Garanti BBVA'nın zarar ettiği ortaya çıktı!
2025 yılı Mart ayında TÜFE yıllık yüzde 38,1 düzeyinde gerçekleştiği için, Garanti Bankası ortakları reel olarak basitçe yaklaşık yüzde 8 zarar etmişler.

Prof. Dr. Soner Gökten Garanti BBVA Bankası'nın bilançosunu yorumladı:
2025 ilk çeyrek BDDK formatı konsolide olmayan finansallarda yaklaşık 25,3 milyar TL dönem net karı raporlayan Garanti Bankası’nın birinci çeyrek sonuçların göre yıllıklandırılmış ortalama Özkaynak oranı yüzde 30,2 seviyesinde oluşmuş.
Nedir Özkaynak karlılığı?
Şirket ortaklarının yani sermaye sahiplerinin kısaca hissedarların yatırımlarından elde ettiği getiriyi gösterir.
2025 yılı Mart ayında TÜFE yıllık yüzde 38,1 düzeyinde gerçekleştiği için, Garanti Bankası ortakları REEL OLARAK basitçe yaklaşık YÜZDE 8 ZARAR ETMİŞLER!
Yani bakmayın siz raporlanan 25,3 milyar TL’ye. Ortada reel anlamda kar falan yok. İşte bu yüzden her seferinde finansal okuryazarlık adına bas bas bağırdım: Bankalarda enflasyon muhasebesi uygulamamak düşük finansal okuryazarlık düzeyine sahip piyasa paydaşlarının algısal olarak manipüle olmasına ve yanlış kararlar vermesine neden oluyor.
Özkaynak karlılığının bankalar açısından spesifik önemi var.
Yüksek finansal kaldıraçla çalışan yani düşük özkaynağa karşı yüksek borçla finanse edilen varlıklar nedeniyle bankalarda sermayenin etkin kullanımı çok önemlidir.
Ortada duran yüksek risklilik nedeniyle de banka mudilerinin korunması ve risk yönetiminin teşkili için Basel düzenlemeleri belirli sermaye yeterlilik şartlarını zorunlu kılar. Özkaynak karlılığı ilgili sermaye yeterliliklerinin karşılanabilirliği çerçevesinde bankaların finansal sürekliliği açısından kritik bir göstergedir.
Yani, sıkılaşma sürecindeki reel kaybın bir andan sonra reel kazanca dönüşmesi elzemdir.
Bunun olabilmesi için de faiz indirim döngüsüne girilmesi gerekir ki çünkü bankalar faizler artarken değil düşerken kazanç sağlarlar.
Mevcut durum Garanti Bankası’nın nakit akış tablosundan da teyit edilebilmektedir.
Banka 2025 yılının ilk çeyreğinde yaklaşık 144,4 milyar TL faiz tahsilatı yapmışken, yaklaşık 124,9 milyar TL faiz ödemesinde bulunmuştur.
Burada lütfen dikkat edin, nakit akış tablosu verilerini söylüyorum.
Çünkü kar ve zarar tablosunda görülen rakamlar tahakkuk esaslıdır. Yani nakit giriş çıkışlarını göstermez.
Bu yüzden, kısa vadeli mevduat ve yatırım güdüsüne ve iktisadi davranışa sahip ekosistemimizde; temel bankacılık faaliyetlerinin finansal sağlığını en iyi görebileceğimiz yer bu nedenle nakit akış tablolarıdır.
Nakit ödenen faiz, varlıklardan elde edilen nakit girişinin yani nakit tahsil edilen faizin maliyetidir.
Bu bahisle ilk çeyrek sonuçları itibariyle basitçe Garanti Bankası’nın esas faaliyetinin maliyetinin yaklaşık yüzde 86 olduğu söylenebilir.
Şimdi bir düşünün, kalan yüzde 14 ile bankanın esas faaliyet giderleri karşılanacak.
Mümkün mü? Tabi ki hayır!
Yaklaşık 39,2 milyar TL olarak raporlanan ‘Bankacılık Faaliyet Konusu Varlık ve Yükümlülüklerdeki Değişim Öncesi Faaliyet Kârı’ Nakit Girişinin pozitif olmasının nedeni ise ‘Nakit Alınan Ücret ve Komisyonlar’: Tam tamına yaklaşık 42,2 milyar TL!
Raporlanan tahakkuk esaslı dönem net karının yaklaşık 1,7 katı, nakit tahsil edilen faizin yaklaşık yüzde 30’u, nakit ödenen faizin yaklaşık yüzde 34’ü ve faaliyet karından nakit girişinin yaklaşık 1,1 katı.
Kısaca velinimet müşteriler ayakta tutuyor bankaları.
Sadece Garanti mi? Hayır genelinde durum bu.
Her birini ayrı ayrı inceleyeceğim.
Lakin şunu belirteyim, ilk üç aylık finansallar 19 Mart sonuçlarını yansıtmıyor.
Altı aylık finansallarda çöpe atılan 1 yılın, aşırı sıkılaşmanın ve faiz indirim döngüsüne girildi zannedilerek verilen mevcut duruma göre göreceli düşük faizli kredilerin negatif etkilerini göreceğiz.
Kaynak: Paramedya