Enflasyon tartışması: Trump ’tan FED'e sert çağrı

Amerika Birleşik Devletleri'nin Başkanı Donald Trump, ABD Merkez Bankası’na (Fed) yönelik eleştirilerini yeniden gündeme taşıdı.

Enflasyon tartışması: Trump ’tan FED'e sert çağrı

Trump, son dönemde artan enflasyon oranlarına rağmen, tüketici fiyatlarının hala kabul edilebilir seviyelerde olduğunu savunarak Fed'in faiz indirimine gitmesi gerektiğini ifade etti.

Trump, ekonomiyle ilgili değerlendirmelerde bulunurken, Amerikan halkının yüksek faiz oranları nedeniyle ekonomik zorluk yaşadığını dile getirdi.

Ona göre Fed’in mevcut para politikası, hem tüketicileri hem de küçük ve orta ölçekli işletmeleri baskı altına alıyor.

Trump, "Enflasyonun geçici bir dalgalanma olduğunu düşünüyorum. Gerçek sorun, Fed’in ekonomiyi desteklemek yerine frenlemeye çalışması," sözleriyle mevcut politikaya karşı duruşunu açıkça ortaya koydu.

Trump’tan FED'e sert mesaj: Faizi hemen düşürün

Enflasyon Tartışmaları: Trump’a Göre Abartılıyor

ABD’de enflasyon oranları son aylarda hızla yükselse de, Trump bu durumun büyük ölçüde geçici olduğunu savunuyor.

Ona göre, pandemi sonrası tedarik zincirinde yaşanan aksaklıklar, enerji fiyatlarındaki dalgalanmalar ve bazı yapısal sorunlar geçici etkiye sahip.

Bu nedenle faiz artırımlarıyla ekonomiyi soğutmak yerine, tüketimi ve yatırımı teşvik edecek adımlar atılmalı.

Trump açıklamasında, “Bugün markete ya da benzin istasyonuna giden bir Amerikalı, fiyatların pandemi öncesine göre elbette arttığını görebilir.

Ancak bu artış, faiz artışlarını haklı çıkaracak düzeyde değil. Aksine, faizler düşerse tüketici harcamaları artar, işsizlik düşer ve büyüme hızlanır,” ifadelerine yer verdi.

Trump’tan FED'e sert mesaj: Faizi hemen düşürün

Trump’ın Fed ile İmtihanı: Eski Tartışmalar Yeniden Gündemde

Trump’ın Fed’e yönelik eleştirileri yeni değil. Başkanlık döneminde de sıklıkla dönemin Fed Başkanı Jerome Powell’a yüklendiği biliniyor.

Trump, Powell’ı "faiz indirme konusunda yavaş davranmakla" suçlamış, ABD’nin daha agresif bir para politikası izlemesi gerektiğini belirtmişti. Bugün yaptığı açıklamalarla da benzer bir çizgiyi sürdürdüğü görülüyor.

“Fed, küresel ekonomide rekabet ettiğimiz ülkeler gibi daha düşük faiz oranlarına geçmeli,” diyen Trump, özellikle Çin ve Avrupa Merkez Bankası’nın uyguladığı genişleyici para politikalarını örnek göstererek, ABD’nin faiz politikasında geride kaldığını savundu.

Trump’tan FED'e sert mesaj: Faizi hemen düşürün

Ekonomistler Ne Diyor?

Trump’ın açıklamaları kamuoyunda yankı uyandırırken, birçok ekonomist bu görüşe katılmıyor. Fed’in mevcut faiz politikalarının, enflasyonu kontrol altına almak için gerekli olduğunu düşünen uzmanlara göre, erken bir faiz indirimi, fiyat istikrarını tehdit edebilir.

Bazı ekonomistler ise Trump’ın tüketici fiyatlarının “hala düşük olduğu” yönündeki yorumunun, gerçek enflasyon verileriyle çeliştiğini öne sürüyor.

Trump’tan FED'e sert mesaj: Faizi hemen düşürün

Siyasi Arka Plan: Seçim Stratejisi mi?

Trump’ın Fed’e yönelik çağrısının yalnızca ekonomik değil, aynı zamanda siyasi bir anlamı da olduğu düşünülüyor.

Özellikle iş dünyası ve orta sınıf seçmenlerin enflasyon ve yüksek faizden duyduğu memnuniyetsizlik, Trump’ın bu söylemlerini güçlendiren unsurlar arasında.

Bazı siyasi analistler, Trump’ın bu tür çıkışlarla “ekonomiyi iyi yöneten lider” imajını pekiştirmeye çalıştığını belirtiyor.

Hatırlanacağı üzere Trump, görevde olduğu dönemde ABD tarihindeki en düşük işsizlik oranlarından birine ulaşmış, borsa rekor kırmış ve vergi indirimleriyle iş çevrelerinin desteğini almıştı.

Trump’tan FED'e sert mesaj: Faizi hemen düşürün

Trump’tan Fed'e: Amerikan Halkı Sıkıntıda

Açıklamalarında Amerikan halkına doğrudan seslenen Trump, “Yüksek faiz oranları, kredi kartı borçlarından konut kredilerine kadar her alanda vatandaşlarımızı etkiliyor. Küçük işletmeler krediye erişimde zorluk yaşıyor. Fed’in bu durumu görmezden gelmesi kabul edilemez,” diyerek faiz indiriminin sadece ekonomik değil, toplumsal bir zorunluluk olduğunu iddia etti.

Ayrıca, faiz indiriminin istihdam yaratma sürecine olumlu katkı yapacağını vurgulayan Trump, daha fazla Amerikalının iş sahibi olmasının ülke ekonomisinin sağlığı açısından kritik olduğunu belirtti.

Trump’tan FED'e sert mesaj: Faizi hemen düşürün

Fed Cephesi Sessiz

Trump’ın açıklamalarına rağmen Fed cephesinden henüz doğrudan bir yanıt gelmiş değil. Fed yetkilileri, genellikle siyasi baskılardan bağımsız hareket ettiklerini ifade ediyorlar.

Ancak piyasalarda, bu tür açıklamaların Fed’in gelecekteki politika kararlarını etkileyip etkilemeyeceği yönünde spekülasyonlar artmış durumda.

Faiz Tartışmaları Sürecek Gibi

Donald Trump’ın Fed’e yönelik faiz indirimi çağrısı, sadece ekonomiyle sınırlı bir mesele değil; aynı zamanda ABD siyasetinin ve küresel ekonomik dengenin bir parçası.

Faiz oranlarının nasıl şekilleneceği, yalnızca ABD halkı için değil, dünya piyasaları için de yakından takip ediliyor.

Önümüzdeki süreçte Fed’in vereceği kararlar kadar, Trump’ın bu konuda söylemlerini ne kadar agresif bir şekilde sürdüreceği de dikkatle izlenecek gibi görünüyor.

Seçim sürecine yaklaştıkça ekonomik argümanların daha da politize olacağı ve faiz indirimi tartışmalarının gündemde kalacağı şimdiden öngörülüyor.

ABD Başkanı Donald Trump, son ekonomik verilerin ardından Amerikan Merkez Bankası’na (Fed) sert bir çağrıda bulundu.

Truth Social platformu üzerinden yaptığı açıklamada Trump, tüketici fiyatlarının düşük seviyelerde olduğunu öne sürerek Fed'in faiz oranlarını bir an önce indirmesi gerektiğini söyledi. Trump’ın bu çıkışı, ekonomik gündemin en sıcak başlıklarından biri haline geldi.

Trump, paylaşımında büyük harflerle yazdığı, “Tüketici Fiyatları DÜŞÜK. Fed faizini düşürün. ŞİMDİ!!!” ifadesiyle, Fed’in mevcut para politikalarının Amerikan ekonomisinin ihtiyaçlarına uygun olmadığını belirtti.

TÜFE Verileri Ne Diyor?

Trump’ın açıklamasına rağmen, ABD Çalışma Bakanlığı tarafından açıklanan son Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE) verileri enflasyonun hızlandığını gösteriyor.

Haziran ayında TÜFE, son beş ayın en hızlı artışını kaydederek piyasalarda endişe yarattı. Özellikle konut, gıda ve enerji gibi kalemlerdeki maliyet artışları bu yükselişte belirleyici oldu.

Verilere göre, bazı temel tüketim mallarında yaşanan fiyat artışları tüketicilerin harcama gücünü zorlamaya başladı.

Bu durum, Fed’in 2022 ve 2023 boyunca uyguladığı agresif faiz artırımlarının etkilerinin halen sürdüğünü gösteriyor.

Öte yandan, Haziran ayında fiyat artışlarının hız kazanması, faiz indirimi bekleyen piyasa aktörlerinin de temkinli bir tutum benimsemesine neden oldu.

Fed’in Tutumu ve Beklentiler

ABD Merkez Bankası, enflasyonla mücadele kapsamında son iki yıl içerisinde politika faizini rekor seviyelere çıkarmıştı.

2023 yılı sonunda faiz oranları yüzde 5,25 - 5,50 aralığında sabitlenmiş ve 2024 yılına girildiğinde faiz indirimi beklentileri yükselmişti.

Ancak enflasyonun düşüş hızında yavaşlama ve bazı kalemlerde yaşanan fiyat artışları, Fed’in temkinli davranmasına yol açtı.

Haziran ayındaki TÜFE verilerinin ardından, uzmanlar Fed’in faiz indirimine gitmek için acele etmeyeceği görüşünde birleşti.

Özellikle Eylül ayı Fed toplantısı öncesi açıklanacak olan Temmuz ve Ağustos aylarına ait veriler belirleyici olacak. Eğer fiyat baskıları devam ederse, Fed’in faiz indirimi kararını yıl sonuna ertelemesi olası görünüyor.

Fed Başkanı Jerome Powell da daha önceki açıklamalarında, faiz indirimine gitmek için “daha fazla kanıta” ihtiyaç duyduklarını belirtmişti.

Powell, enflasyonun hedeflenen yüzde 2 seviyesine kalıcı şekilde gerilemediği sürece faiz indirimi seçeneğinin masada kalacağını ancak hemen devreye alınmayacağını vurgulamıştı.

Trump’ın Açıklamasının Zamanlaması Önemli

Donald Trump’ın Fed’e yönelik faiz indirimi çağrısında bulunduğu bu dönemde, 2024 başkanlık seçimleri için hazırlıklar da hız kazanmış durumda.

Trump, Cumhuriyetçi Parti'nin başkan adayı olarak ekonomiyi en önemli kampanya başlıklarından biri haline getirdi.

Ekonomide büyümeyi teşvik edecek adımların atılması gerektiğini savunan Trump, yüksek faiz oranlarının yatırım, tüketim ve istihdam üzerinde baskı oluşturduğunu düşünüyor.

Trump’ın bu çağrısı, siyasi yorumcular tarafından hem ekonomik hem de politik bir hamle olarak değerlendiriliyor.

Faiz oranlarının düşmesi durumunda ekonomide canlanma yaşanabileceği, bu durumun da Trump’ın seçmen nezdinde elini güçlendirebileceği yorumları yapılıyor.

Ancak bazı ekonomistler, siyasilerin Merkez Bankası’nın bağımsız karar alma mekanizmasına müdahale etmesini doğru bulmuyor.

Ekonomistler Ne Diyor?

Trump’ın açıklamalarının ardından birçok ekonomist ve piyasa analisti görüşlerini kamuoyu ile paylaştı. Uzmanlara göre, tüketici fiyatlarındaki yükseliş eğilimi ve ekonomik göstergeler dikkate alındığında, Fed’in faiz indirimi için henüz uygun bir zemin oluşmadı. Özellikle çekirdek enflasyon verilerindeki yukarı yönlü seyir, fiyat baskılarının sürdüğünü gösteriyor.

Ekonomist Sarah Johnson, konuyla ilgili değerlendirmesinde şu ifadeleri kullandı: “TÜFE verileri, Fed'in faiz indirimi kararını destekleyecek nitelikte değil.

Elbette piyasaların beklentisi bir miktar rahatlama yönünde olabilir ama Fed’in temel hedefi olan fiyat istikrarı henüz sağlanabilmiş değil.”

Benzer şekilde, Morgan Stanley'in baş ekonomistlerinden Joseph Brown da faiz indirimlerinin erken yapılmasının ileride daha büyük ekonomik risklere yol açabileceğini vurguladı: “Enflasyon, öngörülebilir şekilde düşmeden atılacak bir adım, hem doların değerini hem de finansal piyasaların istikrarını olumsuz etkileyebilir.”

Tarifelerin Etkisi: Yeni Bir Enflasyon Dalgası mı?

Trump döneminde başlatılan ve Biden yönetimi tarafından bazı alanlarda sürdürülen tarifeler de enflasyon üzerindeki baskıyı artıran unsurlar arasında yer alıyor.

Özellikle Çin'den ithal edilen ürünlere uygulanan gümrük vergilerinin, maliyetleri artırarak tüketici fiyatlarına yansıdığı düşünülüyor.

Haziran ayı verilerinde bazı kategorilerdeki fiyat artışlarının, uluslararası ticaret politikalarından kaynaklandığına dair yorumlar yapıldı.

Bu durum, Fed’in kararlarını alırken yalnızca iç talep ve arz koşullarını değil, aynı zamanda dış ticaret ve gelişmeleri de dikkate alması gerektiğini ortaya koyuyor.

Faiz Kararı İçin Bekleyiş Sürüyor

Donald Trump’ın yüksek sesle dile getirdiği faiz indirimi talebi, kamuoyunda ve piyasalarda geniş yankı bulsa da, Fed’in mevcut ekonomik veriler ışığında bu talebi hemen yerine getirmesi beklenmiyor.

Haziran ayı enflasyon verileri, faizlerin sabit tutulması yönündeki politikayı destekler nitelikte. Ancak Temmuz ve Ağustos aylarında gelecek olan yeni veriler, Fed’in karar sürecinde belirleyici olacak.