Arçelik kan kaybediyor, Otokar toparlanıyor

Koç Holding çatısı altında faaliyet gösteren Türkiye’nin önde gelen iki sanayi devi, Arçelik ve Otokar, 2025 yılının ilk yarısına ilişkin finansal sonuçlarını kamuoyu ile paylaştı. Her iki şirketin de yılın ilk altı aylık döneminde zarar açıklaması, dikkatleri bu iki önemli oyuncunun üzerine çekti.

Arçelik kan kaybediyor, Otokar toparlanıyor

Arçelik, net zararındaki büyüklükle öne çıkarken; Otokar, önceki dönemlere kıyasla zararını azaltmasına rağmen kârlı bir performans sergileyemedi.

Türkiye’nin lider beyaz eşya ve elektronik üreticisi Arçelik, 2025 yılının Ocak-Haziran dönemini kapsayan ilk yarıda, toplam 4,07 milyar TL net zarar açıkladı.

Şirket, yılın ilk çeyreğinde 2,3 milyar TL zarar ettiğini duyurmuştu. Bu olumsuz finansal tabloya karşın, ikinci çeyrekte elde edilen 3,4 milyar TL tutarındaki net parasal pozisyon kazancı, zararın etkisini hafifletmiş olsa da yıllık bazda zarar tablosunu dengelemeye yetmedi.

Arçelik’in bu dönemdeki zararının arkasında küresel talepteki yavaşlama, döviz kurlarındaki dalgalanma ve ham madde maliyetlerindeki artış gibi faktörler öne çıkıyor.

Şirketin faaliyet gösterdiği Avrupa pazarında tüketici güveninin düşmesi ve satış hacimlerinin beklentilerin altında kalması da finansal performans üzerinde baskı yarattı.

Arçelik’te düşüş, Otokar’da kriz freni

Otokar Zarar Azalttı Ama Hâlâ Kârda Değil

Koç Holding’in savunma sanayi ve ticari araç üretimi yapan önemli iştiraklerinden biri olan Otokar ise, 2025’in ilk yarısında zararını önceki yılın aynı dönemine göre azaltmayı başardı.

Ancak şirket henüz kârlı bir tablo ortaya koyamadı. Otokar’ın finansal sonuçları, şirketin operasyonel maliyetlerini kontrol altına alma konusunda ilerleme kaydettiğini ortaya koyarken, kârlılığa geçişin zaman alabileceği sinyalini de verdi.

Savunma sanayi yatırımları ve yurtdışı pazarlarda yürütülen projeler, Otokar’ın zararını sınırlayan etmenler arasında yer aldı.

Ancak şirketin özellikle iç pazarda karşılaştığı maliyet baskısı ve rekabet koşulları, henüz net kâr elde etmesini engelledi.

Arçelik’te düşüş, Otokar’da kriz freni

Koç Holding İçin Zorlu Bir Yarıyıl

Koç Holding’in iki önemli iştirakinin 2025’in ilk altı ayında zarar açıklamış olması, holdingin genel performansına dair soru işaretlerini de beraberinde getirdi.

Holding, farklı sektörlerdeki yatırımlarıyla ekonomik dalgalanmalara karşı çeşitlendirme stratejisi izliyor olsa da, Arçelik ve Otokar gibi büyük ölçekli şirketlerin zarar yazması, genel bilanço üzerinde olumsuz etkiler oluşturabilir.

Finansal analistler, Koç Holding’in önümüzdeki dönemde bu zararları dengelemek adına stratejik adımlar atabileceğini ve özellikle ihracat odaklı faaliyetleri artırmaya yönelebileceğini değerlendiriyor.

Grup şirketlerinin Ar-Ge ve dijital dönüşüm yatırımları ise uzun vadeli büyüme potansiyelini koruduğuna işaret ediyor.

Arçelik’te düşüş, Otokar’da kriz freni

Sektörel Belirsizlikler ve Ekonomik Etkiler

Arçelik’in ve Otokar’ın karşılaştığı finansal zorluklar, sadece şirketlerin iç dinamikleriyle sınırlı kalmayıp, Türkiye genelinde sanayi sektörünün karşı karşıya olduğu daha geniş kapsamlı sorunlara da işaret ediyor.

Küresel tedarik zinciri sıkıntıları, enerji maliyetlerindeki artış, iç piyasadaki daralma ve yüksek enflasyon, üretim maliyetlerini artırırken, tüketici harcamalarının kısılması da satışlara olumsuz yansıyor.

Özellikle Arçelik gibi ihracat odaklı şirketlerde, Avrupa’daki ekonomik yavaşlama ve alım gücündeki azalma, talep düşüşüne yol açıyor.

Otokar ise savunma sanayi projeleri dışında, sivil segmentteki rekabetin yoğunlaşmasıyla fiyat baskısıyla karşı karşıya kalıyor.

Arçelik’te düşüş, Otokar’da kriz freni

Yılın İkinci Yarısına Dair Beklentiler

Her iki şirketin de 2025’in ikinci yarısına dair hedef ve beklentileri, yatırımcılar tarafından yakından izleniyor.

Arçelik’in özellikle yenilenebilir enerji, sürdürülebilir üretim ve dijitalleşme alanlarında yaptığı yatırımların, uzun vadede şirketi yeniden kârlı bir konuma taşıması bekleniyor.

Otokar tarafında ise yeni savunma projeleri, ihracat anlaşmaları ve stratejik iş birlikleri sayesinde yılın ikinci yarısında daha olumlu bir performans ortaya koyabileceği tahmin ediliyor.

Yatırımcılar, her iki şirketin de kâr marjlarını artırmak adına operasyonel verimliliklerini yükseltme çabalarını sürdürdüğünü belirtirken, özellikle döviz kurlarındaki istikrar ve iç talepteki toparlanmanın, 2025 yılının ikinci yarısında şirketlerin mali yapısını olumlu etkileyebileceği görüşünde.

Koç Holding bünyesinde faaliyet gösteren Türkiye’nin iki önemli sanayi devi Arçelik ve Otokar, 2025 yılının ilk yarısına ilişkin finansal tablolarını kamuoyuyla paylaştı.

Açıklanan veriler, hem küresel ekonomik dalgalanmaların hem de şirketlerin iç dinamiklerinin yarattığı etkileri gözler önüne serdi.

Arçelik’te düşüş, Otokar’da kriz freni

Arçelik’in Satışları Geriledi, Kârlılığı Korumaya Çalıştı

2024’ün ilk altı ayında 22,8 milyar TL düzeyinde net kâr açıklayan Arçelik, 2025’in aynı döneminde küresel ekonomik koşulların olumsuz etkileriyle karşı karşıya kaldı.

Uluslararası pazarlarda yaşanan daralma ve özellikle Avrupa operasyonlarında yaşanan yapısal zorluklar, şirketin bu yılki performansına ciddi şekilde yansıdı.

Şirketin satış gelirleri, geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 11,5 oranında gerileyerek önemli bir düşüş yaşadı.

Buna karşın, Arçelik'in brüt kârlılığı pozitif bir tablo sergiledi. Brüt kâr, yıllık bazda yüzde 9,2’lik bir artışla 34,4 milyar TL seviyesine ulaştı.

Bu artış, şirketin maliyet yönetiminde ve operasyonel verimlilikte attığı adımların etkili olduğunu gösteriyor.

Ayrıca, Faiz, Amortisman ve Vergi Öncesi Kâr (FAVÖK) rakamı da dikkat çekici bir başarıya işaret etti. 7,4 milyar TL olarak gerçekleşen FAVÖK, piyasa beklentilerinin üzerine çıkarak yatırımcılara sınırlı da olsa moral verdi.

Ancak tüm bu olumlu gelişmelere rağmen Arçelik’in finansal yapısındaki bazı göstergeler endişe yaratıyor.

Şirketin net borcu, önceki yıla kıyasla ciddi bir artış göstererek 145 milyar TL’ye ulaştı. Bu artış, hem yatırım faaliyetleri hem de döviz kurlarındaki hareketlilikle ilişkilendiriliyor.

Öte yandan, şirketin serbest nakit akışı -28,9 milyar TL ile negatif bölgede kaldı. Bu durum, Arçelik’in likidite yönetimi açısından zorluklar yaşadığını ve kısa vadede finansal kaynaklarını daha dikkatli yönetmesi gerektiğini ortaya koyuyor.

Arçelik’te düşüş, Otokar’da kriz freni

Otokar Zararını Azaltmasına Rağmen Kâra Geçemedi

Koç Holding’in savunma sanayi ve ticari araçlar alanında faaliyet gösteren iştiraklerinden Otokar da 2025 yılının ilk yarısına ilişkin finansal performansını açıkladı.

Geçen yılın aynı döneminde 1,8 milyar TL net zarar açıklayan şirket, bu yıl zararı 79,1 milyon TL’ye indirerek önemli bir iyileşme sağladı. Ancak bu iyileşmeye rağmen Otokar henüz kârlı bir yapıya geçiş sağlayamadı.

Şirketin brüt kârı, yıllık bazda yüzde 67 gibi güçlü bir artışla 4,3 milyar TL seviyesine çıktı. Bu artış, şirketin ürün gamındaki yüksek kârlılık sağlayan segmentlerin katkısıyla birlikte üretim maliyetlerinin daha etkin yönetilmesinden kaynaklandı.

Aynı dönemde Otokar’ın satış gelirleri de yüzde 13 artarak 19,8 milyar TL’ye ulaştı. Bu göstergeler, şirketin operasyonel anlamda sağlam bir zeminde ilerlediğini ortaya koysa da, net zararın sürdürülebilir bir şekilde pozitife çevrilmesi için ilave stratejik adımlar atılması gerektiğini işaret ediyor.

Otokar’ın finansal yapısında dikkat çeken bir diğer gelişme ise borçluluk oranlarındaki yükseliş oldu. Şirketin net borcu yılın ilk yarısında yüzde 23’lük bir artışla 18,5 milyar TL’ye çıktı.

Bu artışta, Ar-Ge yatırımları, ihracat pazarlarında genişleme stratejileri ve tedarik zincirindeki maliyet baskıları etkili oldu.

Diğer yandan, öz kaynakların 8,9 milyar TL seviyesine yükselmesi, şirketin sermaye yapısını korumakta olduğunu gösteriyor.

2025’in ikinci yarısında gösterilecek performans, Otokar’ın yılı net kârla kapatıp kapatamayacağı açısından kritik önem taşıyor.

Şirketin özellikle savunma sanayi projeleri, yurtdışı teslimatları ve yeni ürün lansmanları bu süreçte belirleyici olacak.

Arçelik’te düşüş, Otokar’da kriz freni

Koç Holding Üzerindeki Etkiler ve Piyasa Beklentileri

Arçelik ve Otokar gibi iki büyük iştirakinin finansal performansı, doğal olarak Koç Holding’in konsolide gelir ve bilanço tablolarında da etkisini hissettiriyor.

Arçelik’in satışlarındaki düşüşe rağmen FAVÖK’te elde ettiği başarı, holdingin kârlılığını sınırlı düzeyde korumasına katkı sağlasa da, artan net borç ve nakit akışındaki negatif tablo, yatırımcılar nezdinde tedirginliğe yol açtı.

Özellikle Arçelik’in Avrupa pazarlarındaki daralmaya karşı nasıl bir strateji geliştireceği, analistler tarafından yakından izleniyor.

Öte yandan Otokar’ın zararı azaltma yönündeki performansı olumlu değerlendirilse de, şirketin hâlâ net kâra geçememiş olması, konsolide bazda Koç Holding’in yıl sonu bilançolarına olumsuz yansıyabilir.

Ancak Otokar’ın güçlü brüt kâr marjı ve artan satışları, yılın ikinci yarısında potansiyel bir toparlanma sinyali olarak değerlendiriliyor.

Koç Holding’in bu iki önemli iştiraki üzerinden yapılacak analizler, grubun genel finansal sağlığını anlamak açısından büyük önem taşıyor.

2025’in geri kalan döneminde hem küresel ekonomik gelişmeler hem de şirketlerin içsel stratejileri, holdingin yatırımcı nezdindeki konumunu belirleyecek temel faktörler arasında yer alıyor.

Arçelik ve Otokar’ın 2025 yılının ilk altı ayına ilişkin finansal sonuçları, Türkiye’nin sanayi devlerinin küresel ekonomik koşullar altında nasıl yön aldıklarını gözler önüne seriyor.

Her iki şirket de kendi sektörlerinde farklı dinamiklerle karşı karşıya kalırken, mali göstergeler hem güçlü yanları hem de risk alanlarını net şekilde ortaya koyuyor.

Arçelik’in operasyonel kârlılığını sürdürme becerisi, net borçtaki artışla gölgelenmiş olsa da, ileriye dönük yapısal dönüşüm projeleriyle bu dengeyi yeniden kurma potansiyeli taşıyor.

Otokar ise zararını önemli ölçüde azaltarak pozitif sinyaller vermeye başlasa da, kâra geçiş sürecinde dikkatli bir mali disiplin uygulamak zorunda.

Bu bağlamda, her iki şirketin yılın ikinci yarısındaki performansı, sadece bireysel bilançoları değil, Koç Holding’in genel finansal görünümünü de doğrudan etkileyecek.