Kredi kartı patlaması: Harcamalar rekor kırıyor
Türkiye'de son yıllarda tüketim alışkanlıklarında dikkat çekici bir dönüşüm yaşanıyor. Bankalararası Kart Merkezi (BKM) verilerine göre, özellikle 2021 yılının ikinci yarısından itibaren kredi kartı kullanımı, banka kartlarına kıyasla açık ara öne çıkmış durumda.
Tüketiciler, alışverişlerinde artık daha fazla kredi kartını tercih ediyor. Nakit çekim işlemlerinde ise gerileme gözleniyor.
Yüksek faiz ortamı, ekonomik belirsizlikler ve artan hayat pahalılığı gibi etkenler, bu yönelimin arkasındaki en temel nedenler arasında sıralanıyor.
Kredi Kartı Alışverişlerinin Yükselişi Sürüyor
BKM’nin güncel istatistikleri, vatandaşların kredi kartı kullanımında artan bir eğilim içinde olduğunu net şekilde ortaya koyuyor.
Kredi kartı ile yapılan alışveriş işlem adetleri ve harcama tutarları, banka kartlarını belirgin şekilde geride bırakmış durumda.
Özellikle pandemi sonrası dönemde hız kazanan bu değişim, zaman içinde daha da derinleşti. 2021 yılının ortasından itibaren bu fark gözle görülür şekilde artarken, 2023 ve 2024 yıllarında da trendin devam ettiği dikkat çekiyor.
Banka kartlarının, özellikle genç kullanıcılar ve düşük gelir grubundaki bireyler arasında yaygın olduğu bilinse de alışveriş noktasında kredi kartlarının sunduğu taksit imkanı, ödeme erteleme fırsatları ve sadakat programları gibi avantajlar, tüketicilerin tercihini kredi kartlarından yana kullanmasına neden oluyor.
Kredi kartları, bu yönleriyle sadece bir ödeme aracı değil, aynı zamanda bir “nakit yönetimi” aracı haline gelmiş durumda.
Nakit Çekim Azalıyor: Faiz Etkisi Öne Çıkıyor
Bir diğer dikkat çekici gelişme ise nakit çekim işlemlerindeki düşüş. Kredi kartlarıyla yapılan nakit avans işlemleri, faiz oranlarının yükselmesiyle birlikte azalmaya başladı.
Merkez Bankası'nın politika faizindeki artışları, bankaların kredi kartı faiz oranlarına da yansıdı. Bu durum, nakit çekimin maliyetini artırarak kullanıcıları alışverişe yönlendirdi.
Özellikle ihtiyaç kredilerindeki faiz oranlarının da yüksek olması, tüketicileri kredi kartları üzerinden harcamaya yönlendirirken, borçlanma tercihlerinin kısa vadeli ve alışveriş odaklı hale gelmesine neden oldu. Bu çerçevede, vatandaş kredi kartını artık “kısa vadeli finansman” olarak görmeye başladı.
Alışverişte Kredi Kartı: Artan Harcama Disiplinsizliği Mi, Zorunluluk Mu?
Artan kredi kartı kullanımı, bazı uzmanlara göre finansal disiplinsizliğin bir yansıması olarak değerlendiriliyor.
Ancak bu yaklaşım, tüm resmi açıklamaya yetmeyebilir. Çünkü özellikle son dönemdeki ekonomik koşullar göz önüne alındığında, kredi kartı kullanımı çoğu zaman bir tercih değil, zorunluluk haline gelmiş durumda. Geliri giderine yetmeyen birçok birey, ay sonunu getirebilmek için kredi kartını devreye sokuyor.
Taksitli alışveriş imkânı sunan kredi kartları, özellikle dayanıklı tüketim malları, elektronik ürünler, giyim ve market harcamalarında öne çıkıyor.
Vatandaş, harcama yaparken nakit ödemek yerine, “takside bölme” yöntemiyle ödeme yükünü zamana yaymayı tercih ediyor.
Banka Kartlarının Alışverişteki Payı Giderek Azalıyor
BKM verilerine göre banka kartları, kullanım açısından yaygın olsa da alışveriş hacmindeki payları düşmeye devam ediyor.
Özellikle büyük tutarlı işlemlerde kredi kartları tercih edilirken, banka kartları daha çok ATM'den para çekmek veya küçük tutarlı ödemelerde kullanılıyor. Bu durum, kredi kartının günlük alışverişin ana aracı haline geldiğini gösteriyor.
Bu gelişme aynı zamanda finansal sistem içinde kart bazlı borçlanmanın yaygınlaştığına da işaret ediyor. Tüketiciler, ihtiyaçlarını karşılamak için artık doğrudan banka kredisi kullanmak yerine, kredi kartlarıyla alışveriş yapmayı tercih ediyor. Bu da bankacılık sisteminde bireysel kredi portföylerinin yapısını doğrudan etkiliyor.
Taksit Sınırları ve Harcama Türleri Değişiyor
Hazine ve Maliye Bakanlığı ile Merkez Bankası, kredi kartı harcamalarının kontrol altına alınması ve enflasyonist baskının azaltılması için zaman zaman çeşitli düzenlemelere gidiyor.
Bazı ürün gruplarında taksit sayısının sınırlandırılması, nakit avans işlemlerine getirilen kısıtlamalar veya asgari ödeme oranlarının yükseltilmesi gibi adımlar, bu kapsamda değerlendiriliyor.
Ancak tüm bu önlemlere rağmen, kredi kartıyla yapılan harcamaların ivmesini koruduğu görülüyor. Özellikle enflasyonun yüksek seyrettiği bir dönemde, tüketiciler “bugünün fiyatı” ile alışveriş yapmayı, “yarının fiyatı” ile karşılaştırıldığında daha avantajlı bulabiliyor. Bu psikolojik etki de kredi kartı harcamalarını artıran önemli faktörlerden biri olarak öne çıkıyor.
Uzmanlar Uyarıyor: Kredi Kartı Borcu Geliri Aşmasın
Finans uzmanları ise kredi kartı kullanımında dikkatli olunması gerektiğini vurguluyor. Taksitli harcamaların bütçe üzerindeki baskısını göz ardı etmeden, ödeme planına sadık kalmanın önemine dikkat çekiliyor. Ayrıca aylık gelir-gider dengesi gözetilmeden yapılan harcamalar, zamanla borç sarmalına dönüşebiliyor.
Bireylerin, asgari ödeme tutarını ödemekle yetinmeleri durumunda kart borçlarının birikerek ciddi faiz yükleriyle karşılaşabilecekleri hatırlatılıyor.
Bu nedenle uzmanlar, kredi kartının bilinçli kullanılmasını ve “gelir oranında borçlanma” ilkesinin dikkate alınmasını öneriyor.
Kredi Kartı Yeni Nesil Cüzdan Oldu
Geldiğimiz noktada kredi kartları, yalnızca bir ödeme aracı değil, aynı zamanda hanehalkı finans yönetiminin ayrılmaz bir parçası haline geldi.
Vatandaş için artık “yanında nakit taşımak” yerine bir kredi kartı bulundurmak yeterli. Ancak bu eğilimin sürdürülebilir olması, kullanıcıların finansal okuryazarlığına, düzenleyici kurumların alacağı önlemlere ve genel ekonomik koşulların seyrine bağlı olarak şekillenecek.
Kartla ödeme devrimi her geçen gün büyürken, Türkiye ekonomisinin kredi kartı merkezli bir tüketim kültürüne mi evrildiği, yoksa bunun sadece geçici bir zorunluluk mu olduğu ise önümüzdeki dönemde daha net ortaya çıkacak.
Bankalararası Kart Merkezi (BKM) verileri, Türkiye'de banka ve kredi kartlarının kullanımındaki dönüşümü gözler önüne seriyor.
2020 yılının başından 2025 yılı Nisan ayının sonuna kadar olan dönemi kapsayan veriler, özellikle yurt içi harcamalarda kredi kartlarının banka kartlarına kıyasla ciddi bir fark yarattığını gösteriyor.
Tüketicilerin kart tercihinde kredi kartlarına yönelişi, hem işlem tutarlarında hem de işlem adetlerinde açıkça görülüyor.
Kredi Kartları Öne Çıkıyor: Tutar Bazında Fark Derinleşti
BKM tarafından sunulan istatistiklere göre, 2021 yılının ortalarına kadar banka kartı ve kredi kartı ile yapılan harcama tutarları benzer seviyelerde ilerlerken, 2021’in ikinci yarısından itibaren kredi kartlarının işlem tutarlarında açık bir üstünlük kurmaya başladığı görülüyor.
Bu dönemde kredi kartları ile yapılan işlemler, banka kartlarına göre daha yüksek meblağlarla gerçekleşmeye başladı ve aradaki fark zamanla derinleşti.
Bu durum, özellikle ekonomik belirsizliklerin arttığı dönemlerde tüketicilerin kısa vadeli likidite ihtiyacını karşılamak üzere kredi kartlarını tercih ettiğini ortaya koyuyor.
Aynı zamanda, kredi kartı ile alışveriş yapmanın sağladığı taksit imkanları ve ödül sistemleri de kullanıcıların bu karta yönelmesini teşvik ediyor.
İşlem Adetlerinde Dalgalanma, Ancak Yön Değişmiyor
İşlem adetleri açısından incelendiğinde ise farklı bir eğilim dikkat çekiyor. 2022 yılına kadar kredi kartı ile yapılan alışveriş işlem adetleri banka kartlarının gerisinde kalırken, 2022’den itibaren tablo değişmeye başlıyor.
2023 yılının ilk yarısında işlem adetlerinde iki kart türü arasında denge oluşsa da, yılın ikinci yarısından itibaren kredi kartları bu alanda da üstünlüğü ele geçiriyor.
2024’ün ikinci yarısında ise işlem adetleri arasındaki fark daha da büyüyor. Bu gelişme, vatandaşların sadece toplam harcama tutarında değil, aynı zamanda daha sık kredi kartı kullanmaya yöneldiğini ortaya koyuyor.
Kısacası, kredi kartı artık hem daha büyük harcamalar hem de daha sık alışveriş için tercih edilen bir araç haline geliyor.
Ortalama Harcama Tutarı da Kredi Kartında Daha Yüksek
Veriler yalnızca toplam işlem tutarları ve adetleriyle sınırlı kalmıyor; işlem başına düşen ortalama tutarlar da dikkat çekici bir farklılık gösteriyor.
2020 yılının başından itibaren banka kartı ile yapılan harcamaların toplam tutarında yüzde 511 oranında bir artış kaydedilirken, kredi kartlarıyla yapılan harcamalarda bu artış oranı yüzde 745'e ulaşıyor. Bu fark, kredi kartlarının daha yüksek tutarlı alışverişlerde tercih edildiğini açıkça ortaya koyuyor.
Son bir yıl baz alındığında da aynı eğilim sürüyor. 2024 Nisan’dan 2025 Nisan’a kadar olan dönemde, işlem başına ortalama harcama tutarı banka kartlarında yüzde 25 oranında artarken, kredi kartlarında bu artış yüzde 48’e yükseliyor.
Yalnızca 2025 yılı başından itibaren değerlendirildiğinde ise banka kartı işlem başına tutar artışı yüzde 1 olurken, kredi kartında bu oran yüzde 7’ye ulaşıyor. Bu fark, enflasyonist ortamda tüketicilerin daha yüksek tutarları kredi kartı ile karşıladığını gösteriyor.
Nakit Çekimlerde Banka Kartı Daha Baskın
Alışveriş işlemlerinde kredi kartı öne çıksa da, nakit çekimlerde durum biraz daha farklı seyrediyor. Özellikle hesaptaki mevcut bakiyeyi kullanma amacı taşıyan işlemlerde, banka kartları açık ara önde.
Kredi kartları ise daha çok kısa vadeli borçlanma ya da nakit ihtiyacını karşılamak amacıyla, Kredili Mevduat Hesabı (KMH) ile birlikte tercih ediliyor.
2020 yılından 2025 Nisan ayına kadar olan süreçte banka kartları ile yapılan nakit çekim işlemleri sadece yüzde 3 artış gösterirken, kredi kartlarında bu oran yüzde 134 gibi dikkat çekici bir seviyeye ulaşıyor.
Nakit çekim tutarlarına bakıldığında ise banka kartı ile çekilen toplam miktar yüzde 474 oranında artarken, kredi kartlarında bu oran yüzde 774’e kadar yükseliyor.
Ancak yüksek faiz oranlarının hakim olduğu 2025 yılı itibarıyla, bu eğilimde bir kırılma yaşanıyor. 2025 yılının başından itibaren banka kartıyla yapılan nakit çekim işlemleri yüzde 14 artarken, kredi kartlarıyla yapılan nakit çekim adedi yüzde 5 düşüş gösteriyor.
İşlem tutarı bazında da benzer bir tablo söz konusu: banka kartı ile yapılan nakit çekimlerde yüzde 24 artış olurken, kredi kartı ile yapılan çekimlerde sadece yüzde 2 oranında bir artış yaşanıyor. Bu durum, artan finansman maliyetlerinin kredi kartı ile nakit kullanımını sınırladığını gösteriyor.
2025'te Alışveriş Sayısı Azalsa da Harcama Tutarı Artıyor
2025 yılının başlangıcından itibaren alışveriş işlem adetlerinde bir gerileme dikkat çekiyor. Banka kartlarıyla yapılan işlem adedi yüzde 1 düşerken, kredi kartlarında bu düşüş yüzde 2 olarak gerçekleşiyor.
Ancak işlem adetlerindeki bu azalmaya rağmen, toplam harcama tutarları artış göstermeye devam ediyor.
Banka kartlarıyla yapılan alışverişlerde, işlem adedindeki yüzde 1’lik gerilemeye rağmen toplam tutarda yüzde 14’lük bir artış yaşanıyor.
Benzer şekilde, kredi kartlarında işlem adedi azalırken, harcama tutarı yüzde 5 artıyor. Bu tablo, alışveriş sıklığı azalsa bile, yapılan her alışverişin daha yüksek tutarlarla gerçekleştiğine işaret ediyor. Artan fiyatların etkisi, bu veri setinde net biçimde kendini gösteriyor.
Kredi Kartı Günlük Yaşamın Vazgeçilmezi Oluyor
BKM'nin son beş yıla dair sunduğu veriler, Türkiye'deki tüketicilerin finansal alışkanlıklarında yaşanan kaymayı açıkça gözler önüne seriyor.
Kredi kartları, hem toplam işlem tutarlarında hem de işlem başına düşen ortalama harcama seviyelerinde banka kartlarının önüne geçmiş durumda.
Bu da, ekonomik koşulların etkisiyle vatandaşların daha esnek ödeme vadeleri sunan kredi kartlarına yöneldiğini gösteriyor.
Ancak, özellikle 2025 yılında faiz oranlarının yükselmesiyle birlikte kredi kartı ile nakit çekim işlemlerinde bir düşüş yaşanması, bu kartların bilinçli kullanım gerektirdiğine de dikkat çekiyor.
Tüm bu veriler, Türkiye’de bireysel harcama ve borçlanma dinamiklerinin hızla değiştiğini ve tüketici davranışlarının bu doğrultuda yeniden şekillendiğini ortaya koyuyor.