Çikolata severler için kötü haber: Küresel kakao talebi sert düşüşte

Kakao, çikolatanın temel yapıtaşı olarak tüketicilere benzersiz bir lezzet sunarken, yatırımcısına aynı mutluluğu vermekten uzak kalıyor. Son dönemde kakao piyasasında yaşanan fiyat hareketleri, yatırımcıların yüzünü güldürmek bir yana, ciddi kayıplarla karşı karşıya bırakıyor.

Küresel piyasalarda arzın artması, talepteki yavaşlama ve spekülatif pozisyonların geri çekilmesi, fiyatlar üzerinde baskı oluştururken, yatırımcıların umutlarını boşa çıkarıyor.

Sadece son bir ayda kakao fiyatları yüzde 14 civarında gerileyerek yatırımcılar için büyük bir düzeltme sürecine işaret ediyor.

Yılbaşından bu yana yaşanan kayıplar ise neredeyse yarı yarıya düşüş anlamına geliyor ve piyasada ciddi bir dalgalanmanın yaşandığını gösteriyor.

Son iki yıldır yükseliş trendinde olan kakao piyasası, bu süreçte yatırımcılarına kazanç sağlarken, son dönemde yönünü tersine çevirdi.

Özellikle arz tarafında gözlenen rahatlama ve talepteki zayıflama, fiyatların aşağı yönlü baskı altında kalmasına neden oldu.

Küresel üretim verileri, özellikle Afrika ülkelerindeki rekolte artışı ile birlikte kakao arzının ciddi biçimde yükseldiğini gösteriyor. Bu durum, piyasalarda fiyatların istikrarsız hale gelmesine ve yatırımcıların endişe duymasına yol açtı.

New York Borsası’nda işlem gören kakao vadeli kontratları, bu baskının en somut göstergesi oldu. Ton başına 5.800 dolar seviyelerine kadar gerileyen kontratlar, son 20 ayın en düşük seviyesini gördü. Bu düşüş, yılbaşından bu yana yaklaşık yüzde 48’lik ciddi bir değer kaybını beraberinde getirdi.

Özellikle son bir aylık süreçteki yüzde 14,3’lük hızlı geri çekilme, fiyatların Şubat 2024’ten bu yana en düşük seviyeye indiğini ortaya koyuyor.

Bu durum, yatırımcılar için büyük bir şok anlamına gelirken, kısa vadeli pozisyonlarda önemli kayıplar yaratıyor.

Avrupa tarafında da durum farklı değil. Londra Borsası’nda işlem gören kakao kontratlarında son bir yıl içinde yüzde 26’lık bir değer kaybı yaşandı.

Ton başına 4.100 sterline gerileyen kontratlar, Avrupa piyasalarında da benzer bir düzeltmenin gerçekleştiğini gösteriyor.

Bu düşüş, özellikle spekülatif yatırımcıların ve hedge fonların pozisyonlarını yeniden değerlendirmesine yol açıyor. Piyasanın genel görünümü, kakao fiyatlarının kısa vadede toparlanmasının zor olduğunu işaret ediyor.

Küresel talep tarafı da fiyatlar üzerinde etkili olan diğer bir faktör olarak öne çıkıyor. Özellikle çikolata tüketiminin öngörülenden daha yavaş artması, kakaoya olan talebi sınırlıyor.

Çin ve Hindistan gibi büyük pazarlarda talep büyümesindeki yavaşlama, piyasalarda fiyat üzerinde ek baskı yaratıyor.

Bununla birlikte, gelişmiş ülkelerdeki ekonomik belirsizlikler ve tüketici harcamalarındaki temkinlilik, kakao talebinin beklentilerin altında kalmasına neden oluyor.

Spekülatif pozisyonlar da fiyatların aşağı yönlü hareketini hızlandıran bir diğer etken. Yatırımcılar, fiyatların daha da düşeceği beklentisiyle pozisyonlarını kapatıyor veya azaltıyor.

Bu durum, kısa vadeli fiyat dalgalanmalarını artırıyor ve piyasalarda oynaklığı yükseltiyor. Özellikle vadeli kontrat piyasalarında büyük hacimlerle gerçekleştirilen işlemler, fiyatlardaki düşüşü daha belirgin hale getiriyor.

Kakao piyasası son dönemde ciddi bir düzeltme sürecinden geçiyor. Arz fazlası, küresel talepteki yavaşlama ve spekülatif pozisyonların geri çekilmesi, fiyatların hızla düşmesine yol açtı.

New York ve Londra borsalarında yaşanan gerilemeler, yatırımcıların yüzünü güldürmekten uzak. Yılbaşından bu yana neredeyse yarı yarıya düşüş, piyasada ciddi bir düzeltmenin gerçekleştiğini ve kısa vadede toparlanmanın kolay olmayacağını gösteriyor.

Yatırımcılar için kakao piyasası, çikolatadaki tatlı lezzeti kadar cazip olmasa da, bu düşüş dönemleri stratejik fırsatlar sunabilir.

Arz-talep dengesi ve küresel ekonomik koşullar dikkatle takip edildiğinde, doğru zamanlama ile yeniden kazanç elde etmek mümkün olabilir. Ancak, şimdilik kakao fiyatları, yatırımcılar için sabır ve dikkat gerektiren bir süreç içinde bulunuyor.

Küresel kakao piyasasında son dönemde talep ve arz dengesine ilişkin önemli gelişmeler yaşanıyor. Özellikle Asya, Avrupa ve Kuzey Amerika’daki kakao işleme ve çikolatalı ürün satışlarıyla ilgili veriler, piyasada fiyatların üzerinde baskı oluştuğunu gösteriyor.

Buna karşın Batı Afrika’daki üretim koşullarındaki olumlu gelişmeler, uzun vadede arz fazlası riskini gündeme getiriyor.

Asya ve Avrupa’da İşleme Faaliyetleri Azalıyor

Asya bölgesinde 2025’in üçüncü çeyreğinde kakao işleme miktarı ciddi bir düşüş kaydetti. Uluslararası verilere göre, bu dönemde işlenen kakao miktarı geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 17 azalarak 183.413 tona geriledi.

Bu düşüş, bölgedeki talebin zayıf seyrettiğine ve çikolata üreticilerinin daha temkinli davrandığına işaret ediyor.

Avrupa tarafında da benzer bir tablo gözlemleniyor. Üçüncü çeyrek verileri, Avrupa’da işlenen kakao miktarının yıllık bazda yüzde 4,8 azalarak 337.353 ton olduğunu gösteriyor.

Bu düşüş, özellikle çikolata ve şekerleme sektöründe talep zayıflığının fiyatlar üzerinde baskı oluşturduğunu doğruluyor.

Kuzey Amerika’da ise çikolatalı şekerleme satışlarındaki düşüş daha sert gerçekleşti. Yüzde 21’in üzerinde azalış kaydedilen satışlar, bölgedeki tüketim talebinin ciddi şekilde gerilediğini ortaya koyuyor.

Bu durum, küresel talepteki yavaşlamanın fiyatlar üzerinde kısa vadede olumsuz bir etkisi olabileceğine işaret ediyor.

Batı Afrika’da Arzda Olumlu Gelişmeler

Arz tarafında ise Batı Afrika ülkeleri, özellikle Fildişi Sahili ve Gana, üretim açısından olumlu sinyaller veriyor.

Bölgede son dönemde gözlemlenen iyi hava koşulları, kakao ağaçlarının sağlıklı büyümesini destekliyor ve teslimatların artmasına olanak sağlıyor. Bu gelişmeler, 2024/25 sezonunda güçlü bir hasat beklentisini beraberinde getiriyor.

Bloomberg’in değerlendirmelerine göre, 2025/26 sezonunda küresel kakao piyasasında yaklaşık 186 bin tonluk bir arz fazlası oluşabilir.

Uluslararası Kakao Örgütü’nün (ICCO) tahminlerine göre ise 2024/25 sezonunda üretim yüzde 7,8 artışla 4,84 milyon tona ulaşacak. Bu durum, kısa vadede fiyatların baskı altında kalabileceğini gösteriyor.

Ülke Bazlı Gelişmeler

Fildişi Sahili’nde limanlara yapılan kakao teslimatları, yılın başından 11 Ekim’e kadar olan dönemde geçen yılın aynı dönemine kıyasla yarı yarıya azaldı.

2024’te 100.264 ton olan teslimatlar, bu yıl sadece 48.753 ton olarak kaydedildi. Bu düşüş, özellikle Fildişi Sahili’nin ihracat temposundaki yavaşlamayı ortaya koyuyor.

Gana’da ise durum farklı bir tablo çiziyor. Son dört haftalık teslimat verileri, 50.440 tonluk kakao sevkiyatıyla geçen yılın aynı döneminde kaydedilen 11.000 tonluk seviyenin oldukça üzerinde gerçekleşti.

Bu, Gana’nın üretimdeki güçlü performansının altını çiziyor ve Batı Afrika’daki arzın genel olarak yüksek olacağı sinyalini veriyor.

Nijerya’da ise üretim beklentilerinde düşüş öngörülüyor. 2025/26 sezonunda üretimin yüzde 11 azalarak 305.000 tona gerilemesi bekleniyor.

Buna karşın Ağustos ayında gerçekleştirilen ihracat, yıllık bazda yüzde 15 artışla 17.239 ton seviyesine ulaştı.

Bu durum, Nijerya’nın ihracat tarafında olumlu performans gösterdiğini ancak üretim tarafında riskler bulunduğunu ortaya koyuyor.

ICCO ve Piyasa Görünümü

Uluslararası Kakao Örgütü (ICCO) 2024/25 sezonu için küresel kakao fazlasının 142.000 ton olacağını tahmin ediyor. Örgüt ayrıca üretimin yüzde 7,8 artışla 4,84 milyon tona ulaşacağını öngörüyor.

Bu veriler, kısa vadede fiyatların baskı altında kalabileceğini, ancak uzun vadede arz fazlasının piyasa dinamiklerini şekillendireceğini gösteriyor.

Öğütme verileri de talep eğilimleri hakkında fikir veriyor. Asya’da üçüncü çeyrekte işlenen kakao miktarı yüzde 17 azalışla 183.413 ton olurken, Avrupa’da yüzde 4,8 düşüş kaydedildi. ABD’de ise bu dönemde işleme faaliyetleri yüzde 3,2 artış gösterdi.

Bu farklılıklar, bölgesel talep ve üretim koşullarındaki değişkenliği yansıtıyor. Fon pozisyonları açısından ise Londra piyasasında 10.771 net kısa pozisyon kaydedildi.

Bu seviye, son üç yılın en yüksek düzeyi olarak dikkat çekiyor ve yatırımcıların fiyatların düşeceğine dair beklentisini yansıtıyor.

Küresel kakao piyasasında kısa vadede talep zayıflığı ve Avrupa ile Asya’daki işleme faaliyetlerindeki düşüş fiyatlar üzerinde baskı yaratıyor. Ancak Batı Afrika’daki olumlu hava koşulları ve güçlü teslimatlar, uzun vadede arz fazlası riskini artırıyor.

ICCO’nun tahminleri ve fon pozisyonları, piyasada temkinli bir iyimserlik ile birlikte baskı altında bir fiyat görünümü olduğunu gösteriyor.

Bu dinamikler, üretim ve talep arasındaki dengenin önümüzdeki sezonlarda küresel kakao fiyatlarını belirleyeceğinin sinyalini veriyor.

Türkiye'deki masonların lideri Remzi Sanver gözaltına alındı! TMSF, itirafçılara şirketleri geri veriyor! Paris Hilton'un takip ettiği Türk şarkıcı herkesi şaşırttı! Mahkemeden Mithat Yenigün'e dört ay mühlet! Cannes’da “Veliaht” rüzgârı! Akın Akınözü dedesinin madalyasıyla onurlandırdı Adım adım Paramount'a nasıl çöktüler?