Türkiye'nin Boğaz zammı Ukrayna tahılını tehlikeye atıyor
Ukrayna merkezli lojistik ve tarım emtia analiz firması Spike Brokers, Türkiye’nin boğaz geçiş ücretlerinde yaptığı yüzde 15 oranındaki zammın, Ukrayna’nın Karadeniz üzerinden gerçekleştirdiği tahıl ihracatını olumsuz yönde etkileyebileceği uyarısında bulundu.

Bu gelişme, savaşın gölgesinde ekonomik varlığını sürdürmeye çalışan Ukrayna için yeni bir engel anlamına geliyor.
Montrö Sözleşmesi Çerçevesinde Belirlenen Ücretler Artırıldı
Türkiye, 1936 yılında imzalanan Montrö Boğazlar Sözleşmesi’ne dayanarak İstanbul ve Çanakkale boğazlarından geçen gemilerden aldığı fener, tahlisiye ve sağlık hizmeti ücretlerini yıllık bazda güncellemeye devam ediyor.
Son yapılan açıklamaya göre, bu geçiş ücretlerine Temmuz 2025 itibarıyla yüzde 15 oranında zam uygulanacak. Bu artışla birlikte boğazlardan geçen gemilerin toplam maliyetlerinin daha da yükselmesi bekleniyor.
Türkiye, 2022 yılına kadar boğaz geçiş ücretlerini sabit tutarken, son üç yılda küresel enflasyon, artan işletme maliyetleri ve stratejik deniz yollarının ekonomik potansiyeli gibi nedenlerle bu ücretlerde üst üste artışlara gitmişti.
Özellikle Rusya-Ukrayna Savaşı sonrasında, Karadeniz’in stratejik önemi daha da artarken, Türkiye bu avantajını ekonomik gelir elde etmek amacıyla değerlendirmeye çalışıyor.
Ukrayna'nın Tahıl İhracatı Zaten Savaş Nedeniyle Zor Durumda
2022 yılının Şubat ayında başlayan Rusya’nın Ukrayna’yı işgali, ülkenin birçok sektörünü olduğu gibi tarım ihracatını da büyük ölçüde etkiledi.
Tahıl üretiminde dünyanın önde gelen ülkelerinden biri olan Ukrayna, savaş nedeniyle limanlarına yapılan saldırılar, lojistik aksaklıklar ve sigorta maliyetlerindeki artışla karşı karşıya kaldı.
Bu zorlukların üzerine bir de boğaz geçiş ücretlerindeki artış eklenince, Ukrayna’nın rekabet gücü daha da zayıflayabilir.
Spike Brokers tarafından yapılan açıklamada, "Karadeniz üzerinden gerçekleştirilen tahıl ihracatında her türlü maliyet artışı, ihracatçının kârlılığını azaltıyor.
Türkiye'nin geçiş ücretlerine yaptığı zam, gemi başına binlerce dolarlık ek maliyet anlamına geliyor. Bu durum, özellikle düşük marjla çalışan firmalar için ciddi bir baskı oluşturuyor" ifadelerine yer verildi.
Karadeniz Tahıl Koridoru'nun Kapanmasının Ardından Alternatif Rotalar Zaten Sınırlı
Rusya'nın Temmuz 2023'te Karadeniz Tahıl Girişimi'nden çekilmesinin ardından, Ukrayna tahılını dünya pazarlarına ulaştırmak için sınırlı lojistik alternatiflere yönelmek zorunda kaldı.
Tuna Nehri limanları, kara yolu ve demir yolu taşımacılığı bu alternatifler arasında yer alsa da, hem kapasite hem de maliyet açısından yetersiz kalıyor.
Boğazlar üzerinden geçen deniz rotası, halen Ukrayna tahılının dünya piyasalarına ulaşmasında en etkin seçenek olarak görülüyor.
Ancak Türkiye'nin geçiş ücretlerini artırması, bu güzergâhın cazibesini azaltabilir. Özellikle Afrika ve Asya pazarlarına ihracat yapan Ukraynalı şirketler, bu artış nedeniyle daha az rekabetçi fiyatlarla ürün sunmak zorunda kalabilir.
Artışın Maliyetlere Yansıması Ne Düzeyde Olacak?
Lojistik uzmanlarına göre, boğaz geçiş ücretlerine yapılan yüzde 15’lik artış, ortalama ton başına navlun maliyetlerine 1-2 dolar arasında bir ek yük getirebilir.
Bu rakam ilk bakışta düşük gibi görünse de, bir kargo gemisinin 20.000-30.000 ton tahıl taşıdığı düşünüldüğünde toplam maliyet artışı 30.000 ila 60.000 dolar seviyelerine ulaşabiliyor.
Spike Brokers, özellikle küçük ve orta ölçekli ihracatçıların bu tür artışlardan orantısız şekilde etkilendiğini vurguluyor.
Ayrıca nakliye sigortalarının da savaş nedeniyle zaten pahalı olduğunu hatırlatan firma, Türk boğazlarındaki bu artışın tüm Karadeniz tahıl lojistiğini etkileyebileceğini belirtiyor.
Türkiye Gelirlerini Artırmayı Hedefliyor
Türkiye'nin boğaz geçişlerinden elde ettiği gelir, son zamlarla birlikte önemli bir artış gösterdi. 2022 yılında yapılan güncellemeyle bu gelir yaklaşık 40 milyon dolardan 200 milyon dolar seviyelerine yükselmişti. Yeni zamla birlikte bu rakamın 230 milyon doların üzerine çıkması bekleniyor.
Ankara yönetimi, bu adımı hem ekonomik getiriyi artırmak hem de boğazların stratejik kontrolünü güçlendirmek amacıyla atıyor.
Türkiye açısından bu karar, ekonomik faydanın yanı sıra uluslararası denizcilik üzerindeki düzenleyici görevini de perçinleyen bir gelişme.
Küresel Tahıl Fiyatlarına Etkisi Olabilir
Tahıl ihracatında yaşanabilecek yeni maliyet artışlarının, özellikle buğday ve mısır gibi temel ürünlerin fiyatlarında dalgalanmaya yol açabileceği uyarısı yapılıyor.
Ukrayna'nın dünya tahıl piyasasındaki payı küçümsenmeyecek düzeyde olduğundan, ülkenin ihracat maliyetlerindeki artış küresel gıda fiyatlarına da yansıyabilir.
Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü (FAO), daha önce yaptığı açıklamalarda Ukrayna’dan gelen arzda yaşanabilecek herhangi bir kesintinin, özellikle yoksul ülkelerde gıda güvenliği açısından tehdit oluşturabileceğini vurgulamıştı.
Ukrayna Alternatif Çözümler Arayışında
Ukrayna hükümeti ve özel sektör temsilcileri, ihracatın sürdürülebilirliğini sağlamak adına alternatif rotaları ve iş birliklerini değerlendirmeye devam ediyor.
Romanya üzerinden yapılan taşımacılık, Baltık ülkeleriyle bağlantılı koridorlar ve Orta Avrupa lojistik çözümleri masadaki seçenekler arasında yer alıyor.
Ancak bu yollar, Karadeniz üzerinden doğrudan yapılan ihracatın hız ve maliyet avantajını henüz tam anlamıyla sunamıyor.
Öte yandan, bazı uzmanlar Türkiye ile Ukrayna arasında geçiş ücretlerine dair özel bir anlaşma yapılmasının mümkün olabileceğini dile getiriyor.
Ancak mevcut jeopolitik gerilimler ve Türkiye’nin tarafsızlık politikasını koruma çabaları bu tür istisnai anlaşmaların önünde engel teşkil edebilir.
Denge Politikaları ve Ekonomik Gerçekler
Türkiye’nin boğaz geçiş ücretlerini artırması, kendi ekonomik çıkarları açısından rasyonel bir hamle olarak değerlendirilse de, savaş koşulları altındaki Ukrayna için bu karar yeni bir mali yük anlamına geliyor.
Karadeniz üzerinden dünyaya açılmaya çalışan Ukrayna tahılı, her geçen gün yeni bir lojistik ve maliyet baskısıyla karşı karşıya kalıyor.
Spike Brokers'ın da belirttiği gibi, bu tür artışlar kısa vadede sadece Ukrayna’yı değil, küresel tahıl piyasalarını da etkileyebilecek potansiyele sahip.
Türkiye'nin bu konudaki politikalarını gözden geçirip geçirmeyeceği ise önümüzdeki aylarda netlik kazanacak. Ancak kesin olan bir şey var: Karadeniz’de hem ekonomik hem de denge giderek daha karmaşık hale geliyor.
Türkiye'nin Karadeniz’den gelen ve İstanbul ile Çanakkale Boğazları’nı kullanan transit gemilere yönelik geçiş ücretlerinde yaptığı artış, özellikle Ukrayna’nın tahıl ihracatını etkileyebilecek önemli sonuçlar doğurabilir.
Ukraynalı aracı kurum Spike Brokers’ın yaptığı değerlendirmelere göre, söz konusu fiyat artışı, ülkenin önemli pazarlara olan sevkiyatında lojistik maliyetlerin yükselmesine neden olacak. Bu durum, Ukrayna tahılının uluslararası pazardaki rekabet gücünü olumsuz yönde etkileyebilir.
Spike Brokers: Navlun Maliyetleri Artacak, Rekabet Zorlaşacak
Ukrayna merkezli Spike Brokers, Telegram üzerinden yaptığı açıklamada, Türkiye'nin boğaz geçiş ücretlerinde yaptığı artışın tahıl ihracatçıları açısından ciddi yansımaları olabileceğini ifade etti.
Şirketin değerlendirmesine göre, özellikle Mısır, İtalya ve İspanya gibi Ukrayna tahılı için stratejik öneme sahip olan pazarlar, bu gelişmeden doğrudan etkilenebilir.
Spike Brokers’ın ön analizlerine göre, geçiş ücretlerindeki zam nedeniyle nakliye maliyetleri ton başına ortalama 2 ila 3 Amerikan doları arasında artabilir.
Bu artış, Ukrayna'nın bölgedeki rakipleri olan Rusya ve Romanya gibi ülkelerle arasındaki rekabet dengesini Ukrayna aleyhine bozabilir.
Bu ülkeler, Ukrayna'ya kıyasla daha kısa güzergahlar ve farklı lojistik avantajlara sahip oldukları için, yeni maliyet artışları Ukrayna'nın elini zayıflatabilir.
Türkiye Geçiş Ücretini 1 Temmuz’dan İtibaren Yüzde 15 Artırıyor
Türkiye Cumhuriyeti Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu’nun geçtiğimiz günlerde yaptığı açıklamaya göre, İstanbul ve Çanakkale Boğazları’ndan uğraksız geçen gemilerden alınan ücretlerin hesaplanmasında kullanılan Altın Frank birim değerinde değişikliğe gidilecek.
Montrö Boğazlar Sözleşmesi kapsamında belirlenen bu ücretler, 1 Temmuz 2025 tarihinden itibaren yüzde 15 oranında artırılarak, gemi net tonajı başına 5,83 Amerikan dolarına çıkarılacak.
Bu artış, özellikle transit taşımacılık yapan uluslararası gemiler için önemli bir maliyet kalemi haline geliyor.
Söz konusu zam, Türkiye’nin deniz ticaretinden elde ettiği gelirleri artırmak amacıyla atılan bir adım olarak değerlendirilse de, bölgesel ihracatçılar açısından daha fazla yük anlamına geliyor.
Montrö Sözleşmesi Çerçevesinde Boğazlardan Geçiş
İstanbul ve Çanakkale Boğazları’ndan yapılan geçişler, 1936 yılında imzalanan Montrö Boğazlar Sözleşmesi ile belirli kurallara bağlanmış durumda.
Sözleşme, Karadeniz'e kıyısı olan ve olmayan ülkelerin ticaret ve savaş gemilerinin boğazlardan geçiş koşullarını düzenliyor.
Ticari gemiler için barış zamanında geçiş serbestliği tanınmakla birlikte, belirli harç ve ücretlerin alınması da mümkündür. Türkiye, bu çerçevede uğraksız geçen ticari gemilerden ücret talep etmektedir.
Bu ücretlendirme, geminin net tonajına ve geçişin uğraksız olmasına göre hesaplanmaktadır. Türkiye’nin Altın Frank değerini güncellemesiyle birlikte, gemi başına ödenecek toplam ücretlerde ciddi bir artış söz konusu olacak.
2024’te 227 Milyon Dolar Gelir Sağlandı
Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı verilerine göre, 2024 yılı boyunca İstanbul ve Çanakkale Boğazlarından toplamda 51.058 uğraksız gemi geçişi gerçekleşti.
Bu gemilerden toplanan geçiş ücretleri toplamda 227,4 milyon Amerikan dolarını buldu. Yeni tarifenin uygulanmasıyla birlikte, bu gelirin daha da artması bekleniyor.
Ancak bu artış, yalnızca Türkiye'nin gelir hanesine yazılan bir kalem olmaktan öte, bölgedeki lojistik dengeleri etkileyebilecek bir gelişme olarak da değerlendiriliyor.
Ukrayna’nın Tahıl İhracatı: Zorlu Bir Dönemeçte
Ukrayna, dünya genelinde önemli bir tahıl üreticisi ve ihracatçısı konumunda bulunuyor. Özellikle buğday, mısır ve arpa gibi ürünlerde büyük ihracat hacimlerine sahip olan ülke, Karadeniz limanları aracılığıyla Avrupa, Orta Doğu ve Kuzey Afrika pazarlarına ulaşım sağlıyor.
2024 Haziran ile 2025 Temmuz döneminde Ukrayna’nın gerçekleştirdiği tahıl ihracatı miktarı 40,3 milyon ton olarak kaydedildi.
Savaş koşulları, altyapı zorlukları ve Rusya ile yaşanan çatışmalar nedeniyle zaten kırılgan bir yapıya sahip olan Ukrayna’nın ihracat ağı, şimdi de artan lojistik maliyetlerle karşı karşıya. Türkiye’nin boğaz geçiş ücretlerine yaptığı zam, bu kırılgan yapıyı daha da zorlayabilir.
Rekabet Avantajı Romanya ve Rusya’ya Kayabilir
Spike Brokers’ın değerlendirmesine göre, yükselen navlun maliyetleri Ukrayna’nın ihracat yaparken rekabet ettiği Romanya ve Rusya gibi ülkeleri daha avantajlı hale getirebilir.
Özellikle Romanya, Tuna Nehri ve Köstence Limanı gibi alternatif ihracat güzergahlarına sahip olmasıyla Ukrayna’nın bir tür "lojistik rakibi" olarak öne çıkıyor.
Rusya ise hem kendi tahıl üretim kapasitesi hem de politik nüfuzu nedeniyle pazarda etkili olmaya devam ediyor.
Bu çerçevede Ukrayna’nın tahılını uygun fiyatlarla pazarlara ulaştırabilme kabiliyeti, ciddi bir sınavla karşı karşıya. Ulaşımda yaşanacak maliyet artışları, ihracat fiyatlarını yukarı çekerek talep üzerinde de baskı yaratabilir.
Küresel Gıda Güvenliği Üzerine Etkileri
Türkiye'nin boğaz geçiş ücretlerine yönelik politikası, sadece bölgesel değil, küresel ölçekte de etkiler doğurabilecek nitelikte.
Ukrayna’nın ihracat gücünün zayıflaması, özellikle gıda ithalatına yüksek derecede bağımlı olan Orta Doğu ve Kuzey Afrika ülkelerinde gıda fiyatlarının artmasına neden olabilir.
Bu durum, küresel gıda güvenliği tartışmalarını yeniden gündeme taşıyabilir. Özellikle Birleşmiş Milletler ve Dünya Gıda Programı gibi uluslararası kurumlar, Ukrayna’nın ihracat yollarında yaşanacak her türlü aksamanın, insani yardım programlarını da olumsuz etkileyeceği uyarısında bulunmuştu.
Türkiye’nin 1 Temmuz 2025 itibariyle uygulamaya koyacağı boğaz geçiş ücretlerindeki artış, ülkenin gelirlerini artırmak açısından olumlu bir adım olarak görülse de, Ukrayna gibi tahıla dayalı ekonomilere sahip ülkeler için yeni zorluklar anlamına geliyor.
Artan navlun maliyetleri, Ukrayna’nın dış pazarlarda rekabet edebilme gücünü sınarken, bu gelişmenin küresel gıda tedarik zincirinde de çeşitli etkileri olabileceği öngörülüyor. Ukrayna'nın bu yeni duruma nasıl bir yanıt vereceği ise önümüzdeki aylarda netleşecek.