Merkez’den enflasyon mesajı, piyasalarda dalga etkisi

Borsa İstanbul’da işlem gören hisse senetlerinin performansını ölçen BIST 100 endeksi, 22 Mayıs 2025 Çarşamba günü işlemlerini yükselişle tamamladı. Gün boyunca dalgalı bir seyir izleyen endeks, kapanışa doğru gelen alımlarla birlikte günü yüzde 0,81 oranında değer kazanarak 9.475,21 puandan kapattı

Merkez’den enflasyon mesajı, piyasalarda dalga etkisi

Önceki kapanışa göre 76,28 puanlık bir artış yaşanırken, toplam işlem hacmi 103,9 milyar lira olarak kayıtlara geçti. Bu veri, yatırımcı ilgisinin sürdüğünü ve piyasada canlı bir işlem trafiği olduğunu ortaya koyuyor.

Piyasalar nefesini tuttu: Enflasyon mesajı geldi

Endeksin Günlük Seyri ve Piyasa Dinamikleri

Güne yatay bir açılışla başlayan BIST 100 endeksi, gün içerisinde zaman zaman satış baskısıyla karşılaşsa da özellikle öğleden sonraki işlemlerde güçlenen alımlarla yukarı yönlü hareketini sürdürdü.

Teknik açıdan bakıldığında, endeksin 9.400 puan seviyesinin üzerinde tutunmayı başarması, yatırımcı güveninin halen sürdüğünü gösteriyor.

Sektörel bazda incelendiğinde, özellikle bankacılık ve holding hisselerinde gözlenen pozitif seyir, endeksin yükselişine öncülük etti.

Sanayi, ulaştırma ve teknoloji hisselerinde de sınırlı da olsa alımların etkili olduğu görüldü. Bankacılık endeksi gün içinde yüzde 1’in üzerinde yükselirken, holding endeksindeki artış yüzde 0,9 seviyesinde gerçekleşti.

Piyasalar nefesini tuttu: Enflasyon mesajı geldi

Yurt İçi Gelişmelerin Piyasaya Etkisi

Yurt içinde ekonomik veri takviminin görece sakin olduğu bir günde, yatırımcıların odağında Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın (TCMB) para politikası duruşuna dair beklentiler yer aldı.

Özellikle enflasyonla mücadele kapsamında uygulanan sıkı para politikalarının etkisiyle, yatırımcıların orta vadeli beklentilerinde iyimserlik öne çıktı. Bu durum, risk iştahını destekleyerek borsadaki alımları güçlendirdi.

Ayrıca, Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın bu hafta içerisinde gerçekleştirdiği iç borçlanma ihalelerinde oluşan faiz oranlarının piyasa beklentilerine paralel gerçekleşmesi, yatırımcılar açısından olumlu bir sinyal olarak değerlendirildi.

Bu gelişmeler, yerli yatırımcının piyasaya olan güvenini artırırken, yabancı yatırımcının da Türk varlıklarına ilgisini canlı tuttu.

Piyasalar nefesini tuttu: Enflasyon mesajı geldi

Küresel Piyasaların BIST Üzerindeki Yansımaları

Uluslararası piyasalarda ise yatırımcılar, ABD Merkez Bankası'nın (Fed) faiz politikasına ilişkin ipuçlarını dikkatle izlemeye devam ediyor.

Son gelen veriler, ABD ekonomisinde yavaşlamaya işaret ederken, bu durum Fed’in faiz indirimlerine başlayabileceği beklentisini güçlendiriyor.

Bu gelişme, gelişmekte olan ülke piyasalarına olan sermaye girişini destekleyerek Borsa İstanbul’da da olumlu bir hava estirdi.

Öte yandan, Avrupa Merkez Bankası (ECB) yetkililerinden gelen temkinli açıklamalar, bölge ekonomisinde toparlanmanın zaman alabileceğine işaret ederken, Euro Bölgesi'nde büyüme ve enflasyon dinamiklerinin dikkatle izlenmesi gerektiği vurgulandı. Bu gelişmeler, küresel risk iştahı üzerinde sınırlı etki yaratsa da BIST’teki iyimserliği gölgeleyemedi.

Piyasalar nefesini tuttu: Enflasyon mesajı geldi

Uzmanlardan Teknik ve Temel Değerlendirmeler

Piyasa analistleri, BIST 100 endeksinde 9.500 puan seviyesinin kısa vadede kritik bir direnç olduğunu belirtiyor.

Bu seviyenin yukarı yönlü kırılması halinde, endekste 9.600 ve 9.700 puan seviyeleri gündeme gelebilir. Ancak olası geri çekilmelerde 9.400 ve 9.300 puan seviyeleri destek konumunda bulunuyor.

Teknik göstergeler de genel olarak pozitif sinyaller üretmeye devam ediyor. Özellikle hareketli ortalamaların üzerinde kalınması ve hacim desteğiyle gelen yükselişler, piyasada alım yönlü pozisyonların korunmasına katkı sağlıyor. RSI ve MACD gibi teknik indikatörler de kısa vadeli yükselişin sürebileceğine işaret ediyor.

Temel açıdan değerlendirildiğinde ise şirketlerin ilk çeyrek bilançolarının büyük oranda açıklanması, yatırımcıların sektörel bazda tercihlerini netleştirmesine yardımcı oldu.

Özellikle yüksek kârlılık açıklayan şirket hisselerinde güçlü talep dikkat çekiyor. Yılın ikinci çeyreğine yönelik beklentiler de pozitif seyrin sürebileceği yönünde.

Piyasalar nefesini tuttu: Enflasyon mesajı geldi

Yatırımcı Davranışlarında Dikkat Çeken Unsurlar

Borsa İstanbul’da yerli yatırımcıların payı son dönemde artış gösterirken, bireysel yatırımcıların işlem hacmindeki etkinliği giderek büyüyor.

Bu durum, kısa vadeli volatilitenin zaman zaman artmasına neden olsa da likidite açısından piyasaya olumlu katkı sunuyor.

Öte yandan, Borsa İstanbul’da kurumsal yatırımcıların da yeniden pozisyon almaya başladığı gözlemleniyor.

Özellikle emeklilik yatırım fonları (EYF) ve yatırım ortaklıklarının portföylerindeki hisse oranını kademeli olarak artırdığı bildiriliyor. Bu gelişme, piyasadaki denge unsurlarının güçlendiğine işaret ediyor.

Merkez’den enflasyon mesajı, piyasalarda dalga etkisi - Resim : 6

Gelecek Döneme İlişkin Beklentiler

Yatırımcılar açısından önümüzdeki günlerde yurt içinde açıklanacak enflasyon ve büyüme verileri önemli olacak.

Bu veriler, TCMB’nin para politikası yol haritası açısından belirleyici olabileceği için, piyasalar tarafından yakından takip edilecek.

Ayrıca, küresel ölçekte gelişmelerin ve büyük merkez bankalarının açıklamalarının da Borsa İstanbul üzerinde etkili olmaya devam edeceği değerlendiriliyor.

Özellikle ABD'de açıklanacak istihdam ve enflasyon verileri ile Fed yetkililerinin açıklamaları, piyasaların yönü üzerinde belirleyici olabilir.

BIST 100 endeksi, 22 Mayıs 2025 tarihinde günü yüzde 0,81 oranında değer kazanarak 9.475,21 puan seviyesinden tamamladı.

İşlem hacminin 103,9 milyar lira gibi yüksek bir seviyeye ulaşması, piyasada yatırımcı ilgisinin güçlü olduğunu ortaya koydu.

Hem yurt içi hem de küresel gelişmelerin etkisiyle şekillenen bu yükseliş, Borsa İstanbul'da pozitif bir seyrin sinyalini veriyor.

Ancak yatırımcıların, olası volatilite ve risklere karşı temkinli duruşlarını sürdürmeleri, sağlıklı portföy yönetimi açısından kritik önem taşıyor.

Borsa İstanbul'da gün, sektör endeksleri açısından oldukça hareketli geçti. Özellikle bankacılık ve holding hisselerinde gözle görülür bir yükseliş yaşanırken, bazı sektörler ise değer kaybıyla günü tamamladı.

Bankacılık endeksi, yatırımcısına yüzde 1,42 oranında kazanç sağlarken, holding endeksi de yüzde 0,52 oranında değer kazanarak günü pozitif tamamladı.

Sektörel bazda değerlendirildiğinde ise en dikkat çekici artış finansal kiralama ve faktoring sektöründe yaşandı.

Bu alandaki endeks, yüzde 4,37 oranında yükselerek günün en çok kazandıran sektörü oldu. Buna karşın, metal ana sanayi sektörü yüzde 1,59 oranında gerileyerek, yatırımcısına en fazla kaybettiren alan olarak öne çıktı.

Küresel Piyasalarda Belirsizlik Hakim

Küresel piyasalar ise son dönemde ABD kaynaklı gelişmeler nedeniyle karışık bir seyir izliyor. ABD yönetiminin gündeminde olan kapsamlı vergi düzenlemesi, piyasalarda tedirginliğe yol açtı.

Uzmanlar, bu vergi tasarısının yürürlüğe girmesi durumunda, ABD'nin bütçe açığında ciddi bir artış yaşanabileceğine ve bunun da mali istikrarı olumsuz etkileyebileceğine dikkat çekiyor. Söz konusu endişeler, yatırımcı psikolojisini zayıflatırken, piyasalarda dalgalanmalara sebep oluyor.

Bu belirsizliğin doğal bir sonucu olarak ABD’de tahvil faizlerinde yükseliş görüldü. Artan faiz oranları, küresel çapta yatırımcıların daha temkinli hareket etmesine neden olurken, özellikle gelişmekte olan ülke piyasalarında satış baskısını artırdı. Küresel yatırımcıların riskten kaçınma eğilimi, hisse senedi piyasalarında dalgalanmalara yol açtı.

Yurt İçinde TCMB'den Önemli Açıklamalar

Türkiye cephesinde ise bugün oldukça önemli bir gelişme yaşandı. Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), yılın ikinci Enflasyon Raporu'nun tanıtımı kapsamında İstanbul Finans Merkezi'nde bilgilendirme toplantısı düzenledi. Toplantıya TCMB Başkanı Fatih Karahan da katılarak önemli açıklamalarda bulundu.

Karahan, Merkez Bankası'nın enflasyon görünümüne ilişkin tahminlerini paylaştı. Buna göre, 2025 yıl sonu için daha önce yapılan yüzde 24’lük enflasyon tahmini sabit tutuldu.

Ayrıca, 2026 yılı için yüzde 12 seviyesinde öngörülen enflasyon beklentisinin de değişmediği belirtildi. Başkan Karahan, enflasyonun 2027 yılında yüzde 8 seviyesine kadar gerilemesini beklediklerini, orta vadede ise yüzde 5 düzeyinde istikrar kazanmasının hedeflendiğini ifade etti.

Bu açıklamalar, para politikası açısından önümüzdeki döneme ilişkin yol haritası hakkında ipuçları sundu.

Açıklamalar, Merkez Bankası'nın sıkı para politikası duruşunu korumakta kararlı olduğunu ve dezenflasyon süreci kapsamında atılacak adımlarda temkinli ve öngörülebilir bir yaklaşım benimsemeye devam edeceğini gösterdi. Bu da piyasalar açısından güven verici bir unsur olarak değerlendirildi.

Analistler, Borsa İstanbul'da teknik göstergeler açısından belirli seviyelere dikkat çekiyor. Buna göre, BIST 100 endeksinde 9.500 ve 9.600 puan seviyeleri önemli direnç noktaları olarak öne çıkıyor.

Bu seviyelerin aşılması durumunda yukarı yönlü hareketlerin ivme kazanabileceği ifade ediliyor. Öte yandan, 9.350 ve 9.250 puan seviyeleri ise olası geri çekilmelerde destek konumunda bulunuyor.

Bu seviyelerin altına inilmesi durumunda satış baskısının artabileceği belirtiliyor. Analistler ayrıca, yatırımcıların temkinli olmaları gerektiğini vurgularken, piyasadaki yönün belirlenmesinde hem iç hem de dış gelişmelerin dikkatle izlenmesi gerektiğini hatırlatıyorlar.

Yarınki Veri Gündemi Yoğun

Yarın hem yurt içi hem de küresel piyasalarda önemli ekonomik veriler takip edilecek. Türkiye’de açıklanacak olan haftalık para ve banka istatistikleri ile sektörel enflasyon beklentileri, piyasaların yurt içi gündeminde ön sıralarda yer alacak.

Bu veriler, özellikle Merkez Bankası’nın enflasyonla mücadelede nasıl bir yol izleyeceğine dair yatırımcılara ipuçları sunacak.

Küresel çapta ise Almanya’nın büyüme verileri, Japonya’da enflasyon oranları ve ABD’de bekleyen konut satışlarına ilişkin istatistikler gündemi belirleyecek.

Bu veriler, hem ilgili ülkelerin ekonomik performansı hem de global risk iştahı açısından belirleyici rol oynayabilir.

Özellikle ABD’den gelecek konut verileri, ülke ekonomisinin soğuma sinyalleri verip vermediği konusunda önemli bir gösterge olarak değerlendiriliyor.

Genel olarak değerlendirildiğinde, hem yurt içinde hem de küresel düzeyde piyasalar açısından yön arayışının sürdüğü görülüyor.

ABD’deki mali politika belirsizlikleri ve tahvil faizlerindeki yükseliş, yatırımcıların risk algısını olumsuz etkilerken, Türkiye’de Merkez Bankası’nın şeffaf iletişimi ve sıkı para politikası taahhüdü güven verici bir unsur olarak öne çıkıyor.

Önümüzdeki dönemde, enflasyonla mücadele ve büyüme hedefleri arasındaki dengeyi kurmak, ekonomi yönetimi açısından temel öncelik olmaya devam edecek.

Küresel gelişmelerin yurt içi piyasalar üzerindeki etkisi ise yüksek seviyede seyretmeye devam edecek gibi görünüyor.

Bu nedenle yatırımcıların veri takvimini yakından takip etmeleri ve portföylerini çeşitlendirerek riskleri dağıtmaları, dalgalı piyasa koşullarında önemini koruyor.