Fırtına öncesi sessizlik: Dolar sabit, beklenti yüksek

Türk lirası karşısında Amerikan doları, haftanın yeni işlem gününe sakin bir başlangıç yaptı. Dolar/TL kuru, sabah saatlerinde 40,58 seviyesinden işlem görerek önceki günkü kapanış seviyelerine yakın bir seyir izliyor.

Euro/TL paritesi ise aynı saatlerde 46,93 düzeyinden alıcı buluyor. Küresel piyasalarda yaşanan gelişmeler ve yurt içi ekonomik dinamikler, döviz kurlarında dalgalanmaların sınırlı kalmasına neden oldu.

Dün gün boyunca yukarı yönlü bir eğilim gösteren dolar kuru, günü yüzde 0,1 oranında bir yükselişle 40,5600 seviyesinden tamamladı.

Bu sınırlı artış, hem yurt içi ekonomik göstergeler hem de uluslararası piyasalardaki dolar talebi ile ilişkili olarak değerlendiriliyor.

Kurda Yatay Seyir ve Belirsiz Görünüm

Haftanın ilk yarısında sınırlı dalgalanmalarla seyreden döviz kurlarında, yatırımcılar bir süredir yön arayışında. Dolar/TL kurundaki yatay seyir, kısa vadeli belirsizliklerin etkili olduğunu ortaya koyuyor.

Özellikle Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) politikaları, enflasyon görünümü, dış ticaret dengesi ve küresel faiz ortamı gibi unsurlar, yatırımcıların kur üzerindeki beklentilerini şekillendiriyor.

40 TL seviyesinin aşılması, dolar/TL için psikolojik bir eşik olarak değerlendirilirken, kurun 40,50-40,70 bandında dengelenmesi dikkat çekiyor. Uzmanlar, bu seviyelerin teknik açıdan önemli destek ve direnç noktaları olduğuna işaret ediyor.

Küresel Ekonomik Gelişmeler ve Dolar Endeksi

Uluslararası piyasalarda Amerikan doları, ABD Merkez Bankası’nın (Fed) faiz politikası, büyüme verileri ve enflasyon göstergeleri doğrultusunda yön buluyor.

Son dönemde açıklanan veriler, ABD ekonomisinin kademeli bir yavaşlama sürecine girdiğini gösteriyor. Bu da dolara olan küresel talebin sınırlı kalmasına neden oluyor.

Dolar endeksi (DXY), son günlerde dar bir bant içinde hareket ederken, yatırımcılar Fed’in faiz indirimine ne zaman başlayacağına dair ipuçlarını arıyor. Bu beklentiler, gelişmekte olan ülke para birimlerine olan ilgiyi de doğrudan etkiliyor.

Euro/TL’de de Durağan Görünüm

Euro/TL cephesinde de benzer bir durgunluk göze çarpıyor. Sabah saatlerinde 46,93 seviyesinden işlem gören parite, önceki günkü seviyelere oldukça yakın seyrediyor.

Avrupa Merkez Bankası’nın (ECB) faiz politikasına dair belirsizlikler ve Euro Bölgesi ekonomisindeki büyüme endişeleri, euro üzerindeki baskıyı artıran unsurlar arasında yer alıyor.

Euro, küresel piyasalarda dolara karşı değer kazanmakta zorlanırken, yurt içinde TL karşısında da benzer bir eğilim sergiliyor.

Yatırımcılar, ECB’nin yaz aylarında olası faiz indirimlerine gidip gitmeyeceğini ve bu kararların Euro/TL paritesi üzerindeki etkilerini yakından izliyor.

Merkez Bankası Politikaları ve TL Üzerindeki Etkiler

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası'nın son aylarda uyguladığı sıkı para politikası ve faiz artırımları, TL’nin değer kaybını sınırlı tutma amacını taşıyor.

Enflasyonda beklenen yavaşlama süreci, bu politikalara olan güvenin artmasını sağlarken, kur üzerinde aşırı oynaklık yaşanmasının da önüne geçiliyor.

Ancak, ithalat bağımlılığı yüksek olan Türkiye ekonomisinde döviz talebinin yapısal olarak güçlü kalması, kur üzerinde yukarı yönlü baskıların tamamen ortadan kalkmasını engelliyor.

Özellikle enerji ithalatı ve turizm gelirleri gibi kalemlerin yılın ikinci yarısında cari dengeye etkisi, TL’nin performansı açısından belirleyici olacak.

Yatırımcılar Ne Bekliyor?

Piyasalarda genel beklenti, yaz ayları boyunca kurda aşırı sert hareketlerin olmayacağı yönünde. Ancak gelişmeler, küresel enflasyon görünümü, büyük merkez bankalarının politikaları ve Türkiye’de açıklanacak ekonomik veriler, kurun seyrini etkileyebilecek potansiyele sahip.

Yatırımcılar, özellikle TCMB’nin yılın geri kalanında nasıl bir faiz patikası izleyeceğine odaklanmış durumda.

Ayrıca enflasyon beklentilerindeki değişim, döviz mevduatlarının seyri ve reel faiz oranları da yatırım kararlarında önemli bir görev alıyor.

Kısa Vadeli Durağanlık, Orta Vadeli Belirsizlik

Dolar/TL kurunun 40,50-40,60 bandında istikrar kazanması, piyasalarda kısa vadeli bir durağanlığı işaret ediyor. Ancak orta ve uzun vadeli beklentiler hâlâ belirsizliğini koruyor.

Bu bağlamda, hem yurtiçinde hem de küresel düzeyde yaşanabilecek ekonomik ve politik gelişmeler, döviz kurlarında ani hareketlere neden olabilir.

Piyasa uzmanları, yatırımcılara döviz işlemlerinde temkinli olmaları ve gelişmeleri yakından izlemeleri yönünde uyarılarda bulunuyor.

Kurun mevcut seviyelerinden yukarı ya da aşağı yönlü bir kırılma yaşanması, ancak güçlü bir veri seti ya da sürpriz bir politika kararı ile mümkün olabilir.

30 Temmuz sabahı saat 09.40 itibarıyla döviz piyasalarında sakin bir görünüm dikkat çekiyor. Dolar/TL kuru, dünkü kapanış seviyelerine oldukça yakın bir düzeyde, 40,5830 seviyesinden işlem görüyor.

Aynı dakikalarda Euro/TL kuru yüzde 0,2 oranında bir yükselişle 46,9330 seviyesine çıkarken, sterlin/TL kuru ise önceki kapanışın hemen üzerinde, 54,2590 seviyesinde bulunuyor.

Küresel ölçekte doların diğer para birimleri karşısındaki performansını ölçen dolar endeksi de benzer bir şekilde yatay bir seyir izliyor ve 98,8 seviyelerinde dengelenmiş durumda.

Bugün yatırımcıların gözü hem küresel ekonomik takvimde yer alan kritik gelişmelere hem de ABD Merkez Bankasının (Fed) akşam saatlerinde açıklayacağı para politikası kararlarına çevrilmiş durumda.

Ayrıca ABD ile Çin arasında devam eden ticaret müzakerelerinden gelen olumlu sinyaller de piyasalarda yakından izleniyor.

ABD-Çin Ticaret Görüşmelerinden Umut Veren Mesajlar

Dün İsveç’in başkenti Stockholm’de tamamlanan ABD-Çin ticaret görüşmelerinin üçüncü turu, küresel piyasalar açısından önemli bir gelişme olarak kayıtlara geçti.

ABD Hazine Bakanı Scott Bessent, müzakerelerin oldukça yapıcı bir havada geçtiğini ifade etti. Görüşmelerde Çin heyetinin, iki taraf arasında uygulanan tarifelere bir süreliğine ara verilmesi konusunda mutabakata varıldığını ilettiği, ancak bu tür bir kararın ABD Başkanı Donald Trump’ın onayına bağlı olduğu belirtildi.

Bu açıklamalar, son dönemde karşılıklı restleşmelere sahne olan ticaret savaşlarının etkisiyle yükselen belirsizliğin bir miktar azalmasına neden oldu.

Küresel piyasalarda azalan ticaret gerilimlerinin ardından risk iştahında sınırlı da olsa bir toparlanma gözlendi.

Ancak analistler, yatırımcıların dikkatlerini artık Fed'in açıklayacağı faiz kararına ve Başkan Jerome Powell’ın yapacağı yönlendirmelere çevirdiğini belirtiyor.

Fed'den Bu Akşam Faiz Kararı Bekleniyor

Para piyasalarındaki mevcut fiyatlamalara bakıldığında, ABD Merkez Bankasının bu akşamki toplantısında politika faizinde bir değişiklik yapmayacağı neredeyse kesin olarak görülüyor.

Ancak piyasanın esas odak noktası, Fed’in ilerleyen aylardaki olası hamlelerine dair vereceği sinyaller. Özellikle eylül ayında gerçekleşecek bir sonraki toplantıda 25 baz puanlık bir faiz indirimi olasılığı, piyasalarda yüzde 67 ihtimalle fiyatlanıyor.

Fed Başkanı Powell’ın bu akşamki açıklamaları, yalnızca ABD ekonomisine değil, küresel çapta piyasalara yön verme potansiyeline sahip.

Powell’ın enflasyon, büyüme ve istihdam gibi temel göstergelere ilişkin değerlendirmeleri, yatırımcıların gelecek döneme ilişkin pozisyonlarını şekillendirecek.

İkinci Çeyrek Büyüme Verileri Yakından İzleniyor

Öte yandan bugün, ABD ve Euro Bölgesi'ne ilişkin açıklanacak olan ikinci çeyrek büyüme verileri de piyasaların gündeminde üst sıralarda yer alıyor.

Özellikle Çin ile süregelen ticaret geriliminin ekonomik etkilerinin ne düzeyde olduğu, bu büyüme verileri sayesinde daha net şekilde anlaşılabilecek.

Bu veriler, sadece merkez bankalarının gelecekteki hamleleri için değil, aynı zamanda yatırımcıların risk algısı üzerinde de belirleyici bir rol oynayacak.

ABD’de haftanın en önemli verilerinden biri olan tarım dışı istihdam raporu ise cuma günü açıklanacak. Ancak bu veriden önce yayımlanan JOLTS (İş İmkanları ve Personel Değişim Oranı) raporu, iş gücü piyasasında bir yavaşlama yaşandığına işaret etti.

Buna göre, Haziran ayında ülkedeki açık iş sayısı 7 milyon 437 bine gerileyerek beklentilerin altında kaldı. Bu durum, ABD iş gücü piyasasında talebin bir miktar zayıfladığına dair sinyaller içeriyor.

Yurt İçinde Gözler İşsizlik ve Ekonomik Güven Endeksinde

Yurt içinde ise bugün açıklanacak olan işsizlik oranı ve ekonomik güven endeksi verileri önem taşıyor. Bu veriler, Türkiye ekonomisinin genel gidişatı hakkında önemli ipuçları sunması bakımından yatırımcılar tarafından dikkatle takip edilecek.

Özellikle ekonomik güven endeksindeki değişimler, reel sektör ve tüketici beklentileri açısından kritik bir gösterge niteliğinde.

Analistler, söz konusu yerel verilerin piyasa fiyatlamaları üzerinde sınırlı etkiler yaratabileceğini, asıl yönün ise küresel gelişmeler doğrultusunda şekilleneceğini belirtiyor.

Bununla birlikte, ekonomik güvenin artması durumunda Türk Lirası’na olan güvenin de desteklenebileceği ifade ediliyor.

Günlük Ajanda Yoğun: Gözler Makro Verilerde

Bugün yatırımcıların takviminde oldukça yoğun bir veri akışı bulunuyor. Fed’in faiz kararı ve Powell’ın açıklamaları başta olmak üzere, ABD, Almanya ve Euro Bölgesi’ne ilişkin büyüme verileri ve diğer önemli makro göstergeler yakından izlenecek.

Bu gelişmelerin döviz kuru, emtia fiyatları ve hisse senedi piyasaları üzerindeki etkisi dikkatle analiz edilecek.

Gerek Fed’in yaklaşımı, gerekse ticaret savaşları cephesinden gelen haber akışları, yatırımcıların risk iştahını doğrudan etkiliyor. Bu nedenle, piyasaların yönü açısından önümüzdeki 48 saatlik süreç kritik bir zaman dilimini oluşturuyor.

Döviz piyasalarında bugünkü sakin görünüm, yerini kısa süre içinde dalgalanmalara bırakabilir. Fed’in faiz kararı, Powell’ın açıklamaları ve açıklanacak büyüme verileri, sadece bugün değil, önümüzdeki günlerde de yatırım stratejilerinde belirleyici olacak.

ICRYPEX CEO'su ile uyuşturucu kullanan kadın avukat öldü! Ünlü oyuncu dolandırıcılıktan gözaltına alındı! SGK açıkladı: Bu hastalığı olanlar emekli olabilecek Alevler villaya sıçradı, Bülent Ersoy son anda kurtuldu! Türk iş adamına Mısır'da gasp tuzağı! Baykar 'Gökyüzünün Ferrarisi'ni görücüye çıkardı!