Google’a Rekabet soruşturması: Ödeme sistemine inceleme

Bu kapsamda Rekabet Kurulu, dünyaca ünlü teknoloji şirketi Google’a yönelik yeni bir soruşturma açtığını duyurdu.

Kurulun açıklamasına göre soruşturmanın temelinde, Google’ın mobil uygulama mağazası olan Google Play Store üzerinden yürüttüğü ödeme hizmetlerine dair bazı uygulamalar yer alıyor.

Kurul, söz konusu uygulamaların Türkiye’deki rekabet ortamını olumsuz yönde etkileyebileceği ve özellikle mobil uygulama geliştiriciler ile tüketiciler açısından kısıtlayıcı sonuçlar doğurabileceği kanaatine vardı.

Google Play Store’un Türkiye’deki Önemi

Google Play Store, Android işletim sistemi kullanan akıllı telefon ve tabletlerde milyonlarca kullanıcıya hizmet veren bir dijital uygulama mağazası.

Oyunlardan sosyal medya uygulamalarına, finansal hizmetlerden eğitim yazılımlarına kadar pek çok kategoride uygulama bu platform aracılığıyla indiriliyor.

Türkiye’de akıllı telefon penetrasyon oranının yüksek olması nedeniyle Play Store, milyonlarca kullanıcının günlük yaşamında vazgeçilmez bir noktada bulunuyor.

Bu denli büyük bir kullanıcı kitlesine sahip olan platform, aynı zamanda uygulama geliştiriciler için de en önemli gelir kapılarından biri.

Geliştiriciler, uygulamalarını Play Store’da ücretli veya ücretsiz olarak sunarken, uygulama içi satışlar, reklam gelirleri ve abonelik modelleri üzerinden gelir elde ediyor.

İşte tam da bu noktada Google’ın uyguladığı ödeme politikaları devreye giriyor ve rekabet tartışmalarının merkezinde yer alıyor.

Rekabet Kurulu’nun İtiraz Noktaları

Rekabet Kurulu’nun yaptığı açıklamaya göre soruşturmanın odak noktası, Google’ın uygulama içi ödemeler konusunda izlediği stratejiler.

Google, Play Store üzerinden yayınlanan uygulamalarda, kullanıcıların yaptığı dijital satın almaların kendi ödeme sistemi aracılığıyla gerçekleştirilmesini şart koşuyor.

Yani bir kullanıcı, uygulama içerisinde abonelik satın almak istediğinde ya da oyun içi öğe almak istediğinde, bu işlemi Google’ın sunduğu ödeme altyapısı üzerinden yapmak zorunda kalıyor.

Bu durum, uygulama geliştiricilerin alternatif ödeme sistemlerini kullanmalarına engel teşkil edebiliyor. Rekabet Kurulu ise bu uygulamanın, pazarın adil işleyişini bozabileceği, rekabeti sınırlayabileceği ve tüketiciler açısından fiyatların artmasına yol açabileceği gerekçesiyle incelemeye alınması gerektiğini vurguluyor.

Küresel Çapta Benzer Davalar

Google’ın ödeme sistemleri politikası yalnızca Türkiye’de değil, dünyanın birçok ülkesinde tartışma konusu.

Avrupa Birliği, Güney Kore, Hindistan ve ABD’de de Google’ın Play Store politikaları hakkında rekabet soruşturmaları yürütülüyor.

Örneğin Güney Kore’de çıkarılan bir yasa ile Google ve Apple’ın uygulama mağazalarında alternatif ödeme sistemlerine izin vermesi zorunlu hale getirildi.

Avrupa Birliği’nde ise Dijital Piyasalar Yasası (DMA) çerçevesinde benzer düzenlemeler devreye girdi. Hindistan’da Rekabet Kurumu, Google’a benzer gerekçelerle ciddi para cezaları kesti.

Bu gelişmeler, teknoloji devlerinin yalnızca inovasyonlarıyla değil, aynı zamanda pazar hakimiyetlerini nasıl kullandıklarıyla da küresel çapta mercek altına alındığını gösteriyor.

Türkiye’deki Rekabet Kurulu’nun başlattığı soruşturma da bu küresel eğilimin bir parçası olarak değerlendiriliyor.

Google’ın Politikaları Neden Eleştiriliyor?

Google, uygulama içi satın alımlarda geliştiricilerden belirli bir komisyon alıyor. Bu oran, genellikle %15 ile %30 arasında değişiyor.

Büyük geliştiricilerden alınan komisyon oranı daha yüksek olurken, küçük ölçekli geliştiriciler için zaman zaman indirimli oranlar uygulanabiliyor.

Ancak geliştiriciler, bu oranların yüksek olduğunu ve alternatif ödeme sistemlerinin devreye girmesinin önlenmesinin rekabeti baltaladığını savunuyor.

Eleştiriler, yüksek komisyonların doğrudan kullanıcıya yansıdığı, yani uygulama fiyatlarının ve abonelik ücretlerinin daha pahalı hale geldiği yönünde yoğunlaşıyor.

Rekabet Kurulu’nun soruşturmasının temel amacı da tam olarak burada yatıyor: Google’ın pazar gücünü kötüye kullanıp kullanmadığını ve bu durumun Türkiye’deki tüketiciler ile geliştiriciler için zarar doğurup doğurmadığını tespit etmek.

Türkiye’deki Dijital Pazarın Gelişimi

Türkiye, genç nüfusu ve teknolojiye hızlı adaptasyonu ile dijital hizmetler konusunda oldukça dinamik bir pazara sahip.

Mobil oyun sektörü, finansal teknoloji uygulamaları, e-ticaret uygulamaları ve eğitim yazılımları son yıllarda büyük bir hızla büyüyor.

Özellikle oyun sektöründe Türkiye, bölgesinde önemli bir merkez haline gelmiş durumda. Pek çok Türk oyun geliştirici şirketi uluslararası pazarda başarı elde ediyor.

Ancak bu şirketlerin büyük bir bölümü gelirlerini Google Play Store ve Apple App Store gibi platformlar üzerinden elde ediyor.

Dolayısıyla bu platformların uyguladığı politikalar, yerel girişimcilerin rekabet gücünü doğrudan etkiliyor.

Rekabet Kurulu’nun soruşturması, yalnızca Google’ın faaliyetlerini değil, aynı zamanda Türkiye’deki dijital girişim ekosisteminin geleceğini de yakından ilgilendiriyor.

Tüketiciler Açısından Olası Sonuçlar

Eğer Rekabet Kurulu, Google’ın uygulamalarında rekabeti sınırlayıcı unsurlar tespit ederse, şirket çeşitli yaptırımlarla karşılaşabilir.

Bu yaptırımlar arasında para cezaları, uygulama politikalarında değişiklik yapılması ya da alternatif ödeme sistemlerine izin verilmesi gibi kararlar yer alabilir.

Böyle bir durumda, tüketiciler açısından fiyatların düşmesi veya ödeme seçeneklerinin artması söz konusu olabilir.

Kullanıcılar farklı ödeme sistemlerini tercih ederek daha uygun maliyetlerle alışveriş yapabilir, geliştiriciler ise gelirlerini daha verimli şekilde yönetebilir.

Google’ın Olası Savunmaları

Google ise bugüne kadar farklı ülkelerde yaptığı savunmalarda, ödeme sistemlerinin güvenlik, kullanıcı deneyimi ve standartlaştırma açısından gerekli olduğunu savundu.

Şirket, kendi ödeme altyapısının dolandırıcılık risklerini azalttığını, kullanıcıların güvenli bir şekilde alışveriş yapmalarını sağladığını ve sistemin şeffaflığını koruduğunu öne sürüyor.

Türkiye’deki soruşturma kapsamında da benzer bir savunmanın yapılması bekleniyor. Ancak nihai kararı, elde edilen bulgular ışığında Rekabet Kurulu verecek.

Dijital Rekabetin Yeni Dönemi

Rekabet Kurulu’nun Google’a açtığı soruşturma, Türkiye’de dijital pazarların geleceği açısından kritik bir döneme işaret ediyor.

Teknoloji devlerinin pazar hakimiyetlerini nasıl kullandıkları, yalnızca geliştiriciler ve rakip şirketler için değil, milyonlarca kullanıcı için de doğrudan sonuçlar doğuruyor.

Bu soruşturma, Türkiye’nin dijital ekonomisinin şeffaf, rekabetçi ve tüketici dostu bir şekilde gelişmesi açısından önemli bir sınav olacak.

Google’ın atacağı adımlar ve Rekabet Kurulu’nun vereceği karar, hem Türkiye’de hem de küresel ölçekte teknoloji şirketlerinin nasıl bir yol izleyeceğine dair önemli ipuçları barındırıyor.

Türkiye’de dijital pazarlara yönelik düzenleyici denetimler son yıllarda hız kazandı. Rekabet Kurulu, özellikle büyük teknoloji şirketlerinin pazar davranışlarını yakından izliyor.

Bu kapsamda, Rekabet Kurulu 7 Ağustos 2025 tarihinde aldığı 25-29/680-M sayılı kararla teknoloji devi Google hakkında yeni bir soruşturma başlattığını duyurdu.

Kurul tarafından yapılan açıklamaya göre, soruşturmanın temel amacı, Google’ın 4054 sayılı Rekabetin Korunması Hakkında Kanun’u ihlal edip etmediğini araştırmak.

İddialara göre Google, mobil uygulama ekosisteminde tekel benzeri uygulamalara başvurarak hem uygulama geliştiricileri hem de son kullanıcıları dezavantajlı konuma düşürüyor.

Soruşturmanın Odağı: Google Play Faturalandırma Zorunluluğu

Rekabet Kurulu’nun açıklamasında öne çıkan konu, Google’ın uygulama mağazası Play Store üzerinden dağıtım yapan geliştiricilere yönelik ödeme sistemi politikaları oldu.

İddiaya göre Google, uygulama geliştiricilere, uygulama içi satın alımlar için yalnızca kendi geliştirdiği Google Play Faturalandırma (Google Play Billing - GPB) sistemini kullanma zorunluluğu getiriyor.

Bununla birlikte, geliştiricilerin kullanıcılarına alternatif ödeme yöntemleri hakkında bilgi vermesine de engel oluyor.

Bu durumun, 4054 sayılı Kanun’un 6. maddesi çerçevesinde hâkim durumun kötüye kullanılması anlamına gelebileceği değerlendiriliyor.

Kanun’un ilgili maddesi, bir teşebbüsün piyasadaki hakimiyetini sömürücü veya dışlayıcı davranışlarla kötüye kullanmasını yasaklıyor.

Ön Araştırmadan Soruşturmaya

Soruşturma açılmadan önce, Rekabet Kurulu’nun “Mobil Ekosistem Sektör İncelemesi” kapsamında yürüttüğü ön çalışmalar önemli görev aldı.

Bu incelemelerde, mobil uygulama pazarındaki işleyiş, kullanıcı davranışları ve büyük platformların uygulamaları detaylı bir şekilde analiz edildi.

Elde edilen veriler, Google’ın ödeme hizmetleri konusunda geliştiricilere ciddi kısıtlamalar getirdiğini ortaya koydu.

Ön araştırma raporuna göre: Google, uygulama içi satın alma işlemlerinde Google Play Faturalandırma sistemini zorunlu kılıyor.

Uygulama geliştiriciler, kullanıcılarını farklı ödeme seçenekleri hakkında bilgilendiremiyor. Bu kısıtlamalar, alternatif ödeme sağlayıcılarının pazara girişini engelleyebiliyor.

Bu bulgular ışığında Kurul, söz konusu uygulamaların rekabeti bozucu nitelikte olabileceği kanaatine vararak detaylı soruşturma açma kararı aldı.

Olası Rekabet İhlalleri ve Etkileri

Google’ın uyguladığı iddia edilen bu politikaların hem geliştiriciler hem de tüketiciler açısından çeşitli olumsuz etkiler doğurduğu ifade ediliyor.

Geliştiriciler Üzerindeki Etkiler

Google’ın zorunlu ödeme sistemi, geliştiricilerin daha düşük komisyon oranları sunan üçüncü taraf ödeme hizmetlerinden yararlanmasını engelliyor.

Alternatif ödeme yöntemleri tanıtılamadığı için geliştiriciler maliyetleri düşüremiyor. Özellikle küçük ölçekli geliştiriciler, Google’ın belirlediği yüksek komisyon oranları nedeniyle gelir kaybına uğruyor.

Tüketiciler Üzerindeki Etkiler

Kullanıcılar, farklı ödeme seçenekleri hakkında bilgilendirilmediğinden, daha uygun fiyatlı veya güvenli alternatifleri değerlendiremiyor.

Ödeme hizmetlerinde rekabetin kısıtlanması, dolaylı olarak uygulama fiyatlarının yüksek kalmasına yol açabiliyor. Rekabetin engellenmesi, yenilikçi ödeme çözümlerinin kullanıcıya ulaşmasını geciktiriyor.

Piyasa Yapısı Üzerindeki Etkiler

Google’ın bu yaklaşımı, rakip ödeme sağlayıcılarının pazara girişini veya büyümesini zorlaştırıyor. Uzun vadede piyasada tekelleşmeye yol açarak rekabetçi dinamikleri zayıflatıyor.

Uluslararası Boyut: Benzer Davalar Dünyada da Gündemde

Google’ın Play Store ödeme politikaları yalnızca Türkiye’nin değil, dünya genelindeki rekabet otoritelerinin de radarında.

Avrupa Birliği, Dijital Piyasalar Yasası (DMA) kapsamında benzer uygulamaları mercek altına aldı. Güney Kore, 2021 yılında çıkardığı yasa ile Google ve Apple’ın kendi ödeme sistemlerini zorunlu kılmasını yasakladı.

ABD’de çeşitli eyaletlerde Google’a karşı açılan davalar halen devam ediyor. Dolayısıyla Türkiye’de açılan bu soruşturma, küresel eğilimle paralellik gösteriyor.

Rekabet otoriteleri, teknoloji devlerinin platform gücünü kötüye kullanmasına karşı daha aktif bir tutum sergiliyor.

4054 Sayılı Kanun ve 6. Madde Ne Diyor?

Rekabet Kurulu’nun açtığı soruşturmanın hukuki dayanağını, 4054 sayılı Rekabetin Korunması Hakkında Kanun’un 6. maddesi oluşturuyor.

Bu maddeye göre: Bir teşebbüs, piyasadaki hakim durumunu kötüye kullanamaz. Kötüye kullanma davranışları, rakipleri dışlamaya yönelik olabileceği gibi tüketicileri sömürücü nitelikte de olabilir. Özellikle fiyatlandırma, ticari şartlar veya erişim kısıtlamaları bu kapsama girer.

Google’ın Play Store politikalarının da hem sömürücü hem dışlayıcı etkiler doğurabileceği değerlendiriliyor.

Sömürücü etki, geliştiricilerden yüksek komisyon alınması; dışlayıcı etki ise alternatif ödeme sistemlerinin devre dışı bırakılması şeklinde karşımıza çıkıyor.

Rekabet Kurulu’nun Açıklaması

Kurul, yaptığı resmi duyuruda şu değerlendirmelere yer verdi: Google’ın uygulama içi satın almalarda kendi ödeme sistemini zorunlu tutması ve geliştiricilerin kullanıcıları bilgilendirmesini engellemesi, rekabeti kısıtlayıcı niteliktedir.

Bu uygulamalar, 4054 sayılı Kanun’un 6. maddesi çerçevesinde sömürücü ve/veya dışlayıcı etkiler doğurabilir. Bu nedenle konunun daha ayrıntılı biçimde incelenmesine karar verilmiştir.

Açıklamanın sonunda, soruşturmanın bağımsız bir şekilde yürütüleceği ve elde edilen bulguların kamuoyuyla paylaşılacağı vurgulandı.

Olası Sonuçlar

Soruşturmanın sonunda Google’ın ihlal yaptığı tespit edilirse, şirket çeşitli yaptırımlarla karşı karşıya kalabilir: Para Cezası: 4054 sayılı Kanun uyarınca, yıllık gayrisafi gelir üzerinden ciddi oranda idari para cezası uygulanabilir.

Davranışsal Yükümlülükler: Google, uygulama içi ödeme politikalarını değiştirmek, alternatif sistemlere izin vermek zorunda kalabilir.

Yapısal Tedbirler: En ağır senaryoda, Google’ın belirli işleyiş modellerinde köklü değişiklikler talep edilebilir.

Bu sonuçların yalnızca Google’ı değil, Türkiye’deki tüm mobil uygulama geliştiricilerini ve milyonlarca kullanıcıyı doğrudan etkileyeceği öngörülüyor.

Dijital Piyasalarda Rekabetin Korunması

Google hakkında başlatılan bu soruşturma, Türkiye’de dijital ekonominin adil ve rekabetçi koşullarda işlemesi açısından kritik öneme sahip.

Mobil uygulama pazarının büyüklüğü ve kullanıcıların günlük yaşamında tuttuğu yer göz önünde bulundurulduğunda, alınacak kararın etkisi oldukça geniş olacak.

Rekabet Kurulu, son yıllarda dijital piyasaları yakından izleyerek dünya genelindeki trendlerle uyumlu kararlar almaya çalışıyor. Bu süreç, yalnızca tek bir şirketi değil, Türkiye’deki dijital ekosistemin geleceğini de şekillendirecek.

Google’ın politikalarının rekabeti kısıtlayıcı nitelikte olup olmadığını ortaya koyacak bu soruşturma, teknoloji devlerinin piyasa gücünü nasıl kullanabileceğine dair önemli bir sınav niteliği taşıyor.