Dolar yükseliyor, enflasyon duruyor

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) tarafından açıklanan Ağustos ayı Piyasa Katılımcıları Anketi, hem enflasyon hem de döviz kuru beklentilerinde artış olduğunu gözler önüne serdi.

Dolar yükseliyor, enflasyon duruyor

Ankete katılan yatırımcılar, yıl sonu enflasyon tahminlerinde ve 2025 sonu dolar/TL beklentilerinde bir önceki aya göre yükseliş öngörüyor.

Bu durum, piyasaların ekonomik göstergeler ve para politikası kararlarına yönelik beklentilerinde değişim yaşandığını ortaya koyuyor.

Anket sonuçlarına göre, yıl sonu TÜFE (Tüketici Fiyat Endeksi) beklentisi önceki anket dönemine kıyasla hafif de olsa yükseldi.

Temmuz ayında yüzde 29,66 olarak belirlenen yıl sonu enflasyon tahmini, Ağustos ayında yüzde 29,69’a çıktı.

Bu artış, nominal olarak küçük görünse de, piyasa katılımcılarının fiyat artışları konusunda temkinli bir duruş sergilediğini gösteriyor.

Özellikle enerji ve gıda fiyatlarındaki oynaklık, enflasyon beklentilerinin yukarı yönlü revize edilmesinde etkili oldu.

Uzmanlar, Türkiye ekonomisinde yüksek enflasyonun temel nedenleri arasında küresel enerji fiyatları, döviz kurundaki hareketlilik ve iç talep koşullarını gösteriyor.

Özellikle döviz kurlarındaki artış, ithal malların maliyetini yükselterek fiyatlara yansıyor. Bu da tüketici fiyatlarının genel seviyesinin yükselmesine katkı sağlıyor.

Merkez Bankası’nın politika faizleri ve para politikası duruşu, enflasyon beklentilerinin şekillenmesinde kritik bir görev alır.

Piyasa katılımcıları, Merkez Bankası’nın likidite yönetimi, rezerv politikası ve faiz kararlarını yakından takip ederek, enflasyon tahminlerini buna göre güncelliyor.

Anket sonuçları, piyasanın Merkez Bankası’nın kısa vadeli faiz politikasındaki etkilerini tam olarak fiyatlamadığını, ancak orta ve uzun vadede fiyat istikrarına dair endişelerinin sürdüğünü gösteriyor.

Döviz tırmanıyor, enflasyon sabit

Dolar/TL Beklentileri Yükseldi

Enflasyon beklentilerinin yanı sıra, döviz kuru tahminleri de Ağustos ayında yükseliş gösterdi. 2025 sonu için dolar/TL beklentisi, Temmuz ayında 43,72 TL seviyesindeyken, Ağustos ayında 43,96 TL’ye çıktı.

Bu artış, yatırımcıların Türk Lirası’ndaki değer kaybı riskine karşı temkinli bir yaklaşım sergilediğini ortaya koyuyor.

Döviz kuru beklentilerindeki yükseliş, özellikle yabancı yatırımcıların ve kurumların TL varlıklarını değerlendirirken dikkate aldığı bir gösterge.

TL’deki değer kaybı, ithalat maliyetlerini artırarak hem şirket bilançolarını hem de tüketici fiyatlarını etkiliyor. Bu nedenle dolar/TL beklentilerindeki küçük değişim bile piyasalar için önemli bir sinyal oluşturuyor.

Ekonomistler, döviz kuru beklentilerindeki artışın birden fazla faktörden kaynaklandığını belirtiyor. Bunlar arasında küresel faiz oranlarındaki değişim, yabancı yatırımcıların portföy tercihleri ve Türkiye’nin cari açık durumu öne çıkıyor.

Ayrıca, siyasi ve ekonomik belirsizlikler, döviz piyasasındaki volatiliteyi artırarak uzun vadeli beklentilerin yükselmesine yol açabiliyor.

Döviz tırmanıyor, enflasyon sabit

Piyasa Katılımcılarının Tutumu

Merkez Bankası’nın anketi, piyasadaki genel eğilimleri ve katılımcıların ekonomik göstergelere bakış açılarını detaylı olarak yansıtıyor.

Katılımcıların yıl sonu enflasyon ve dolar/TL beklentilerindeki artış, yatırımcıların temkinli davranmayı sürdürdüğünü gösteriyor.

Bu durum, piyasaların kısa vadeli iyimserlikten ziyade orta ve uzun vadeli riskleri daha fazla önemsediğini ortaya koyuyor.

Katılımcıların tahminlerindeki yükseliş, aynı zamanda Merkez Bankası’nın para politikası duruşunun piyasalar üzerindeki etkisini de yansıtıyor.

Piyasa oyuncuları, olası faiz değişikliklerini, rezerv politikalarını ve likidite yönetimini değerlendirerek geleceğe yönelik tahminlerde bulunuyor.

Bu nedenle, anket sonuçları sadece istatistiksel bir veri değil, aynı zamanda piyasanın duyarlılığını ölçen bir gösterge niteliği taşıyor.

Döviz tırmanıyor, enflasyon sabit

Ekonomik ve Sosyal Etkiler

Enflasyon ve döviz kuru beklentilerindeki yükselişin ekonomik etkileri, farklı alanlarda hissediliyor. Öncelikle tüketici cephesinde, fiyat artışları günlük harcamaları etkiliyor ve yaşam maliyetini yükseltiyor. Gıda, enerji ve temel ihtiyaç maddelerindeki fiyat artışları, hane halkının bütçesini doğrudan etkiliyor.

Şirketler açısından ise yükselen enflasyon ve döviz kuru, maliyet yönetimini zorlaştırıyor. İthal girdi kullanan firmalar, döviz kurundaki artış nedeniyle maliyetlerini yükseltmek zorunda kalıyor.

Bu durum, fiyatlama stratejilerini ve kâr marjlarını etkileyerek, ekonomik istikrar açısından risk oluşturuyor.

Ayrıca, finansal piyasalarda dalgalanma, yatırımcı güvenini etkileyerek portföy tercihlerine yansıyor. Döviz kuru ve enflasyon beklentilerindeki yükseliş, tasarruf sahiplerinin TL’den kaçınmasına ve döviz talebinin artmasına neden olabiliyor. Bu da piyasadaki döviz likiditesini etkileyerek TL’nin değer kaybını hızlandırabilir.

Merkez Bankası’nın Ağustos ayı Piyasa Katılımcıları Anketi, Türkiye ekonomisinin mevcut durumuna dair önemli sinyaller veriyor.

Ankette görülen artışlar, hem yıl sonu enflasyon hem de 2025 sonu dolar/TL beklentilerinde temkinli bir yükseliş olduğunu ortaya koyuyor.

Piyasa katılımcıları, kısa vadede dalgalanmalardan ziyade orta ve uzun vadeli riskleri dikkate alıyor. Bu nedenle, Merkez Bankası’nın para politikası ve ekonomik kararlarındaki değişiklikler, piyasa beklentilerinin şekillenmesinde kritik görev alıyor.

Anket sonuçları Türkiye ekonomisindeki fiyat istikrarı ve döviz kuru risklerinin hâlâ ciddi olduğunu gösteriyor.

Enflasyon ve dolar/TL beklentilerindeki yükseliş, yatırımcıların temkinli yaklaşımını sürdürdüğünü ve ekonomik göstergelerdeki değişimlere karşı hassasiyetlerini ortaya koyuyor.

Bu gelişmeler, hem bireysel hem kurumsal yatırımcılar için dikkatle takip edilmesi gereken önemli göstergeler arasında yer alıyor.

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), finansal piyasaların nabzını ölçmek amacıyla düzenli olarak gerçekleştirdiği “Piyasa Katılımcıları Anketi”nin ağustos ayı sonuçlarını açıkladı.

Bu anket, ekonominin mevcut durumu ve geleceğe yönelik beklentiler hakkında önemli bilgiler sunması açısından hem yatırımcılar hem de politika yapıcılar için büyük önem taşıyor.

Ağustos ayı anketine göre, yıl sonu tüketici enflasyonu (TÜFE) beklentisi önceki anket dönemine göre çok sınırlı bir artış göstererek yüzde 29,66’dan yüzde 29,69’a yükseldi.

Bu sınırlı artış, piyasa katılımcılarının kısa vadeli enflasyon beklentilerinde genel olarak istikrarlı bir tablo öngördüğünü gösteriyor.

Enflasyonun, özellikle gıda ve enerji fiyatlarındaki dalgalanmalara bağlı olarak yüksek seyretmeye devam etmesi bekleniyor.

Daha uzun vadeli beklentilerde ise düşüş eğilimi gözlemleniyor. Katılımcıların 12 ay sonrası TÜFE beklentisi, bir önceki anket döneminde yüzde 23,39 iken bu dönemde yüzde 22,84’e geriledi. 24 ay sonrası enflasyon beklentisi de benzer bir trend izleyerek, yüzde 17,08’den yüzde 16,92’ye indi.

Bu veriler, piyasa katılımcılarının orta vadede enflasyonun kademeli olarak düşeceğine dair bir iyimserlik taşıdığını ortaya koyuyor.

Orta vadede fiyat istikrarının sağlanabileceğine dair bu öngörüler, TCMB’nin para politikası stratejilerinde alacağı aksiyonlar açısından kritik bir referans niteliği taşıyor.

Döviz kuru tarafında ise yükseliş eğilimi dikkat çekiyor. Katılımcıların yıl sonu için dolar/TL beklentisi, bir önceki anket döneminde 43,72 TL iken bu dönemde 43,96 TL’ye yükseldi.

Bu artış, piyasanın TL’deki değer kaybı endişelerini koruduğunu ve doların yıl sonuna kadar TL karşısında bir miktar güçlenebileceğini düşündüğünü gösteriyor.

Daha uzun vadeli döviz kuru beklentilerinde de yükseliş gözlemleniyor. 12 ay sonrası dolar/TL beklentisi, önceki anket döneminde 47,70 TL iken bu dönemde 48,36 TL’ye çıktı.

Bu artış, piyasanın orta vadede döviz kuru volatilitesinin devam edeceği ve döviz talebinde sınırlı bir baskı olabileceği yönündeki öngörüsünü yansıtıyor.

TCMB Piyasa Katılımcıları Anketi, her ay düzenli olarak yapılıyor ve katılımcı profili oldukça geniş. Bu kapsamda, anket, finansal sektör ve reel sektörden toplam 72 katılımcıyla gerçekleştiriliyor. Bunların 54’ü finansal sektörden, 18’i ise reel sektörden geliyor.

Finansal sektör katılımcıları, bankalar, yatırım kuruluşları ve fon yöneticileri gibi finansal araçlarla doğrudan ilgilenen kuruluşlardan oluşurken; reel sektör katılımcıları ise üretim, ticaret ve hizmet sektörlerinde faaliyet gösteren firmaları temsil ediyor.

Böylece, anket yalnızca finans piyasalarının değil, ekonominin gerçek üretim ve hizmet boyutunun da beklentilerini yansıtıyor.

Anket sonuçları, ekonomi yönetimi ve yatırımcılar için bir rehber niteliğinde. Özellikle enflasyon beklentilerinin kısa vadede sabit kalması, merkez bankasının mevcut para politikasının piyasa tarafından yakından takip edildiğini gösteriyor.

Bununla birlikte, orta ve uzun vadeli enflasyon beklentilerindeki düşüş, ekonomik aktörlerin enflasyonla mücadelede bazı iyileşmeler öngördüğünü ve fiyat istikrarına dair umutlarının devam ettiğini ortaya koyuyor.

Döviz kuru tarafındaki yükseliş ise TL’deki değer kaybı ve küresel ekonomik belirsizliklerin Türkiye piyasalarına yansıması olarak okunabilir.

Özellikle dolar/TL’nin yıl sonu beklentisinin yükselmesi, yatırımcıların kısa vadeli kur riskine karşı temkinli davrandığını gösteriyor.

Orta vadede döviz kuru beklentisinin daha yüksek olması, piyasaların döviz likiditesi ve dış ticaret dengesi konularında dikkatli olacağını işaret ediyor.

Anketin detaylarına bakıldığında, hem enflasyon hem de döviz kuru beklentilerinde piyasa katılımcılarının daha uzun vadede göreli bir iyimserlik taşıdığı görülüyor.

12 ve 24 ay sonrası enflasyon beklentilerinin düşüş eğiliminde olması, fiyat istikrarının kademeli olarak sağlanabileceğine dair bir göstergedir.

Aynı şekilde, döviz kuru beklentilerinin artması ise piyasanın orta vadede TL üzerindeki baskıların sürebileceğine işaret ediyor.

TCMB’nin bu anketleri, sadece mevcut ekonomik durumu ölçmekle kalmıyor, aynı zamanda politika yapıcılar için karar alma süreçlerinde önemli bir referans oluşturuyor.

Özellikle, para politikası ve döviz rezerv yönetimi açısından bu veriler, merkez bankasının faiz politikalarını ve döviz müdahale stratejilerini şekillendirmede kritik görev alıyor.

Ağustos 2025 Piyasa Katılımcıları Anketi, Türkiye ekonomisinin kısa vadeli ve orta vadeli beklentilerine dair önemli ipuçları sunuyor.

Kısa vadede enflasyon beklentilerinin sınırlı artışı, döviz kuru beklentilerindeki yükseliş ve orta vadede enflasyonun düşüş eğilimi, hem yatırımcılar hem de politika yapıcılar için yol gösterici veriler sağlıyor.

TCMB’nin düzenli olarak yayımladığı bu anketler, piyasa dinamiklerinin anlaşılmasında ve ekonomik öngörülerin doğru biçimde oluşturulmasında kritik bir araç olarak öne çıkıyor.

Ayrıca, piyasa katılımcıları arasında finansal ve reel sektör temsilcilerinin dengeli bir dağılımının sağlanması, anket sonuçlarının güvenilirliğini ve kapsayıcılığını artırıyor.

Bu durum, Türkiye ekonomisinin hem finansal hem de üretim-ticaret boyutlarının analiz edilmesine olanak tanıyor.

Dolayısıyla, anket sonuçları yalnızca rakamlarla sınırlı kalmıyor; aynı zamanda ekonomik beklentilerin ve piyasaların psikolojisinin anlaşılmasına da yardımcı oluyor.

Ağustos 2025 Piyasa Katılımcıları Anketi, Türkiye ekonomisinin enflasyon ve döviz kuru beklentileri açısından dengeli bir tablo sunarken, kısa vadede istikrar, orta vadede iyimserlik ve döviz kuru tarafında temkinli bir beklenti çizgisi ortaya koyuyor. Bu veriler, ekonomi yönetimi ve yatırımcılar için stratejik kararların alınmasında yol gösterici nitelikte.