Yeşil kundura krizle yüz yüze: 75 yıllık marka yeniden konkordato ilan etti
Türkiye’nin köklü ve tanınmış ayakkabı markalarından biri olan Yeşil Kundura, finansal sıkıntılar nedeniyle ciddi bir krizle karşı karşıya kaldı. Uzun yıllardır sektörde faaliyet gösteren marka, yeni unvanı HK Kundura ile yoluna devam ederken, mali problemlerini aşamayınca konkordato başvurusunda
Mahkeme, şirketin mali durumunu korumak ve iflastan korunmasını sağlamak amacıyla geçici bir iflas koruma kararı verdi.
Yeşil Kundura, Türkiye’nin ayakkabı sektöründe uzun yıllara dayanan geçmişi ve sağlam marka bilinirliği ile tanınan bir isim.
Ancak, son yıllarda ekonomik dalgalanmalar, artan üretim maliyetleri ve piyasa koşullarındaki belirsizlikler, markanın finansal yapısını ciddi şekilde zorladı.
Şirketin Yönetim Kurulu Başkanı Hüseyin Kızanlıklı’nın isim ve soyadının baş harflerinden oluşan HK Kundura adıyla faaliyet göstermesi de, marka için mali sıkıntıların önünü kesemedi.
Mali Kriz Yeniden Kapıda: Yeşil Kundura Konkordato Başvurusunda
Şirketin konkordato başvurusu, Türkiye’de özellikle köklü firmalar arasında yaşanan ekonomik sıkıntıların bir göstergesi olarak değerlendiriliyor.
Mahkeme Geçici Mühleti Onayladı: İflas Koruması Uzatıldı
Konkordato, kısa vadede iflasın önüne geçmeyi amaçlayan bir düzenleme olarak biliniyor. Şirketler, borçlarını yeniden yapılandırmak ve faaliyetlerini sürdürebilmek için bu yola başvurabiliyor.
HK Kundura’nın aldığı mahkeme kararı da, firmanın bir süreliğine iflas riskinden korunmasını sağlıyor ve yeniden yapılanma için fırsat tanıyor.
Yeşil Kundura, köklü bir geçmişe sahip olmasına rağmen son yıllarda pazardaki rekabetin artmasıyla birlikte ciddi bir baskı altında kaldı.
Türkiye’de ayakkabı sektörü, hem ithalatın artması hem de değişen tüketici alışkanlıkları nedeniyle zor bir dönemden geçiyor.
Marka, uzun yıllardır özellikle kaliteli deri ayakkabıları ve klasik tasarımları ile biliniyordu. Ancak günümüzde hızlı moda trendleri ve maliyet artışları, geleneksel üreticilerin rekabet gücünü zayıflatıyor.
HK Kundura’nın konkordato süreci, şirketin hem üretim hem de satış faaliyetlerinde bazı aksaklıklara yol açabilir. Bu süreçte markanın tedarikçileri, bayileri ve çalışanları belirsizlik yaşayabilir.
Ancak konkordato, aynı zamanda firmanın borçlarını yeniden düzenleyerek finansal yükünü hafifletmesine ve uzun vadede yeniden ayakta kalmasına imkan tanıyor.
Hukuki olarak, konkordato süreci boyunca şirketin alacaklılarıyla uzlaşması ve ödeme planı oluşturması gerekiyor.
Bu süreç başarıyla tamamlanırsa, HK Kundura’nın marka değeri korunabilir ve faaliyetlerine devam etmesi mümkün olabilir.
Yeşil Kundura’nın tarihi, Türk ayakkabı sektöründe önemli bir yere sahip. Özellikle kaliteli el işçiliği, klasik tasarımlar ve uzun ömürlü ürünleri ile tüketici gözünde güvenilir bir marka olarak biliniyor.
Ancak, ekonomik sıkıntılar ve piyasa koşullarındaki olumsuzluklar, markanın mirasını sürdürmesini zorlaştırıyor.
HK Kundura’nın konkordato başvurusu, aslında sektördeki diğer köklü firmalar için de bir uyarı niteliğinde.
Firmaların finansal planlamalarını doğru yapmaları, borç yönetimini titizlikle yürütmeleri ve piyasa trendlerine hızlı adapte olmaları, varlıklarını sürdürebilmeleri için kritik önem taşıyor.
Yeşil Kundura’dan HK Kundura’ya uzanan süreç, isim değişikliğinin finansal sorunları çözmeye yetmediğini gösteriyor.
Konkordato süreci, şirket için hem bir tehdit hem de bir fırsat niteliğinde. Borçlarını yeniden yapılandırıp mali yapısını güçlendirebilirlerse, Türkiye’nin en eski ayakkabı markalarından biri olarak yoluna devam edebilir. Aksi halde, iflas riski markayı tamamen piyasadan silme tehlikesi taşıyor.
HK Kundura’nın geleceği, hem sektör gözlemcileri hem de tüketiciler için büyük bir merak konusu. Türkiye’de geleneksel markaların ayakta kalıp kalamayacağı, ekonomik dalgalanmalar ve rekabet koşullarına bağlı olarak önümüzdeki dönemde netleşecek.
Ancak tarih, Yeşil Kundura gibi köklü markaların zorluklara rağmen yeniden doğabileceğini de gösteriyor.
Son dönemde mali sıkıntılar yaşayan şirketlerden biri, faaliyetlerine yeni adıyla devam etmesine rağmen karşılaştığı ekonomik zorlukları aşamayarak konkordato başvurusunda bulundu.
İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi, yapılan başvuruyu değerlendirerek şirketin talebini kabul etti ve geçici mühlet kararı verdi.
Şirket, Temmuz ayında üç aylık geçici mühlet hakkı kazandıktan sonra ek olarak iki aylık bir iflas koruması süresi daha elde etti.
Bu karar, şirketin borçlarını yeniden yapılandırabilmesi ve mali tablolarını düzeltmesi için ek zaman tanımış oldu.
Mahkemenin verdiği karar doğrultusunda, şirketin bir sonraki duruşmasının Aralık 2025 tarihinde yapılması planlanıyor.
Yeşil Kundura, Türkiye genelinde çok sayıda şehirde franchise mağazalarıyla faaliyet gösteren köklü bir firma.
Geçmişteki Konkordato Deneyimi: 2018 ve 2023 Dersleri
Daha önce de mali zorluklarla karşılaşan şirket, 2018 yılında benzer bir kriz döneminde konkordato ilan etmişti.
O dönemde mahkeme, şirketin mali durumunu koruyabilmesi amacıyla yeni hacizlerin uygulanmasını yasaklamış ve böylece firma, borçlarını yeniden düzenleme fırsatı bulmuştu.
2023 Aralık ayında ise Yeşil Kundura, o dönemde başlattığı konkordato sürecini tamamlamayı başardı. Şirket, bu süreç boyunca mali yapısını güçlendirdi ve ekonomik açıdan daha sağlam bir zemine oturdu.
Ancak son dönemde yeniden karşılaştığı finansal darboğaz, şirketin yeniden konkordato ilan etmesine yol açtı.
Yeşil Kundura, Türkiye ayakkabı sektörünün öncülerinden biri olarak tanınıyor. Şirketin temelleri, 1948 yılında Yeşil Kardeşler tarafından İstanbul’da küçük bir atölyede atıldı.
Franchise Ağıyla Büyüyen Firma, Tarihinde Bir Kez Daha Zorlukla Karşı Karşıya
Kuruluşundan bu yana, firma sürekli büyüyerek farklı şehirlerde mağaza açtı ve franchise sistemiyle geniş bir müşteri ağı oluşturdu. Kuruluşundan itibaren kaliteye verdiği önem, marka imajını güçlendirdi ve tüketicilerin güvenini kazandı.
Ancak geçmişte yaşanan mali sıkıntılar, şirketin büyüme sürecini zaman zaman sekteye uğrattı. Özellikle ekonomik dalgalanmalar, kur artışları ve sektördeki rekabet, firmanın finansal planlamasında zorluklar yaratıyor.
2018’de yaşanan kriz dönemi bunun en somut örneklerinden biri oldu. O dönemde alınan konkordato kararı, şirketin hayatta kalmasını sağlayan kritik bir adım olmuştu.
Mahkeme, konkordato süreci boyunca Yeşil Kundura’ya bazı esneklikler tanımış ve firma, borçlarını yeniden yapılandırarak faaliyetlerini sürdürme şansı yakalamıştı.
2023 yılında konkordato sürecinin başarıyla tamamlanmasının ardından şirket, mali açıdan daha güçlü bir konuma ulaşmıştı.
Ancak mevcut ekonomik şartlar ve sektörel baskılar, Yeşil Kundura’yı yeniden zorluyor. Bu durum, şirketin Aralık 2025’e kadar sürecek olan yeni konkordato sürecini dikkatle yönetmesini gerektiriyor.
Mahkemenin verdiği geçici mühlet ve ek iflas koruması süresi, şirketin borçlarını ödeyebilmesi ve operasyonlarını aksatmadan sürdürebilmesi için önemli bir fırsat sunuyor.
Yeşil Kundura’nın hikayesi, küçük bir atölyeden başlayan ve Türkiye genelinde tanınan bir marka haline gelen firmaların karşılaştığı finansal zorlukları gözler önüne seriyor.
Şirket, köklü geçmişi ve geniş müşteri ağı sayesinde mali sıkıntılar karşısında direnç gösterme potansiyeline sahip.
Ancak rekabetin yoğun olduğu sektörde sürdürülebilir başarı, doğru mali yönetim ve stratejik planlamaya bağlı.
Mali Yapıyı Güçlendirme Mücadelesi: Borçlar ve Operasyonlar Dengede
Yeşil Kundura’nın yeni konkordato ilanı, geçmişte yaşanan deneyimlerden ders çıkararak mali yapısını yeniden düzenlemeye çalıştığını gösteriyor.
Mahkemenin verdiği geçici mühlet ve iflas koruması süresi, şirketin hem borçlarını ödeyebilmesi hem de operasyonlarını aksatmadan sürdürmesi açısından kritik bir öneme sahip.
Aralık 2025 Duruluşması: Şirketin Geleceği Belirlenecek
Aralık 2025’te görülecek duruşma, firmanın geleceği açısından belirleyici olacak ve Yeşil Kundura’nın sektördeki konumunu güçlendirme fırsatını değerlendirmesi bekleniyor.