etkisi

Türkiye’de son yıllarda yüksek enflasyonun etkisiyle hemen her sektörde ciddi fiyat artışları yaşanıyor. Eğitim sektörü de bundan en çok etkilenen alanların başında geliyor.

Eğitim bir yandan anayasal bir hak olarak ücretsiz olması gereken bir hizmeti kapsasa da, velilerin karşılamak zorunda kaldığı yan giderler her geçen yıl büyüyor.

Servis ücretleri de bu yan giderlerin en önemli kalemlerinden biri. Dolayısıyla servis fiyatlarına yapılacak her zam, eğitimde fırsat eşitliğini de doğrudan etkileyen bir unsur haline geliyor.

Yetkililerden Beklenti

Veliler, İstanbul Büyükşehir Belediyesi ve ilgili bakanlıkların konuya müdahale etmesini istiyor. Bazı veliler, devletin servis ücretlerini belirli oranda sübvanse etmesi gerektiğini dile getiriyor.

Aksi halde pek çok ailenin servis hizmetinden vazgeçmek zorunda kalacağı, bunun da özellikle küçük yaş gruplarındaki öğrencilerin güvenliğini riske atacağı belirtiliyor.

Zam Kararının Etkileri

Önümüzdeki günlerde yapılacak görüşmeler ve alınacak karar, hem veliler hem de servis esnafı açısından belirleyici olacak.

Eğer yüzde 50 zam talebi resmen kabul edilirse, bu durum İstanbul’da on binlerce aile için yeni bir ekonomik yük anlamına gelecek.

Servis ücretlerindeki artışın dolaylı etkileri de olacak. Bazı aileler servis hizmetinden vazgeçince trafikte bireysel araç kullanımı artabilir. Bu da İstanbul’un zaten kronik hale gelmiş trafik sorununu daha da ağırlaştırabilir.

İstanbul’da okulların açılmasına günler kala gelen servis zammı talebi, hem veliler hem de öğrenciler için yeni bir tartışma konusu yarattı.

Servisçiler maliyetlerin altından kalkamadıklarını söylerken, veliler de bütçelerinin tükendiğini dile getiriyor. Önümüzdeki günlerde zam oranı resmileştiğinde bu tartışmaların daha da büyümesi bekleniyor.

Eğitim harcamalarının giderek arttığı bir dönemde servis ücretlerine yapılacak yüzde 50’lik zam, yalnızca ailelerin bütçesini değil, şehir yaşamının birçok alanını doğrudan etkileyecek. Bu nedenle hem veliler hem de servisçiler çözüm için yetkililerden adım atılmasını bekliyor.

Okulların açılmasına sayılı günler kala gündeme oturan servis ücretleri, velilerin en çok tartıştığı konulardan biri haline geldi.

İstanbul Umum Servis Aracı İşletmecileri Esnaf Odası Başkanı Günhan Sınar, yaptığı açıklamada servis ücretlerine yaklaşık yüzde 50 oranında zam talep ettiklerini duyurdu.

Bu oran ilk bakışta yüksek gibi görünse de Sınar, sektörün içinden geçtiği ekonomik koşulları gerekçe göstererek, mevcut fiyatlarla ayakta kalmanın artık mümkün olmadığını söyledi.

Artan maliyetler işletmecileri zorluyor

Sınar’ın verdiği bilgilere göre, özellikle son bir yıl içinde yakıt, bakım, sigorta ve personel giderleri ciddi oranda yükseldi.

Akaryakıt fiyatlarındaki dalgalanma ve yüksek enflasyon, servis işletmecilerinin en büyük gider kalemini oluşturuyor.

Bunun yanı sıra araçların rutin bakımları, yedek parça değişimleri, kasko ve trafik sigortası gibi zorunlu masraflar da katlanarak artmış durumda.

“Geçen seneden bu yana triger kayışını, motor yağını, lastiği, kaskomuzu, sigortamızı sürekli kullanıyoruz. Tamir, bakım, işçilik ücreti. Bunlar da yüzde 40’ın üstünde zamlanmış durumda” diyen Sınar, sadece araçların değil, şoförlerin de geçim derdine düştüğünü belirtti.

Ona göre, mevcut ücretler ne araç giderlerini karşılamaya ne de çalışanların emeğini karşılamaya yetiyor.

Veliler endişeli: Bütçelere yeni yük

Zam talebinin kabul edilmesi halinde en kısa mesafe için ödenen ücretin 2 bin 600 liradan 3 bin 800 liraya çıkması bekleniyor.

Bu durum, özellikle aynı anda birden fazla çocuğunu okula gönderen ailelerin bütçesine büyük bir yük bindirecek.

Eğitim masraflarının her geçen yıl arttığını hatırlatan veliler, okul kıyafetlerinden kırtasiye malzemelerine kadar her kalemin zamlandığını, servis ücretlerindeki bu artışın ise aile ekonomisini iyice zorlayacağını dile getiriyor.

Veliler açısından bakıldığında bu artış, yalnızca servis ücreti ödemekle sınırlı kalmıyor. Dolaylı olarak, çocuklarının eğitim hayatını sürdürebilmeleri için yapılan tüm harcamalar katlanıyor. Bu nedenle zam talebi, velilerin büyük bir bölümünde endişeyle karşılanıyor.

Ekonomistlere göre toplumsal yansıması var

Ekonomistler, servis ücretlerinde yaşanacak bu tür artışların yalnızca aileleri ilgilendirmediğini, aynı zamanda genel enflasyon üzerinde dolaylı etkiler yarattığını savunuyor. Çünkü ulaşım maliyetleri arttığında, bu durum farklı sektörlere de yansıyor.

Öğrencilerin taşınması için ödenen ücretlerin yükselmesi, geniş bir kesimin yaşam maliyetlerini doğrudan etkileyen bir unsur haline geliyor.

Bu nedenle, servis ücretlerine yapılacak olası bir zam yalnızca velilerin değil, toplumun çok daha geniş bir kesiminin gündemine oturmuş durumda.

Karar belediyelere geçti

Sınar, servis ücretlerindeki zam talebinin 8 Eylül’de yapılacak belediye meclisi toplantısında değerlendirileceğini aktardı.

Daha önce UKOME’lerin (Ulaşım Koordinasyon Merkezi) yetkisinde olan fiyat belirleme kararlarının, Danıştay’ın aldığı kararla belediyelere geçtiğini hatırlattı.

Bu değişiklik, fiyatların artık yerel yönetimler tarafından belirlenmesini zorunlu kılıyor. Dolayısıyla servis işletmecilerinin gözü kulağı, yeni eğitim öğretim yılı başlamadan hemen önce yapılacak bu toplantıya çevrilmiş durumda.

Makul bir artış istiyoruz

Sınar, taleplerinin abartılı olmadığını savunarak, sektördeki maliyet hesaplarını kamuoyuyla paylaştı. Ona göre servis araçları genellikle 16+1 kişilik kapasiteye sahip.

Ancak mevzuata göre şoför haricinde en fazla 15 öğrenci taşınabiliyor. Eğer ücretler önerilen seviyeye çıkarılırsa, bir servis aracının en fazla 60 bin lira gelir elde etmesi mümkün olacak.

“Şimdi 60 bin lira ücretle meslektaşlarımız arabanın masraflarını, kasko sigortasını karşılayacak, evini geçindirecek, kış lastiği alacak, bunları karşılayacak” diyen Sınar, istenen zammın mevcut koşullara göre makul olduğunu ileri sürdü.

Veliler ve işletmeciler arasında denge arayışı

Ortaya çıkan tabloda iki tarafın da haklı gerekçeleri bulunuyor. İşletmeciler, artan maliyetler karşısında ayakta kalmakta zorlanırken; veliler, eğitim masraflarının üstüne eklenen bu yükle mücadele etmekte zorlanıyor. Bu noktada çözümün nasıl bulunacağı merak konusu.

Bazı uzmanlara göre devlet, servis sektörünü dolaylı teşviklerle destekleyebilir. Örneğin akaryakıt vergilerinde indirim veya sigorta primlerinde kolaylık sağlanması, hem işletmecilerin maliyetlerini hafifletir hem de velilerin yükünü azaltır.

Eğitim maliyetleri zincirleme artıyor

Türkiye’de eğitim harcamaları sadece servis ücretleriyle sınırlı değil. Kıyafet, kitap, kırtasiye, yemek ve çeşitli okul etkinlikleri de ailelerin bütçesini zorluyor.

Veliler, “Çocuğu okula göndermek adeta lüks haline geldi” diyerek artan maliyetlere tepki gösteriyor. Servis ücretlerine yapılacak yüzde 50’lik zammın kabul edilmesi halinde, eğitim maliyetlerinin toplam yükü daha da artacak. Bu da sadece bireysel bütçeleri değil, toplumsal refahı da etkileyen bir unsur olacak.

Bir ekonomik mesele, bir toplumsal tartışma

Servis ücretlerine yapılacak olası zam, basit bir fiyat güncellemesi olmaktan çok öte bir anlama sahip. İşletmeciler için bu artış hayatta kalmanın bir gerekliliği, veliler için ise bütçelerine eklenen ağır bir yük anlamına geliyor.

Ekonomistler, karar alınırken yalnızca işletmecilerin değil, velilerin ve toplumun tamamının göz önünde bulundurulması gerektiğini vurguluyor.

8 Eylül’deki belediye meclisi toplantısında alınacak karar, yeni eğitim öğretim yılına hem işletmecilerin hem de velilerin nasıl başlayacağını belirleyecek.