ABD’de yayımlanan analiz Türkiye’ye işaret etti: “Yeni güvenlik düzeninin kilidi Ankara”

ABD’de etkili dış politika platformu RealClearWorld’de yayımlanan analizde, Türkiye’nin hem NATO içinde hem de Moskova nezdinde “yerine konulamaz” aktör olarak değerlendirilmesi dikkat çekti.

ABD’de yayımlanan analiz Türkiye’ye işaret etti: “Yeni güvenlik düzeninin kilidi Ankara”

ABD’de karar vericilerin yakından izlediği dış politika platformu RealClearWorld’de yayımlanan Ukrayna analizi, Türkiye’nin Karadeniz güvenlik mimarisindeki belirleyici konumunu yeniden gündeme taşıdı. Hariciye Dış Politikaları ve Güvenlik Araştırmaları Merkezi Direktörü Av. Emir Abbas Gürbüz’ün imzasını taşıyan çalışma, çatışmanın donmuş modele sürüklendiği dönemde bölgesel denklemin Ankara eksenli bir yapıya evrildiğini ortaya koyuyor. Analizde Türkiye’nin hem NATO içinde hem de Moskova nezdinde “yerine konulamaz” aktör olarak değerlendirilmesi dikkat çekti.

Gürbüz’ün analizine göre dört yılın ardından cephede belirgin bir tıkanma yaşanıyor. Ukrayna’nın hava savunmasında dış kaynağa bağımlı hâle gelmesi, Rusya’nın lojistik hatlarında zorlanması ve geniş hatlarda ilerlemenin durma noktasına gelmesi, çatışmanın giderek donmuş modele yöneldiğini gösteriyor. Bu tablo, askerî ivmenin azaldığı yeni dönemde bölgesel dengeyi diplomatik ağırlığın belirleyeceğine işaret ediyor. Gürbüz bu geçişi, “Cephe durdu, diplomasi dönemi başladı; bu dönemin merkez ülkesi Ankara’dır” sözleriyle özetliyor.

Analizde incelenen 28 maddelik Amerikan planı, Kiev’i uzun süreli ara statüde konumlandıran bir çerçeve olarak ele alınıyor. Planın, işgal altındaki bölgelerin hukuki durumunu belirsiz kılması ve Kiev’in NATO hattına yaklaşma olasılığını ortadan kaldırması, Gürbüz tarafından “Kore tipi fiilî bölünme” şeklinde yorumlanıyor. Bu tablo Karadeniz’de hem hukuki hem stratejik düzeyde geniş bir türbülans yaratıyor. Kırım ve Azak kıyılarının fiilî durum ile hukuki statü arasında sıkışması, enerji arama faaliyetlerinden boru hatlarına ve tahıl koridorunun sürdürülebilirliğine uzanan kritik bir risk alanı oluşturuyor. Bu ortamda Türkiye’nin Montrö Boğazlar Sözleşmesi’ni istikrarlı şekilde uygulayabilmesi, bölge güvenliğinin en güçlü dayanağı olarak öne çıkıyor.

RealClearWorld’de yer alan değerlendirmede, Romanya ile Bulgaristan’ın sınırlı deniz kapasitesi ayrıntılı biçimde analiz ediliyor ve NATO’nun Karadeniz’de caydırıcılık üretmekte zorlandığı aktarılıyor. Türkiye ise askerî birikimi, diplomatik temas kanalları ve bölgesel konumuyla güvenlik mimarisinin merkezinde konumlanıyor. Gürbüz’ün “İttifak içinde Türkiye’nin yerini doldurabilecek başka bir aktör bulunmuyor” cümlesi, analizin en net stratejik tespitlerinden biri olarak öne çıkıyor.

Çalışmanın en ses getiren bölümü, Gürbüz’ün literatüre sunduğu “Turkish Gateway – Türk Geçidi” modeli. Bu yaklaşıma göre Ukrayna iki uç tercih arasında sıkışmış durumda. Batı’ya sert yönelim Moskova’da tansiyon yükseltirken, mesafeli duruş Kiev’i zayıf bırakıyor. Gürbüz’ün modeli bu çıkmazdan çıkışın Ankara merkezli ara zeminde bulunduğunu savunuyor. Gürcistan’ın Türkiye üzerinden NATO ve AB ile bağlarını ilerletmesi ile Orta Asya ülkelerinin Türk Devletleri Teşkilatı aracılığıyla Ankara ile kurduğu çok katmanlı temaslar bu yaklaşımın sahadaki örnekleri olarak gösteriliyor. Türkiye’nin hem Rusya ile temas sürdürebilmesi hem Batı’yla bağ kurabilmesi, Ankara’yı bölgenin kabul edilen arayüzü konumuna taşıyor. Analiz, bu modeli Ukrayna’nın sürdürülebilir entegrasyon için en uygulanabilir seçenek olarak sunuyor.

ABD’deki yönetim değişiminin Türkiye’nin rolünü daha görünür hâle getirdiği de vurgulanıyor. Trump döneminde dış politikada maliyet odaklı yaklaşımın benimsenmesi, Karadeniz–Kafkasya hattındaki ağır dosyaların Ankara üzerinden yönetilmesini Washington açısından etkili bir seçenek hâline getiriyor. Bu yeni çerçeve Türkiye’yi, sorun üreten aktör olarak değil, bölgesel güç projeksiyonunun taşıyıcı unsuru olarak tanımlayan bir konuma yerleştiriyor.

Av. Emir Abbas Gürbüz değerlendirmesinde, “Ukrayna’nın Batı’ya sert yönelimi tansiyon üretiyor, uzak kalması ise Kiev’i zayıf bırakıyor. Bu ikilemin ortasında uygulanabilir tek ara yüz Türkiye’dir. Turkish Gateway sahaya en uygun stratejik modeldir” ifadelerini kullandı.

RealClearWorld’de yayımlanan analiz, Ukrayna çatışmasının şekillendireceği yeni güvenlik düzeninde Türkiye’nin Karadeniz’den Kafkasya’ya uzanan hatta yükselen güç olarak değerlendirildiğini ortaya koyuyor. Çalışma, uluslararası çevrelerde Türkiye’nin bölgesel mimarinin merkezine yerleştiği yönündeki yorumları güçlendiren nitelikte.