"Sofrada Hikâye Var" etkinliğine Esra Ronabar konuk oldu
No1 Culinaria, geçtiğimiz gece düzenlediği özel davette sanat, gastronomi ve toplumsal belleği aynı masada buluşturan yeni nesil kültür serisi “Sofrada Hikâye Var” etkinliğine ev sahipliği yaptı.
Programın yaratıcısı ve küratörü Reha Tartıcı’nın bu ayki konuğu; duruşu, derinliği ve seçiciliğiyle bilinen usta oyuncu Esra Ronabar oldu.
Bu gece yalnızca bir buluşma değil; sanatın iyileştirici gücünü deneyimlemeye davet eden kolektif bir ritüeldi. Buluşmanın menüsü bir yemek sıralamasından çok, düşünsel bir yolculuk olarak tasarlandı.
Konuklar sofrada deneyime ham bir zeytini tanıyarak başladı. Yalnızca anı yaşamaya davet eden “Sadece bakın. Acele etmeyin.” cümlesi ile akış başladı.
Zeytinin kokusu, dokusu ve hafızadaki karşılığıyla başlayan yolculuk, kısa sürede sofrayı bir performans alanına dönüştürdü. Bu küçük meyve gecenin hem sembolü hem de çıkılan yolculuğun rehberi oldu: “Bir zeytin tanesi kadar küçük… ama hafızası insan kadar büyük.”
Telefonlar masadan uzaklaştı. Sohbet yavaşladı, derinleşti. Yemeğin yerini duygu, zamanın yerini varlık, kelimelerin yerini bağ kurma hâli aldı.
Bu buluşmada Esra Ronabar yalnızca bir konuk değildi; sanatın iyileştirici doğasının sesi, taşıyıcısı ve temsilcisiydi. Üretiminde etik, vicdan ve derinliği önceleyen; sanatın yalnızca bireyi değil, toplumu da dönüştüren bir güç olduğuna inanan bir oyuncu olarak geceye ayrı bir değer kattı. Ronabar, gecede herkesin aslında kendi içsel sanatçısıyla buluşabileceğini hissettiren bir deneyim sundu. Öyle ki, sadece izlenen bir performans değil; katılanların içinde duyumsadığı bir dönüşüm hâline geldi.