Bir tıkla sipariş, bir lokma kazanç: Yemek platformlarının komisyon kıskacı
Dijitalleşmenin ticaret hayatında giderek daha belirleyici hâle gelmesiyle birlikte, çevrim içi platformlar özellikle yeme-içme sektöründe vazgeçilmez bir konuma ulaşmıştır.
Günümüzde çok sayıda lokanta, kafe ve benzeri işletme, müşteri kitlesine ulaşabilmek için çevrim içi yemek siparişi platformları aracılığıyla hizmet sunmaktadır.

Ancak bu platformların uyguladığı yüksek komisyon oranları, küçük ve orta ölçekli esnaf açısından ciddi bir mali yük oluşturmakta ve sektörde tartışmalara yol açmaktadır.

Bu kapsamda bir esnafın başvurusu üzerine Kamu Denetçiliği Kurumu (KDK) önemli bir değerlendirmede bulunmuş ve konuya ilişkin dikkat çekici bir tavsiye kararı almıştır.

Başvuruya konu olayda, çevrim içi yemek siparişi platformu üzerinden satış yapan bir işletme sahibi, platform tarafından talep edilen komisyon oranlarının makul sınırların üzerinde olduğunu ve bu durumun ticari faaliyetlerini olumsuz etkilediğini ileri sürmüştür.
Esnaf, platformla çalışmanın fiilen zorunlu hâle geldiğini, buna karşın belirlenen komisyon oranları üzerinde herhangi bir pazarlık gücünün bulunmadığını ifade ederek, söz konusu uygulamanın sınırlandırılması talebiyle Kamu Denetçiliği Kurumuna müracaat etmiştir.
Dijital Sofrada Adaletsizlik: Esnafın Kazancı Komisyona Kurban mı Ediliyor?
Kamu Denetçiliği Kurumu, başvuruyu incelemesinde öncelikle dijital platformların piyasa üzerindeki etkisini ve kamu otoritelerinin bu alandaki sorumluluğunu ele almıştır.
KDK, idarenin temel görevlerinden birinin kamu yararını korumak olduğunu, bu kapsamda haksız ticari uygulamaların önlenmesi ve rekabetin adil şartlarda sürdürülmesinin sağlanmasının idarenin yetki ve sorumluluk alanına girdiğini vurgulamıştır.
Özellikle ekonomik açıdan zayıf durumda bulunan tarafların korunmasının, sosyal devlet ilkesinin bir gereği olduğu ifade edilmiştir.
Kurumun değerlendirmesinde, çevrim içi yemek siparişi platformlarının sektörde giderek artan bir pazar gücüne sahip olduğu tespiti yapılmıştır.
Bu platformların geniş kullanıcı ağları sayesinde hem tüketiciler hem de işletmeler açısından önemli bir aracı konumuna geldiği belirtilmiştir.
Ancak bu durumun, platformların tek taraflı olarak belirledikleri komisyon oranlarını dayatabilmelerine imkân tanıdığına dikkat çekilmiştir.
KDK’ya göre, bu tür bir güç dengesizliği, serbest piyasa koşullarının sağlıklı işlemesini engelleyebilecek niteliktedir.
Kararda, esnafın platformlara bağımlı hâle gelmesinin, alternatif kanalların yetersizliği nedeniyle daha da derinleştiği ifade edilmiştir.
Fiziksel müşteri trafiğinin azalması ve tüketici alışkanlıklarının büyük ölçüde dijital ortama kayması, işletmeleri çevrim içi sipariş platformlarıyla çalışmaya zorlamaktadır.
Bu zorunluluk karşısında uygulanan yüksek komisyon oranlarının, özellikle küçük işletmelerin kârlılığını azalttığı ve bazı durumlarda faaliyetlerini sürdüremez hâle getirdiği değerlendirilmiştir.
Kamu Denetçiliği Kurumu, bu çerçevede idarenin düzenleyici ve denetleyici rolüne özel bir vurgu yapmıştır.
Kurum, Ticaret Bakanlığının, haksız ticari uygulamalarla mücadele etme ve piyasada adil rekabet koşullarını tesis etme konusunda yetkili ve görevli olduğuna işaret etmiştir.
Platform ekonomisinin gelişmesiyle birlikte ortaya çıkan yeni sorunların, mevcut mevzuat çerçevesinde ele alınması ve gerektiğinde yeni düzenlemelere gidilmesinin kaçınılmaz olduğu belirtilmiştir.
Komisyon Kıskacı: Çevrim İçi Yemek Platformları Rekabeti Zedeliyor mu?
KDK’nın tavsiye kararında, çevrim içi yemek siparişi platformlarınca alınan komisyon oranlarına makul bir üst sınır getirilmesinin, hem esnafın korunması hem de piyasa dengelerinin sağlanması açısından önemli bir adım olacağı ifade edilmiştir.
Bu tür bir sınırlandırmanın, platformların faaliyetlerini tamamen engellemeyeceği; aksine, hizmet bedelinin adil bir seviyede belirlenmesini sağlayarak uzun vadede sektörün sürdürülebilirliğine katkı sunacağı değerlendirilmiştir.
Ayrıca kararda, tüketici menfaatlerinin de göz önünde bulundurulması gerektiği vurgulanmıştır. Esnaf üzerindeki mali baskının artmasının, dolaylı olarak ürün fiyatlarına yansıyabileceği ve bunun da tüketiciler açısından olumsuz sonuçlar doğurabileceği ifade edilmiştir.
Bu nedenle komisyon oranlarının makul seviyelerde tutulmasının, yalnızca işletmeler için değil, genel ekonomik denge açısından da kamu yararına hizmet edeceği belirtilmiştir.
Kamu Denetçiliği Kurumu, başvuruya konu şikâyeti haklı bularak, Ticaret Bakanlığına yönelik bir tavsiye kararı almıştır.
Bu tavsiye kapsamında, çevrim içi yemek siparişi platformlarının uyguladığı komisyon oranlarının incelenmesi, haksız ticari uygulama niteliği taşıyan durumların tespit edilmesi ve gerekli görülmesi hâlinde makul bir üst sınır belirlenmesi yönünde düzenleyici adımlar atılması önerilmiştir.
KDK, idarenin bu konuda proaktif bir yaklaşım sergilemesinin, hem esnafın korunması hem de dijital ticaret alanında adil ve dengeli bir yapının oluşturulması açısından büyük önem taşıdığını vurgulamıştır.
Çevrim içi yemek siparişi platformları üzerinden hizmet sunan bir esnafın, satışlarından alınan yüksek komisyon oranları nedeniyle Kamu Denetçiliği Kurumuna (KDK) yaptığı başvuru, dijital platformların küçük işletmeler üzerindeki ekonomik etkilerini yeniden gündeme taşıdı.
Başvuruda bulunan esnaf, platform aracılığıyla gerçekleştirdiği her satışta önemli ölçüde gelir kaybına uğradığını, bu durumun ise ticari faaliyetlerini sürdürülemez hale getirdiğini ifade etti.
Esnaf, platform tarafından ilan edilen komisyon ve taşıma bedellerinin toplamda yüzde 32 seviyesinde olduğunu ancak bununla sınırlı kalmadığını belirtti.
Yüzde 60’a Varan Kesinti: Küçük Esnaf Dijital Platformlara Karşı Ayakta Kalabilecek mi?
Uygulanan kampanyalar, zorunlu indirimler, reklam bedelleri ve çeşitli hizmet kalemleri nedeniyle yapılan kesintilerin oranının zaman zaman yüzde 60’a kadar ulaştığını ileri sürdü.
Bu yüksek kesintilerin özellikle küçük ölçekli işletmeler için ciddi bir yük oluşturduğunu dile getiren başvurucu, mevcut sistemin adil olmadığını savundu.
Başvurusunda, çevrim içi yemek siparişi platformlarının küçük esnaf karşısında ciddi bir pazarlık gücüne sahip olduğunu belirten esnaf, bu durumun tek taraflı sözleşme şartları ve yüksek komisyon oranlarıyla kötüye kullanıldığını iddia etti.
Bu nedenle platformlarca uygulanan komisyon oranlarının sınırlandırılması, kesinti ve ücretlendirme sistemlerinin açık, anlaşılır ve denetlenebilir hale getirilmesi için gerekli yasal ve idari düzenlemelerin yapılmasını talep etti.
Yapılan inceleme sonucunda KDK, başvurucunun iddialarını haklı bularak önemli tavsiye kararları aldı. Kurum, çevrim içi yemek siparişi platformlarının uyguladığı komisyon oranlarına makul bir üst sınır getirilmesi gerektiği yönünde Ticaret Bakanlığına tavsiyede bulundu.
Ayrıca bu alanda etkin bir denetim mekanizmasının kurulmasının, hem esnafın korunması hem de piyasa dengesinin sağlanması açısından zorunlu olduğuna dikkat çekti.
KDK’nin kararında yalnızca Ticaret Bakanlığı değil, diğer ilgili kurumlar da sürece dahil edildi. Platformların pazardaki hakim konumlarını kötüye kullanıp kullanmadıklarının yeniden değerlendirilmesi amacıyla Rekabet Kurumuna inceleme yapılması tavsiye edildi.
Bunun yanı sıra, yüksek komisyon oranlarının esnaf, küçük ve orta ölçekli işletmeler üzerindeki ekonomik etkilerinin araştırılması için Türkiye Esnaf ve Sanatkarları Konfederasyonu ile Türkiye Odalar ve Borsalar Birliğinin de konuya ilişkin çalışma yürütmesi gerektiği belirtildi.
Kararda, uluslararası uygulamalara da yer verildi. Birçok ülkede, dijital yemek siparişi ve dağıtım sektöründe faaliyet gösteren platformların uyguladığı komisyon oranlarını sınırlamak amacıyla geçici veya kalıcı düzenlemelerin hayata geçirildiğine dikkat çekildi.
Özellikle pandemi süreciyle birlikte bu tür platformların pazardaki etkisinin arttığı, buna karşılık küçük işletmelerin korunması için kamu otoritelerinin daha aktif görev üstlendiği ifade edildi.
Türkiye’de uygulanan komisyon oranlarının ise Avrupa ülkelerindeki ortalamaların oldukça üzerinde olduğu vurgulandı.
KDK, idarenin bu noktadaki sorumluluğuna da açıkça işaret etti. Küçük esnaf ve işletmelerin ekonomik varlıklarını sürdürebilmeleri, aynı zamanda tüketicilerin yüksek fiyatlar nedeniyle refah kaybına uğramamaları için kamu yararının gözetilmesi gerektiği belirtildi.
Devletin, rekabet koşullarını dengelemek, haksız ticari uygulamaların önüne geçmek ve gerekli düzenlemeleri yapmakla hem yetkili hem de görevli olduğu ifade edildi.
Kararın gerekçe bölümünde, piyasadaki güç dengesizliğinin doğurduğu olumsuz sonuçlara dikkat çekildi.
Dijital platformların sahip olduğu pazarlık gücü ile küçük işletmelerin sınırlı seçeneklere sahip olması arasındaki asimetrinin, adil rekabeti zedelediği değerlendirildi.
Bu nedenle, çevrim içi sipariş platformları üzerindeki denetim mekanizmalarının güçlendirilmesi ve taraflar arasındaki sözleşmesel ilişkilerde şeffaflığın sağlanmasının zorunlu olduğu belirtildi.
KDK, serbest piyasa ekonomisi ile kamu yararı arasındaki dengenin gözetilmesi gerektiğini vurguladı. Bu kapsamda, platformlar tarafından yemek hizmetleri için uygulanan komisyon oranlarına “makul, ölçülü ve maliyet esaslı” bir tavan sınır getirilmesinin, adil rekabet ortamının tesisine katkı sağlayacağı ifade edildi.
Böyle bir düzenlemenin, platformlar ile esnaf arasındaki menfaat dengesini yeniden kuracağı ve hukuk ile hakkaniyet ilkelerine uygun bir idari tedbir niteliği taşıdığı sonucuna varıldı.
KDK, çevrim içi yemek siparişi sektöründe faaliyet gösteren platformların uygulamalarının daha yakından izlenmesi gerektiğini, küçük işletmelerin korunmasının yalnızca ekonomik değil aynı zamanda toplumsal bir gereklilik olduğunu ortaya koydu.
Alınan tavsiye kararlarının hayata geçirilmesi halinde, hem esnafın sürdürülebilirliğinin sağlanacağı hem de tüketicilerin daha adil fiyatlarla hizmet alabileceği bir piyasa yapısının oluşacağı değerlendirildi.