Tüketici güveninde sınırlı artış: Mayıs ayında umut kıvılcımı

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) ile Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın (TCMB) iş birliğiyle yürütülen tüketici eğilim anketinin sonuçlarına göre, 2025 yılı Mayıs ayında tüketici güven endeksinde gözle görülür bir artış yaşandı.

Tüketici güveninde sınırlı artış: Mayıs ayında umut kıvılcımı

Nisan ayında 83,9 seviyesinde ölçülen tüketici güven endeksi, Mayıs ayında yüzde 1,1 oranında yükselerek 84,8'e çıktı.

Bu değişim, tüketici beklentilerindeki kısmi iyileşmenin ve ekonomik güven algısındaki olumlu sinyallerin bir yansıması olarak değerlendiriliyor.

Tüketici güveni yükselişte: Ekonomiye temkinli dönüş

Tüketici Güven Endeksi Nedir?

Tüketici güven endeksi, bireylerin genel ekonomik duruma, kişisel mali durumlarına ve geleceğe dair beklentilerine dayalı olarak oluşturulan bir göstergedir.

Endeks, tüketicilerin ekonomik aktiviteye ilişkin beklenti ve eğilimlerini ölçmek amacıyla aylık olarak hazırlanır.

0 ile 200 arasında bir değer aralığına sahip olan bu endeks, 100’ün üzerinde bir değer aldığında ekonomik iyimserliği; 100’ün altında kaldığında ise ekonomik kötümserliği ifade eder.

Dolayısıyla Mayıs 2025 itibarıyla endeksin 84,8 seviyesinde seyretmesi, tüketici güveninin halen olumsuz bölgede olduğunu, ancak önceki aya göre bir toparlanma sinyali verdiğini göstermektedir.

Tüketici güveni yükselişte: Ekonomiye temkinli dönüş

Endeksteki Artışın Bileşenleri

Tüketici güven endeksi, dört ana alt endeksin ortalamasından hesaplanır. Bu alt endeksler şu şekilde sıralanır:

Haneye yönelik maddi durum beklentisi (gelecek 12 ay)

Genel ekonomik durum beklentisi (gelecek 12 ay)

İşsiz sayısı beklentisi (gelecek 12 ay)

Tasarruf etme ihtimali (gelecek 12 ay)

Mayıs ayında endeksin yükselmesinde en çok etkili olan unsur, genel ekonomik durum beklentisindeki iyileşme oldu.

Katılımcıların önemli bir kısmı, önümüzdeki 12 ay içinde ekonomik koşullarda kademeli bir düzelme olacağına dair umut taşıdığını belirtti.

Haneye yönelik maddi durum beklentisinde de küçük çaplı bir toparlanma gözlendi. Buna karşın işsizlikle ilgili endekste ciddi bir iyileşme olmamakla birlikte, olumsuz beklentilerin bir miktar azaldığı görüldü.

Tüketici güveni yükselişte: Ekonomiye temkinli dönüş

Ekonomik Göstergelerle Paralellik

Tüketici güven endeksindeki bu artış, Türkiye ekonomisinde son dönemde atılan bazı yapısal ve parasal adımların kamuoyu üzerindeki olumlu etkisine bağlanabilir.

Özellikle enflasyonla mücadele kapsamında uygulanan sıkı para politikaları, kur istikrarına yönelik hamleler ve dış ticaret dengesinde görülen iyileşmeler, vatandaşların ekonomik görünüme dair algılarını doğrudan etkiliyor.

Ayrıca, döviz kurundaki volatilitenin azalması, ithal ürün fiyatlarında göreli bir denge sağlamış ve bu durum iç piyasadaki tüketim eğilimlerini desteklemiştir.

Kredi faiz oranlarında yaşanan düşüşler de, bireylerin finansal erişimlerini kısmen kolaylaştırarak ekonomik aktiviteye katılımlarını artırmıştır.

Tüketici güven endeksi, yalnızca ekonomik verilere değil, aynı zamanda psikolojik algılara da dayanır. Ekonomi politikalarına olan güven, siyasi istikrar algısı, küresel gelişmeler ve medyada yer alan ekonomik haberler, tüketicilerin kararlarını ve beklentilerini şekillendiren önemli faktörlerdir.

Mayıs ayında tüketici güvenindeki artışın bir başka nedeni olarak, ekonomik reform sürecine duyulan güvenin artması gösterilebilir.

Kamuoyunda reformların orta ve uzun vadede olumlu etkiler yaratacağına dair umutlu bir atmosferin oluşması, tüketici güvenine pozitif yönde yansıdı.

Tüketici güveni yükselişte: Ekonomiye temkinli dönüş

Uluslararası Gelişmelerin Etkisi

Küresel piyasalarda da Mayıs ayı boyunca görece bir istikrar söz konusuydu. Özellikle ABD Merkez Bankası'nın (Fed) faiz artırımlarında frene basması ve enerji fiyatlarının istikrara kavuşması, gelişmekte olan ülkelerin para birimleri üzerinde olumlu bir etki yarattı.

Bu durum, Türkiye gibi dışa açık ekonomilerde döviz kurunun dengelenmesine ve enflasyonist baskıların sınırlanmasına yardımcı oldu.

Bu tür dışsal gelişmeler, tüketici güven endeksinde dolaylı fakat etkili bir rol oynamaktadır. Tüketici, döviz kuru, enerji fiyatları ve uluslararası ekonomik görünüme dair haberleri yakından takip ederek harcama ve tasarruf kararlarını şekillendirmektedir.

Tüketici güveni yükselişte: Ekonomiye temkinli dönüş

Gelecek Döneme İlişkin Beklentiler

Tüketici güvenindeki bu sınırlı artış, kısa vadeli bir toparlanma işareti olarak görülse de, ekonomideki belirsizlikler halen tam anlamıyla ortadan kalkmış değil. Enflasyon oranlarının yüksek seyri, hanehalkı alım gücünü baskılamaya devam ediyor.

Ayrıca, işsizlik oranındaki yüksek seviyeler ve gelir dağılımındaki dengesizlikler, tüketici güvenini uzun vadede olumsuz etkileme potansiyeli taşıyor.

Bununla birlikte, uygulanan politikaların süreklilik göstermesi ve piyasa beklentilerinin iyi yönetilmesi halinde, önümüzdeki aylarda daha belirgin bir güven artışı gözlenebilir.

Özellikle yaz aylarında turizm gelirlerindeki artış, döviz rezervlerine katkı sağlayarak ekonomik dengeyi olumlu yönde etkileyebilir.

İyimserlik Kırılgan Ama Umut Var

Mayıs ayında kaydedilen yüzde 1,1'lik artış, tüketici güven endeksinde sınırlı ancak dikkat çekici bir toparlanmaya işaret ediyor.

Bu artış, tüketicilerin ekonomik geleceğe yönelik beklentilerinde bir miktar iyileşme yaşandığını gösteriyor.

Ancak endeksin hala 100'ün altında seyretmesi, kötümser havanın tamamen dağılmadığını, sadece zayıflamaya başladığını ortaya koyuyor.

Bu nedenle, ekonomik reformların kararlılıkla sürdürülmesi, enflasyonun kontrol altına alınması ve iş gücü piyasasında istihdam olanaklarının artırılması, tüketici güveninin kalıcı olarak artmasını sağlayacak en temel unsurlar olarak öne çıkıyor.

Gözler, haziran ve takip eden aylarda yayımlanacak verilerde olacak. Tüketici güvenindeki bu kademeli yükselişin devam edip etmeyeceği, uygulanan ekonomik politikaların etkili ve istikrarlı biçimde sürdürülebilmesine bağlı olacak.

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) ile Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) tarafından birlikte yürütülen “Tüketici Eğilim Anketi” sonuçlarına dayanarak hesaplanan Tüketici Güven Endeksi, 2025 yılının Mayıs ayında bir önceki aya göre hafif bir artış gösterdi.

Nisan ayında 83,9 seviyesinde olan endeks, Mayıs’ta yüzde 1,1 oranında artarak 84,8’e yükseldi. Bu gelişme, tüketicilerin genel ekonomik duruma ilişkin beklentilerinde sınırlı da olsa bir iyileşme yaşandığını ortaya koyuyor.

Tüketici Güven Endeksi Nedir?

Tüketici Güven Endeksi, bireylerin hem mevcut ekonomik durumlarını hem de geleceğe yönelik beklentilerini değerlendirdikleri bir göstergedir.

Ekonomik güvenin en önemli bileşenlerinden biri olan bu endeks, tüketicilerin harcama eğilimleri, tasarruf düşünceleri, işsizlik beklentileri gibi birçok ekonomik değişken üzerinde belirleyici rol oynamaktadır.

Endeks değeri 100’ün üzerinde olduğunda tüketici güveninin arttığı, 100’ün altında olduğunda ise azaldığı yorumlanır.

Türkiye’de uzun süredir 100’ün altında seyreden bu değerler, genel olarak tüketici güveninde temkinli bir seyir izlendiğine işaret etmektedir.

Endeksin Bileşenleri Neleri Kapsar?

TÜİK ve TCMB iş birliğiyle hazırlanan tüketici eğilim anketi; dört ana alt bileşenden oluşur:

Hanenin mevcut dönemdeki maddi durumu: Bu başlık, tüketicilerin bugünkü mali durumlarını geçen yıla göre nasıl değerlendirdiklerini ortaya koyar.

Gelecek 12 aylık döneme ilişkin hanenin maddi durum beklentisi: Bu alt endeks, bireylerin kısa vadeli finansal geleceklerine ilişkin beklentilerini ölçer.

Gelecek 12 aylık döneme ilişkin genel ekonomik durum beklentisi: Tüketicilerin, ülke ekonomisinin önümüzdeki bir yıl içinde nasıl bir seyir izleyeceğine dair görüşlerini içerir.

Dayanıklı tüketim mallarına harcama yapma düşüncesi: Tüketicilerin, büyük ölçekli satın almaları gerçekleştirme eğilimleri bu başlıkta incelenir.

Bu dört bileşenin ağırlıklı ortalaması alınarak tüketici güven endeksi hesaplanmaktadır.

Nisan ve Mayıs 2025 Verilerinin Karşılaştırılması

2025 yılı Nisan ayında 83,9 olan Tüketici Güven Endeksi, Mayıs ayında yüzde 1,1 oranında artarak 84,8 seviyesine yükseldi.

Bu artış, her ne kadar sınırlı düzeyde kalsa da tüketici güveninde hafif bir toparlanma olduğuna işaret ediyor.

Bu artışın ardında, özellikle ekonomik belirsizliklerin azalması, döviz kurlarında kısmi istikrar ve enflasyondaki baz etkisiyle gözlemlenen geçici yavaşlama gibi faktörlerin etkili olduğu düşünülmektedir.

Ayrıca, yaz sezonunun yaklaşmasıyla birlikte turizm sektörüne yönelik beklentilerdeki iyimserliğin de bu artışa katkı sağladığı değerlendiriliyor.

Artış Ne Anlama Geliyor?

Tüketici güvenindeki artış, hane halklarının ekonomik duruma ilişkin daha olumlu bir algıya sahip olmaya başladıklarını göstermektedir.

Özellikle gelecek döneme dair daha pozitif beklentiler, tüketici harcamalarını teşvik edebilecek bir unsur olabilir.

Ancak yine de 100 eşiğinin altında kalan endeks değeri, tüketicilerin genel ekonomik görünüm konusunda halen temkinli olduklarını ortaya koyuyor.

Bu durum, özellikle krediye erişimdeki sıkılaşma, yüksek faiz oranları ve kalıcı enflasyon baskısı gibi yapısal sorunların sürdüğüne işaret etmektedir.

Tüketiciler, harcama kararlarını alırken hâlâ temkinli davranmakta, ileriye dönük belirsizlikler nedeniyle tasarrufa yönelme eğilimlerini sürdürmektedir.

Uzman Görüşleri ve Beklentiler

Ekonomi uzmanları, tüketici güvenindeki bu sınırlı artışı "kırılgan bir iyimserlik" olarak değerlendiriyor. Ekonomik göstergelerdeki kısa vadeli iyileşmelerin, kalıcı bir güven inşası için yeterli olmadığını belirten uzmanlar, yapısal reformların hızlandırılması ve enflasyonun kalıcı şekilde kontrol altına alınmasının tüketici güveninin 100’ün üzerine çıkarılmasında kritik rol oynayacağına dikkat çekiyor.

Ayrıca, istihdam piyasasındaki gelişmeler, ücret artışları ve temel gıda ile enerji fiyatlarındaki seyir gibi faktörlerin, tüketici algısını doğrudan etkileyen diğer unsurlar olarak öne çıktığı vurgulanıyor.

Tüketici Güveni Neden Önemlidir?

Tüketici güven endeksi, yalnızca bireylerin ekonomi hakkındaki algılarını yansıtmakla kalmaz; aynı zamanda ekonomik büyümenin önemli bir göstergesidir.

Tüketicilerin güven duyması, daha fazla harcama yapma eğilimini artırır. Bu da iç talebi canlandırır ve ekonomik büyümeye doğrudan katkı sağlar.

Dolayısıyla tüketici güvenindeki artış, kısa vadeli ekonomik hareketlilik açısından olumlu bir sinyal olsa da, sürdürülebilir büyüme için bu güvenin uzun vadede kalıcı hale gelmesi büyük önem taşımaktadır.

Gelecek Dönem İçin Öngörüler

Mevcut göstergeler, yılın ikinci yarısına doğru tüketici güveninde kademeli bir toparlanmanın sürebileceğini işaret ediyor.

Ancak bu iyileşmenin hızını, küresel piyasalardaki gelişmeler, merkez bankalarının para politikaları, enflasyonla mücadele çabaları ve kamu maliyesine ilişkin alınacak kararlar belirleyecek.

Özellikle yaklaşan yaz dönemiyle birlikte artması beklenen turizm gelirleri, tüketici güvenine pozitif katkı sağlayabilir.

Bununla birlikte, iç talepteki durgunluk, yüksek borçluluk oranları ve gelir dağılımındaki bozulmalar gibi faktörler tüketici eğilimlerini baskılamaya devam edebilir.

Mayıs 2025 itibarıyla tüketici güven endeksinde gözlemlenen yüzde 1,1’lik artış, tüketici algısında sınırlı da olsa olumlu bir değişimin yaşandığını göstermektedir.

Ancak endeksin hâlâ 100 seviyesinin altında kalması, tüketicilerin ekonomik ortam hakkında genel olarak temkinli bir tutum sergilemeye devam ettiğini ortaya koymaktadır.

Önümüzdeki süreçte ekonomik istikrarın korunması, enflasyonla mücadelede kararlılık ve güven artırıcı adımlar, tüketici güveninin güçlenmesi açısından belirleyici olacaktır.