Teknoloji ve hisse piyasaları ABD yavaşlamasını hafifletiyor

Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşlarından Fitch Ratings, 2025 yılına ilişkin küresel ekonomik görünüm tahminlerini güncelledi. Kuruluş, dünya ekonomisine dair büyüme beklentilerini bu yıl için yüzde 2,4’ten yüzde 2,5’e, önümüzdeki yıl için ise yüzde 2,3’ten yüzde 2,4’e yükseltti.

Teknoloji ve hisse piyasaları ABD yavaşlamasını hafifletiyor

Fitch’in yayımladığı rapor, özellikle gelişmekte olan ülkeler ve Türkiye gibi ekonomiler açısından önemli göstergeleri içeriyor.

Teknoloji yatırımları ve hisseler ABD’yi yükseltiyor

Fitch’in raporuna göre, küresel ekonomide ılımlı bir toparlanma gözleniyor. Özellikle enflasyonist baskıların azalması ve bazı merkez bankalarının sıkı para politikalarından kısmi olarak geri adım atması, ekonomik büyümeyi destekleyen unsurlar arasında yer alıyor.

Teknoloji yatırımları ve hisseler ABD’yi yükseltiyor

Kuruluş, dünya genelinde ticaretin toparlanmasının ve enerji fiyatlarının istikrar kazanmasının da büyümeye olumlu katkıda bulunduğunu vurguladı.

Teknoloji yatırımları ve hisseler ABD’yi yükseltiyor

Bununla birlikte, raporda jeopolitik riskler ve finansal piyasalardaki dalgalanmaların, küresel ekonomik toparlanmayı sınırlayabilecek unsurlar olarak dikkat çektiği ifade edildi.

Teknoloji yatırımları ve hisseler ABD’yi yükseltiyor

Raporun Türkiye ekonomisine dair bölümünde ise dikkat çekici güncellemeler yer aldı. Fitch, Türkiye’nin büyüme tahminini bu yıl için yüzde 3,5’ten yüzde 3,8’e yükseltti.

Kuruluş, Türkiye ekonomisinde 2025 yılı itibarıyla iç talep ve ihracatın büyümeyi destekleyen başlıca unsurlar olduğunu belirtti.

Özellikle özel tüketim harcamalarındaki toparlanma ve ihracat pazarlarındaki genişleme, Türkiye’nin ekonomik büyümesine olumlu yansıyan faktörler olarak öne çıktı.

Fitch, raporda Türkiye’deki ekonomik büyümenin destekleyici unsurlarını ayrıntılı olarak ele aldı. Kuruluş, hükümetin uyguladığı mali politikaların ve yatırım teşviklerinin ekonomiye katkı sağladığını vurguladı.

Ayrıca, finansal piyasalarda istikrarın korunması ve krediye erişimdeki kolaylıkların, ekonomik faaliyetleri hızlandırıcı etki yarattığı ifade edildi.

Bunun yanında Fitch, Türkiye’nin karşı karşıya olduğu bazı risklere de dikkat çekti. Yüksek enflasyon, cari açık ve döviz kurlarındaki dalgalanmalar, büyüme potansiyelini sınırlayan unsurlar olarak raporda yer aldı.

Kuruluş, Türkiye ekonomisine dair değerlendirmelerinde, özellikle sanayi üretimi ve ihracat performansının büyüme tahminini yukarı çeken ana etkenler olduğunu belirtti.

Raporda, Türkiye’nin ihracat pazarlarının çeşitlenmesi ve sanayi üretimindeki istikrarlı artışın, ekonomik büyümeyi destekleyen önemli unsurlar arasında olduğu vurgulandı.

Bununla birlikte, Fitch, enerji maliyetleri ve hammadde fiyatlarındaki olası dalgalanmaların, Türkiye ekonomisi üzerinde baskı oluşturabileceğini de kaydetti.

Fitch’in raporunda, Türkiye ekonomisinin orta vadeli görünümü de ele alındı. Kuruluş, Türkiye’nin 2026 yılı büyüme tahminini ise yüzde 3,6 civarında öngördü.

Bu öngörü, özellikle yapısal reformlar ve yatırım ortamının iyileştirilmesi durumunda daha güçlü bir büyüme performansının mümkün olabileceğine işaret ediyor.

Fitch, Türkiye’nin güçlü demografik yapısının, uzun vadede ekonomik büyüme potansiyelini destekleyen önemli bir unsur olduğunu belirtti. Genç ve dinamik nüfus, hem tüketim hem de iş gücü açısından büyüme fırsatlarını artırıyor.

Raporda ayrıca, küresel ekonomi ile Türkiye ekonomisi arasındaki etkileşim de değerlendirildi. Fitch, dünya ekonomisindeki toparlanmanın Türkiye ihracatına olumlu yansıdığını ve bu durumun büyüme tahminlerini yükselten önemli bir faktör olduğunu ifade etti.

Kuruluş, Türkiye’nin ihracat pazarlarını çeşitlendirmesinin ve yüksek katma değerli ürünlerin ihracatının artmasının, ekonomik istikrar ve büyüme açısından kritik öneme sahip olduğunu vurguladı.

Fitch’in açıklamalarına göre, Türkiye ekonomisinin 2025 yılı büyüme tahminindeki artış, aynı zamanda yatırımcı güvenini de olumlu etkileyebilir.

Kuruluş, Türkiye’nin yatırım ortamında sağlanan iyileşmeler ve ekonomik reformların, yabancı sermaye girişlerini destekleyebileceğini belirtti.

Ayrıca, raporda finansal istikrarın korunmasının, ekonomik büyümenin sürdürülebilirliği açısından hayati önemde olduğu vurgulandı.

Fitch Ratings’in yayımladığı güncel rapor, Türkiye ekonomisine dair pozitif sinyaller veriyor. 2025 yılı için büyüme tahmininin yüzde 3,5’ten yüzde 3,8’e yükseltilmesi, ülke ekonomisinin toparlanma sürecine girdiğini gösteriyor.

İç talep ve ihracatın büyümeyi destekleyen ana unsurlar olarak öne çıktığı belirtilirken, yüksek enflasyon, döviz kuru dalgalanmaları ve cari açık gibi riskler de göz ardı edilmiyor.

Fitch’in raporu, yatırımcılar, iş dünyası ve politika yapıcılar için Türkiye ekonomisinin mevcut durumu ve gelecekteki büyüme potansiyeli hakkında önemli ipuçları sunuyor.

Fitch: Artan Teknoloji Yatırımları ve Hisse Senedi Piyasaları ABD Yavaşlamasını Hafifletiyor

Fitch Ratings, Aralık ayı Küresel Ekonomik Görünüm Raporu’nu yayımlayarak, dünya ekonomisine ilişkin güncel değerlendirmelerini paylaştı.

Raporda, özellikle bilgi teknolojisi yatırımlarındaki artış ve hisse senedi piyasalarındaki canlılık sayesinde ABD ekonomisindeki yavaşlamanın hafifletildiğine dikkat çekildi.

Fitch, aynı zamanda Avro Bölgesi’nde ekonomik büyümenin beklenenden daha iyi seyretmesinin, 2025 ve 2026 yıllarına yönelik küresel büyüme tahminlerini yukarı yönlü revize etmeye yol açtığını belirtti.

Raporda, artan teknoloji harcamaları ve güçlü hisse senedi piyasalarından kaynaklanan servet etkilerinin, ABD’de uygulanan tarifelerin ekonomik büyüme üzerindeki olumsuz etkilerini sınırladığı vurgulandı.

Bu durum, tüketici harcamalarının ve yatırım iştahının desteklenmesinde önemli görev aldı. Fitch, dünya genelinde büyüme tahminlerindeki yukarı yönlü revizyonlara rağmen, küresel ekonomik büyüme hızının 2024’te yüzde 2,9 seviyesinden bu yıl yüzde 2,5’e, 2026 yılında ise yüzde 2,4’e yavaşlamasının beklendiğini açıkladı.

Raporda, 2027 yılında dünya ekonomisinin yüzde 2,6 büyüme göstereceği öngörüsü de paylaşıldı. Bu rakamlar, Fitch’in eylül ayında yayımladığı raporda öngördüğü yüzde 2,4 (2025) ve yüzde 2,3 (2026) büyüme tahminlerinden daha yüksek seviyeleri işaret ediyor.

ABD Ekonomisinde Teknoloji Yatırımları ve Hisse Senedi Etkisi

Fitch’in değerlendirmelerine göre, ABD ekonomisine ilişkin büyüme tahminleri de yukarı yönlü revize edildi.

2025 yılı için yüzde 1,6 olan tahmin yüzde 1,8’e, 2026 yılı için ise yüzde 1,6 olan tahmin yüzde 1,9’a yükseltildi. Raporda, ABD ekonomisinin 2027 yılında yüzde 2,1 büyümesinin beklendiği de kaydedildi.

Raporda özellikle yapay zekâ ve bilgi teknolojisi yatırımlarının ABD’nin ekonomik performansında belirgin bir etkiye sahip olduğu ifade edildi.

Fitch, bu yılın ilk yarısında ABD GSYH büyümesinin yaklaşık yüzde 90’ının, bilgi teknolojisi sermaye harcamalarındaki artıştan kaynaklandığını belirtti.

Hisse senedi piyasalarındaki yükseliş ve teknolojiye dayalı sermaye harcamalarının finansal sistemde olası “balon” risklerine ilişkin endişeleri artırdığına dikkat çekildi.

Bununla birlikte, ABD hisse senedi piyasalarının birçok değerleme ölçütüne göre yüksek seviyede olduğu, ancak sermaye harcamasındaki hızlı artışın şirket borçluluğuyla ilişkilendirilmediği ifade edildi.

Avro Bölgesi ve İngiltere’de Büyüme Görünümü

Fitch’in raporunda, Avro Bölgesi’nin büyüme tahminleri de yukarı revize edildi. Bölge ekonomisinin bu yıl için yüzde 1,1’den yüzde 1,4’e, gelecek yıl için ise yüzde 1,1’den yüzde 1,3’e yükseltildiği belirtildi. Ayrıca, 2027 yılında Avro Bölgesi’nin yüzde 1,2 büyümesinin öngörüldüğü vurgulandı.

İngiltere ekonomisi özelinde, merkez bankalarının faiz politikalarına ilişkin beklentiler de raporda yer aldı.

ABD, Avro Bölgesi ve İngiltere’de politika faizlerinin 2026 ortalarına kadar “nötr” seviyelere yaklaşmasının tahmin edildiği bildirildi.

Fitch, ABD Merkez Bankası’nın (Fed) Aralık ayında faizleri sabit tuttuğunu ancak tarife şokunun istikrar kazanması ve işsizlik oranının yükselmesiyle birlikte Haziran’a kadar üç faiz indirimi gerçekleştireceğini öngördü.

İngiltere Merkez Bankası’nın da işsizliğin belirgin şekilde artması durumunda 2026 yılında üç kez faiz indirmesi beklendiği aktarıldı. Avrupa Merkez Bankası’ndan ise raporda ilave bir faiz indirimi beklenmediği ifade edildi.

Çin ve Türkiye’nin Ekonomik Görünümü

Fitch raporunda Çin ekonomisinin büyüme tahminlerinde de küçük bir yukarı yönlü revizyon yapıldığı belirtildi.

Çin’in bu yıl için büyüme tahmini yüzde 4,7’den yüzde 4,8’e çıkarılırken, 2026 ve 2027 yılları için yüzde 4,1 seviyesinde korunacağı aktarıldı.

Türkiye ekonomisi için de raporda önemli değerlendirmeler yer aldı. Fitch, bu yıl için Türkiye’nin büyüme beklentisini yüzde 3,5’ten yüzde 3,8’e yükseltti.

Bununla birlikte, 2026 ve 2027 yılları için büyüme tahminlerinde herhangi bir değişiklik yapılmadığı, ülke ekonomisinin gelecek yıl yüzde 3,5, 2027’de ise yüzde 4,2 büyümesinin öngörüldüğü bildirildi.

Türkiye’de büyüme tahminlerinin yukarı yönlü revize edilmesinde, iç talepteki toparlanma ve ihracat performansının etkili olduğu değerlendiriliyor.

Fitch Ratings’in Aralık 2025 Küresel Ekonomik Görünüm Raporu, teknoloji yatırımlarının ve hisse senedi piyasalarının dünya ekonomisinde belirleyici görev aldığını ortaya koyuyor.

Özellikle ABD’de yapay zekâ ve bilgi teknolojisi harcamalarının büyümeyi desteklediği, tarife şoklarının etkisinin ise sınırlı kaldığı vurgulanıyor.

Avro Bölgesi ve İngiltere gibi ekonomilerde ise politika faizleri ve işsizlik dinamiklerinin ekonomik büyüme üzerinde belirleyici olacağı belirtiliyor.

Raporda, küresel ekonomik büyümenin genel olarak yavaşlama trendinde olacağına rağmen, 2025 ve 2026 yılları için bazı yukarı yönlü revizyonların yapılması, özellikle teknoloji ve finansal piyasalardaki olumlu gelişmelerin ekonomik büyümeye katkısını gözler önüne seriyor.

Çin ve Türkiye gibi ülkelerde ise büyüme tahminlerindeki değişiklikler sınırlı olmakla birlikte, Türkiye’de bu yılki büyüme tahmininin yukarı yönlü revize edilmesi dikkat çekiyor.

Fitch’in raporu, teknoloji yatırımları, hisse senedi piyasaları ve merkez bankası politikalarının küresel ekonomi üzerindeki etkilerini kapsamlı bir şekilde değerlendiriyor ve önümüzdeki yıllara dair daha dengeli bir büyüme görünümü sunuyor.