Türk hazır giyiminden ABD çıkarması
Son yıllarda küresel ticaret dinamiklerinde yaşanan değişimler, Türk hazır giyim sektörüne önemli fırsatlar sunuyor. Özellikle Amerika Birleşik Devletleri’nin (ABD) Çin’e karşı uyguladığı yüksek gümrük vergileri, Türkiye için yeni kapılar araladı.

Sektör temsilcileri, bu gelişmeleri stratejik bir avantaja dönüştürerek ABD pazarındaki varlıklarını güçlendirmeye odaklandı.
Hedef ise net: 2025 yılı sonuna kadar ABD’ye yapılan hazır giyim ihracatını 1 milyar doların üzerine çıkarmak.
Uzun yıllardır Avrupa Birliği ülkeleri, Türkiye’nin hazır giyim ihracatında en büyük alıcılar konumundaydı. Ancak ABD pazarı, özellikle son beş yıl içinde sunduğu potansiyelle sektörün dikkatini çekmeye başladı.
Çin ile ABD arasında süregelen ticaret gerilimleri ve Washington yönetiminin Çin menşeli tekstil ürünlerine uyguladığı ek vergiler, alternatif tedarikçiler arayışını hızlandırdı.
Bu noktada Türkiye, sahip olduğu üretim kalitesi, hızlı teslimat süresi, genç ve eğitimli iş gücü ile ön plana çıkmayı başardı.
Rakamlara Yansıyan Başarı
Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) verilerine göre, 2024 yılı ilk yarısında ABD’ye yapılan hazır giyim ihracatı bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 18 oranında artış gösterdi.
2023 yılının tamamında yaklaşık 800 milyon dolarlık ihracat yapılırken, sektör temsilcileri 2025 yılı sonunda bu rakamın 1 milyar doları aşmasını bekliyor.
Bu hedef, sadece sayısal bir artışı değil, aynı zamanda sürdürülebilir bir büyümenin de habercisi olarak değerlendiriliyor.
Stratejik Konum ve Lojistik Avantajlar
Türkiye’nin coğrafi konumu, ABD pazarına yönelik ihracatta önemli bir avantaj sağlıyor. Avrupa ve Asya arasında köprü görevi gören Türkiye, hem doğu hem batı pazarlarına hızlı erişim imkânı sunuyor.
Ayrıca deniz ve hava yolu taşımacılığında sağlanan lojistik kolaylıklar, siparişlerin zamanında teslim edilmesine olanak tanıyor.
Özellikle moda ve perakende sektöründe teslimat sürelerinin kısalığı, markalar açısından önemli bir tercih sebebi.
Kalite ve Moda Anlayışı Öne Çıkıyor
Türk hazır giyim sektörünün en güçlü yönlerinden biri de tasarım kabiliyeti ve kalite anlayışı. Dünya modasını yakından takip eden Türk firmaları, aynı zamanda kendi özgün tasarımlarıyla da dikkat çekiyor.
Bu da ABD’li markaların Türk üreticileri tercih etmesinde belirleyici oluyor. Özellikle denim, triko, dış giyim ve spor giyim kategorilerinde Türkiye, kalite ve fiyat-performans dengesiyle öne çıkıyor.
Markalaşma ve Tanıtım Atağı
Sektör, ABD pazarındaki etkinliğini artırmak amacıyla yalnızca üretim ve ihracata değil, aynı zamanda markalaşma ve tanıtım faaliyetlerine de ağırlık veriyor.
Ticaret Bakanlığı destekleriyle yürütülen Turquality programı kapsamında birçok Türk markası, ABD'de mağaza ve showroom açarak doğrudan tüketiciye ulaşma yoluna gidiyor.
Ayrıca fuar katılımları, B2B görüşmeler, dijital reklam kampanyaları ve sosyal medya çalışmalarıyla da marka bilinirliği artırılmaya çalışılıyor.
Zorluklar ve Fırsatlar Bir Arada
Elbette bu büyüme süreci bazı zorlukları da beraberinde getiriyor. ABD pazarı, yüksek kalite standartları ve sertifikasyon süreçleriyle biliniyor.
Türk firmalarının bu süreçlere uyum sağlaması için ciddi yatırımlar yapması gerekiyor. Ayrıca lojistik maliyetler, döviz kuru dalgalanmaları ve küresel tedarik zinciri sorunları da sektörü zorlayan unsurlar arasında.
Ancak tüm bu zorluklara rağmen Türkiye'nin, üretim gücü ve tecrübesiyle bu pazarda kalıcı olma potansiyeli yüksek.
Sürdürülebilir Üretim Vurgusu
Amerikalı tüketicilerin ve markaların giderek daha fazla önem verdiği bir diğer konu da sürdürülebilirlik. Çevre dostu üretim süreçleri, geri dönüştürülebilir malzemeler ve sosyal sorumluluk uygulamaları, ihracat başarısını doğrudan etkileyen faktörler haline geldi.
Bu nedenle Türk hazır giyim firmaları, çevresel etkileri azaltan teknolojilere yatırım yaparak, yeşil üretim süreçlerine geçişi hızlandırıyor.
Organik pamuk kullanımı, su tasarrufu sağlayan yıkama teknikleri ve karbon ayak izini azaltmaya yönelik lojistik uygulamalar bu alanda atılan adımlar arasında yer alıyor.
Devlet Desteği ve Teşvikler
Türk hükümeti, ihracat odaklı büyüme stratejisi kapsamında hazır giyim sektörüne önemli destekler sağlıyor.
Ticaret Bakanlığı’nın ihracat teşvikleri, UR-GE projeleri ve e-ihracat destekleri sayesinde firmalar, yurt dışı pazarlara daha güçlü bir şekilde açılabiliyor.
ABD’ye yönelik özel teşvik paketlerinin devreye alınması da sektöre ekstra bir motivasyon sağladı. Ayrıca Eximbank kredileri ve KOSGEB destekleriyle firmaların finansmana erişimi kolaylaştırılıyor.
Gelecek Vizyonu: Sadece Tedarikçi Değil, Global Oyuncu
Sektör temsilcileri, ABD pazarında yalnızca bir tedarikçi olmakla yetinmek istemiyor. Amaç, Türk markalarının global ölçekte tanınan, tercih edilen ve sadık müşteri kitlesine sahip aktörler haline gelmesi.
Bu doğrultuda sürdürülen markalaşma, tasarım, dijitalleşme ve sürdürülebilirlik odaklı yatırımların önümüzdeki yıllarda meyvesini vermesi bekleniyor.
Türk hazır giyim sektörü, küresel ticaretteki dönüşümü lehine çevirmeyi başarmış durumda. ABD’ye yapılan ihracatın 2025 yılı sonunda 1 milyar doları aşması, sadece bir hedef değil; aynı zamanda Türkiye’nin tekstil alanındaki üretim gücünü, esnekliğini ve vizyonunu tüm dünyaya kanıtlayacak stratejik bir başarı göstergesi olarak görülüyor. Bu yolda atılan kararlı adımlar, sektörün uluslararası arenadaki konumunu daha da güçlendirecek.
Türk hazır giyim sektörü, küresel ticarette yaşanan dönüşümleri avantaja çevirmek amacıyla stratejik hamleler yapmaya hazırlanıyor.
Özellikle Amerika Birleşik Devletleri'nin Çin menşeli ürünlere uyguladığı yüksek gümrük tarifeleri sonrası doğan boşluk, Türk ihracatçıları için cazip bir fırsat penceresi sunuyor.
Bu doğrultuda sektör temsilcileri, 2025 yılının sonuna dek ABD’ye gerçekleştirilecek ihracatta 1 milyar dolar barajını aşmayı hedefliyor.
Bu kapsamda Ege Hazır Giyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği’nin (EHKİB) öncülüğünde, 15-16 Temmuz tarihleri arasında New York’ta düzenlenecek olan PV Manufacturing Fuarı’na 12 Türk firması ile “Milli Katılım” organizasyonu gerçekleştirilecek.
Bu fuar sayesinde, ABD ile kurulacak yeni iş bağlantılarının artırılması ve ihracatın ivme kazanması amaçlanıyor.
Milli Katılım İki Yıl Aradan Sonra Yeniden Başlıyor
EHKİB Yönetim Kurulu Başkanı Burak Sertbaş, fuar hakkında yaptığı açıklamada, ABD’nin 2024 yılı itibarıyla 102 milyar dolarlık giyim ithalatına ulaştığını ve bu devasa pazardan Türk hazır giyim sektörünün en az 1 milyar dolarlık pay alması gerektiğini vurguladı.
Bu hedef doğrultusunda, iki yıl aradan sonra PV Manufacturing New York Fuarı’na tekrar milli katılım kararı aldıklarını belirtti.
Sertbaş, özellikle Avrupa Birliği’ndeki ekonomik durgunluğun 2025 yılı boyunca da süreceğine dikkat çekerek, Türk hazır giyim sektörünün geleneksel ihracat pazarlarında ciddi zorluklarla karşı karşıya olduğunu ifade etti.
Türkiye'deki yüksek enflasyon ve düşük döviz kuru politikasının, ülkenin uluslararası pazarlarda "pahalı üretici" olarak algılanmasına yol açtığını belirten Sertbaş, “Mısır ve Uzakdoğu ülkeleriyle kıyaslandığında, maliyetlerimiz yaklaşık yüzde 40-50 oranında daha yüksek. Ancak tüm bu olumsuzluklara rağmen üretimimize ve ihracatımıza devam ettiğimizi göstermek zorundayız” dedi.
Ayrıca ABD pazarının, Ticaret Bakanlığı tarafından geliştirilen ‘Uzak Ülkeler Stratejisi’ ile de tam uyum içinde olduğunu söyleyen Sertbaş, bu pazarda kalıcı ilişkiler kurmanın büyük önem taşıdığını sözlerine ekledi.
ABD, Türk Hazır Giyimi İçin Stratejik Öneme Sahip
EHKİB Yönetim Kurulu Üyesi ve Dış Pazar Stratejileri Geliştirme Komitesi Başkanı Tala Uğuz da konuyla ilgili yaptığı açıklamada, ABD’nin Türk hazır giyim sektörü açısından giderek daha kritik bir pazar haline geldiğini belirtti.
2025 yılının ilk altı ayında Türkiye’nin ABD’ye gerçekleştirdiği hazır giyim ve konfeksiyon ihracatı, bir önceki yılın aynı dönemine kıyasla yüzde 1 artış göstererek 395 milyon dolara ulaştı.
Bu rakamın küçük bir artış gibi görünse de istikrarın göstergesi olduğuna dikkat çeken Uğuz, ABD'nin, 2024 yılı itibarıyla Türk hazır giyim sektörü için altıncı büyük ihracat pazarı konumunda olduğunun altını çizdi.
Hedef: 100’ün Üzerinde İş Görüşmesi
PV Manufacturing New York Fuarı’na İzmir’den 10, İstanbul’dan ise 2 olmak üzere toplam 12 Türk firmasının katılım sağlayacağını belirten Tala Uğuz, fuar kapsamında ABD’li alıcılarla bire bir görüşmelerin gerçekleştirilmesi için kapsamlı bir organizasyon planladıklarını ifade etti.
Bu süreçte, uzman bir firma ile çalışılarak firmalara uygun ABD’li potansiyel alıcılarla eşleştirme hizmeti alındığını, ayrıca profesyonel bir halkla ilişkiler şirketinin desteğiyle ABD’deki önemli alıcıların fuara davet edildiğini belirtti.
Uğuz, iki günlük fuar boyunca 100’ün üzerinde ikili iş görüşmesinin yapılmasının hedeflendiğini vurguladı.
Bu görüşmelerin, Türk firmalarının ABD pazarındaki görünürlüğünü artırmak ve kalıcı ticaret bağları kurmak açısından büyük önem taşıdığına değindi.
Yeni Fuarlarla Sektörel Tanıtım Hız Kesmeyecek
Tala Uğuz, EHKİB olarak sadece New York’taki fuarla sınırlı kalmayacaklarını ve 2025’in ikinci yarısında da yoğun bir fuar takvimi planladıklarını açıkladı.
Eylül ayında Paris’te düzenlenecek PV Manufacturing ve Münih’teki Munich Fabric Start the Source fuarlarına, Kasım ayında ise Londra’daki Fashion SVP Fuarı’na milli katılım organizasyonları düzenlemeyi hedeflediklerini belirten Uğuz, bu organizasyonlarla Türk hazır giyim sektörünün Avrupa ve Amerika’da daha güçlü bir konum elde edeceğini söyledi.
2025 yılı sonunda toplamda dört ülkede altı fuara katılım sağlanacağını ve bu fuarlara 80 Türk firmasının iştirakiyle büyük bir tanıtım atağı gerçekleştirileceğini ifade eden Uğuz, sözlerini şöyle tamamladı: “Küresel rekabetin bu denli yoğunlaştığı bir dönemde, hem var olan pazarlarımızı korumak hem de yeni pazarlarda yer edinmek adına bu tür fuarların ve tanıtım çalışmalarının önemi tartışılmaz. Sektör olarak kararlılıkla ilerliyoruz.”