Eylül’de sanayi alarm veriyor: Emek yoğun sektörlerde rekor kayıplar
Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı M. Rifat Hisarcıklıoğlu, Eylül ayına ilişkin sanayi üretim endeksi verilerini değerlendirdi ve özellikle emek yoğun sektörlere yönelik acil destek çağrısında bulundu.
Hisarcıklıoğlu, ekonominin gerçek aktörleri olan reel sektörün finansmana erişiminin kolaylaştırılmasının önemine dikkat çekti.

TOBB Başkanı, sanayi üretim verilerinin Türkiye ekonomisinin mevcut durumunu yansıtan önemli bir gösterge olduğunu ifade etti.

Eylül ayında açıklanan veriler, sanayi üretimindeki dalgalanmaların ve bazı sektörlerde yaşanan yavaşlamanın sürdüğünü gösteriyor.

Hisarcıklıoğlu, bu çerçevede özellikle emek yoğun sektörlerin ekonomik büyüme ve istihdam açısından kritik görev aldığını belirtti.
Bu sektörlerin yaşadığı finansman sıkıntısının, hem üretim hem de istihdam üzerinde olumsuz etkiler yaratabileceğine dikkat çekti.
Hisarcıklıoğlu, yaptığı açıklamada şu noktalara vurgu yaptı: “Sanayi üretim endeksindeki değişimler, ekonominin genel sağlığı hakkında bize önemli bilgiler sunuyor.
Eylül ayı verileri, bazı sektörlerde üretim artışının sınırlı kaldığını ve özellikle emek yoğun alanlarda ciddi desteğe ihtiyaç olduğunu gösteriyor.
Bu sektörler, ülkemizde istihdamın en yüksek olduğu alanlar arasında yer alıyor. Dolayısıyla, finansmana erişimlerinde yaşanan zorluklar, hem üretim hem de istihdam açısından risk oluşturuyor.”
TOBB Başkanı, reel sektörün sürdürülebilir bir şekilde faaliyet göstermesi ve üretim kapasitesini artırabilmesi için finansal kaynaklara erişimin kolaylaştırılması gerektiğini belirtti.
Finansman olanaklarının artırılmasının, şirketlerin yatırım planlarını hayata geçirebilmesi ve teknolojik altyapılarını güçlendirebilmesi açısından kritik öneme sahip olduğunu vurguladı.
Hisarcıklıoğlu, özellikle küçük ve orta ölçekli işletmelerin (KOBİ’lerin) finansmana erişimdeki zorluklarının çözülmesi gerektiğini ifade etti.
Ayrıca, sanayi üretim endeksindeki değişimlerin, ekonomik planlamada yol gösterici olduğunu belirten Hisarcıklıoğlu, doğru adımların atılması halinde üretim ve ihracat kapasitesinin artırılabileceğini söyledi.
Özellikle emek yoğun sektörlerde sağlanacak desteklerin, hem yerli üretimin güçlenmesine hem de istihdamın korunmasına katkı sağlayacağını dile getirdi.
Bu bağlamda, TOBB olarak iş dünyasının taleplerini yetkililere iletmeye devam ettiklerini ve sektörlerin ihtiyaçlarının göz ardı edilmemesi gerektiğini vurguladı.
Hisarcıklıoğlu, sanayi üretim endeksindeki artışın sürdürülebilir olması için finansal araçların çeşitlendirilmesi ve şirketlerin nakit akışının desteklenmesi gerektiğini belirtti.
Bunun, özellikle ihracata dönük üretim yapan firmalar için hayati öneme sahip olduğunu ifade etti. Ayrıca, üretim süreçlerinde kullanılan modern teknolojilerin ve yenilikçi yöntemlerin finansal destekle teşvik edilmesinin, rekabet gücünü artıracağını sözlerine ekledi.
Ek olarak, TOBB Başkanı, hükümet ve finans kuruluşlarıyla iş birliği içinde hareket edilmesi gerektiğini vurguladı.
İş dünyasının taleplerinin doğru şekilde anlaşılması ve politikaların buna göre şekillendirilmesi, ekonomik büyümenin sürdürülebilirliği açısından kritik önem taşıyor.
Hisarcıklıoğlu, reel sektörün güçlü bir şekilde desteklenmesinin, hem ekonomik istikrarı hem de toplumsal refahı artıracağını belirtti.
Hisarcıklıoğlu’nun mesajı net: Reel sektörün finansmana erişimini kolaylaştırmak ve emek yoğun sektörlere yönelik özel destekler sağlamak, Türkiye ekonomisinin sağlıklı bir şekilde büyümesi ve istihdamın korunması için hayati öneme sahip.
Sanayi üretim endeksindeki veriler, ekonomide bazı sektörlerin güçlenmeye devam ettiğini, bazı sektörlerin ise desteğe ihtiyaç duyduğunu ortaya koyuyor.
Bu bağlamda, politika yapıcıların ve finansal kurumların, reel sektörün taleplerini dikkate alarak gerekli adımları atması gerektiği bir kez daha görülmüş oluyor.
Hisarcıklıoğlu, açıklamalarını şu sözlerle tamamladı: “Ekonomimizin gerçek belirleyicisi reel sektördür. Üretim yapan, istihdam sağlayan ve ihracata katkı sunan tüm şirketlerimizin güçlü kalması için finansmana erişimlerini kolaylaştırmalıyız. Emek yoğun sektörlerimiz özellikle öncelikli destek bekliyor. Bu destekler sağlanırsa hem üretim kapasitemiz artacak hem de istihdam güvencemiz korunacaktır.”
Bu değerlendirmeler, Türkiye ekonomisinin önümüzdeki dönemde sürdürülebilir büyüme yolunda hangi adımların atılması gerektiğine dair önemli ipuçları sunuyor.
Özellikle emek yoğun sektörlerin finansman ihtiyacına yönelik çözüm önerileri, hem iş dünyası hem de politika yapıcılar için kritik bir rehber niteliğinde.
Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, sosyal medya üzerinden yaptığı açıklamada Türkiye sanayisinin Eylül ayı performansına ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Hisarcıklıoğlu, sanayi üretiminin Eylül ayında bir önceki aya göre yüzde 2,2 oranında düşüş gösterdiğini belirterek, yıllık bazda ise üretimin yüzde 2,9 oranında artış kaydettiğini ifade etti.
Ancak, emek yoğun sektörlerdeki kayıpların ciddi boyutlara ulaştığını vurguladı. Özellikle tekstil, hazır giyim ve deri sektörlerinde yılbaşından bu yana önemli reel kayıpların yaşandığını dile getiren Hisarcıklıoğlu, “Tekstilde yüzde 11, hazır giyimde yüzde 22, deride ise yüzde 14 reel kayıp söz konusu” dedi.
TOBB Başkanı, Türkiye ekonomisinin temel yapı taşlarından olan üretim, yatırım, istihdam ve ihracat kapasitesinin korunmasının önemine dikkat çekti. Hisarcıklıoğlu, emek yoğun sektörlere yönelik yeni bir strateji geliştirilmesi gerektiğini belirterek, bu sektörlere acilen destek sağlanmasının kritik olduğunu vurguladı.
Ayrıca, KOBİ’ler başta olmak üzere reel sektörün finansmana erişiminin kolaylaştırılması gerektiğini ifade etti.
Bu önlemler alınmazsa üretim ve ihracat kapasitesinin uzun vadede olumsuz etkilenebileceğine dikkat çekti.
TÜİK Verileri Sanayi Üretimindeki Eğilimi Gösteriyor
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından yayımlanan 2025 yılı Eylül ayı sanayi üretim verileri, Hisarcıklıoğlu’nun açıklamalarıyla paralellik gösteriyor.
TÜİK verilerine göre, sanayi üretimi Eylül ayında bir önceki aya göre yüzde 2,2 gerileyerek son beş ayın en sert aylık düşüşünü kaydetti. Bu durum, özellikle sanayinin bazı alt sektörlerinde yaşanan sıkıntıları gözler önüne seriyor.
Sanayinin alt sektörleri incelendiğinde, madencilik ve taş ocakçılığı sektörü endeksinde bir önceki aya göre yüzde 1,2 artış gözlemlenirken, imalat sanayi sektörü endeksi yüzde 2,3 azaldı.
Elektrik, gaz, buhar ve iklimlendirme üretimi ile dağıtımı sektöründeki endeks ise yüzde 2,4 geriledi. Bu veriler, enerji ve üretim dağıtımı sektörlerindeki daralmanın sanayi üretimini olumsuz etkilediğini ortaya koyuyor.
Yıllık bazda bakıldığında ise sanayi üretimi Eylül 2025’te geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 2,9 artış gösterdi.
Ancak, bu artış Mart ayından bu yana kaydedilen en yavaş yıllık artış olarak kayda geçti. Alt sektörler açısından incelendiğinde ise madencilik ve taş ocakçılığı sektörü endeksi geçen yılın aynı ayına göre yüzde 3,1 artış gösterdi.
İmalat sanayi sektörü endeksi yüzde 2,7 yükselirken, elektrik, gaz, buhar ve iklimlendirme üretimi ve dağıtımı sektörü endeksi yıllık bazda yüzde 5,3 oranında artış kaydetti.
Emek Yoğun Sektörlerde Kayıplar Dikkat Çekiyor
Sanayi üretimindeki genel artışa rağmen, tekstil, hazır giyim, mobilya, deri ve ayakkabı gibi emek yoğun sektörlerdeki kayıplar alarm verici boyutlarda.
Hisarcıklıoğlu, bu sektörlerin üretim, istihdam ve ihracat açısından Türkiye ekonomisi için kritik öneme sahip olduğunu belirtti.
Reel kayıpların bu sektörlerin rekabet gücünü zayıflattığını vurgulayan Hisarcıklıoğlu, yeni bir stratejik yaklaşımın kaçınılmaz olduğunu ifade etti.
Bu stratejinin öncelikli olarak sektörlere finansal ve yapısal destek sağlaması gerektiğini belirten TOBB Başkanı, özellikle KOBİ’lerin finansmana erişiminin kolaylaştırılmasının önemine dikkat çekti.
Ayrıca, üretim kapasitesinin artırılması, yatırımların teşvik edilmesi ve istihdamın korunması için kapsamlı bir planın hayata geçirilmesi gerektiğini vurguladı.
Üretim ve İhracat Kapasitesinin Korunması Gerekiyor
Hisarcıklıoğlu, açıklamasında Türkiye ekonomisinin uzun vadeli sürdürülebilirliği açısından üretim ve ihracat kapasitesinin korunmasının şart olduğunu belirtti.
Emek yoğun sektörlerin sağlıklı bir şekilde desteklenmesi, hem iç piyasanın hem de ihracatın güçlenmesine katkı sağlayacak. Bu nedenle, devlet, özel sektör ve finans kurumları arasındaki iş birliğinin artırılması büyük önem taşıyor.
Eylül ayı sanayi üretim verileri, Türkiye’nin sanayi sektöründe belirli dalgalanmaların olduğunu ve bazı alanlarda zorlukların sürdüğünü ortaya koyuyor.
Özellikle emek yoğun sektörlerdeki kayıplar, hem ekonomik büyüme hem de istihdam açısından ciddi bir risk oluşturuyor.
Bu nedenle, acil ve kapsamlı önlemlerle üretim, yatırım ve ihracat kapasitesinin korunması, Türkiye ekonomisinin sağlıklı büyümesi için kritik bir gereklilik olarak öne çıkıyor.