Türkiye’nin saklı serveti! Enerji haritasını değiştirebilir

Türkiye’nin saklı hazinesi "toryum", enerjide bağımsızlık hedefi için yeni kaynak olarak görülürken servet değerindeki metalin işlenmesi için çalışmalar başladı.

Türkiye’nin saklı serveti! Enerji haritasını değiştirebilir

Gümüş renginde bir radyoaktif metal olan toryum, uranyuma göre daha güvenli olmasının yanı sıra geleceğin enerji kaynağı olarak görülüyor. Hindistan, Brezilya ve ABD gibi ülkelerde de büyük rezevleri bulunan değerli metalin Türkiye'deki potansiyeli ise dikkat çekiyor.

Dünya toryum rezervlerinin yüzde 20’si Türkiye'de

Türkiye'nin dünya toryum rezervlerinin yaklaşık yüzde 15 ila 20’sine sahip olduğu düşünülüyor. Isparta, Kütahya, Kayseri, Malatya ve Sivas ile bilikte; Eskişehir'deki Sivrihisar/Kızılcaören sahası Türkiye'nin en büyük ve en zengin toryum yatağı olarak öne çıkıyor. Kızılcaören’de yaklaşık 380 bin ton toryum olduğu tahmin edilirken, bu miktarın yüzlerce yıl Türkiye’nin enerji ihtiyacını karşılayabilecek düzeyde olduğu belirtiliyor.

MTA'nın toryum çalışmaları

Maden Tetkik Arama Enstitüsü (MTA) 1950’lerden bu yana Türkiye’deki toryum yataklarını araştırsa da henüz işlenemeyen toryum, nadir toprak elementlerinin ABD'ye satılacağı iddiaları ile bir kez daha gündeme geldi.

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar ise böyle bir şeyin söz konusu olmadığını belirterek, MTA'nın sahadaki çalışmalarına ve bölgedeki toryuma dikkat çekti.

Endüstriyel tesis 2 yıl içerisinde hayata geçirilecek

Toryum sahasının 1990'larda devlet işletmesi olan Eti Maden’e devredildiğini belirten Bayraktar, Eti Maden'in de 125 kilometrede sondaj yaptığını, keşif sonrası 2020'de de bir pilot tesisi kurulduğunu açıkladı. Saflaştırma ile alakalı çalışmalara bu pilot tesis ile başladıklarını kaydeden Bayraktar, “Şimdi burayı endüstriyel, büyük ölçekli bir tesise dönüştürmek için çalışıyoruz. Önümüzdeki yıl hedefimiz, temel atmak ve 2 yıl içerisinde de bu tesisi hayata geçirmek” dedi.

Öte yandan Türkiye Enerji, Nükleer ve Maden Araştırma Kurumu (TENMAK) da toryum yakıt döngüsü, nükleer malzeme güvenliği ve yeni reaktör teknolojileri üzerine Ar-Ge çalışmaları yürütüyor.

Türkiye'nin mevcut toryum potansiyeli, "enerjide bağımsızlık" hedefiyle de örtüşürken endüstriyel tesisin hayata geçmesi ile bu hedefe de bir adım daha yaklaşılacağı düşünülüyor.

1 ton toryum 3,5 milyon ton kömürle eşdeğer

Toryum doğrudan enerji üretmese de nükleer enerjide yakıt olarak kullanılabiliyor. Ayrıca nükleer santrallerde kullanılan uranyumun aksine patlama ve erime riski bakımından daha güvenli olan toryum, radyoaktif atık, maliyet ve verimlilik açısından da büyük avantaj sağlıyor. 1 ton toryumdan elde edilebilecek enerjinin yaklaşık 200 ton uranyum ya da 3,5 milyon ton kömürün ürettiği enerjiye eşdeğer olduğu belirtiliyor.

"Servetin üstünde oturuyoruz"

Bu alanda araştırmalar yapan ve 2007'deki Isparta uçak kazasında hayatını haybeden Prof. Dr. Engin Arık da Türkiye'deki toryum potansiyeline ilişkin "Servetin üstünde oturuyoruz ama haberimiz yok" demiş ve bu servetin enerji üretimi açısından 120 trilyon doları aşan değerine dikkat çekmişti. Prof. Dr. Arık'a göre, toryum Türkiye için sonsuz bir enerji kaynağı anlamına geliyordu ve enerjideki sorununu tamamen çözecek bir elementti.