BIST 100'de şok düşüş: Ticaret sektörü çöktü, bankalar direndi

Piyasalardaki satış baskısı, yatırımcıların temkinli duruşunu sürdürdüğünü ortaya koyarken; küresel risk iştahındaki azalma, iç dinamiklerle birleşerek endekste aşağı yönlü bir hareketin önünü açtı.

Gün İçindeki Hareketlilik ve Kapanış Verileri

BIST 100 endeksi, haftanın ilk işlem gününe yatay bir başlangıç yapmış olsa da, ilerleyen saatlerde artan satışlarla birlikte değer kaybetmeye başladı.

Özellikle öğleden sonra hızlanan düşüşle birlikte endeks, psikolojik olarak önemli kabul edilen 9.600 puan seviyesinin altına sarkarak, günü 9.514,01 puandan tamamladı.

Endekste işlem hacmi, gün boyunca 92,3 milyar lira seviyesinde gerçekleşti. Bu da yatırımcıların temkinli olduğu, alım yönlü iştahın zayıfladığı bir işlem gününü işaret etti. Endeksin dolar bazlı değeri de düşüş göstererek yaklaşık 290 dolar seviyelerine kadar indi.

Sektörel Dağlım ve Hisselerdeki Performans

BIST 100 endeksinde yer alan sektörler genel olarak negatif bir seyir izledi. En fazla değer kaybeden sektör bankacılık olurken, onu ulaştırma ve holding hisseleri izledi.

Bankacılık endeksi yüzde 2,3 civarında düşüş yaşarken, sanayi endeksi de yaklaşık yüzde 1,5 oranında geriledi.

Garanti BBVA (GARAN) hisseleri yüzde 2,8 oranında değer kaybetti.

Türk Hava Yolları (THYAO) yüzde 1,9 düşüşle günü tamamladı.

Koç Holding (KCHOL) hisseleri yüzde 1,6 geriledi.

ASELSAN (ASELS) ve Ereğli Demir Çelik (EREGL) hisselerinde ise sınırlı geri çekilmeler gözlendi.

Ancak olumsuz havaya rağmen az sayıda da olsa bazı hisselerde pozitif ayrışmalar yaşandı. Özellikle savunma sanayi ve bilişim sektörlerinde faaliyet gösteren bazı şirketlerin hisselerinde sınırlı da olsa alımlar görüldü.

Küresel Piyasalarla Etkileşim

BIST 100 endeksindeki düşüşün arkasındaki temel faktörlerden biri de küresel piyasalardaki olumsuz hava oldu.

ABD borsalarında geçen hafta açıklanan ekonomik veriler, faiz indirimi beklentilerinin ötelenmesine neden olmuş, bu durum gelişmekte olan ülke borsalarında risk iştahının azalmasına yol açmıştı.

Avrupa borsalarında da ekonomik aktivitenin yavaşladığına dair veriler, yatırımcıları tedirgin etti. Almanya’da açıklanan sanayi üretimi ve ticaret verileri beklentilerin altında kalırken, Euro Bölgesi'ndeki enflasyonun düşüş hızının yavaşlaması Avrupa Merkez Bankası’nın (ECB) faiz politikaları üzerindeki belirsizlikleri artırdı.

Bu küresel gelişmeler, Türkiye gibi gelişmekte olan piyasaları da doğrudan etkileyerek Borsa İstanbul'da satış baskısının artmasına neden oldu.

İç Dinamikler ve Ekonomik Veriler

Yurt içinde ise yatırımcılar, hem ekonomik göstergeleri hem de siyasi gelişmeleri yakından takip ediyor. Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), geçtiğimiz haftalarda faiz artırım sürecini sonlandırdığı sinyallerini vermişti. Bu durum, kısa vadeli belirsizlik yaratırken, piyasaların yön arayışında olmasına neden oluyor.

Ayrıca, enflasyonun Nisan ayında beklentilerin üzerinde gelmesi, TCMB’nin yılın ikinci yarısında atacağı adımlar üzerindeki soru işaretlerini artırdı.

Yüksek enflasyonla mücadelede sıkı para politikalarının devam edip etmeyeceği, yatırımcı kararlarında belirleyici olmaya devam ediyor.

Diğer yandan, Hazine ve Maliye Bakanlığı'nın borçlanma takvimi, döviz rezervleri ve dış ticaret verileri de piyasalar üzerinde etkili oluyor.

Son açıklanan dış ticaret açığı verisi beklentilerin üzerinde gelirken, bu durum TL üzerindeki baskıyı artırarak borsadaki yatırımcı algısını olumsuz etkiledi.

Teknik Görünüm: 9.500 Kritik Destek

Teknik analiz açısından değerlendirildiğinde, BIST 100 endeksinde 9.500 puan seviyesi önemli bir destek noktası olarak öne çıkıyor.

Bu seviyenin aşağı yönlü kırılması durumunda endekste 9.300 ve ardından 9.100 seviyeleri gündeme gelebilir. Yukarı yönlü toparlanmalarda ise ilk direnç 9.600, ardından 9.750 puan seviyelerinde bulunuyor.

Analistler, kısa vadeli görünümde temkinli olunması gerektiğini belirtiyor. Endekste kalıcı bir yükseliş için, hem yurtiçi hem de yurtdışı piyasalarda risk iştahının yeniden artması gerektiğine dikkat çekiliyor.

Yatırımcıların Beklentileri ve Stratejileri

Günlük bazda yaşanan bu düşüş, orta ve uzun vadeli yatırımcılar açısından yeniden değerlendirme fırsatı yaratıyor.

Bazı yatırımcılar bu tür geri çekilmeleri alım fırsatı olarak değerlendirirken, bir kısmı ise riskten korunma amacıyla portföylerini küçültmeye gidiyor.

Kurumsal yatırımcılar, özellikle şirket kârları ve bilanço dönemlerine odaklanmış durumda. Yılın ilk çeyreğine ait bilançoların açıklanması süreci devam ederken, bazı şirketlerin güçlü finansal sonuçları, yatırımcılara moral verebilir.

Belirsizlik Sürüyor

Borsa İstanbul’da yaşanan bu düşüş, piyasaların halen belirsizlikler içerisinde hareket ettiğini gösteriyor. Hem iç hem de dış kaynaklı faktörlerin etkili olduğu bu ortamda yatırımcıların temkinli ve bilinçli hareket etmesi önem arz ediyor.

Önümüzdeki günlerde hem küresel merkez bankalarının politikaları hem de yurt içindeki ekonomik veriler, piyasaların yönü üzerinde belirleyici olmaya devam edecek.

Özellikle FED’in ve TCMB’nin açıklamaları, döviz kurları, enflasyon ve faiz beklentileri, yatırımcıların kararlarını şekillendirecek ana unsurlar olacak.

Borsa İstanbul'da işlem gören BIST 100 endeksi, 20 Mayıs 2025 tarihli işlemlerde günü sert bir düşüşle tamamladı.

Endeks, önceki kapanışa göre yüzde 1,60 oranında, yani 154,35 puanlık bir değer kaybı yaşayarak 9.514,01 puan seviyesine geriledi.

Söz konusu düşüş, yatırımcıların özellikle küresel ekonomik gelişmelere yönelik temkinli duruş sergilemesiyle ilişkilendirilirken, iç piyasada da sektör bazlı ayrışmaların dikkat çektiği görüldü.

Günlük bazda toplam işlem hacmi ise 98,7 milyar lira seviyesinde gerçekleşti ve bu rakam, piyasa katılımcılarının gün içi işlemlerde nispeten aktif olduğunu gösterdi.

Bankacılık Endeksi Yükselirken Holdingler Geri Çekildi

Sektörel endeksler arasında farklılaşan performanslar öne çıktı. Bankacılık endeksi, gün içerisinde pozitif ayrışan sektörlerden biri oldu ve yüzde 0,76 oranında değer kazanarak yatırımcıların ilgisini çekti.

Bu yükseliş, sektöre dair beklentilerin olumlu yönde şekillendiğine işaret ederken, bazı bankacılık hisselerine yönelik alımların artmasıyla birlikte endekste yukarı yönlü bir hareket gözlendi.

Buna karşın, holding endeksi yüzde 0,92’lik bir kayıpla günü tamamladı. Holding sektöründeki bu geri çekilme, yatırımcıların büyük ve çeşitlendirilmiş portföylere sahip şirketlere karşı kısa vadede daha temkinli davrandığını ortaya koydu.

Özellikle ekonomik belirsizliklerin sürdüğü ortamda, holding şirketlerinin geleceğe yönelik stratejik hamleleri yatırımcıların kararlarında etkili oluyor.

Sektörler Arasında En Çok Kazandıran ve Kaybettirenler

Tüm sektör endeksleri arasında en dikkat çeken yükseliş, yüzde 1,07 oranıyla iletişim sektöründe yaşandı.

Sektörde faaliyet gösteren şirketlerin mali performanslarına yönelik olumlu beklentiler ile dijitalleşme sürecinin etkilerinin artarak hissedilmesi, bu yükselişi destekleyen temel faktörler arasında yer aldı.

Ayrıca, iletişim alanındaki teknoloji yatırımları ve kullanıcı sayısındaki artışın da yatırımcıların sektöre olan ilgisini artırdığı değerlendiriliyor.

Diğer yandan, ticaret sektörü yüzde 4,04 gibi yüksek bir oranla en çok değer kaybeden sektör oldu. Ticaret endeksindeki bu sert düşüş, özellikle iç talebe ilişkin endişelerle ve perakende satışlardaki yavaşlamaya dair verilerle ilişkilendirildi.

Tüketici güveninin dalgalı seyretmesi, ticaret sektöründeki şirketlerin hisse fiyatları üzerinde baskı oluşturdu.

Aynı zamanda mevsimsel etkiler ve enflasyonist baskıların da bu sektördeki kırılganlığı artırdığı düşünülüyor.

Küresel Gelişmelerin Etkisi: ABD Tarifeleri ve Rusya-Ukrayna Savaşı

Küresel piyasalarda ise ABD’nin başta Çin olmak üzere bazı ticaret ortaklarıyla yürüttüğü tarife müzakereleri, piyasa gündeminin ön sıralarında yer aldı.

Bu müzakerelerin nasıl sonuçlanacağı, dünya genelinde ticaret hacimleri ve mali dengeler açısından kritik önem taşıyor.

Analistler, olası bir uzlaşmanın küresel risk iştahını artırabileceğini belirtirken, taraflar arasında süregelen gerilimlerin de piyasalarda zaman zaman dalgalanmalara yol açabileceğini ifade ediyor.

Ayrıca, Rusya ile Ukrayna arasında devam eden savaşta olası bir diplomatik çözüm arayışı da yatırımcıların radarında bulunuyor.

Özellikle bazı ülkelerin ara bulucu rol üstlenme çabaları, bölgedeki gerilimin azaltılması adına umut verici olarak değerlendirilirken, bu gelişmelerin enerji fiyatlarından tahvil piyasalarına kadar geniş bir yelpazede etkili olabileceği öngörülüyor.

Savaşın seyri, Avrupa ve Orta Doğu’daki jeopolitik risk algısı üzerinde de doğrudan belirleyici rol oynuyor.

Teknik Görünüm ve Beklentiler

Analistler, BIST 100 endeksinin teknik görünümüne ilişkin olarak da değerlendirmelerde bulunuyor. Buna göre, 9.500 ve 9.400 puan seviyeleri, endeksin aşağı yönlü hareketlerinde güçlü destek noktaları olarak ön plana çıkıyor.

Bu seviyelerin korunması, kısa vadeli görünüm açısından önem taşıyor. Öte yandan, yukarı yönlü hareketlerde ise 9.700 ve 9.800 puan seviyeleri direnç olarak takip ediliyor.

Bu seviyelerin aşılması, endeksin yeniden yukarı yönlü bir trend içine girmesi açısından kritik bir eşik olarak değerlendiriliyor.

Bu bağlamda, yatırımcıların teknik analiz verilerini dikkate alarak hareket etmeleri ve özellikle belirlenen destek-direnç seviyelerini yakından izlemeleri önem taşıyor. Endeksin bu seviyeler arasındaki hareketi, piyasalardaki genel eğilimi de yansıtacak nitelikte olabilir.

Yarın İçin Beklentiler: İçeride Sakin, Dışarıda Veri Yoğunluğu

Yarın itibarıyla yurt içinde ekonomik veri takvimi görece sakin olacak. Bu durum, piyasalarda yön arayışının daha çok dış kaynaklı gelişmelere bağlı olarak şekillenmesine neden olabilir.

Yurt dışında ise özellikle İngiltere’den gelecek olan enflasyon verisi dikkatle izlenecek. İngiltere Merkez Bankası'nın para politikası kararlarında etkili olacak bu verinin, Sterlin üzerindeki baskıları artırabileceği ya da azaltabileceği öngörülüyor.

Ayrıca, Japonya’dan açıklanacak olan dış ticaret dengesi verisi de küresel piyasalar açısından önem taşıyor.

Asya ekonomilerindeki ihracat ve ithalat dengeleri, küresel üretim ve tedarik zincirlerinin sağlığı hakkında ipuçları verebilir.

Bu kapsamda Japon Yeni'nde ve Asya borsalarında oluşabilecek hareketlilik, Türkiye piyasalarını da dolaylı olarak etkileyebilir.

Günün sonunda Borsa İstanbul’da gözlenen negatif seyir, hem iç hem de dış gelişmelerin karmaşık etkileşiminden kaynaklandı.

Sektörel bazda farklılaşmaların belirginleştiği bir işlem gününde yatırımcılar, risklerini çeşitlendirmeye ve teknik göstergeleri daha dikkatli izlemeye yöneldi. Bankacılık gibi bazı sektörler olumlu ayrışsa da, genel piyasa havası temkinli ve dalgalıydı.

Küresel, risklerin yanı sıra ticaret politikaları ve makroekonomik veriler, önümüzdeki günlerde piyasaların yönü üzerinde belirleyici olmaya devam edecek. Yatırımcılar, belirsizliklerin sürdüğü bu ortamda portföylerini dikkatli bir şekilde yönlendirmeye çalışıyor.