Altın tarihi zirvede, risk iştahı zayıf: Piyasalar tansiyon yüksek

Son dönemde hem Avrupa’da süregelen siyasi belirsizlikler hem de Amerika Birleşik Devletleri’nde federal hükümetin kapanma riski, küresel piyasalarda yön bulmayı zorlaştıran karışık bir tabloya neden oluyor.

Altın tarihi zirvede, risk iştahı zayıf: Piyasalar tansiyon yüksek

Ekonomik göstergelerdeki dalgalanmalar, yatırımcıların temkinli duruşlarını güçlendirirken, dünya genelinde risk iştahının zayıfladığı gözleniyor.

ABD’de federal hükümetin harcama yetkisine ilişkin yaşanan tıkanıklık, piyasaların odağında yer almaya devam ediyor.

Kongre’de bütçe tasarısının onaylanamaması sonucunda hükümetin kapanmasıyla birlikte, kamu kurumlarının büyük bir kısmı faaliyetlerini durdurdu.

Bu durum, özellikle kamu çalışanlarının maaşlarının gecikmesi, ekonomik verilerin toplanmasında aksaklıklar yaşanması ve kamu hizmetlerinin yavaşlaması gibi birçok olumsuz sonucu beraberinde getirdi.

Hükümetin yeniden ne zaman faaliyete geçeceğine ilişkin belirsizlikler, piyasalarda dalgalanmanın temel nedenlerinden biri olarak öne çıkıyor.

Yatırımcılar açısından belirsizliğin en büyük etkisi, riskten kaçış eğiliminin artması şeklinde görülüyor. Hazine tahvilleri, altın ve Japon yeni gibi güvenli liman varlıklarına olan talep yükselirken, hisse senedi piyasalarında satış baskısı dikkat çekiyor.

Özellikle teknoloji ve finans sektörlerinde sert değer kayıpları yaşanması, ABD borsalarının haftayı dalgalı bir şekilde kapatmasına neden oldu.

Analistler, hükümetin kapanmasının kısa vadede büyüme verilerini olumsuz etkileyebileceği uyarısında bulunuyor.

ABD Merkez Bankası’nın (Fed) para politikası konusundaki tutumu da bu dönemde dikkatle izleniyor. Enflasyonun halen hedefin üzerinde seyretmesi, Fed’in faiz indirimine ne zaman başlayacağına dair belirsizliği artırıyor.

Hükümetin kapanması, ekonomik faaliyetlerin bir kısmını sekteye uğrattığı için, Fed’in karar alma sürecinde veri eksikliği yaşanabileceği belirtiliyor. Bu da para politikasına ilişkin öngörülerin daha da karmaşık hale gelmesine neden oluyor.

Diğer yandan, Avrupa’da süregelen siyasi gerilimler ve ekonomik yavaşlama sinyalleri de küresel piyasalar üzerindeki baskıyı artırıyor.

Almanya ve Fransa gibi Avrupa Birliği’nin lokomotif ülkelerinde iç siyasette yaşanan tartışmalar, yatırımcı güvenini zedeliyor.

Özellikle enerji arzı, göç politikaları ve bütçe disiplinine ilişkin farklı görüşlerin Birlik içinde gerilimi yükselttiği gözleniyor.

Bu durum, Avrupa borsalarında zayıf performanslara ve euronun dolar karşısında değer kaybetmesine neden oluyor.

Avrupa Merkez Bankası (ECB) cephesinde ise enflasyonla mücadele ve ekonomik büyüme arasındaki denge arayışı sürüyor.

Altın rekor kırdı, Piyasalar siyasi fırtınaya hazırlanıyor

Faiz İndirimi Umudu Güçlü, Siyaset Piyasaları Tutuyor

ECB yetkilileri, faiz oranlarını uzun süre yüksek tutmanın büyümeyi baskılayabileceğini dile getirirken, enflasyonun kalıcı hale gelmemesi için temkinli davranmanın önemini vurguluyor. Bu ikilem, Avrupa piyasalarında yön arayışını daha da belirgin hale getiriyor.

Küresel yatırımcılar açısından belirsizliklerin bu kadar yoğunlaştığı bir dönemde, portföylerde risk dağılımı yeniden şekilleniyor.

Gelişmekte olan ülke para birimleri üzerindeki baskı artarken, sermaye akımlarının daha güvenli varlıklara yönelmesi bekleniyor.

Türkiye gibi gelişmekte olan ekonomiler de bu süreçten etkileniyor; zira küresel risk iştahındaki azalma, bu ülkelere olan yatırım girişlerinde yavaşlamaya yol açabiliyor.

Uluslararası Para Fonu (IMF) ve Dünya Bankası gibi küresel kuruluşlar da artan belirsizlik ortamına dikkat çekiyor.

IMF, son yayımladığı raporda, siyasi çekişmelerin ekonomik karar alma süreçlerini zayıflattığını ve küresel büyüme tahminlerinde aşağı yönlü risklerin ağır bastığını belirtti.

Aynı raporda, özellikle ABD’deki hükümet kapanmasının uzun sürmesi halinde tüketici güveninde ciddi bir düşüş yaşanabileceği ve bunun zincirleme bir etkiyle dünya ekonomisine olumsuz yansıyabileceği vurgulandı.

Piyasa uzmanlarına göre, mevcut tablo kısa vadede istikrar sinyali vermiyor. Hem Avrupa hem de ABD’de politika yapıcıların hızlı ve kararlı adımlar atması gerektiği ifade ediliyor.

ABD’de bütçe anlaşmazlığının çözülmesi, hükümetin yeniden tam kapasiteyle çalışmaya başlaması ve Fed’in politika netliği kazanması, risk algısının azalması açısından kritik önem taşıyor.

Avrupa tarafında ise siyasi uyumun yeniden tesis edilmesi, ekonomik büyüme stratejilerinin güçlendirilmesi ve enerji politikalarında ortak bir çizgiye gelinmesi gerektiği vurgulanıyor.

Küresel piyasaların önümüzdeki dönemde yönünü belirleyecek temel unsurların, bu iki bölgedeki gelişmeler olacağı açıkça görülüyor.

ABD’deki hükümet krizi uzadıkça piyasalardaki tedirginlik artarken, Avrupa’daki siyasi belirsizliklerin çözülmemesi durumunda küresel risk iştahındaki düşüşün derinleşmesi bekleniyor.

Dolayısıyla yatırımcıların önümüzdeki haftalarda dikkatli ve veri odaklı bir strateji izlemeleri, bu karmaşık dönemde olası dalgalanmalara karşı en sağlıklı yaklaşım olarak değerlendiriliyor.

ABD'de faiz indirimine dair beklentilerin gücünü koruması ile yapay zeka ve yarı iletken hisselerindeki yükseliş, küresel pay piyasalarını desteklemeye devam ediyor.

Buna karşın artan siyasi belirsizlikler yatırımcıların risk iştahını törpülüyor. Piyasalarda bu ikili etkilenme, güvenli liman ve riskli varlıklar arasında dalgalanma yaratıyor.

Washington cephesinde dikkatler Senato’ya çevrildi. Kongre’nin, federal hükümetin kapanmasına yol açan bütçe sorununu çözmek üzere yeniden toplanması planlanıyor.

Cumhuriyetçiler ve Demokratlar tarafından sunulan, geçici finansman sağlayacak bütçe tasarılarının yeniden oylanması bekleniyor; ancak gözlemciler bu oylamalardan somut bir sonuç çıkmasını zayıf ihtimal olarak görüyor.

Altın rekor kırdı, Piyasalar siyasi fırtınaya hazırlanıyor

Trump’tan Ticaret Hamlesi: Kamyonlara %25 Gümrük Vergisi

Ek olarak, ABD Başkanı Donald Trump, 1 Kasım’dan itibaren ithal edilen orta ve ağır hizmet tipi kamyonlara yüzde 25 oranında gümrük vergisi uygulanacağını açıkladı. Bu kararın küresel ticaret akışları ve sektör bazlı hisseler üzerinde etkisi izleniyor.

Altın rekor kırdı, Piyasalar siyasi fırtınaya hazırlanıyor

Altın Güvenli Liman Görevini Pekiştirdi: Rekor 3.977 Dolar

Küresel belirsizliklerin etkisiyle altın piyasası rekor seviyeleri test etti. Altının onsu, başta federal hükümetin kapanma riski olmak üzere Avrupa kaynaklı siyasi endişelerin etkisiyle 3.977,5 dolar ile tarihin en yüksek noktasına ulaştı.

Haber saatinde ise ons başına fiyat 3.963 dolar civarında bulunuyor. Güvenli liman talebi, değerli metale olan ilgiyi körüklüyor.

Tahvil ve döviz cephesinde ABD'nin 10 yıllık tahvil faizi yüzde 4,15 seviyesinde dengelenirken, dolar endeksi yüzde 0,1 artışla 98,2 seviyesinde seyrediyor.

Enerji piyasalarında ise Brent ham petrolün varil fiyatı yatay bir seyirle 65,4 dolar seviyesinde işlem görüyor.

Altın rekor kırdı, Piyasalar siyasi fırtınaya hazırlanıyor

AMD–OpenAI Ortaklığı Wall Street’i Uçurdu

Wall Street’te ise teknoloji ağırlıklı hareketler ön plana çıktı. AMD ile OpenAI arasında kurulan stratejik iş birliği duyurusu sonrası yarı iletken üreticisinin hisseleri hızlı bir ralli kaydederek yüzde 23,7 değer kazandı.

Bu gelişme S&P 500 ve Nasdaq endekslerine pozitif yansırken, Dow Jones endeksi sınırlı düşüş gösterdi. Günün kapanış verilerine göre Dow Jones yüzde 0,14 azalışta, S&P 500 yüzde 0,36 yükselişte ve Nasdaq yüzde 0,71 artıda seyretti. Endeks vadeli kontratlar ise güne düşüşle başladı.

Altın rekor kırdı, Piyasalar siyasi fırtınaya hazırlanıyor

Avrupa Borsalarında Fransa Kaygısı: Belirsizlik Satışı Tetikledi

Avrupa tarafında siyasi belirsizlikler satış baskısını güçlendirdi. Fransa'daki hükümet krizinin yarattığı risk algısı bölgede yatırımcıların temkinli kalmasına neden oldu.

Ülkede François Bayrou liderliğindeki hükümetin Ulusal Meclis’ten güvenoyu alamamasıyla düşmesi ve 9 Eylül'de başbakan olarak atanıp yeni hükümeti kurduktan saatler içinde istifa eden Sebastien Lecornu gelişmeleri piyasaları olumsuz etkiledi. Analistler, bölgesel risk iştahını zayıflattığını vurguladı.

Makro tarafta Avro Bölgesi perakende satışları ağustos ayında önceki aya göre yüzde 0,1 artış göstererek beklentilere paralel gerçekleşti.

Bu verinin büyüme görünümü üzerindeki etkisi sınırlı kaldı. Borsalarda gün içinde FTSE 100 yüzde 0,13, CAC 40 yüzde 1,36 ve FTSE MIB 30 yüzde 0,26 değer kaybederken, Almanya DAX 40 endeksi yatay seyretti. Avrupa’da endeks vadeli kontratlar güne negatif başladı.

Asya piyasalarında ise Japonya borsasındaki ralli dikkat çekiyor. İktidardaki Liberal Demokrat Parti’nin yeni liderinin Takaiçi Sanae olarak belirlenmesinin ardından Japonya piyasalarında alımlar yoğunlaştı. Yen dolar karşısında baskılanmaya devam ederken, dolar/yen paritesi 150 seviyesinin üzerinde işlem görüyor.

Analistler, yeni lider seçiminin Japonya Merkez Bankası’ına ilişkin faiz artırımı beklentilerini zayıflatmasının piyasaları desteklediğini belirtiyor.

Nikkei 225 endeksi 48.527,33 puanla rekor seviyeyi görerek kapanışa yakın yüzde 0,4 değer kazandı. Çin, Hong Kong ve Güney Kore borsalarında ise tatil nedeniyle işlem yapılmıyor.

Yurt içinde Borsa İstanbul dün satış ağırlıklı bir seyirle günü tamamladı. BIST 100 endeksi yüzde 1,14 düşüşle 10.734,87 puandan kapandı.

Vadeli piyasalarda ise BIST 30 endeksine dayalı ekim vadeli kontrat akşam seansında yüzde 0,04 yükseldi.

Halkbank Davasında Yeni Gelişme: Temyiz Başvurusu Reddedildi

Hukuki gündemde Halkbank’ın ABD’de banka aleyhine açılan ceza davasına ilişkin olarak İkinci İstinaf Mahkemesi kararına karşı ABD Yüksek Mahkemesi nezdinde yaptığı temyiz başvurusunun reddedildiği bildirildi; banka bu gelişmenin hukuki sürecin tamamlandığı anlamına gelmediğini belirtti.

Döviz cephesinde dolar/TL önceki kapanışa yakın, 41,7042 seviyesinde işlem görüyor; önceki gün kapanışı 41,6900 idi.

Analistler bugün yurt içinde TCMB Başkanı Fatih Karahan’ın TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’ndaki sunumu ile hazine nakit dengesini, yurt dışında ise ECB Başkanı Christine Lagarde’ın açıklamalarını ve ABD’de dış ticaret dengesi ile tüketici enflasyon beklentilerini takip edeceklerini belirtiyor.

Piyasaların yönü üzerinde belirleyici olmaya devam edeceğini vurgulayan uzmanlar, teknik açıdan BIST 100 için 10.600 ve 10.500 seviyelerini destek, 10.900 ve 11.000 puanları ise direnç olarak öne çıkardıklarını aktardı.

Piyasalar ABD Enflasyon Beklentisine Odaklandı

Piyasaların bugün özellikle saat 18.00'de açıklanacak olan ABD tüketici enflasyon beklentilerine yönelmesi bekleniyor.

Kısa vadede piyasaların haber akışına karşı daha hassas olacağı ve volatilitenin yükselebileceği öngörülüyor.

Yatırımcıların güvenli liman ile riskli varlıklar arasında dengeli pozisyon almaya çalıştığı, haberlerin yönüne göre hızlı pozisyon değişikliklerinin yaşanabileceği belirtiliyor.

Yatırımcılar bugün açıklanacak veriler ve politik gelişmeler ışığında pozisyonlarını gözden geçirirken, risk yönetimi öncelikli olmaya devam edecek. Piyasalar ayrıca merkez bankası sinyallerini de yakından izleyecek, temkinli kalıyorlar bugün.