Elektronik para hattında kara para operasyonu
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen kapsamlı bir soruşturma çerçevesinde, elektronik para ve ödeme hizmetleri alanında faaliyet gösteren VEPARA Elektronik Para ve Ödeme Hizmetleri AŞ hakkında ciddi iddialar gündeme geldi.
Başsavcılık, şirketin ve bazı üst düzey yetkililerinin, suçtan elde edilen malvarlığı değerlerini aklama faaliyetlerine karıştığı şüphesiyle resen soruşturma başlattı.

Dijital Para Altyapısında Kara Para İddiası
Soruşturmanın merkezinde, özellikle yasa dışı bahis ile yasa dışı forex işlemleri ve dolandırıcılık faaliyetlerinden elde edilen gelirlerin finansal sistem içerisine sokularak meşrulaştırılmaya çalışıldığı iddiaları yer alıyor.

Yasa Dışı Bahis Gelirleri Elektronik Sistemlerle Aklanmaya mı Çalışıldı?
Yürütülen soruşturma kapsamında savcılık tarafından toplam 31 şüpheli hakkında gözaltı kararı verildi. Bu karar doğrultusunda, emniyet güçleri tarafından eş zamanlı olarak 6 farklı ilde operasyon düzenlendi.

Yazılımcılardan Finansal Ağlara: Örgütsel Yapının Şifresi
Operasyonlar sonucunda 28 şüpheli gözaltına alınırken, haklarında gözaltı kararı bulunan 3 şüphelinin yurt dışında olduğu tespit edildi.

MASAK ve Merkez Bankası Raporları Soruşturmayı Derinleştirdi
Yurt dışında bulunan şüphelilerle ilgili adli sürecin, uluslararası adli iş birliği mekanizmaları çerçevesinde yürütüleceği öğrenildi.
Elektronik Para Üzerinden Para Nakline Aracılık İddiası
Soruşturma dosyasında yer alan bilgilere göre, VEPARA Elektronik Para ve Ödeme Hizmetleri AŞ’nin altyapısının, suç gelirlerinin transferinde ve dolaşıma sokulmasında aktif şekilde kullanıldığı değerlendiriliyor.
Teknik Kadro Suç Zincirinin Neresinde?
Savcılık, şirket bünyesindeki bazı yöneticilerin ve çalışanların, bu yasa dışı faaliyetlerden haberdar oldukları ve sürece bilinçli şekilde dahil oldukları iddiası üzerinde duruyor.
Yurt İçi ve Yurt Dışı Şirketlerle Karmaşık Para Trafiği
Özellikle elektronik para kuruluşlarının sunduğu hızlı transfer, anonimlik ve uluslararası işlem kolaylıklarının, suç gelirlerinin izini sürmeyi zorlaştırmak amacıyla kullanıldığı öne sürülüyor.
Dijital ve Finansal Delillere El Konuldu
İddialara göre, yasa dışı bahis organizasyonları ve ruhsatsız forex işlemleri yoluyla elde edilen yüksek miktardaki paralar, öncelikle çeşitli paravan şirketler üzerinden sisteme sokuldu.
Yasa Dışı Bahis ve Forex Ağına Darbe
Bu paralar, hem yurt içinde hem de yurt dışında kurulu çok sayıda şirket aracılığıyla transfer edilerek kaynağından uzaklaştırılmaya çalışıldı.
Böylece suçtan elde edilen gelirlerin, yasal ticari faaliyetlerden kazanılmış gibi gösterilmesi hedeflendi. Savcılık, bu süreçte VEPARA’nın ödeme altyapısının kritik bir rol oynadığını değerlendiriyor.
Emniyet birimlerinin yaptığı teknik ve fiziki takipler sonucunda, şüphelilerin karmaşık bir finansal ağ kurdukları belirlendi.
Bu ağ içerisinde farklı ülkelerde faaliyet gösteren şirketlerin yanı sıra, kripto varlık transferleri ve elektronik cüzdanlar da kullanıldı.
Soruşturma dosyasında, para hareketlerinin izini kaybettirmek amacıyla sık sık hesap değişiklikleri yapıldığı, kısa süreli şirketler kurulduğu ve bu şirketlerin bir süre sonra tasfiye edildiği bilgilerine yer verildi.
Operasyonlar sırasında çok sayıda dijital materyal, bilgisayar, cep telefonu, harici bellek ve finansal dokümana el konuldu.
Ayrıca bazı şüphelilere ait banka hesapları, elektronik para hesapları ve şirket hisseleri hakkında tedbir kararı alındı.
Savcılık, el konulan dijital materyaller üzerinde yapılacak incelemelerin, soruşturmanın seyrini önemli ölçüde etkileyeceğini belirtiyor.
Bu incelemeler sayesinde hem para trafiğinin detaylarının hem de olası yeni şüphelilerin tespit edilmesi hedefleniyor.
Yetkililer, elektronik para ve ödeme hizmetleri sektörünün son yıllarda hızla büyümesiyle birlikte, bu alanın kötü niyetli kişiler tarafından istismar edilmeye daha açık hale geldiğine dikkat çekiyor.
Bu nedenle, lisanslı ödeme kuruluşlarının hem iç denetim mekanizmalarını güçlendirmeleri hem de şüpheli işlem bildirimleri konusunda daha hassas davranmaları gerektiği vurgulanıyor.
VEPARA hakkında yürütülen bu soruşturmanın, sektörde faaliyet gösteren diğer şirketler açısından da önemli bir emsal teşkil edebileceği değerlendiriliyor.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, soruşturmanın titizlikle ve çok yönlü olarak sürdürüldüğünü, yeni gözaltı kararlarının ve adli işlemlerin gündeme gelebileceğini açıkladı.
Özellikle yurt dışına kaçtığı belirlenen şüphelilerin yakalanması ve suç gelirlerinin izinin sürülmesi amacıyla, uluslararası kurumlarla temasların devam ettiği ifade edildi.
Ayrıca, suçtan elde edildiği değerlendirilen malvarlıklarının tamamına ulaşılmasının öncelikli hedefler arasında olduğu kaydedildi.
Kamuoyunda büyük yankı uyandıran bu soruşturma, Türkiye’de finansal suçlarla mücadele kapsamında atılan adımların kararlılıkla sürdürüldüğünü bir kez daha ortaya koydu.
Yetkililer, elektronik para ve ödeme sistemlerinin güvenli, şeffaf ve hukuka uygun şekilde kullanılmasının büyük önem taşıdığını vurgularken, bu tür yasa dışı faaliyetlere karıştığı tespit edilen kişi ve kuruluşlara karşı sıfır tolerans politikası izleneceğini belirtiyor.
Soruşturmanın ilerleyen aşamalarında, VEPARA Elektronik Para ve Ödeme Hizmetleri AŞ’nin faaliyet izinleri, şirket yapısı ve mali kayıtları da ayrıntılı şekilde mercek altına alınacak.
Elde edilecek yeni deliller doğrultusunda dosyanın genişleyebileceği ve farklı suç tiplerinin de gündeme gelebileceği ifade ediliyor.
Adli sürecin tamamlanmasının ardından, şüphelilerin yargı önüne çıkarılması ve iddiaların mahkeme tarafından değerlendirilmesi bekleniyor.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından kamuoyuyla paylaşılan bilgilere göre, Terörizmin Finansmanının Önlenmesi ve Aklama Suçu Soruşturma Bürosu’nca, VEPARA Elektronik Para ve Ödeme Hizmetleri AŞ ile şirketin yönetici ve yetkilileri hakkında kapsamlı bir adli soruşturma başlatıldı.
Soruşturmanın, “7258 sayılı Futbol ve Diğer Spor Müsabakalarında Bahis ve Şans Oyunları Düzenlenmesi Hakkında Kanun’a muhalefet” ile “suçtan kaynaklanan malvarlığı değerlerini aklama” suçları çerçevesinde yürütüldüğü bildirildi.
Başsavcılık açıklamasında, soruşturmanın temel dayanaklarını Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası tarafından hazırlanan denetim raporları ile Mali Suçları Araştırma Kurulu (MASAK) tarafından yapılan mali analizlerin oluşturduğu belirtildi.
Bu rapor ve analizlerde, yasa dışı bahis faaliyetleri ile yasa dışı forex işlemleri ve çeşitli dolandırıcılık yöntemleri üzerinden elde edildiği değerlendirilen yüksek miktardaki suç gelirlerinin, elektronik para ve ödeme hizmeti sunan kuruluşlar aracılığıyla sistematik bir şekilde transfer edildiği ve bu yolla finansal sisteme sokulduğunun tespit edildiği iddia edildi.
Yetkililer, suçtan elde edilen bu gelirlerin yalnızca elektronik para altyapıları üzerinden aktarılmakla kalmadığını, aynı zamanda paranın kaynağının gizlenmesi amacıyla çok sayıda yurt içi ve yurt dışı şirket kullanılarak aklanmaya çalışıldığını ileri sürdü.
Açıklamada, söz konusu işlemlerin belirli bir organizasyon ve planlama çerçevesinde yürütüldüğüne, para hareketlerinin karmaşık finansal yönlendirme mekanizmalarıyla izinin kaybettirilmeye çalışıldığına dikkat çekildi.
Soruşturma sürecinin derinleştirilmesiyle birlikte, örgütsel bir yapı içerisinde hareket ettiği değerlendirilen şüphelilerin görevleri daha net şekilde ortaya konuldu.
Bu kapsamda, bazı şüphelilerin yazılım mühendisi, bilgi teknolojileri personeli ve proje yöneticisi gibi teknik pozisyonlarda görev yaptıkları; yasa dışı bahis ve yasa dışı forex/dolandırıcılık faaliyetlerinden elde edilen suç gelirlerinin elektronik para altyapıları, özel olarak geliştirilen yazılımsal sistemler ve finansal yönlendirme araçları aracılığıyla transfer edilmesine ve gizlenmesine aktif biçimde katkı sundukları öne sürüldü.
Başsavcılık açıklamasında, bu kişilerin yalnızca teknik destek sağlamakla sınırlı kalmadıkları, aynı zamanda para hareketlerinin planlanması, yönlendirilmesi ve takibinin zorlaştırılması amacıyla geliştirilen sistemlerin işletilmesinde etkin rol oynadıkları iddia edildi.
Bu eylemler doğrultusunda şüphelilerin, Türk Ceza Kanunu ve ilgili mevzuat kapsamında “para nakline aracılık etme” suçunu işlediklerinin değerlendirildiği ifade edildi.
Yürütülen soruşturma sonucunda, örgüt hiyerarşisi içerisinde yer alan ve operasyonel, idari ile teknik süreçlerde aktif sorumluluk üstlendiği belirlenen şüphelilere yönelik geniş çaplı bir operasyon düzenlendiği bildirildi.
Şüphelilerin, suç gelirlerinin yazılımsal altyapılar üzerinden yönlendirilmesi, elektronik para hesaplarının yönetilmesi ve finansal akışların gizlenmesine yönelik faaliyetlere doğrudan katıldıkları yönünde kuvvetli şüphe bulunduğu aktarıldı.
Bu çerçevede, toplam 31 şüpheli hakkında gözaltı kararı verildiği açıklandı. İstanbul merkezli olarak yürütülen operasyonların; Ankara, Kastamonu, Tokat, Kocaeli ve Bursa illerini de kapsayacak şekilde eş zamanlı olarak gerçekleştirildiği belirtildi.
Operasyonların, İstanbul Emniyet Müdürlüğü Mali Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü koordinesinde yürütüldüğü kaydedildi.
Açıklamada, gerçekleştirilen eş zamanlı operasyonlar sırasında şüphelilerin ikametgahları ve bağlantılı adreslerinde arama ve el koyma işlemlerinin yapıldığı, bu işlemlerin temel amacının örgüt içindeki görev dağılımının netleştirilmesi, finansal ve dijital delillerin elde edilmesi, suçtan kaynaklandığı değerlendirilen gelirlerin izinin sürülmesi ve elde edilen delillerin güvence altına alınması olduğu vurgulandı.
Yetkililer, operasyonlar kapsamında 28 şüphelinin gözaltına alındığını, haklarında yakalama kararı bulunan 3 şüphelinin ise yurt dışında olduklarının tespit edildiğini bildirdi.
Yurt dışında bulunan şüphelilerle ilgili olarak adli süreçlerin uluslararası iş birliği mekanizmaları çerçevesinde sürdürüleceği ifade edildi.
Başsavcılık tarafından yapılan açıklamada, soruşturmanın halen devam ettiği, elde edilen yeni deliller doğrultusunda şüpheli sayısının artabileceği ve suçun tüm yönleriyle aydınlatılmasının hedeflendiği belirtildi.
Ayrıca, elektronik para ve ödeme sistemlerinin yasa dışı faaliyetlerde kullanılmasının önlenmesine yönelik denetim ve soruşturma faaliyetlerinin kararlılıkla sürdürüleceği vurgulandı.
Kamuoyuna yansıyan bu soruşturmanın, özellikle yasa dışı bahis, dolandırıcılık ve kara para aklama suçlarıyla mücadelede elektronik finansal sistemlerin kullanımına ilişkin riskleri bir kez daha gündeme taşıdığı değerlendirilirken, adli makamların bu tür yapılanmalara karşı yürüttüğü çalışmaların önemine dikkat çekildi.