İstanbul Üniversitesi’nde FETÖ hesaplaşması mı? İki Daire Başkanı da gitti!
Ekrem İmamoğlu’nun diplomasını iptal eden İstanbul Üniversitesi şimdi FETÖ hesaplaşması iddialarıyla çalkalanıyor.. 15 Temmuz darbe girişiminden sonra Fatih Üniversitesi’nin devrini alan iki daire başkanı da işinden oldu.

Patronlar Kulisi'nden Ercan Öztürk’ün haberine göre, 15 Temmuz darbe girişiminden sonra FETÖ’nün eğitim kurumlarına el konuldu. O kurumlardan bir de Fatih Üniversitesi oldu. Mezun olanın işinin hazır olduğu o üniversite, 2016 tarihinde İstanbul Üniversitesi’ne devri yapıldı. İstanbul Üniversitesi İdare ve Mali İşler Müdürü Dursun Aktağ ile Sağlık Kültür ve Spor Daire Başkanı Yavuz Padem Fatih Üniversitesi’nin devrini alıp komplekse İstanbul Üniversitesi bayrağı astılar..
Koltuğa oturur oturmaz…
Prof. Dr. Osman Bülent Zülfikar rektörlük koltuğuna oturur oturmaz çok sayıda isme mobbing yaptı. İdare ve Mali İşler Daire Başkanı Dursun Aktağ, kendisine yapılanlara daha fazla dayanamadı ve emekliye ayrıldı. Sağlık Kültür ve Spor Daire Başkanı Yavuz Padem’i de görevinden alarak başka bir daireye gönderdi. Prof. Zülfikar bununla yetinmedi. Görevden aldığı Padem’e, memur eliyle yapılması gereken işi işçilere yaptırdığı gerekçesiyle maaş kesme cezası vermek için Anayasa’dan madde buldu. Padem direnç gösterdikçe Zülfikar’dan hep karşı hamleler geldi.. 27 Mart 2025 tarihinde Fatih Üniversitesi’ne İstanbul Üniversitesi bayrağını çeken Padem’in görevine son verildi. Fatih Üniversitesi’nin devrini alan iki ismin üniversiteden gönderilmeleri ise ‘İstanbul Üniversitesi’nde FETÖ hesaplaşması’ olarak yorumlanıyor..
Önce yerini değiştirdi sonra maaşını kesti
Önce sürgün edilen sonra da maaş kesme cezası alan Yavuz Padem, görevine son verilince oluğu mahkemede aldı… Avukatı aracılığıyla Nöbetçi İdare Mahkemesi’ne dava açtı. Dava dilekçesinde, ‘’ Müvekkilimizin 9 yıldır başarıyla yürüttüğü Daire Başkanlığı hizmetinde öğrenci, üniversite yönetimi ve değişik birimlerden gelen talepler en iyi şekilde yerine getirilmiştir. 90.000 örgün öğrenciyi ilgilendiren birimin başkanı olarak görev yapan müvekkil hakkında bugüne kadar hiçbir şikayet olmamıştır. Müvekkilimize Sayın Rektör göreve başlayana kadar verilmiş bir disiplin cezası bulunmamaktadır. Yaptığı tüm işleri tamamen hukuka uygun ve kamu yararı gözeterek sürdürdüğüne Sayıştay denetim raporları ve iç denetimin yaptığı denetimler tanıktır. Üniversitenin yurt, yemek, spor ve sağlık işlerini çok zorlu şartlarda çalıştıkları pandemi dönemi dahil olmak üzere, başarıyla ve sorunsuz olarak yürütmüştür. Müvekkilimizin başarılı yöneticiliği nedeniyle Üniversite Yönetimi ve Rektörlük tarafından başarıları takdir edilmiştir. Müvekkilimizin olağanüstü gayret ve çalışması nedeniyle Rektörlük tarafından "Mükemmel Performans Belgesi " verilmiştir.
Ziyaret sırasında hakaret etti..
‘’İstanbul Üniversitesi Rektörü Osman Bülent Zülfikar’ın görevine atanmasından itibaren müvekkilimize karşı bir tavır almış, kamu yöneticiliğinin gerektirdiği adalet ve saygınlığa aykırı bir tarzda rencide edici bir tutum sergilemiştir. Birlikte çalıştığı personelin görev yerinin değiştirilmesi gibi yöntemlerle ve aracıların telkinleriyle müvekkili görevinden istifa ettirmek için çaba göstermiştir. Bu çerçevede başkanlığa yaptığı ziyarette şahsen hakaret etmiş, personele çeşitli suçlamalar yöneltmiştir. Aynı şekilde davalı idare tarafından işlemine dayanak oluşturabilmek için ardı ardına disiplin soruşturmaları açtırmış ve bunlardan biri de dava konusu edilen "aylıktan kesme" ve "göreve son verme" disiplin cezasıdır’’ ifadelerine yer verildi.
Görevden alma hukuka aykırı
27 Mart 2025 tarihinde görevine son verilen İstanbul Üniversitesi Personel Daire Başkanlığı’na itiraz etti. İtiraz dilekçesinde, ‘’Disiplin cezasını gerektiren fiil veya hâllerin işlendiği tarihten itibaren nihayet iki yıl içinde disiplin cezası verilmediği takdirde ceza verme yetkisi zamanaşımına uğrar. Amir hükmü gereğince 24/2/2023 tarihli işlemde 2 yıldan fazla süre geçtiği için ceza verme yetkisi zaman aşımına uğramış olup verilen ceza aleni olarak hukuka aykırıdır. Disiplin kurulu ve yüksek disiplin kurulunun ayrı bir ceza tayinine yetkisi yoktur, cezayı kabul veya reddeder. Ret halinde atamaya yetkili amirler 15 gün içinde başka bir disiplin cezası vermekte serbesttirler. Özel kanunların disiplin cezası vermeye yetkili amir ve kurullarla ilgili hükümleri saklıdır’’ ifadelerine yer verildi…