Market fiyatları rekor kırıyor, üretici zararda
Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, Temmuz ayına ilişkin tarımsal girdi fiyatları ile üretici ve market arasındaki fiyat farkını değerlendiren kapsamlı bir açıklama yaptı.
Bayraktar’ın verdiği bilgilere göre, Temmuz ayında markette fiyatı en fazla yükselen ürün limon olurken; yumurta, elma, kuru incir ve mısırözü yağı da zamlanan ürünler arasında öne çıktı.
TZOB Başkanı Şemsi Bayraktar’ın açıklamalarına göre, Temmuz ayında marketlerde fiyatı en çok artış gösteren ürün limon oldu.
Limonun fiyatı bir ayda yüzde 37,8 oranında artarak zirveye yerleşti. Bayraktar, bu artışın hem üretici maliyetlerindeki yükseliş hem de ürün arzında yaşanan daralma nedeniyle oluştuğunu belirtti.
Yaz mevsiminde tüketimi artan limon, aynı zamanda sıcak havalarda halk tarafından yoğun şekilde tercih ediliyor.
Soğuk içeceklerde, salatalarda ve yemeklerde sıkça kullanılan limonun talep artışına paralel olarak fiyatında da ciddi yükseliş yaşandı.
Bunun yanında, bazı üretim bölgelerinde rekolte düşüşü yaşanmasının da fiyatları etkilediği değerlendiriliyor.
Yumurta ve Elma da Zam Listesinde
Bayraktar, limonu takip eden ürünün yumurta olduğunu açıkladı. Temmuz ayında yumurtanın fiyatı market raflarında yüzde 14,3 oranında artış gösterdi.
Yumurta fiyatlarındaki bu yükselişin, yem fiyatlarının artması ve enerji maliyetlerindeki yükselmeden kaynaklandığını belirten Bayraktar, üreticinin bu artan maliyetleri karşılamakta zorlandığını ifade etti.
Öte yandan elma fiyatı da dikkat çekici bir şekilde yüzde 12,8 oranında arttı. Soğuk hava depolarında saklanan elmaların sezon sonuna yaklaşması ve yeni hasat öncesi piyasadaki ürün miktarının azalması, fiyatların yukarı yönlü hareket etmesine neden oldu.
Kuru İncir ve Mısırözü Yağı da Listede
Marketlerde fiyatı artan diğer ürünler arasında kuru incir ve mısırözü yağı da yer aldı. Kuru incirin fiyatı Temmuz ayında yüzde 5 oranında artarken, mısırözü yağında ise yüzde 3’lük bir fiyat yükselişi gözlendi.
Bayraktar, bu ürünlerdeki fiyat artışının da benzer şekilde üretici maliyetlerinin yükselmesinden ve arz-talep dengesinden kaynaklandığını vurguladı.
Üretici ve Market Arasındaki Fiyat Farkı Sürüyor
TZOB Başkanı Bayraktar, sadece market fiyatlarını değil, aynı zamanda üretici ile market arasındaki fiyat farkını da değerlendirdi.
Bayraktar’a göre, üreticiden çıkan fiyat ile tüketicinin markette ödediği fiyat arasında hâlâ ciddi farklılıklar bulunuyor.
Üretici tarlasından kilosunu birkaç liraya sattığı ürünü, tüketici raflarda birkaç katı fiyatla satın almak zorunda kalıyor.
Bu durumun temel nedenlerinden biri olarak nakliye, komisyon, ambalajlama ve perakende giderleri gösterilirken, Bayraktar aynı zamanda aracılık zincirinin uzunluğunun da fiyat farklarını büyüttüğüne dikkat çekti.
Üreticinin emeğinin karşılığını alamadığına, tüketicinin ise yüksek fiyatlara ürün temin ettiğine işaret eden Bayraktar, bu yapının sürdürülebilir olmadığını belirtti.
Girdi Maliyetlerinde Artış Devam Ediyor
Bayraktar’ın gündeme taşıdığı bir diğer önemli konu ise tarımda girdi maliyetlerindeki yükseliş oldu. Gübre, mazot, yem, elektrik ve ilaç gibi temel girdilerde yaşanan fiyat artışları, üreticilerin üretim maliyetlerini ciddi şekilde yukarı çekiyor.
Özellikle gübre ve mazot gibi maliyeti yüksek kalemlerdeki fiyat dalgalanmalarının çiftçiyi doğrudan etkilediğini vurgulayan Bayraktar, üreticilerin desteklenmemesi durumunda üretimden çekilme riskinin her geçen gün arttığını belirtti.
Bayraktar, bu maliyet baskısı altında üreticinin fiyat artışlarını tüketiciye yansıtmak zorunda kaldığını ve bu durumun gıda enflasyonunu tetiklediğini ifade etti. Tarım sektöründe sürdürülebilirliğin sağlanabilmesi için üreticilerin korunması gerektiğine dikkat çekti.
TZOB’dan Çözüm Önerileri
Türkiye Ziraat Odaları Birliği olarak üretici ve tüketici arasındaki bu dengesizliğin ortadan kaldırılması için bir dizi çözüm önerisi geliştirdiklerini ifade eden Bayraktar, şu başlıkların altını çizdi:
Üretici Kooperatiflerinin Güçlendirilmesi: Üreticilerin doğrudan tüketiciye ulaşabileceği, aracısız satış yapabileceği yapılar desteklenmeli.
Tarım Girdilerine Destek: Gübre, mazot ve yem gibi temel girdilerde devlet destekleri artırılmalı, maliyetler düşürülmeli. Tarımsal Planlama ve Arz Yönetimi: Ürün planlaması yapılarak arz fazlası ya da eksikliği önlenmeli.
Soğuk Zincir ve Depolama Yatırımları: Ürünlerin hasat sonrası bozulmasını önleyecek altyapılar kurulmalı. Denetimli Fiyat Politikaları: Fahiş fiyat uygulamaları karşısında denetim mekanizmaları etkinleştirilmeli.
Tüketici Cephesi: Sofralar Her Ay Daha da Pahalılaşıyor
Tüm bu gelişmeler, tüketicinin sofrasına doğrudan yansıyor. Özellikle sabit gelirli vatandaşlar, temel gıda ürünlerine gelen zamlar nedeniyle alışveriş alışkanlıklarını değiştirmek zorunda kalıyor.
Bayraktar, tüketicinin alım gücünün her geçen gün düştüğünü ve sağlıklı, dengeli beslenmenin lüks haline geldiğini ifade ederek, üretimden tüketime uzanan zincirin her halkasında yapısal reformların zorunlu olduğunu söyledi.
Tarımda Sürdürülebilirlik İçin Harekete Geçilmeli
TZOB Başkanı Şemsi Bayraktar’ın Temmuz ayına dair yaptığı değerlendirme, tarım sektöründe yaşanan sorunların derinliğini bir kez daha ortaya koydu.
Market fiyatlarındaki yükselişler, üretici maliyetlerinin artışı ve fiyat farklarındaki dengesizlik, sadece üreticiyi değil, tüm toplumu etkileyen yapısal bir probleme işaret ediyor.
Bayraktar’ın da vurguladığı gibi, tarım sektörünün sürdürülebilirliği için acil destek ve reformlara ihtiyaç var.
Aksi halde hem üretici üretimden çekilecek hem de tüketici temel gıdaya ulaşmakta daha büyük zorluklarla karşılaşacak.
Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, Temmuz ayına ilişkin tarımsal girdi fiyatlarındaki değişim ile üretici ve market fiyatları arasındaki farklılıkları değerlendirdi.
Bayraktar, tarımda üretim maliyetlerini doğrudan etkileyen temel girdilerdeki artışlara dikkat çekerken, üreticiden çıkan ürün ile tüketiciye ulaşan ürün arasındaki fiyat farklarının da ciddi boyutlara ulaştığını belirtti.
Gübre Fiyatları Ateşkes Sonrası da Düşmedi
Bayraktar, İran ile İsrail arasında 13 Haziran’da patlak veren ve kısa sürede sona eren savaşın özellikle gübre fiyatları üzerinde olumsuz etkiler yarattığını vurguladı.
“ÜRE başta olmak üzere birçok gübre çeşidinde savaş sırasında yüzde 40’a varan fiyat artışları gözlendi. Savaşın sona ermesine ve ateşkesin ilan edilmesine rağmen, gübre fiyatları yüksek seviyelerini korumaya devam ediyor. Üstelik bazı gübre çeşitlerinde Temmuz ayında da artış sürmüştür” açıklamasını yaptı.
Ziraat Odalarından alınan verilere göre, Temmuz ayında bir önceki aya kıyasla: DAP gübresinin fiyatı %10,4, 20.20.0 kompoze gübre %8, Amonyum sülfat gübre %2, Kalsiyum amonyum nitrat gübre ise %1 oranında zamlandı.
Önceki ay yaklaşık %40 oranında zamlanan ÜRE gübresinde ise bu ay hafif bir gerileme yaşanarak %1,5 düşüş görüldü.
Yıllık bazda değerlendirildiğinde: ÜRE gübresi %90, DAP gübresi %55, 20.20.0 kompoze gübre %46, Kalsiyum amonyum nitrat %40, Amonyum sülfat ise %32 oranında zamlandı.
Mazot ve Yem Giderlerinde de Artış Var
Bayraktar, diğer önemli tarımsal girdilerde de artış yaşandığını ifade etti. Özellikle mazot fiyatlarında Temmuz ayında aylık bazda %9,3, yıllık olarak ise %23,4 oranında artış gerçekleştiğini söyledi.
Hayvancılıkta önemli bir maliyet kalemi olan yem fiyatlarında da yükseliş gözlendi: Besi yemi %34, süt yemi ise %31 oranında arttı. Bayraktar, bu maliyet artışlarının doğrudan tarımsal üretimi etkilediğini belirterek şunları kaydetti: “Gübre, verimliliğin en önemli belirleyicilerindendir. Üreticilerimizin bu tür temel girdilere erişimde yaşadığı zorluklar, hem üretim arzını hem de ülkemizin gıda güvenliğini tehdit etmektedir. Tarımsal sürdürülebilirlik için özellikle gübre ve yakıt gibi girdilerin çiftçilerimize daha erişilebilir hale getirilmesi gerekiyor.”
Market ile Üretici Arasındaki Fiyat Uçurumu
Bayraktar, Temmuz ayında üretici ile tüketici arasındaki fiyat farklarının bazı ürünlerde uçurum seviyelere ulaştığını belirtti. En dikkat çekici fark karpuzda görüldü.
Üreticide 1,18 TL olan karpuzun market raflarında 8,42 TL’ye satıldığını belirten Bayraktar, bu farkın yüzde 613,8'e ulaştığını söyledi.
Karpuzu takip eden diğer ürünlerdeki farklar ise şu şekildeydi: Patlıcan: %295,8 (Üreticide 7,50 TL Markette 29,68 TL) Salatalık: %275,3 (Üreticide 6 TL Markette 22,52 TL) Yeşil soğan: %247,6 (Üreticide 10 TL Markette 34,76 TL) Havuç: %242,8 (Üreticide 12 TL Markette 41,13 TL) Bu veriler, karpuzun üretici fiyatının yaklaşık 7 katına, patlıcanın 4 katına, salatalığın ise neredeyse 4 katına markette satıldığını ortaya koydu.
Bayraktar, marketlerde 37 temel ürünün 19’unda fiyat artışı, 17’sinde düşüş yaşandığını; 1 ürünün ise fiyatında değişiklik olmadığını belirtti.
Temmuz ayının fiyat şampiyonu limon oldu. Market fiyatı bir ayda %37,8 oranında artan limonu, %14,3 ile yumurta, %12,8 ile elma, %5 ile kuru incir ve %3 ile mısırözü yağı takip etti.
Öte yandan en fazla fiyat düşüşü görülen ürün ise %42,6 ile kabak oldu. Kabaktaki bu gerilemeyi; Karpuz (%39,8), Patates (%31,5), Kuru soğan (%24,6), Yeşil soğan (%19,5) izledi.
Üretici Fiyatlarındaki Değişim
Temmuz ayında üreticilerden alınan 29 ürün incelendiğinde, 10 üründe fiyat artışı, 14 üründe ise düşüş görüldü. Geriye kalan 5 ürünün fiyatında ise bir değişiklik olmadı. Üretici fiyatlarında en yüksek artış %55,6 ile limonda yaşandı.
Yeşil mercimek (%29,6),
Sivri biber (%27,5),
Yumurta (%17,8),
Kırmızı mercimek (%13,1) takip etti.
En fazla fiyat düşüşü ise %41,2 ile yeşil soğanda oldu. Onu sırasıyla:
Karpuz (%41),
Patates (%39,1),
Patlıcan (%38,5),
Kabak (%38,3) izledi.
Fiyat Değişimlerinin Nedenleri
Bayraktar, üretici fiyatlarındaki dalgalanmaların çeşitli nedenlere dayandığını belirtti.
Mercimek fiyatlarının yükselmesi, yeni sezonda beklenenden düşük rekolteye bağlandı.
Sivri biberde tüketici talebindeki artış, fiyatı yukarı çekti.
Patlıcan ve kabakta arzın artması fiyatların düşmesine neden oldu.
Yumurta fiyatları, arz ve talep dengesindeki değişimlerden etkilendi.
Karpuzda hem üretimin artması hem de tüketici talebinin düşüklüğü nedeniyle fiyat geriledi.
Limon özelinde ise depolarda bekletilen ürünlerde fire oranı arttı; bu da arzı düşürerek fiyatları yükseltti.
Patates fiyatlarındaki düşüş, Temmuz ortasında hasadın yoğunlaşmasına bağlandı.
Yeşil soğanda ise talepteki azalma, fiyat düşüşünü beraberinde getirdi.
Hem tarımsal girdi maliyetlerindeki artışlar hem de üretici ile tüketici fiyatları arasındaki uçurum, tarım sektörünün karşı karşıya olduğu yapısal sorunların bir yansıması olarak dikkat çekiyor.
TZOB Başkanı Bayraktar, bu sorunların çözümü için üreticilerin desteklenmesi gerektiğinin altını çizerken, özellikle gübre ve mazot gibi stratejik girdilerde fiyat istikrarının sağlanmasının önemini bir kez daha vurguladı.