Açlık 26 bin, yoksulluk 90 bin lira: Geçim krizi derinleşiyor

Birleşik Metal-İş Sendikası Sınıf Araştırmaları Merkezi (BİSAM), Temmuz 2025 dönemine ilişkin “Açlık ve Yoksulluk Sınırı Araştırması” sonuçlarını kamuoyu ile paylaştı.

Açlık 26 bin, yoksulluk 90 bin lira: Geçim krizi derinleşiyor

Rapor, Türkiye’de temel gıda ve yaşamsal ihtiyaçlara erişimin maliyetini çarpıcı verilerle ortaya koyuyor. Elde edilen bulgular, resmi asgari ücret ile toplumun büyük bir kesiminin karşı karşıya olduğu ekonomik zorluk arasındaki derin uçurumu gözler önüne serdi.

BİSAM’ın hesaplamalarına göre, 2025 Temmuz ayında dört kişilik bir ailenin sağlıklı, dengeli ve yeterli beslenebilmesi için aylık yapması gereken gıda harcaması tutarı 25 bin 952 TL olarak belirlendi.

Bu rakam, “açlık sınırı” olarak tanımlanıyor. Açlık sınırı, yalnızca gıda ihtiyacını karşılayan, barınma, ulaşım, eğitim, sağlık, giyim ve kültürel ihtiyaçlar gibi kalemleri kapsamayan bir ölçüt.

Türkiye’de geçim alarmı: Açlık 26 bin, yoksulluk 90 bin lira

Asgari Ücret ile Açlık Sınırı Arasındaki Fark

Türkiye’de 2025 yılı itibarıyla net asgari ücret 22 bin 104 TL. Bu durumda, asgari ücretli bir çalışanın maaşı, dört kişilik bir ailenin yalnızca gıda harcamalarını bile karşılamaktan uzak.

Rakamlar, hane halkı gelirinin tamamı gıdaya ayrılsa bile açlık sınırının 3 bin 848 TL altında kalındığını gösteriyor.

BİSAM’ın raporu, yalnızca dört kişilik ailelerin durumunu değil, farklı hane tipleri ve bireyler için de geçim koşullarını ortaya koyuyor.

Buna göre, yalnız yaşayan bir kişinin yoksulluk sınırı Temmuz 2025 itibarıyla 42 bin TL seviyesinde. Yoksulluk sınırı, yalnızca gıda değil; barınma, ulaşım, giyim, sağlık, eğitim, kültür ve benzeri tüm temel ihtiyaçları kapsayan harcama miktarını ifade ediyor.

Türkiye’de geçim alarmı: Açlık 26 bin, yoksulluk 90 bin lira

Yoksulluk Sınırı Nasıl Hesaplanıyor?

BİSAM, yoksulluk sınırını hesaplarken “asgari yaşam standardı” prensibini esas alıyor. Bu hesaplamada, dört kişilik bir ailenin tüm harcama kalemleri dikkate alınıyor.

Gıda harcaması “açlık sınırı”nı, gıda dışı zorunlu ihtiyaç harcamaları ise toplam yoksulluk sınırını belirliyor.

Temmuz 2025 verilerine göre dört kişilik bir ailenin yoksulluk sınırı 71 bin 121 TL olarak hesaplandı. Bu miktar, sağlıklı bir yaşam sürdürebilmek için gerekli tüm temel harcamaları kapsıyor.

Türkiye’de geçim alarmı: Açlık 26 bin, yoksulluk 90 bin lira

Gıda Fiyatlarındaki Artışın Etkisi

Raporda, gıda fiyatlarındaki artışın açlık sınırına doğrudan etki ettiği vurgulanıyor. Özellikle son bir yılda et, süt ürünleri, sebze ve meyvede yaşanan fiyat artışları, dengeli beslenmenin maliyetini önemli ölçüde artırmış durumda. TÜİK verilerinin yanı sıra sahadan elde edilen fiyat verileri de bu yükselişi doğruluyor.

BİSAM’ın hesaplamalarında Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) ve Türkiye Beslenme Rehberi’nin önerdiği kalori ve besin dağılımı dikkate alınıyor.

Günlük ortalama kalori ihtiyacının yanı sıra protein, karbonhidrat, yağ, vitamin ve mineral gereksinimleri de gıda sepetinin içeriğini belirliyor.

Türkiye’de geçim alarmı: Açlık 26 bin, yoksulluk 90 bin lira

Hane Tiplerine Göre Açlık ve Yoksulluk Sınırları

BİSAM’ın Temmuz 2025 raporunda hane halkı tiplerine göre de açlık ve yoksulluk sınırları açıklandı:

Tek kişilik hane: Açlık sınırı 8 bin 657 TL, yoksulluk sınırı 42 bin TL.

İki yetişkin: Açlık sınırı 16 bin 313 TL, yoksulluk sınırı 57 bin TL.

İki yetişkin + bir çocuk: Açlık sınırı 20 bin 845 TL, yoksulluk sınırı 65 bin TL.

İki yetişkin + iki çocuk: Açlık sınırı 25 bin 952 TL, yoksulluk sınırı 71 bin 121 TL.

Bu rakamlar, hane büyüdükçe temel gıda ve diğer ihtiyaçlara yapılan harcamanın nasıl katlanarak arttığını net biçimde ortaya koyuyor.

Türkiye’de geçim alarmı: Açlık 26 bin, yoksulluk 90 bin lira

Ekonomik Gerçekler ve Sosyal Etkiler

BİSAM raporu, verilerin ötesinde, ekonomik koşulların toplumsal etkilerine de dikkat çekiyor. Yüksek enflasyon, alım gücünün düşmesi, barınma maliyetlerindeki artış ve gıda fiyatlarının sürekli yükselmesi, özellikle dar gelirli haneler üzerinde büyük baskı yaratıyor.

Asgari ücret ile geçinmeye çalışan milyonlarca hane, gelirlerinin çok büyük bir kısmını gıda ve kira harcamalarına ayırmak zorunda kalıyor.

Bu durum, kültürel, sosyal ve kişisel gelişim için gerekli harcamaların ertelenmesine ya da tamamen yapılamamasına yol açıyor.

Uzmanlar, yoksulluğun yalnızca maddi değil, aynı zamanda sosyal dışlanma, eğitim fırsatlarına erişim kısıtlılığı ve sağlık sorunları gibi alanlarda da etkilerini gösterdiğini belirtiyor.

Türkiye’de geçim alarmı: Açlık 26 bin, yoksulluk 90 bin lira

BİSAM’ın Çağrısı

Birleşik Metal-İş Sendikası, raporun sonuçlarını değerlendirirken, çalışanların insanca yaşam koşullarına kavuşabilmesi için ücret politikalarının acilen gözden geçirilmesi gerektiğini vurguladı.

Sendika temsilcileri, asgari ücretin yalnızca açlık sınırını değil, yoksulluk sınırına yaklaşacak şekilde belirlenmesinin önemine dikkat çekti.

BİSAM, ayrıca sosyal politikaların güçlendirilmesi, gıda ve barınma gibi temel ihtiyaçlarda kamusal desteklerin artırılması gerektiğini belirtiyor.

Eğitim, sağlık ve ulaşım gibi hizmetlerin erişilebilir ve ücretsiz hale getirilmesinin, toplumsal refahın artırılması açısından kritik olduğu vurgulanıyor.

Temmuz 2025 raporu, Türkiye’de milyonlarca insanın yaşadığı ekonomik sıkıntıları somut verilerle ortaya koyuyor.

Açlık sınırı ile asgari ücret arasındaki fark, gıda fiyatlarındaki sürekli artış, barınma maliyetlerindeki yükselme ve genel yaşam pahalılığı, geniş halk kesimlerinin yaşam kalitesini olumsuz etkiliyor.

BİSAM’ın çalışması, bu tabloyu değiştirebilmek için hem ücretlerde hem de sosyal politikalar alanında kapsamlı adımlar atılması gerektiğini bir kez daha hatırlatıyor.

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verileri, İstanbul Halk Ekmek satış fiyatları ve zincir marketlerin internet üzerinden yayımlanan güncel etiketleri temel alınarak yapılan hesaplamalar, Temmuz 2025 döneminde dört kişilik bir ailenin sağlıklı ve dengeli beslenebilmesi için ayda en az 25 bin 952 lira harcama yapması gerektiğini ortaya koydu.

Bu rakam yalnızca gıda masraflarını ifade ediyor. Eğitim, sağlık, barınma, ulaşım, ısınma, kültürel etkinlikler gibi diğer zorunlu giderler de eklendiğinde yoksulluk sınırı 89 bin 768 liraya ulaşıyor.

Türkiye’de geçim alarmı: Açlık 26 bin, yoksulluk 90 bin lira

Sağlıklı Beslenme Maliyeti Bireyler Arasında Değişiyor

Hazırlanan raporda, aile fertlerinin yaş, cinsiyet ve enerji ihtiyacına göre sağlıklı beslenme maliyetlerinin farklılaştığına dikkat çekiliyor.

Yetişkin bir erkek için sağlıklı beslenmenin aylık maliyeti 7 bin 302 lira.

Yetişkin bir kadın için bu rakam 6 bin 936 lira.

15-18 yaş arası bir genç için sağlıklı beslenme gideri 7 bin 214 lira.

4-6 yaş arası bir çocuk için ise bu tutar 4 bin 500 lira olarak hesaplanıyor.

Bu bireysel maliyetler toplandığında, dört kişilik bir ailenin gıda için yapması gereken asgari harcama 25 bin 952 lira seviyesine ulaşıyor.

Tek Kişilik Yaşam Maliyeti de Yüksek

Rapor yalnızca aileler için değil, tek başına yaşayan bireyler için de önemli veriler sunuyor. Buna göre, yalnız yaşayan bir kişinin barınma, ulaşım, eğitim, sağlık gibi temel giderleri ile sağlıklı beslenme maliyeti toplamda en az 42 bin 4 lira olarak belirlendi. Bu rakam, tek kişilik yaşamın bile ciddi bir mali yük anlamına geldiğini ortaya koyuyor.

Günlük Harcama Kalemlerinde Sebze ve Meyve İlk Sırada

Temmuz 2025 verileri, günlük harcama kalemlerinde sebze ve meyvenin en yüksek maliyet grubunu oluşturduğunu gösteriyor.

Sebze ve meyve için günlük harcama ihtiyacı 280,74 lira.

İkinci sırada süt ve süt ürünleri yer alıyor; günlük maliyet 212,96 lira.

Et, tavuk ve balık grubu için yapılması gereken minimum harcama 161,61 lira.

Temel besin maddelerinden ekmek için günlük harcama 75,86 lira olarak hesaplanırken;

Katı ve sıvı yağ için günlük ortalama 41,86 lira,

Yumurta için 13,56 lira,

Şeker, bal, reçel ve pekmez gibi tatlandırıcı ürünler için 20,15 lira harcama yapılması gerekiyor.

Bu veriler, sağlıklı beslenmenin en önemli kalemleri arasında taze sebze-meyve ile süt ürünlerinin başı çektiğini net bir şekilde ortaya koyuyor.

Açlık ve Yoksulluk Sınırı Nasıl Hesaplanıyor?

Bu çalışmayı yürüten Birleşik Metal-İş Sendikası Araştırma Merkezi (BİSAM), açlık ve yoksulluk sınırını belirlerken birden fazla resmi ve akademik kaynağa başvuruyor.

Hesaplamaların temelinde, Sağlık Bakanlığı ve Hacettepe Üniversitesi Beslenme ve Diyetetik Bölümü tarafından hazırlanmış olan "Türkiye’ye Özgü Beslenme Kalıbı" bulunuyor.

Ancak BİSAM, bu beslenme kalıbını doğrudan kullanmak yerine, farklı kaynaklardan elde ettiği fiyat verileri ile güncelleyerek kendi "BİSAM Beslenme Kalıbı"nı oluşturuyor.

Hesaplama sürecinde ayrıca: TÜİK’in harcama gruplarına göre endeks rakamları, TÜİK’in 2003 yılı madde fiyatları, İstanbul Halk Ekmek fiyatları, Zincir marketlerin internet üzerinden yayımladığı sebze-meyve fiyatları referans alınıyor.

Bu yöntemle hem güncel piyasa fiyatları hem de resmi istatistikler harmanlanarak, olabilecek en gerçekçi tablo ortaya konuluyor.

Gıda Harcamalarının Artış Hızı Dikkat Çekiyor

Raporda, özellikle taze sebze-meyve ve süt ürünlerindeki fiyat artışının, genel gıda maliyetlerindeki yükselişi hızlandırdığı vurgulanıyor.

Yaz aylarında dahi sebze-meyve fiyatlarının yüksek seyretmesi, dar gelirli haneler için sağlıklı beslenmeyi daha da zorlaştırıyor.

Süt ve süt ürünleri grubunda yer alan peynir, yoğurt, süt ve tereyağı gibi ürünlerin fiyatlarının artışı, hane bütçesinde önemli bir baskı unsuru haline gelmiş durumda. Et, tavuk ve balık grubundaki fiyatlar ise tüketimi azaltıcı seviyelere ulaşmış bulunuyor.

Açlık Sınırı ile Yoksulluk Sınırı Arasındaki Fark

Açlık sınırı, yalnızca sağlıklı ve dengeli beslenme için gerekli olan asgari gıda harcamasını ifade ediyor. Yoksulluk sınırı ise bunun üzerine barınma, ulaşım, eğitim, sağlık, giyim, ısınma, iletişim, kültür ve eğlence gibi tüm temel yaşam giderlerinin eklenmesiyle ortaya çıkan tutar.

Bu nedenle Temmuz 2025’te: Açlık sınırı: 25 bin 952 lira Yoksulluk sınırı: 89 bin 768 lira olarak kaydedildi. Aradaki fark, barınma ve enerji giderlerinden eğitim ve sağlık harcamalarına kadar uzanan geniş bir masraf yelpazesini kapsıyor.

Geçim Maliyeti Yüksek, Gelirler Yetersiz

BİSAM’ın Temmuz 2025 raporu, Türkiye’de hanelerin karşı karşıya olduğu ekonomik tabloyu net bir şekilde gözler önüne seriyor.

Sadece temel gıda masraflarını karşılamak bile ortalama gelir düzeyindeki bir ailenin bütçesini zorlarken, yoksulluk sınırının 90 bin liraya yaklaşması, gelir-gider dengesizliğini daha görünür hale getiriyor.

Rapora göre, gelir artışları yaşam maliyetlerindeki yükselişi karşılamadığı sürece, geniş halk kesimlerinin sağlıklı ve dengeli beslenme hakkı ciddi bir risk altında.

Özellikle tek başına yaşayan bireylerin 42 bin liranın üzerinde bir gelire ihtiyaç duyması, yalnız yaşamın yüksek maliyetini ortaya koyuyor.