Türkiye’nin Dış ticaretinde yükseliş rüzgârı

Türkiye’nin dış ticaret verileri Temmuz ayında dikkat çekici bir tablo ortaya koydu.

Türkiye’nin Dış ticaretinde yükseliş rüzgârı

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) ve Ticaret Bakanlığı’nın açıkladığı rakamlara göre, ihracat bir önceki yılın aynı ayına kıyasla yüzde 11 oranında artışla 24,94 milyar dolar seviyesine ulaşırken, ithalat ise yüzde 5,4’lük yükselişle 31,38 milyar dolar olarak gerçekleşti.

Bu gelişmeler sonucunda dış ticaret açığı geçen yılın Temmuz ayına göre yüzde 11,8 azalış göstererek 7 milyar 305 milyon dolardan, 6 milyar 444 milyon dolara geriledi.

Bu tablo, Türkiye ekonomisi açısından hem olumlu hem de dikkatle izlenmesi gereken gelişmelere işaret ediyor.

Çünkü ihracatta yaşanan güçlü artış, dış ticaret dengesine olumlu katkı yaparken; ithalatta süren artış eğilimi, açık üzerinde baskı yaratmaya devam ediyor.

İhracatta rekor artış, açık daralıyor

İhracatta Güçlü Yükseliş

Temmuz ayında ihracatın 25 milyar dolara yaklaşması, son dönemde Türkiye’nin dış satım gücündeki ivmenin sürdüğünü gösterdi.

Özellikle otomotiv, kimya, tekstil ve hazır giyim gibi sektörlerde sağlanan artışlar toplam ihracat rakamlarını yukarı taşıdı.

Ayrıca küresel pazarlarda Türkiye’nin rekabet gücünü artırmaya yönelik atılan adımlar, üretim kapasitesindeki gelişmeler ve lojistik alanında yapılan yatırımlar da bu artışı destekleyen faktörler arasında yer aldı.

Öte yandan, Türkiye’nin en büyük ticaret partneri olan Avrupa Birliği ülkelerine yapılan ihracatta yaşanan artış, toplam performansa önemli katkı sağladı.

Almanya, İtalya, İspanya ve Fransa gibi pazarlara yönelik dış satımda çift haneli oranlarda artış görülmesi, Avrupa ekonomilerindeki toparlanmanın Türkiye ihracatına yansımasını ortaya koydu.

İhracatta rekor artış, açık daralıyor

İthalattaki Artışın Detayları

İthalat ise Temmuz ayında bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 5,4 artış göstererek 31,38 milyar dolara ulaştı.

Bu artışın en önemli nedenlerinden biri, enerji fiyatlarındaki dalgalanma ve hammadde ihtiyacının devam etmesi oldu.

Türkiye’nin üretim yapısı gereği ara malı ve enerji ithalatına bağımlılığı, dış ticaret açığı üzerinde belirleyici bir etken olmayı sürdürüyor.

Enerji kaleminde yaşanan yükseliş, ithalatı artırırken; sermaye malı ve yatırım mallarındaki artış ise üretim kapasitesini genişletmeye yönelik yatırımların sürdüğünü gösteriyor. Dolayısıyla ithalatın bir kısmının büyümeyi destekleyici yönü bulunuyor.

İhracatta rekor artış, açık daralıyor

Dış Ticaret Açığında Azalış

Dış ticaret açığının bir yıl öncesine göre yaklaşık 861 milyon dolar azalması, ekonominin dış ticaret dengesi açısından olumlu bir sinyal verdi.

2023 yılı Temmuz ayında 7,3 milyar dolar seviyesinde olan açık, 2024 Temmuz ayında 6,4 milyar dolara geriledi. Bu gelişmede ihracattaki yüksek artışın etkisi açıkça görülüyor.

Dış ticaret açığındaki bu düşüş, cari işlemler dengesine de olumlu yansıyacak bir gelişme olarak değerlendiriliyor.

Cari açık, Türkiye ekonomisinin kronik sorunlarından biri olduğu için, ihracatın artış göstermesi ve ithalat artışının sınırlı kalması, ekonomik dengelenme sürecini destekleyen bir unsur oldu.

İhracatta rekor artış, açık daralıyor

Küresel Konjonktürün Etkileri

Türkiye’nin dış ticaret performansını yalnızca iç dinamiklerle açıklamak mümkün değil. Küresel ekonomik koşullar da bu tabloyu şekillendiriyor.

Dünya genelinde enflasyon baskıları ve faiz artışları, ticaret hacmini daraltıcı bir etki yaratsa da, Türkiye’nin bölgesel pazarlardaki konumu ihracata avantaj sağladı.

Özellikle Orta Doğu, Kuzey Afrika ve Asya ülkelerine yönelik artan ihracat, küresel konjonktürdeki zorluklara rağmen büyümeyi destekledi.

Ayrıca, döviz kurlarındaki dalgalanma da ihracatçıların rekabet gücünü etkileyen unsurlardan biri oldu. Türk Lirası’nın değer kaybı, ihracatçıların ürünlerini uluslararası pazarlarda daha uygun fiyatlarla sunmasına imkân tanırken, ithalat maliyetlerini artırıcı bir etki yarattı.

İhracatta rekor artış, açık daralıyor

Sektörel Bazda Gelişmeler

Otomotiv sektörü, Türkiye’nin ihracatında liderliğini korumaya devam etti. Avrupa pazarında talebin artması, otomotiv ihracatına güçlü katkı sağladı.

Kimya ve plastik ürünleri sektörü, son dönemde artan üretim kapasitesi ve yeni pazarlara açılma stratejileri sayesinde ihracatta öne çıkan alanlardan biri oldu.

Hazır giyim ve tekstil sektörü, küresel rekabetin yoğun olduğu bir dönemde dahi güçlü performans sergileyerek ihracata katkı sağladı.

Elektronik ve makine sektörü ise teknoloji yatırımlarıyla ihracatta payını artırmaya başladı. İthalatta ise özellikle enerji, mineral yakıtlar ve ara malları başı çekti. Türkiye’nin üretim ve sanayi kapasitesini sürdürmesi açısından bu ürünlere olan talep devam ediyor.

Ekonomi Politikalarıyla Bağlantı

Hükümetin son dönemde açıkladığı ihracatı destekleyici programlar, finansman imkanları ve Eximbank kredileri, ihracatçıların daha güçlü bir şekilde faaliyet göstermesine katkı sağladı.

Ayrıca lojistik altyapıya yapılan yatırımlar, Türkiye’nin tedarik zincirlerinde öne çıkmasını kolaylaştırdı. İthalat tarafında ise, enerji bağımlılığını azaltmak amacıyla yenilenebilir enerji yatırımları ve yerli üretimi artırmaya yönelik teşvikler, orta ve uzun vadede dış ticaret açığını azaltmayı hedefliyor.

Uzmanların Değerlendirmeleri

Ekonomistler, Temmuz ayında açıklanan dış ticaret rakamlarını genel olarak olumlu buluyor. İhracatta yaşanan çift haneli artışın, yılın geri kalanında da devam etmesi halinde dış ticaret açığında kalıcı bir iyileşme görülebileceği ifade ediliyor.

Ancak ithalatın özellikle enerji fiyatlarına bağlı seyrinin, açığın seyrini belirleyeceği vurgulanıyor. Bunun yanı sıra, küresel ekonomideki belirsizliklerin sürmesi ve risklerin artması, ihracat üzerinde risk unsuru olmaya devam ediyor.

Temmuz ayı dış ticaret verileri, Türkiye ekonomisinin ihracat odaklı büyüme stratejisinde olumlu gelişmeler kaydedildiğini gösteriyor.

İhracattaki yüzde 11’lik artış, dış ticaret açığını daraltıcı etki yaparken; ithalattaki sınırlı artış, açığın daha fazla büyümesini engelledi.

6,4 milyar dolarlık dış ticaret açığı, halen yüksek bir rakam olsa da geçen yıla göre yaşanan düşüş, ekonomide dengelenme sürecinin işaretlerinden biri olarak değerlendirilebilir.

Önümüzdeki dönemde enerji fiyatlarının seyri, küresel ticaret ortamı ve iç talep gelişmeleri, dış ticaret dengesinin nasıl şekilleneceğini belirleyecek.

Türkiye, ihracatını artırmaya yönelik politikaları ve ithalat bağımlılığını azaltacak yatırımları sürdürdüğü takdirde, dış ticaret açığının orta vadede daha da gerilemesi bekleniyor.

Türkiye’nin dış ticaret istatistikleri 2025 yılı Temmuz ayına ilişkin önemli ipuçları sundu. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) ile Ticaret Bakanlığı’nın iş birliğiyle, genel ticaret sistemi kapsamında hazırlanan geçici verilere göre, Temmuz ayında ihracat ve ithalat artış eğilimini sürdürdü.

Ancak ihracatın ithalatı karşılama oranında dikkat çekici bir iyileşme yaşandı. 2024 yılı Temmuz ayında yüzde 75,5 seviyesinde bulunan ihracatın ithalatı karşılama oranı, 2025’in aynı ayında yüzde 79,5’e yükseldi. Bu gelişme, dış ticaret açığının sınırlı ölçüde azalmasına da katkı sağladı.

Temmuz Ayı Dış Ticaret Dengesi

2025 yılı Temmuz ayında ihracat, geçen yılın aynı ayına kıyasla yüzde 11 artarak 24 milyar 938 milyon dolara ulaştı.

İthalat ise daha sınırlı bir artış göstererek yüzde 5,4 oranında yükseldi ve 31 milyar 383 milyon dolar olarak gerçekleşti.

Böylece ihracatın ithalatı karşılama oranındaki iyileşme, dış ticaret açığının görece daralmasına neden oldu.

Aylık veriler ışığında, Türkiye ekonomisinin ihracat odaklı büyüme stratejisinde olumlu bir tablo ortaya çıkarken, ithalattaki artış hızının görece yavaşlaması dikkat çekti.

Ocak-Temmuz Dönemi Sonuçları

Yılın ilk yedi aylık dönemine bakıldığında ise dış ticaret açığının genişlediği görülüyor. 2025 Ocak-Temmuz döneminde ihracat, geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 5,1 artışla 156 milyar 317 milyon dolara yükseldi.

Ancak ithalat, daha yüksek bir artış oranıyla yüzde 6,9 yükseldi ve 212 milyar 220 milyon dolar seviyesine çıktı.

Böylece dış ticaret açığı, 2024 yılının Ocak-Temmuz dönemindeki 49 milyar 809 milyon dolardan yüzde 12,2 artarak 55 milyar 903 milyon dolara ulaştı. Bu dönemde ihracatın ithalatı karşılama oranı 2024’te yüzde 74,9 iken, 2025’te yüzde 73,7’ye geriledi.

Enerji ve Altın Hariç Dış Ticaret

Enerji ürünleri ve parasal olmayan altın hariç dış ticaret verileri, Türkiye’nin üretim kapasitesini daha net biçimde ortaya koyuyor.

Temmuz ayında bu kalemler hariç ihracat yüzde 12,8 artarak 20 milyar 492 milyon dolardan 23 milyar 108 milyon dolara yükseldi. Aynı dönemde ithalat yüzde 7,7 artış göstererek 25 milyar 289 milyon dolara çıktı.

Bu veriler ışığında enerji ve altın hariç dış ticaret açığı 2 milyar 181 milyon dolar oldu. Toplam dış ticaret hacmi ise yüzde 10,1 artarak 48 milyar 397 milyon dolara ulaştı.

Dikkat çekici bir nokta ise enerji ve altın hariç ihracatın ithalatı karşılama oranının yüzde 91,4 gibi oldukça yüksek bir seviyeye çıkması oldu.

İhracatın Sektörel Dağılımı

Ekonomik faaliyetlere göre ihracat verilerine bakıldığında, Türkiye’nin üretim gücünün büyük ölçüde imalat sanayiinde yoğunlaştığı görülüyor.

2025 yılı Temmuz ayında imalat sanayinin toplam ihracattaki payı yüzde 95,5 olarak gerçekleşti. Tarım, ormancılık ve balıkçılık sektörünün payı yüzde 2,2 olurken, madencilik ve taş ocakçılığı sektörünün payı yüzde 1,6’da kaldı.

Ocak-Temmuz dönemi dikkate alındığında ise imalat sanayinin ihracattaki payı yüzde 94,4, tarımın payı yüzde 3,4, madenciliğin payı ise yüzde 1,6 oldu.

Bu tablo, Türkiye’nin ihracatında katma değer yaratan sanayi üretiminin ağırlığını koruduğunu gösteriyor.

İthalatın Yapısı

Geniş ekonomik gruplar sınıflamasına göre, Temmuz ayında ithalatın yüzde 65,2’si ara mallarından oluştu.

Sermaye mallarının ithalattaki payı yüzde 17,2, tüketim mallarının payı ise yüzde 17,0 olarak kaydedildi. Ocak-Temmuz döneminde ise ara mallarının ithalattaki payı yüzde 69’a yükselirken, sermaye malları yüzde 14,4, tüketim malları ise yüzde 16,4’lük bir oran oluşturdu.

Ara malı ithalatının yüksekliği, Türkiye’nin üretim süreçlerinde dışa bağımlılığının sürdüğünü işaret ediyor.

Ülkelere Göre Dış Ticaret

Türkiye’nin dış ticaretinde en önemli partnerler sıralamasında Almanya ihracatta öne çıkarken, Çin ithalatta başı çekti.

İhracat: 2025 yılı Temmuz ayında Almanya’ya yapılan ihracat 1 milyar 970 milyon dolar oldu. Almanya’yı 1 milyar 696 milyon dolar ile Birleşik Krallık, 1 milyar 570 milyon dolar ile ABD, 1 milyar 504 milyon dolar ile Birleşik Arap Emirlikleri ve 1 milyar 100 milyon dolar ile İtalya takip etti. Bu beş ülkeye yapılan ihracat, toplam ihracatın yüzde 31,4’ünü oluşturdu.

Ocak-Temmuz döneminde de Almanya ilk sırada yer aldı. Almanya’ya yapılan ihracat 12 milyar 880 milyon dolar olurken, Birleşik Krallık 9 milyar 856 milyon dolar, ABD 9 milyar 407 milyon dolar, İtalya 7 milyar 754 milyon dolar ve Irak 6 milyar 602 milyon dolar ile öne çıktı. İlk beş ülkenin toplam ihracattaki payı yüzde 29,7 oldu.

İthalat: Temmuz ayında Çin’den yapılan ithalat 4 milyar 638 milyon dolar ile ilk sırada yer aldı. Çin’i 3 milyar 561 milyon dolar ile Rusya Federasyonu, 3 milyar 6 milyon dolar ile Almanya, 1 milyar 736 milyon dolar ile ABD ve 1 milyar 545 milyon dolar ile İtalya takip etti. Bu ülkelerden yapılan ithalat, toplam ithalatın yüzde 46,2’sine denk geldi.

Ocak-Temmuz döneminde ise Çin’den yapılan ithalat 28 milyar 594 milyon dolar ile zirvede yer aldı. Rusya Federasyonu 25 milyar 267 milyon dolar, Almanya 17 milyar 647 milyon dolar, ABD 9 milyar 995 milyon dolar ve İtalya 9 milyar 529 milyon dolar ile sıralandı. İlk beş ülkenin toplam ithalattaki payı yüzde 42,9 olarak kaydedildi.

Mevsim ve Takvim Etkilerinden Arındırılmış Veriler

Mevsim ve takvim etkilerinden arındırılmış seriye göre, 2025 yılı Temmuz ayında ihracat bir önceki aya göre yüzde 8,5 artarken, ithalat yüzde 5,8 oranında azaldı.

Takvim etkilerinden arındırılmış verilere bakıldığında ise, 2025 Temmuz ayında ihracat geçen yılın aynı ayına göre yüzde 11,2 artarken, ithalat yüzde 5,4 yükseldi.

Teknoloji Yoğunluğuna Göre Dış Ticaret

İmalat sanayi ürünlerinin toplam ihracattaki payı Temmuz ayında yüzde 95,5 olarak kaydedildi. Yüksek teknoloji ürünlerinin bu ihracat içindeki oranı yüzde 4,2 oldu.

Ocak-Temmuz döneminde ise yüksek teknoloji ürünlerinin ihracattaki payı yüzde 3,7 seviyesinde gerçekleşti.

İthalatta ise yüksek teknoloji ürünlerinin payı Temmuz ayında yüzde 12,7 olurken, Ocak-Temmuz döneminde yüzde 11,1 olarak belirlendi.

Bu veriler, Türkiye’nin ihracatta yüksek teknolojiye dayalı ürünlerde hala istenilen seviyeye ulaşamadığını, buna karşılık ithalat tarafında yüksek teknolojiye bağımlılığın devam ettiğini ortaya koydu.

Özel Ticaret Sistemi Sonuçları

Genel ticaret sistemi dışında, özel ticaret sistemine göre açıklanan verilere bakıldığında da benzer bir tablo görüldü.

Temmuz ayında ihracat yüzde 11,2 artarak 22 milyar 649 milyon dolara, ithalat ise yüzde 8,3 artarak 29 milyar 391 milyon dolara yükseldi.

Böylece dış ticaret açığı yüzde 0,4 azalarak 6 milyar 741 milyon dolara geriledi. İhracatın ithalatı karşılama oranı 2024 Temmuz ayında yüzde 75,1 iken, 2025 Temmuz ayında yüzde 77,1’e çıktı.

Ocak-Temmuz döneminde özel ticaret sistemine göre ihracat yüzde 5,5 artarak 141 milyar 981 milyon dolar, ithalat ise yüzde 7,4 artışla 198 milyar 159 milyon dolar oldu.

Bu dönemde dış ticaret açığı 56 milyar 177 milyon dolara çıkarken, ihracatın ithalatı karşılama oranı yüzde 71,7’ye geriledi.