Borsa yatırımcılarının gözü bu davanın sonucunda
Mehmet Çetingüleç, Kısa Dalga'da yer alan "İşte ABD'nin Halkbank'a ödettiği ağır fatura!" başlıklı yazısında sekiz yıldır süren davanın çarşamba günü görülecek duruşmasını kaleme aldı.
Çetingüleç, duruşmada savcılık ve Halkbank avukatlarının dinleneceği belirterek, "ABD'deki Rıza Sarraf davasında sanık olan Halkbank'ın New York İkinci Bölge Temyiz Mahkemesindeki temyiz duruşması 11 Aralık 2023'te yapılacaktı, ama Mahkeme Baş Yargıcı Debra Ann Livingston, savcılığın talebi üzerine duruşmayı 28 Şubat 2024 tarihine erteledi." ifadelerini kullandı.
HALKBANK'IN DEĞER KAYBI
"ABD'deki yargılamanın aleyhte sonuçlanması halinde hem bankanın hem de Türkiye'nin zarar göreceğine dikkat çekiliyor." diyen Çetingüleç, şöyle devam etti:
"Oysa bankanın "zarar göreceğine" vurgu yapılması olayı hafifletmektir. Çünkü Halkbank, 2016'da başlayan Rıza Zarrab davasından bu yana geçen 8 yıldır bedel ödüyor. Bankanın hisseleri ve dolayısıyla piyasa değeri ağır kayba uğradı. Verilebilecek herhangi bir cezadan çok daha ağır bir kayıp. Halkbank hisselerinin 2016 yılındaki değeri 10 liraydı, bugün 15 lira 51 kuruş. Son 8 yıldaki artış sadece yüzde 50."
Halkbank'ın son sekiz yıldaki değer kaybının yüzde 800'ü aştığını ifade eden Mehmet Çetingüleç, "Dava 2 yıl içerisinde sonuçlansa ve en kötü ihtimalle Halkbank tazminat ödese bu kadar ağır zarara uğramazdı... Savunma dilekçesinde '...zarara uğrayacak' demek yerine mahkemeye somut kaybı rakamlarla bildirmek gerekir. Acaba avukatlar bunu bildirmeyi akıl edemedi mi?" dedi.
"KARŞI ATAĞA GEÇİLMELİ"
Çetingüleç'in yazısının ilgili kısmı şöyle:
"Halkbank davası nedeniyle diğer kamu kağıtları da zarar görüyor. Yeterince değer kazanamıyor. Örneğin Vakıfbank'ta 8 yıllık değerlenme yüzde 300'lerde kalmış. Bunun da hesabı sorulmalı, tazminat talep edilmeli.
Çarşamba günü duruşmadan ne çıkar? Eski Devlet Bakanı Ufuk Söylemez anlattı:
'Bir karar çıkacağını zannetmiyorum. Halkbank ın savunma stratejisi yanlış. Kurumsal savunma yapmak doğru değil. Zarrab'ın iddialarıyla ilgili olarak o dönemdeki Bakan ve Genel Müdür sorumludur. Şahısların yaptığı hata ve suçlar 100 yıllık dev bir Türk bankasına fatura edilemez. Dolayısıyla bireysel hataları ve suçları öne sürerek kurumsal olarak bankayı bu işin içine çekemezler. Ancak ABD bu davayı uzatıp siyasi şantaj enstrumanı olarak kullanıyor. Anladığım kadarıyla Türkiye üzerinde bu Zarrab davasını bir süre daha kullanacaklar. Seçim öncesi bir karar beklemiyorum.'
Kariyerinde Halkbank Genel Müdürlüğü de bulunan Söylemez, ABD'de bu kadar uzun süren bir dava olmadığına dikkat çekerek 'Bu tamamen siyasi şantaj yapmaya yönelik. ABD'nin burada bir hukuk arayışı yok' dedi.
ABD bir banka üzerinden koca bir ülkeye ayar vermeye çalışıyor. Artık bu dava kabak tadı vermeye başladı. Karşı atağa geçilmeli. Halkbank davası sürecinde oluşan büyük değer kaybından dolayı Amerikan Hazinesi aleyhine tazminat davası açma yolları var mı, ona bakılmalıdır... Tabii kendinize güveniyorsanız!"