Piyasalar ters köşe: Dolar yeniden kral
2025 yılı, küresel yatırımcılar açısından döviz piyasalarında oldukça hareketli bir dönemi işaret ediyor. Özellikle dolar, yatırımcıların radarında kritik bir görev alıyor.

Son dönemde, doların değerinin hangi yönde hareket edeceği konusu, hem kısa vadeli hem de uzun vadeli yatırım kararları açısından önemli bir tartışma başlığı haline geldi.
Bu süreçte öne çıkan “dolar karşıtı” pozisyonlar, yatırımcılar için dikkatle izlenmesi gereken fırsatlar arasında yer alıyor.
Doların olası düşüş patikasına girebileceği yönündeki değerlendirmeler, özellikle Avrupa ve Asya para birimlerinin performansıyla ilişkilendiriliyor.
Euro ve Japon yeni gibi majör dövizlerde gözlenen değer kaybı, yatırımcıların dolara olan talebini yeniden şekillendirebilir.
Özellikle euro, son aylarda ekonomik göstergelerdeki dalgalanmalar ve bölgesel belirsizlikler nedeniyle zayıf bir görünüm sergiledi.
Japon yeni ise global ekonomik dengelerdeki belirsizliklerden etkilenerek yatırımcıların güvenli liman olarak tercih ettiği dolar karşısında değer kaybı yaşadı.
Bu iki para birimindeki zayıflama, doların kısa vadede baskı altında kalabileceğine dair spekülasyonları artırıyor.
Öte yandan, ABD Merkez Bankası (Fed) yetkililerinin faiz politikalarına dair açıklamaları da piyasaları yakından etkiliyor.
Fed yetkilileri, faiz indirimlerinde temkinli olunması gerektiğini vurgulayan açıklamalarda bulundular. Bu yaklaşım, dolara olan talebin seyrini doğrudan etkileyebilecek kritik bir unsur olarak öne çıkıyor.
Faizlerin beklenenden daha uzun süre yüksek kalabileceği ihtimali, yatırımcıların dolar karşıtı pozisyonları gözden geçirmesine yol açıyor.
Çünkü yüksek faizler, genellikle bir para biriminin değerini destekleyen önemli bir faktör olarak kabul ediliyor.
Yatırımcılar için 2025 yılında öne çıkan stratejiler, doların olası düşüşünden kazanç sağlama üzerine odaklanıyor.
Yatırımcılar Şaşkın: Dolar Yeniden Güç Kazanıyor
Bu stratejiler arasında, dolara karşı pozisyon alan fonlar ve hedge işlemleri öne çıkıyor. Yatırımcılar, özellikle euro ve yen gibi majör dövizlerdeki oynaklıktan faydalanarak portföylerini çeşitlendirmeyi planlıyor.
Bunun yanı sıra, gelişmekte olan ülke para birimleri ve emtia bazlı yatırımlar da dolar karşıtı stratejiler kapsamında değerlendiriliyor.
Özellikle altın ve petrol gibi emtialar, dolara alternatif olarak güvenli liman niteliği taşıyor ve yatırımcıların dikkatini çekiyor.
Ancak, piyasaların belirsizliklerle dolu olduğunu unutmamak gerekiyor. Doların düşüş patikasına girip girmeyeceği konusunda kesin bir öngörüde bulunmak zor.
Küresel ekonomik göstergeler, ve merkez bankalarının politikaları, döviz piyasalarının yönünü belirleyen temel faktörler arasında yer alıyor.
Yatırımcılar, bu değişkenleri dikkatle izleyerek stratejilerini şekillendirmek zorunda. Dolayısıyla “dolar karşıtı” pozisyonlar cazip görünse de riskler göz ardı edilmemeli.
Euro ve Yen Geriledi, Dolar Sahneye Döndü
2025 yılında doların seyri, yatırımcılar için hem fırsat hem de risk barındırıyor. Euro ve yenin değer kaybı, Fed’in faiz politikalarındaki temkinli duruş ve küresel ekonomik belirsizlikler, dolara karşı pozisyonları yeniden gündeme taşıyor.
Yatırımcılar, döviz piyasasındaki bu dinamikleri değerlendirerek portföylerini çeşitlendirmeyi ve riskleri minimize etmeyi hedefliyor.
Dolar Düşecek Diyenler Zor Durumda
Doların düşüş patikasına girip girmeyeceği sorusu ise, piyasalardaki gelişmelere bağlı olarak cevaplanacak en kritik sorulardan biri olmaya devam ediyor.
2025 yılında yatırımcıların finansal piyasalarda en çok ilgilendiği stratejilerden biri olan “dolar aleyhine” pozisyonlar, son dönemde euro ve yenin değer kaybı ile birlikte yeniden sorgulanmaya başladı.
Bu gelişmelerin temelinde ise, ABD Merkez Bankası (Fed) yetkililerinin faiz indirimlerinde temkinli davranacaklarına dair verdikleri sinyaller yer alıyor.
Asya ve Avrupa piyasalarında işlem yapan yatırımcılar, bu ortamda doların performansını yakından izliyor.
Özellikle hedge fonları, yıl sonuna kadar doların toparlanmaya devam edeceği beklentisiyle opsiyon pozisyonlarını artırıyor. Bu durum, doların kısa vadeli yükseliş potansiyelinin piyasada daha fazla dikkate alındığını gösteriyor.
ABD hükümetinin olası kapanması riskleri ise doların değerini destekleyen bir başka unsur olarak öne çıkıyor.
Rezerv para birimi konumundaki dolar, bu gelişmelerle birlikte yaklaşık iki ayın en yüksek seviyelerine ulaştı.
Piyasa oyuncuları, dolardaki toparlanmanın yalnızca geçici olmayabileceği yönünde görüşler sunuyor. Asya ve Avrupa’daki traderlar, dolardaki bu hareketi değerlendirmek için özellikle opsiyon piyasasında aktif pozisyonlar alıyor.
Öte yandan, doların düşeceğini öngören büyük finans kuruluşları da mevcut. Goldman Sachs Group Inc., JPMorgan Chase & Co. ve Morgan Stanley gibi dev bankalar, doların gelecekteki seyrine ilişkin analizlerini yatırımcılarla paylaşıyor. Ancak bazı yatırımcılar ve portföy yöneticileri, kendi öngörülerini revize etmeye başladı.
Columbia Threadneedle’da görev yapan Ed Al-Hussainy, daha önce doların değer kaybedeceği yönünde pozisyon almışken, son dönemde fikir değiştirerek dolar konusunda daha iyimser bir tablo çiziyor.
Al-Hussainy, özellikle 2024 yılının sonunda ABD seçimleri sonrası görülen “Trump trade” dönemi sırasında doların yükselişine rağmen kısa pozisyon aldığını belirtiyor.
Al-Hussainy, yaptığı açıklamada, “Dolar konusunda artık çok daha olumlu bir görüşe sahibiz” dedi ve ekledi: “Piyasalar, oldukça agresif bir şekilde faiz indirimlerini fiyatlamış durumda. Ancak işgücü piyasasında ciddi bir sıkıntı yaşanmadan bu kadar büyük indirimleri gerçekleştirmek oldukça zor olacak.”
Opsiyon yatırımcıları şu anda doların değer kaybına karşı korunmak için, değer kazanma riskine karşı korunmaya kıyasla daha fazla prim ödüyor.
Bu durum, yatırımcıların dolar konusundaki iyimserliğinin artığını ve nisan ayından bu yana en yüksek seviyeye ulaştığını ortaya koyuyor.
Euro ve yenin değer kaybı ise “dolar ayıları” için olumsuz bir gelişme olarak öne çıkıyor. Depository Trust & Clearing Corp. verilerine göre, bu hafta boyunca doların yükselmesine yönelik talep, düşüş yönlü talebi her gün geçti.
MLIV Stratejisti Garfield Reynolds, “Euro ve yen, özellikle kendi ekonomilerindeki siyasi sorunların ön plana çıkmasıyla hafta başında değer kaybetti. Bu durum, doların direnç kazanmasını isteyen yatırımcılar açısından olumlu, ‘dolar ayıları’ açısından ise yeni bir darbe anlamına geliyor” dedi.
Doların güçlenmesiyle birlikte, şimdi yatırımcıların dikkatinin altın piyasasına kaydığı görülüyor. Reynolds, altının Gazze barış anlaşmasının etkisini yitirmesi ve sonrasında istikrarlı bir seyir izlemesiyle birlikte gerileme riskiyle karşı karşıya olduğunu belirtiyor.
Yılın başında “Amerika’yı sat” stratejisi kapsamında dolarda düşüş olacağına dair pozisyonlara ciddi miktarda yatırım yapıldığını hatırlatan Reynolds, “Eğer piyasada durum böyle devam ederse, dolarda düşüş bekleyenlerin daha da sıkışması muhtemel” yorumunu yapıyor.
2025 yılında yatırımcıların “dolar aleyhine” pozisyonları, euro ve yenin zayıflığı ile Fed’in faiz politikalarına ilişkin mesajlarının etkisiyle yeniden değerlendiriliyor.
Dolar, hükümet kapanması riskleri ve küresel piyasalardaki toparlanma beklentileriyle iki ayın zirvesine yükselirken, yatırımcıların risk iştahı ve opsiyon piyasalarındaki hareketlilik dikkatle izleniyor.
Bu tablo, yılın geri kalanında doların performansının yatırımcılar için belirleyici olacağını ve altın gibi diğer güvenli liman varlıklarının da bu süreçten etkilenebileceğini gösteriyor.