TCMB rezervleri 4 ayın zirvesinde: 168,6 milyar dolara ulaştı

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), 18 Temmuz haftasına ilişkin haftalık para ve banka istatistiklerini yayımladı. Bu verilere göre, Merkez Bankası'nın döviz rezervlerinde dikkat çekici bir artış yaşandı.

TCMB rezervleri 4 ayın zirvesinde: 168,6 milyar dolara ulaştı

Brüt rezervler, söz konusu haftada 2 milyar 326 milyon dolar yükselerek 168 milyar 569 milyon dolara ulaştı. Bu rakam, son yaklaşık dört ayın en yüksek seviyesi olarak kayıtlara geçti.

TCMB'nin rezervlerindeki artış, özellikle son dönemde uygulanan ekonomi politikalarının ve döviz piyasasındaki istikrarın bir yansıması olarak değerlendiriliyor.

Küresel ekonomideki dalgalanmalara ve iç piyasadaki belirsizliklere rağmen, Türkiye'nin döviz rezervlerini artırma yönündeki çabaları sonuç vermeye başladı. Rezervlerdeki bu yükseliş, uluslararası yatırımcılar açısından da pozitif bir sinyal olarak değerlendiriliyor.

Merkez'den Güçlü hamle: Rezervler 168,6 milyar dolara çıktı

Brüt Rezervlerde Önemli Artış

Brüt döviz rezervleri, Merkez Bankası’nın elinde bulunan toplam döviz ve altın varlıklarını ifade eder. 18 Temmuz ile sona eren haftada, brüt rezervler 166 milyar 243 milyon dolardan 168 milyar 569 milyon dolara yükseldi.

Böylece sadece bir haftalık sürede 2 milyar 326 milyon dolarlık bir artış yaşandı. Bu artış, yılın ikinci yarısında rezervlerdeki toparlanmanın devam ettiğini gösteriyor.

Yılın ilk aylarında yaşanan dalgalanmaların ardından, özellikle yaz aylarında uygulamaya alınan parasal sıkılaştırma politikaları ve yabancı yatırımcı ilgisinin yeniden artması, rezervlerin güçlenmesini sağlayan temel unsurlar arasında yer aldı.

Merkez'den Güçlü hamle: Rezervler 168,6 milyar dolara çıktı

Net Uluslararası Rezervlerde de Yukarı Yönlü Hareket

Sadece brüt rezervlerde değil, net uluslararası rezervlerde de belirgin bir yükseliş dikkat çekiyor. Net rezervler, 11 Temmuz haftasında 59 milyar 791 milyon dolar seviyesindeyken, 18 Temmuz haftasında 3 milyar 8 milyon dolarlık bir artışla 62 milyar 799 milyon dolara çıktı.

Bu yükseliş, Merkez Bankası'nın döviz likiditesini güçlendirmeye devam ettiğini ve kısa vadeli yükümlülüklerine karşı elinin daha da rahatladığını gösteriyor.

Net rezervlerdeki bu artış, hem iç hem de dış piyasalarda TCMB’ye olan güvenin pekiştiği bir döneme işaret ediyor.

Özellikle swap işlemlerinden arındırılmış net rezervlerin de pozitif seyretmeye başlaması, Merkez Bankası’nın piyasaya doğrudan müdahale etmeden rezerv biriktirebildiğini ortaya koyuyor.

Merkez'den Güçlü hamle: Rezervler 168,6 milyar dolara çıktı

Rezerv Artışının Nedenleri

Rezervlerde yaşanan bu yükselişin arkasında birden fazla ekonomik ve yapısal faktör bulunuyor. Öncelikle, yılın ikinci çeyreğinden itibaren hız kazanan yabancı sermaye girişleri, rezervlerin güçlenmesine ciddi katkı sağladı. Türkiye’ye yönelik yatırımcı güveninin yeniden tesis edilmesiyle birlikte, sıcak para akışının ivme kazanması dikkat çekti.

Ayrıca, TCMB’nin faiz artırımları ve parasal sıkılaşma politikaları da piyasalarda dengeleyici bir görev aldı. Enflasyonla mücadele kapsamında alınan bu önlemler, Türk lirasının istikrar kazanmasına yardımcı olurken; döviz talebinin de azalmasına neden oldu. Bu da Merkez Bankası'nın rezerv biriktirme kabiliyetini artırdı.

Bununla birlikte, yaz aylarında turizm gelirlerinin artması ve ihracat gelirlerinin desteklenmesi de döviz arzını olumlu etkileyen gelişmeler arasında yer aldı.

Turizm sezonunun yoğunluğu, Türkiye’ye döviz girişlerini artırarak rezervlerin yukarı yönlü seyrini destekledi.

Merkez'den Güçlü hamle: Rezervler 168,6 milyar dolara çıktı

Ekonomik Politikalarla Uyumlu Bir Gelişme

Merkez Bankası’nın rezervlerindeki artış, hükümetin genel ekonomi politikalarıyla da paralellik gösteriyor.

Son dönemde uygulamaya alınan “dengelenme” süreci çerçevesinde, makroekonomik göstergelerin güçlendirilmesi ve dış finansman kaynaklarının çeşitlendirilmesi hedefleniyor.

Rezervlerin artması, dış şoklara karşı Türkiye ekonomisinin dayanıklılığını artıran önemli bir unsur olarak öne çıkıyor.

Özellikle risklerin arttığı ve küresel finansal koşulların sıkılaştığı bir dönemde, TCMB'nin elinde güçlü bir rezerv stoğu bulundurması, piyasalara güven veren bir gelişme olarak değerlendiriliyor.

Merkez'den Güçlü hamle: Rezervler 168,6 milyar dolara çıktı

Uluslararası Piyasalarda Türkiye’ye Bakış

Uluslararası finans kuruluşları ve yatırımcılar açısından, bir ülkenin döviz rezervlerinin seviyesi, o ülkenin ekonomik istikrarı ve dış borç ödeme kapasitesi açısından kritik öneme sahip.

Bu açıdan bakıldığında, Türkiye'nin rezervlerinde son dönemde yaşanan artış, ülkenin makroekonomik risklerini azaltma yönünde atılmış önemli bir adım olarak öne çıkıyor.

Ayrıca, kredi derecelendirme kuruluşlarının Türkiye’ye ilişkin değerlendirmelerinde de rezerv gelişmeleri yakından takip ediliyor. Rezervlerdeki olumlu seyir, ilerleyen dönemlerde Türkiye’nin kredi notuna da pozitif yönde yansıyabilir.

Son dört ayın en yüksek seviyesine ulaşan TCMB rezervleri, ekonomik güvenin yeniden tesis edildiği bir dönemin göstergesi olarak değerlendiriliyor.

Hem brüt hem de net rezervlerde yaşanan artışlar, Türkiye ekonomisinin dış kaynaklara olan bağımlılığını azaltma ve daha sağlam bir finansal yapı oluşturma yönündeki çabalarının somut sonuçları olarak öne çıkıyor.

Önümüzdeki dönemde, özellikle uluslararası piyasalardaki gelişmeler, enerji fiyatlarındaki hareketlilik, iç piyasadaki ekonomik adımlar, rezervlerin seyrini belirleyecek başlıca etkenler olacak.

Ancak mevcut tablo, TCMB'nin rezerv politikası açısından doğru bir yolda ilerlediğini ve rezerv biriktirme konusunda elverişli bir zemine sahip olduğunu gösteriyor.

Türkiye’nin güçlü rezerv yapısı, sadece ekonomik açıdan değil; aynı zamanda siyasi ve diplomatik konularda da ülkenin elini güçlendiren bir unsur olarak öne çıkıyor.

Bu nedenle, rezerv yönetimi önümüzdeki süreçte de ekonomi yönetiminin en kritik başlıklarından biri olmayı sürdürecek.

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), 18 Temmuz 2025 tarihinde sona eren haftaya ilişkin haftalık para ve banka istatistiklerini yayımladı.

Verilere göre Merkez Bankası’nın döviz rezervlerinde ve toplam rezerv varlıklarında dikkat çekici artışlar yaşandı.

Son haftadaki yükselişle birlikte, rezervlerde mart ayından bu yana kaydedilen en yüksek seviyeye ulaşılmış oldu.

Merkez'den Güçlü hamle: Rezervler 168,6 milyar dolara çıktı

Döviz Rezervleri 83,3 Milyar Dolara Ulaştı

TCMB verilerine göre, 18 Temmuz haftasında döviz rezervleri 1 milyar 752 milyon dolarlık bir artış kaydederek 81 milyar 551 milyon dolardan 83 milyar 303 milyon dolara yükseldi.

Bu artış, 21 Mart 2025 tarihindeki 88 milyar 328 milyon dolarlık seviyenin ardından en yüksek ikinci seviye olarak kayıtlara geçti.

Döviz rezervlerinde görülen bu artış, Merkez Bankası’nın rezerv yönetimi açısından olumlu bir gelişme olarak değerlendirilirken, uluslararası piyasalarda da Türkiye ekonomisinin kısa vadeli dış yükümlülüklerini karşılama kabiliyetine ilişkin güvenin artmasına katkı sağlayabilir.

Altın Rezervleri De Artış Gösterdi

Döviz rezervlerindeki yükselişe paralel olarak altın rezervlerinde de hafif bir artış gözlemlendi. Söz konusu dönemde altın rezervleri 574 milyon dolarlık bir artışla 84 milyar 692 milyon dolardan 85 milyar 266 milyon dolara çıktı.

Bu durum, küresel altın fiyatlarındaki dalgalanmalara rağmen Merkez Bankası’nın altın varlıklarında istikrarlı bir tutum sergilediğini gösteriyor.

Altın rezervleri, TCMB'nin döviz dışındaki likit varlıklarını güçlendirmeye yönelik stratejileri açısından önemli bir bileşen olarak öne çıkıyor. Rezervlerin bu iki kalemdeki artışı, Merkez Bankası’nın toplam rezerv gücünü pekiştirmiş durumda.

Toplam Rezervlerde 2,3 Milyar Dolarlık Artış

Hem döviz hem de altın rezervlerinde gözlemlenen yükselişin etkisiyle, TCMB'nin toplam rezervleri de kayda değer bir artış yaşadı.

Önceki hafta 166 milyar 243 milyon dolar olan toplam rezerv tutarı, 18 Temmuz itibarıyla 168 milyar 569 milyon dolara ulaştı.

Böylece toplam rezervlerde haftalık bazda 2 milyar 326 milyon dolarlık bir artış gerçekleşti. Bu düzey, 2025 yılı genelinde en yüksek seviyelerden biri olarak kaydedildi.

Toplam rezervlerdeki bu iyileşme, dış şoklara karşı ekonomik dayanıklılığı artıran önemli göstergeler arasında yer alıyor.

Net Uluslararası Rezervlerde de Yükseliş Var

Merkez Bankası'nın net uluslararası rezervleri de son haftada yukarı yönlü bir seyir izledi. Önceki hafta 59 milyar 791 milyon dolar seviyesinde bulunan net rezervler, 3 milyar 8 milyon dolarlık bir artışla 62 milyar 799 milyon dolara çıktı.

Net rezervlerdeki bu artış, TCMB'nin kısa vadeli dış yükümlülükler karşısında daha güçlü bir pozisyona geldiğini gösteriyor.

Bu durum, özellikle yatırımcılar ve kredi derecelendirme kuruluşları açısından Türkiye’nin ekonomik görünümüne dair olumlu bir sinyal niteliği taşıyor.

Resmi Rezerv Varlıkları Yüzde 1,4 Arttı

TCMB tarafından açıklanan resmi rezerv varlıkları da geçen haftaya göre yüzde 1,4 oranında artarak 168,6 milyar dolara yükseldi.

Bu artış, hem döviz rezervlerindeki hem de altın varlıklarındaki genişlemenin etkisini ortaya koyuyor. Detaylara bakıldığında, döviz cinsinden rezerv varlıkları bir önceki haftaya göre yüzde 2,4 artış göstererek 75,6 milyar dolara ulaştı.

Altın rezervleri ise aynı dönemde yüzde 0,7 oranında büyüyerek 85,3 milyar dolar seviyesine çıktı. Bu gelişmeler, Merkez Bankası’nın rezerv kompozisyonunu hem çeşitlendirme hem de artırma yönündeki stratejik adımlarının sürdüğünü yansıtıyor.

IMF Rezerv Pozisyonu ve SDR Geriledi

Diğer yandan, TCMB'nin IMF nezdindeki rezerv pozisyonu ve özel çekme hakları (SDR) toplamı geçen haftaya kıyasla yüzde 0,6 oranında azalarak 7,7 milyar dolar düzeyinde gerçekleşti.

Bu düşüşe rağmen, toplam rezerv içerisindeki payı sınırlı olduğundan genel rezerv büyümesi üzerinde belirgin bir etki yaratmadı.

Kısa Vadeli Döviz Yükümlülüklerinde Gerileme

TCMB verileri, kamu sektörünün kısa vadeli döviz yükümlülüklerinde hafif bir azalma olduğunu da ortaya koydu.

Merkez Bankası ve merkezi yönetimin dahil olduğu kamu kesiminin kısa vadeli döviz yükümlülükleri, önceki haftaya göre yüzde 1,1 oranında azalarak 120 milyar dolar seviyesine geriledi.

Bu kapsamda, önceden belirlenmiş döviz yükümlülükleri yüzde 0,7 azalışla 61,4 milyar dolara düştü. Şarta bağlı döviz yükümlülükleri ise yüzde 1,5 oranında gerileyerek 58,6 milyar dolara indi. Bu gelişme, Türkiye’nin kısa vadeli dış borç riskinin yönetilebilir düzeyde kaldığını gösteriyor.

Swap Kaynaklı Yükümlülükler 19,5 Milyar Dolar

Merkez Bankası’nın toplam yabancı para swap işlemlerinden kaynaklanan döviz yükümlülükleri, 18 Temmuz haftası itibarıyla 19,5 milyar dolar düzeyinde gerçekleşti. Swap işlemleri, TCMB'nin piyasa likiditesini yönetmede kullandığı önemli araçlardan biri olarak değerlendiriliyor.

Swap yükümlülüklerinin mevcut düzeyi, Merkez Bankası'nın dış kaynak temininde farklı finansal enstrümanları aktif olarak kullanmaya devam ettiğini gösteriyor. Bu tür işlemler, döviz rezervlerinin takviye edilmesinde geçici fakat etkili bir görev alabilir.

Değerlendirme ve Genel Görünüm

Son haftalık verilere göre Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası'nın rezervlerinde dikkat çeken bir toparlanma yaşandığı görülüyor.

Döviz ve altın rezervlerindeki artışlar, net uluslararası rezervlerin güçlenmesi ve resmi rezerv varlıklarının yükselmesi, Türkiye'nin dış finansman gücüne dair pozitif sinyaller veriyor.

Ayrıca, kısa vadeli döviz yükümlülüklerindeki düşüş ve swap işlemlerinin dengeli düzeyde seyretmesi, Merkez Bankası'nın rezerv yönetimi konusundaki disiplinli yaklaşımının sürdüğünü ortaya koyuyor.

Önümüzdeki dönemde bu eğilimin devam edip etmeyeceği, küresel ekonomik gelişmeler ve iç piyasadaki para politikası uygulamaları ile yakından ilişkili olacak.

TCMB'nin rezerv büyüklüğü ve bileşimi, sadece ulusal ekonomi için değil, aynı zamanda yabancı yatırımcıların Türkiye’ye yönelik güven algısı açısından da büyük önem taşıyor. Son açıklanan veriler ise bu güvenin yeniden tesis edilmesi yolunda önemli bir adım niteliği taşıyor.