Moda dünyasında yeni bir dönem!
Bengi Ünsal, bu kez moda sahnesinde. Dünyaca ünlü tasarımcı Jonathan Anderson’un kendi markası JW Anderson’un yeni kampanyasında yer alan Ünsal, yazarlardan yönetmenlere uzanan yaratıcı isimlerle birlikte zihinsel derinliği öne çıkaran bir vizyonun temsilcisi oldu.

Milliyet'ten Çağdaş Ertuna bugünkü köşe yazısında Bengi Ünsal'ın moda dünyasına yön gösterdiğini yazdı. Ertuna "Bengi Ünsal, JW Anderson’ın yüzü oldu" başlıklı yazısında Ünal'ı "Moda dünyasında artık güzellik ve estetiğin yanı sıra zihin de öne çıkıyor." sözleriyle ele aldı.
İşte Ertuna'nın yazısının tamamı:
Bu yıl Dior’un kreatif direktörü olan, daha önce kendi markası JW Anderson ve Loewe’de yaptıklarıyla da çok konuşulan Jonathan Anderson’un kendi adını taşıyan markasının son kampanyasında bir araya gelen isimler, klasik anlamda bir moda kadrosu değil, aksine bir yazar, yönetmen ve küratör...
Aralarında yönetmen Luca Guadagnino, oyuncu ve yazar Hailey Benton Gates ve Türkiye’de kültür-sanat dünyasının yakından tanıdığı bir isim, Londra’nın önemli kültür-sanat merkezi ICA’in direktörü Bengi Ünsal da yer alıyor.
Anderson, koleksiyonlarını mankenlerle değil, zihinlerine ve kimliklerine saygı duyduğu isimlerle sergilemeyi tercih etmiş.
“Kürasyon bir içgüdüdür, içgüdü bir kimliktir” fikri, bu kampanyanın merkezinde yer alıyor.
Her bir parça, bir stil ifadesinden çok, kişisel birer anı objesi gibi; giyeni temsil ediyor.
Bu yaklaşım sayesinde kıyafetler birer eşya olmaktan çıkıyor. Sezgiyle seçilmiş, zevkle harmanlanmış, kişisel arşivlere dönüşmüş halleriyle; moda bir ifade biçimi değil, bir dil hâline geliyor.
Heikki Kaski’nin fotoğrafladığı, Benjamin Bruno’nun styling’ini üstlendiği kampanya bu hafta paylaşıldı.
Kültürel liderliğin gücü
Bengi Ünsal, Türkiye’den uluslararası kültür-sanat dünyasına uzanan ilham verici bir örnek.
İKSV, Doublemoon Records, İstanbul Caz Festivali ve Southbank Centre derken 2022 yılının Mart ayında, İngiltere’nin 75 yıllık önemli sanat kurumu Institute of Contemporary Arts tarihinin ilk kadın direktörü oldu.
ICA’deki görevine başladığında sadece yeni bir sıfatı değil, yeni bir vizyonu da simgeliyordu.
Ve şimdi, bu vizyon moda dünyasında da yankı buldu.
Bu yılın en dikkat çeken kampanyalarından birinde, hem ICA’in hem de çağdaş kültür-sanat dünyasının yüzü olarak karşımızda Bengi Ünsal, JW Anderson’un yeni global kampanyasının başrolünde.
Sanat dünyasının küratör koltuğunda oturan bir figürün, moda dünyasının vitrininde yer alması ilginç tabii.
Ama aslında tam da olması gereken bu.
Çünkü kürasyon artık yalnızca bir sergi düzenlemek değil; bir bakış açısı oluşturmak, bir kültürel kimlik inşa etmek demek.
Ve Jonathan Anderson, tam olarak bunu anlatmak istiyor: “Curation becomes instinct. Instinct becomes identity.”
Anderson’un bu sloganı, Bengi Ünsal’ın ICA’de başlattığı dönüşümle birebir örtüşüyor.
ICA, bir süredir çağdaş sanatın sadece görsel sanatlarla özdeşleştirildiği algıyı yıkmaya çalışıyor.
Bengi Ünsal, sinema salonları, konserler, tiyatro oyunları, DJ setleri ve performans sanatlarıyla bu çok katmanlı yapıyı yeniden ayağa kaldırıyor.
Dior’un başına geçen Jonathan Anderson gibi bir vizyonerin, büyük kampanyasında Bengi Ünsal gibi bir kültür figürünü tercih etmesi tesadüf değil.
Sanatın, küratörlüğün ve kültürel liderliğin ne kadar dönüştürücü bir güce sahip olduğunu gösteriyor.
Üstelik bu tercih, genç nesillere de önemli bir mesaj taşıyor. ICA’in kitlesinin büyük kısmını 35 yaş altı sanatseverler oluşturuyor.
Bu kuşak artık sanatçıları, müzisyen, yönetmen ya da ressam gibi sınıflarla ayırmıyor.
Tıpkı kendilerini de “sadece bir şey” olarak tanımlamadıkları gibi. Bengi Ünsal’ın ICA’deki söylemiyle örtüşen bu düşünce tarzı, Anderson’un koleksiyonlarında da kendini buluyor: Akışkan, çok katmanlı ve tanıma sığmayan…
BENGİ ÜNSAL KİMDİR?
Londra’nın köklü kültür ve sanat kurumu Institute of Contemporary Arts (ICA), 2022 yılında önemli bir atama yaparak direktörlük koltuğuna kültür yöneticisi Bengi Ünsal’ı getirdi. 1947’de kurulan ICA tarihindeki ilk kadın direktör olan Ünsal, göreve geldiği günden bu yana kurumun disiplinlerarası yapısını güçlendirmeyi ve genç kitlelere daha kapsayıcı bir sanat deneyimi sunmayı hedefliyor.
Bengi Ünsal, kariyerine Türkiye’de başladı. İstanbul Kültür Sanat Vakfı'na (İKSV) bağlı Salon IKSV’nin kurucu sanat yönetmenliğini üstlenen Ünsal, İstanbul Caz Festivali’nde program yöneticisi olarak da görev aldı. Müzik sektöründe Doublemoon Records’un genel müdürlüğünü yapan Ünsal, 2016 yılında Londra’ya taşındı ve Southbank Centre’da çağdaş müzik direktörlüğü görevini yürüttü. Bu dönemde Robert Smith, M.I.A., Nile Rodgers ve Grace Jones gibi sanatçıların küratörlüğünde Meltdown Festivali'ni organize etti.
ICA’de göreve başlamasıyla birlikte kuruma yeni bir soluk getiren Ünsal, görsel sanatların yanı sıra sinema, müzik, tiyatro ve performans sanatlarını ön plana çıkaran çok disiplinli bir yaklaşım benimsedi. ICA'nin izleyici kitlesini genişletmeyi amaçlayan Ünsal, özellikle 35 yaş altı genç sanatseverlere hitap eden etkinliklerle kurumun erişimini artırmayı hedefliyor.
Kültürel liderliğiyle yalnızca sanat dünyasında değil, moda sahnesinde de dikkat çeken Ünsal, bu yıl ünlü moda tasarımcısı Jonathan Anderson’un JW Anderson markasının küresel kampanyasında yer aldı. “Kürasyon bir içgüdüdür, içgüdü bir kimliktir” mottosuyla hayata geçirilen kampanyada Ünsal; yönetmen Luca Guadagnino ve yazar Hailey Benton Gates gibi isimlerle birlikte yer aldı. Anderson, kampanyasında geleneksel modeller yerine, kimliği ve vizyonuyla öne çıkan kültürel figürlere yer verdi.
Bengi Ünsal, yalnızca sanat küratörlüğüyle değil, vizyoner bakış açısıyla da sanatın sınırlarını yeniden tanımlıyor. Hem Türkiye’de hem de uluslararası alanda kültür-sanat dünyasında bıraktığı iz, genç kuşaklar için ilham kaynağı olmayı sürdürüyor.