Kırmızı et alarm veriyor: Fiyatlar tırmanıyor, üretim geriliyor
Türkiye’de son dönemde kırmızı et piyasası, hem tüketiciler hem de üreticiler açısından benzeri görülmemiş bir fiyat artışıyla karşı karşıya. Özellikle son aylarda hız kazanan yükseliş, kasap tezgâhlarında kilogram fiyatının ilk kez 900 lira seviyesinin üzerine çıkmasına neden oldu.
Artan maliyetler, arz-talep dengesindeki bozulmalar ve küresel hayvancılık piyasalarındaki gelişmeler, kırmızı et fiyatlarını yukarı yönlü baskılamaya devam ediyor.
Ulusal Kırmızı Et Konseyi’nin (UKON) Aralık 2025 dönemine ait verileri, piyasadaki bu sert yükselişi net biçimde ortaya koyuyor.
Konseyin paylaştığı güncel rakamlara göre dana kesim fiyatı kilogram başına 569 liraya, kuzu kesim fiyatı ise 536 liraya yükseldi. Bu seviyeler, hem aylık hem de yıllık bazda önemli artışlara işaret ediyor.
Kırmızı Et Fiyatlarında Tarihi Artış: Kasap Tezgâhında Kilogram 900 Lirayı Aştı
Kesim fiyatlarındaki yükseliş, doğrudan perakende satış fiyatlarına da yansımış durumda. Üreticiden çıkan etin maliyeti arttıkça, kasap ve market raflarında tüketiciye sunulan ürünlerin fiyatı da aynı doğrultuda yükseliyor.
Son haftalarda birçok ilde dana kıymanın kilogram fiyatı 850–900 lira bandına yerleşirken, dana kuşbaşı ve biftek gibi ürünlerde bu rakam 950 lirayı aşan seviyelere kadar çıktı.
Kesim Fiyatlarındaki Artış Raflara Yansıdı
Sektör temsilcileri, fiyat artışının yalnızca geçici bir dalgalanma olmadığını, yapısal sorunlardan kaynaklandığını vurguluyor.
Yem maliyetleri, enerji giderleri, işçilik ücretleri ve nakliye masraflarındaki artış, hayvancılık yapan işletmelerin üretim maliyetlerini ciddi ölçüde yükseltiyor.
Üretim Cephesinde Baskı Artıyor
Kırmızı et fiyatlarındaki yükselişin arka planında üretim tarafında yaşanan sorunlar önemli rol oynuyor. Son yıllarda küçük ve orta ölçekli hayvancılık işletmelerinin sayısında azalma gözlenirken, mevcut üreticiler de maliyet baskısı nedeniyle faaliyetlerini sürdürmekte zorlanıyor. Özellikle yem fiyatlarındaki artış, besicilerin en büyük gider kalemini oluşturuyor.
Bunun yanında, hayvan varlığındaki artışın talebi karşılamada yetersiz kalması da fiyatların yükselmesine neden oluyor.
Uzmanlar, sürdürülebilir bir üretim modeli oluşturulamadığı sürece fiyat istikrarının sağlanmasının zor olduğuna dikkat çekiyor.
İthalat Çabaları Fiyatları Dizginleyemedi
Kırmızı et fiyatlarını kontrol altına almak amacıyla zaman zaman ithalat politikalarına başvurulsa da, bu girişimlerin piyasadaki yükselişi kalıcı olarak durduramadığı görülüyor.
Yapılan ithalatlar kısa vadede sınırlı bir rahatlama sağlasa da, iç piyasadaki yapısal sorunlar nedeniyle fiyatlar yeniden yukarı yönlü hareket ediyor.
UKON verileri de bu durumu doğrular nitelikte. Aralık 2025’te açıklanan kesim fiyatları, ithalat girişimlerine rağmen piyasada fiyatların artmaya devam ettiğini gösteriyor.
Uzmanlar, ithalatın tek başına çözüm olmadığını, asıl odaklanılması gereken konunun yerli üretimin güçlendirilmesi olduğunu ifade ediyor.
Uluslararası Görünürlükte Gerileme
Kırmızı et sektöründe dikkat çeken bir diğer konu ise Türkiye’nin uluslararası alandaki konumunun zayıflaması.
Küresel hayvancılık piyasalarında rekabet gücünü koruyabilmek için verimlilik, maliyet kontrolü ve sürdürülebilir üretim politikaları büyük önem taşıyor. Ancak mevcut tablo, Türkiye’nin bu alanlarda istenilen seviyeye ulaşmakta zorlandığını ortaya koyuyor.
Uluslararası piyasalarda artan rekabet ve değişen ticaret dengeleri, yerli üreticilerin daha fazla desteklenmesini gerekli kılıyor.
Aksi takdirde hem iç piyasada fiyat istikrarsızlığı devam edecek hem de dış ticaretteki konum daha da zayıflayacak.
Tüketici Üzerindeki Etkiler
Kırmızı et fiyatlarındaki rekor artış, en çok da tüketicinin alım gücünü etkiliyor. Artan fiyatlar nedeniyle birçok hane, kırmızı et tüketimini azaltmak ya da alternatif protein kaynaklarına yönelmek zorunda kalıyor.
Bu durum, beslenme alışkanlıklarında değişimlere yol açarken, özellikle dar gelirli kesimler için ciddi bir sorun haline geliyor.
Tüketici dernekleri, fiyat artışlarının kontrol altına alınması için daha kapsamlı ve uzun vadeli politikaların hayata geçirilmesi gerektiğini savunuyor.
Kısa vadeli önlemler yerine, üretimden tüketime kadar tüm zinciri kapsayan bir yaklaşımın benimsenmesi gerektiği vurgulanıyor.
Geleceğe Dair Beklentiler
Sektör temsilcileri ve uzmanlar, önümüzdeki dönemde kırmızı et fiyatlarında hızlı bir düşüş beklemenin gerçekçi olmadığını belirtiyor.
Mevcut maliyet yapısı ve üretim koşulları göz önüne alındığında, fiyatların yüksek seviyelerde seyretmeye devam edebileceği öngörülüyor.
Buna karşın, üreticiyi destekleyen, yem maliyetlerini düşüren ve verimliliği artıran politikaların hayata geçirilmesi halinde orta ve uzun vadede daha dengeli bir piyasa yapısının mümkün olabileceği ifade ediliyor.
Türkiye’de kırmızı et piyasası, tarihinin en yüksek fiyat seviyelerinden birini yaşıyor. Kasap raflarında kilogram fiyatının 900 lirayı aşması, kesim fiyatlarındaki yükseliş ve üretim tarafındaki sorunlar, sektörün karşı karşıya olduğu zorlukları gözler önüne seriyor.
UKON’un Aralık 2025 verileri, bu yükselişin hem aylık hem de yıllık bazda sürdüğünü ortaya koyarken, kalıcı çözüm için yapısal reformların kaçınılmaz olduğunu gösteriyor.
Türkiye’de kırmızı et piyasasında son aylarda yaşanan fiyat hareketliliği, yılın son haftalarına girilirken daha da belirgin hale geldi.
Ulusal Kırmızı Et Konseyi’nin (UKON) 25 Aralık 2025 tarihli haftalık bülteninde yer alan veriler, özellikle dana etinde aylık ve yıllık bazda dikkat çekici artışlara işaret ediyor.
Yaz aylarında görece sakin bir seyir izleyen kesim fiyatlarının, son dönemde yeniden yükseliş trendine girmesi hem üretici hem de tüketici cephesinde endişeleri artırıyor.
Dana ve Kuzu Etinde Fiyat Artışı Hız Kazandı: Arz Daralması Piyasayı Yukarı Çekiyor
UKON verilerine göre, Türkiye genelinde yağsız dana bıçak etinin kilogram fiyatı 569,19 TL seviyesine yükselmiş durumda.
Aynı dönemde kuzu bıçak eti fiyatı ise kilogram başına 536,26 TL olarak kaydedildi. Bu rakamlar, kırmızı et fiyatlarının sadece kısa vadeli dalgalanmalardan değil, daha yapısal sorunlardan da etkilendiğini ortaya koyuyor.
Aylık ve yıllık bazda artış oranları incelendiğinde, dana etindeki yükselişin daha sert olduğu görülüyor. Dana fiyatı bir önceki aya kıyasla yüzde 3,5 oranında artarken, yıllık bazda artış oranı yüzde 53,4 gibi oldukça yüksek bir seviyeye ulaştı.
Kuzu etinde ise aylık artış yüzde 0,9 ile sınırlı kalırken, yıllık bazda yüzde 21,9’luk bir yükseliş kaydedildi. Bu tablo, özellikle sığır eti piyasasında arz ve maliyet baskısının daha yoğun hissedildiğine işaret ediyor.
Bölgesel Fiyat Farkları Dikkat Çekiyor
Kırmızı et fiyatlarındaki yükseliş ülke genelinde hissedilse de, bölgesel bazda önemli farklılıklar bulunuyor.
UKON’un yayımladığı kesim fiyatları, bazı bölgelerde ortalamanın oldukça üzerine çıkıldığını gösteriyor. Buna göre Karadeniz Bölgesi, dana kesim fiyatlarında 591,70 TL/kg ile Türkiye genelinde en yüksek seviyelerden birine sahip. Marmara Bölgesi ise kuzu kesim fiyatında kilogram başına 630 TL ile zirvede yer alıyor.
Bu bölgesel farklılıklar, hayvan varlığı, yem maliyetleri, lojistik giderler ve talep yoğunluğu gibi birçok faktörün fiyatlar üzerinde belirleyici olduğunu ortaya koyuyor.
Özellikle büyük şehirlerin bulunduğu Marmara Bölgesi’nde tüketim talebinin yüksek olması, kuzu etinde fiyatların ülke ortalamasının belirgin şekilde üzerine çıkmasına neden oluyor.
Hastalıklar Arzı Daralttı, Fiyatlar Hızla Yükseldi
Konseyin değerlendirmeleri, yaz aylarından itibaren düşüş eğiliminde olan kesim fiyatlarının neden yeniden yükselişe geçtiğine de ışık tutuyor.
Buna göre, hayvan hastalıkları kaynaklı arz daralması, son dönemde fiyatları yukarı çeken temel unsurların başında geliyor.
Hastalıklar nedeniyle hayvan hareketliliğinin kısıtlanması ve kesime sevk edilen hayvan sayısındaki azalma, piyasadaki et arzını daraltarak fiyatlar üzerinde yukarı yönlü baskı oluşturdu.
Bunun yanı sıra yem maliyetlerinin yüksek seyretmesi, enerji ve işçilik giderlerindeki artış ile finansman koşullarındaki zorluklar da üreticinin maliyet yükünü artırıyor.
Üretici, artan maliyetleri satış fiyatlarına yansıtmak zorunda kalırken, bu durum zincirin sonunda tüketici fiyatlarını da doğrudan etkiliyor.
Türkiye, Küresel Sığır Eti Üretiminde İlk 10’dan Çıktı
Kırmızı et piyasasına ilişkin dikkat çeken bir diğer gelişme ise Türkiye’nin küresel sığır eti üretimindeki konumuna dair veriler oldu.
ABD Tarım Bakanlığı’nın (USDA) Aralık 2025 tarihli değerlendirme raporu, Türkiye açısından önemli bir gerilemeyi ortaya koydu. Rapora göre Türkiye, bu kez “dünyanın en büyük sığır eti üreticileri” listesinde yer almadı.
Bu durum, bir önceki yıl ile karşılaştırıldığında dikkat çekici bir değişime işaret ediyor. Türkiye, 2024 yılında yaklaşık 1,5 milyon tonluk sığır eti üretimiyle dünya genelinde ilk 10 üretici ülke arasında bulunuyordu.
Ancak 2025 yılı projeksiyonlarında listeden çıkması, üretimin 1,3 milyon tonun altına gerileyebileceği yönündeki beklentileri güçlendirdi.
Uzmanlar, bu düşüşün ardında hayvan varlığındaki azalma, yüksek girdi maliyetleri, üreticinin sektörden çekilmesi ve verimlilik sorunları gibi faktörlerin bulunduğunu belirtiyor. Üretimdeki gerileme, iç piyasada fiyatların yükselmesine zemin hazırlarken, Türkiye’nin küresel ölçekteki rekabet gücünü de zayıflatıyor.
Küresel Üretimde Brezilya Zirvede
USDA raporu, küresel sığır eti üretiminde öne çıkan ülkeleri de gözler önüne seriyor. Buna göre listenin zirvesinde 12,35 milyon tonluk üretimle Brezilya yer alıyor.
Brezilya’yı 11,81 milyon tonla ABD ve 7,79 milyon tonla Çin takip ediyor. Bu ülkeler, geniş hayvan varlıkları, düşük maliyetli üretim yapıları ve güçlü ihracat ağları sayesinde küresel pazarda belirleyici konumlarını koruyor.
Listenin alt basamaklarında ise 1,27 milyon tonluk üretimiyle Kanada bulunuyor. Türkiye’nin 2025 projeksiyonlarında bu seviyenin dahi altına düşeceğine işaret edilmesi, ülkenin sığır eti üretiminde küresel görünürlüğünü büyük ölçüde kaybettiğini gösteriyor.
Bu durum, yalnızca uluslararası sıralamalarda gerilemeyi değil, aynı zamanda iç piyasada arz güvenliği ve fiyat istikrarı açısından da riskleri beraberinde getiriyor.
Üretimdeki Gerileme Fiyat Baskısını Artırıyor
Türkiye’nin sığır eti üretimindeki düşüş beklentisi, kırmızı et fiyatlarının orta ve uzun vadede de yüksek seyredeceğine yönelik öngörüleri güçlendiriyor.
Üretimdeki daralma, ithalat ihtiyacını artırırken, döviz kuru ve küresel fiyatlar gibi dış etkenlere olan bağımlılığı da derinleştiriyor. Bu tablo, kırmızı et piyasasında sürdürülebilirlik sorununu yeniden gündeme taşıyor.
Sektör temsilcileri, üretimin yeniden artırılabilmesi için hayvancılık politikalarında uzun vadeli ve istikrarlı adımların atılması gerektiğine dikkat çekiyor.
Hastalıklarla etkin mücadele, yem maliyetlerinin düşürülmesi, üreticiye yönelik desteklerin artırılması ve verimliliği yükseltecek yapısal reformlar, fiyat istikrarının sağlanması açısından kritik önem taşıyor.
Fiyatlar Artıyor, Üretim Düşüyor
UKON’un güncel verileri Türkiye’de dana ve kuzu eti fiyatlarının hem aylık hem de yıllık bazda yükselişini sürdürdüğünü ortaya koyarken, USDA raporu ise üretim cephesinde ciddi bir gerilemeye işaret ediyor.
Arz daralması, hastalıklar ve maliyet baskıları fiyatları yukarı iterken, Türkiye’nin küresel sığır eti üretimindeki konumunu kaybetmesi sektördeki sorunların derinleştiğini gösteriyor.
Mevcut eğilimler devam ettiği takdirde, kırmızı et piyasasında fiyat istikrarının sağlanması kısa vadede zor görünüyor.