Dev kara para operasyonu: 1,3 milyar lira suç geliri ele geçirildi
İstanbul’da gerçekleşen büyük çaplı bir mali suç operasyonunda, yasa dışı yollarla elde edilen banka kartları ve sanal işlemler üzerinden yapılan dolandırıcılık sonucu 1,3 milyar TL’yi aşkın gelir elde edildiği ortaya çıktı.
Emniyet güçleri, suç örgütünü ortaya çıkarmak amacıyla yürüttüğü detaylı soruşturma sonucunda 60 şüpheli hakkında gözaltı kararı verdi.
Operasyon, Türkiye’de finansal sistemin güvenliğini tehdit eden büyük bir dolandırıcılık skandalı olarak öne çıkıyor.
Edinilen bilgilere göre, suçlular bazı yabancı ülkelerle yapılan para transferlerini çeşitli ödeme sistemleri aracılığıyla kontrol altına aldı.
Bu sistemler üzerinden, şirketlerini kullanarak tekelleşme yoluna giden şüpheliler, elde ettikleri yabancı banka kartlarını yasa dışı yollarla temin etti.
Ardından, bu kartlar üzerinden sanal ortamda pos cihazlarını kullanarak hayali işlemler gerçekleştirdiler. Yapılan işlemler tamamen sahteydi, ancak bu yöntemle kısa sürede ciddi miktarda gelir elde edildi.
Polis ve savcılık yetkilileri, operasyonun planlanması ve yürütülmesinde aylardır yoğun bir çalışma yürüttü.
Uluslararası Bağlantılar Finansal Suçları Derinleştiriyor
Soruşturma kapsamında, suç örgütünün finansal hareketleri ve uluslararası bağlantıları titizlikle incelendi.
Yetkililer, örgütün sadece Türkiye’de değil, yurt dışındaki bazı ülkelerle de koordineli bir şekilde çalıştığını tespit etti. Bu durum, yapılan dolandırıcılığın boyutunu ve karmaşıklığını gözler önüne serdi.
Gözaltına alınan şüphelilerin, organizasyonu profesyonel bir şekilde yönettiği ve işlemleri sistematik bir şekilde planladığı belirlendi.
Yetkililer, şüphelilerin farklı şirketler üzerinden sahte fatura ve ödeme kayıtları oluşturarak, milyonlarca liralık sahte işlemleri pos cihazları üzerinden gerçekleştirdiklerini ifade etti. Yapılan bu işlemler, bankalar ve ödeme sistemleri tarafından bir süre fark edilmeden yürütüldü.
Operasyonun ardından açıklama yapan yetkililer, finansal suçlarla mücadele kapsamında ulusal ve uluslararası düzeyde koordineli bir çalışma yürütüldüğünü vurguladı.
Yasa Dışı Para Transferleri ve Hayali POS İşlemleri
Ayrıca, yasa dışı yollarla temin edilen banka kartlarının tespit edilmesi ve kullanılmasının önlenmesi için bankalarla iş birliği içinde hareket edildiği belirtildi.
Yetkililer, bu tür dolandırıcılıkların önüne geçebilmek için hem teknolojik hem de hukuki önlemlerin artırılacağını ifade etti.
Soruşturmanın detayları, dolandırıcılık şebekesinin nasıl çalıştığını da gözler önüne serdi. Şüpheliler, hem sanal ortam hem de fiziki pos cihazları üzerinden çok sayıda işlem gerçekleştirdi.
Bu işlemlerin bazıları, alışveriş gibi görünse de gerçekte herhangi bir mal veya hizmet değişimi gerçekleşmedi.
Özel yazılımlar ve sahte belgelerle desteklenen sistem, dolandırıcıların kısa sürede büyük miktarda gelir elde etmesini sağladı.
Toplamda 1 milyar 300 milyon TL’yi aşan suç geliri, Türkiye’de bugüne kadar görülen en büyük finansal dolandırıcılık vakalarından biri olarak kayıtlara geçti.
Yetkililer, operasyon kapsamında gözaltına alınan 60 kişinin adli işlemlerinin devam ettiğini, soruşturmanın derinleştirilerek diğer olası bağlantıların da araştırıldığını ifade etti.
Ayrıca, halkın finansal güvenliğini korumak ve benzer vakaların önüne geçmek için bankaların ve ödeme sistemlerinin denetimlerinin artırılacağı açıklandı.
Uzmanlar, bu tür dolandırıcılıkların giderek daha karmaşık hale geldiğine dikkat çekiyor. Uluslararası bağlantılar ve teknolojik araçların kullanımı, suç örgütlerinin hareket alanını genişletiyor.
Bu nedenle hem kamu kurumları hem de özel sektör tarafından kapsamlı önlemler alınması gerektiği vurgulanıyor.
İstanbul’daki operasyon, finansal suçlarla mücadelede önemli bir örnek teşkil ediyor ve benzer vakaların önlenmesi için emniyet birimlerine değerli bir rehber niteliği taşıyor.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Aklama Suçlar Soruşturma Bürosu, Fatih’in Laleli semtinde faaliyet gösteren bir şirket ve ilgili şahıslara yönelik kapsamlı bir soruşturma başlattı.
Soruşturma çerçevesinde, şüpheliler hakkında “terörizmin finansmanının önlenmesi”, “suç işlemek amacıyla örgüt kurma”, “tefecilik”, “suçtan kaynaklanan malvarlığı değerlerini aklama” ile “6493 Sayılı Ödeme ve Menkul Kıymet Mutabakat Sistemleri, Ödeme Hizmetleri ve Elektronik Para Kuruluşları Hakkında Kanun’un 28. maddesine muhalefet” suçlamaları yöneltildi.
Soruşturmanın derinleştirilmesiyle birlikte, Mali Suçları Araştırma Kurulu (MASAK) ve Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) tarafından hazırlanan raporlar, gizli tanık beyanları, banka hesap hareketleri, iş yerlerine ait kamera kayıtları ve diğer pek çok delil dikkate alındı.
Laleli’de Dev Operasyon Başladı: 60 Şüpheliye Gözaltı
Elde edilen bulgular, 60 şüphelinin özellikle Libya başta olmak üzere çeşitli ülkelerle gerçekleştirdiği para transferlerini, farklı ödeme sistemleri üzerinden kendi şirketleri aracılığıyla tekeline aldığı yönünde oldu.
İncelemeler sırasında, şüphelilerin yasa dışı yollarla temin ettikleri yabancı banka kartlarını POS cihazlarında hayali işlemler yapmak için kullandıkları tespit edildi.
47 Milyar Liralık İşlem Hacmi, 1,3 Milyar Lira Suç Geliri
Bu yöntemle, toplam işlem hacminin 47 milyar lirayı aştığı ve alınan komisyonlar üzerinden yaklaşık 1 milyar 300 milyon lirayı bulan suç gelirleri elde edildiği belirlendi.
Yetkililer, söz konusu paraların şirkete aktarılmasında, faturaların düzenlenmesi ve yasal defterlere kayıt yapılması gibi yollarla, bu gelirlerin ticari bir faaliyet sonucu elde edildiği izlenimi verilmeye çalışıldığını aktardı. Ayrıca suç gelirlerinin farklı yöntemlerle aklandığı saptandı.
Soruşturma kapsamında İstanbul Emniyet Müdürlüğü harekete geçti ve şüphelilerin yakalanması için operasyonlar düzenlendi.
İş yerleri ve şüphelilerin ikametlerine yapılan aramalarda, suçta kullanılan dijital materyallere, belgeler ve diğer delillere el konuldu.
Bu süreçte polis ekipleri, şüphelilerin faaliyetlerini belgeleyen tüm doküman ve elektronik verileri titizlikle incelemeye aldı.
255 Taşınmaz, 60 Araç ve Kripto Varlıklara El Konuldu
Savcılık, soruşturmanın etkin bir şekilde yürütülmesi için sulh ceza hakimliğine başvurdu. Hakimlik tarafından alınan karar doğrultusunda, şüphelilerin banka hesapları ve kripto para varlıkları donduruldu; ayrıca toplam 255 taşınmaz, 60 araç ve 24 şirketteki ortaklık paylarına da el konuldu.
Yetkililer, söz konusu varlıkların suçtan elde edildiği ve bu kapsamda el konulmasının gerektiğini vurguladı.
Uzmanlar, bu tür organize suç ve aklama faaliyetlerinin uluslararası boyutta ciddi riskler oluşturduğunu belirtiyor.
Özellikle yabancı banka kartları üzerinden gerçekleştirilen hayali işlemler ve uluslararası para transferleri, finansal sistemin güvenliğini tehdit eden yöntemler arasında gösteriliyor.
MASAK ve BDDK Raporlarıyla Suç Ağının İzleri Sürüldü
MASAK ve BDDK’nın raporları, finansal hareketlerin ayrıntılı şekilde incelenmesinin, suç gelirlerinin tespit edilmesinde kritik bir görev aldığını ortaya koyuyor.
Suç Gelirleri Ticari Faaliyet Görünümüyle Aklanmış
Operasyonun devam ettiği belirtilirken, emniyet yetkilileri şüphelilerin yakalanması, suç gelirlerinin tespit edilmesi ve örgütün çökertilmesi için çalışmaların sürdüğünü ifade etti.
Yetkililer, suçun büyüklüğü ve karmaşıklığı göz önünde bulundurulduğunda, soruşturmanın uzun süreli ve detaylı bir süreç olacağını kaydetti.
Bu olay, özellikle ödeme sistemleri ve elektronik para kuruluşlarının denetim mekanizmalarının önemini bir kez daha ortaya koyuyor.
Uzmanlar, finansal suçlarla mücadelede teknolojik altyapı, denetim raporları ve istihbarat paylaşımının kritik öneme sahip olduğunu vurguluyor.
Ayrıca suç örgütlerinin uluslararası bağlantıları ve modern finansal araçları kullanma yöntemleri, soruşturmanın kapsamını ve zorluklarını artırıyor.
Emniyet ve Savcılık İşbirliğiyle Büyük Soruşturma Sürüyor
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı ve emniyet birimleri, ülke içi ve uluslararası bağlantıları bulunan organize suç örgütlerine karşı yürüttükleri soruşturmalarda, ciddi bir mali ve hukuki takip gerçekleştiriyor.
Şüphelilerin yakalanması ve mal varlıklarına el konulmasıyla, yasa dışı gelirlerin aklanmasının önlenmesi hedefleniyor ve soruşturma süreci titizlikle devam ediyor.